> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1  (Okunma Sayısı 2133 defa)
22 Mart 2011, 00:05:39
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 22 Mart 2011, 00:05:39 »



KURAN'A GÖRE TÂRİHİN (SÜNNETULLAH’IN) İŞLEYİŞ TARZI 1

 1- Kur’an’ın Bazı İfade Özellikleri
 
Kur'an, toplumların doğuşunu, ayakta kalış süreçlerini ve yok oluş sebeplerini kendine has ifade tarzı ile anlatır. Kur'an'ın tarihe bakışını anlayabilmek için, söz konusu ifade özelliklerinin iyi tahlil edilmesi kaçınılmazdır. Bu özelliği onun bir sosyoloji veya tarih felsefesi kitabı olmayışından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla ilk önce toplumsal kavram­ların Kur'an'da nasıl ele alındığını bilme zarureti vardır.

Misal olarak, bir sosyal birim olan qavm in Kur'an'da na­sıl ele alındığını kısaca belirlemeye çalışalım. Esasen erkek­lerden oluşan topluluğa verilen bu ismin [1] Kur'an'da her zaman bu şekilde kullanılmadığını biliyoruz [2]. Bizim genel­likle 'toplum' olarak çevirdiğimiz qavm kelimesi, Kur'an'da 'medeniyet' anlamına gelebilecek şekilde de kullanılmak­tadır. [3] Aynı toplum içerisindeki, farklı değer yargıları etra­fında öbeklenen grupları da qavm olarak isimlendiren Kur'­an [4] buna bağlı olarak, hâkim kadronun-zihniyetin değişmesiyle oluşan durumu da yeni bir kavmin getirilmesi ola­rak nitelemektedir. [5]

Kuşkusuz, Kur'an'ın değerleri her şeyin üstünde tutma­sından kaynaklanan bu durum, onun tarihe bakışının kategorik yönü hakkında önemli bir ipucu vermektedir. Buna göre, aynı toplumu oluşturan insanlar arasında benimsenen değerler planında bir farklılaşma belirdiğinde, çekişen farklı güçler doğmuş demektedir. İnsanları hareket birliği içeri­sinde tutan bu ortak değerler sisteminde; ırk, renk, dil ve sınıf gibi görünür birlikteliklerin mutlak bir rolü yoktur. Bu görünür müşterekler, değerlerde birleşme yönündeki etkile­ri nisbetinde önem kazanmaktadır. Kur'an, temelde bu fak­törlerin yapıcı rolünü kabul etmekte [6] fakat inanç birliğinin söz konusu olmadığı durumlarda, tabiî kan bağının dahi bir­leştirici fonksiyonunu yitireceğini vurgulamakta [7] hatta yeri­ne göre bu görünür bağın aldatıcı olabileceğini belirtmekte­dir [8].

Kur'an'ın bu tutumu, topluma karşı ferde öncelik tanıyan bakış açısından kaynaklanmaktadır. Yani, fert olarak insan, toplum tarafından üretilmemekte; tam aksine, bireyi çok de­ğişik şekillerde etkilemekle kalmayıp zaman zaman sınırla­yan bir gerçeklik olarak toplum, bizzat münferit insanlar ta­rafından üretilmektedir. Bu, şu anlama gelir ki, insanın kendi iradesinin payı olmaksızın içine doğduğu çevre gerçe­ğinden önce, evrensel nitelikli bir fıtrat gerçeği vardır [9]. Bire­yin hangi toplumun, ırkın, sınıfın üyesi olarak doğarsa doğ­sun, çevresini ıslah etmekle yükümlü olması, başka türlü izah edilemez. Kur'an, böylelikle, insanın yeryüzünde ger­çek fonksiyonunu icra edebilmesi için muhtaç olduğu gücü, fıtratından alabileceğini belirtmektedir. Nitekim Kur'an'da çevresine rağmen fıtratına dönebilen insanların varlığı ör­neklendirilir. [10] Sonuç olarak, toplumsal birimlerde tek ger­çek birliktelik olarak, en temel müşterek olan fıtratın ölçüt alınıp yabancı unsurların ayıklanmasıyla ulaşılan değerlerde birliktelik karşımıza çıkmaktadır.

Kur'an'ın sosyal birimlere bakışını qavm kelimesiyle ör­neklemeye çalıştığımız yukarıdaki açıklamalardan sonra, Kur'an'ın tarihe bakışındaki en orijinal özellik kendini ele vermektedir. Öyle ki, tarihe kur'anî yaklaşımla bakıldığında, tarihçilerin çok önemli değişmeler olarak kaydettikleri bir­takım olaylar Kur'an açısından hiç bir değer ifade etmeyebi­leceği gibi, tarihçilerin bir süreklilik kabul ettikleri bazı du­rumların da Kur'an açısından çok ciddi sosyal değişimler içerebileceği görülür.

Kur'an'ın tarihin işleyişinde etken kabul ettiği faktörlerin tespit edilebilmesi için göz önünde bulundurulması gereken bu ilk noktadan sonra, Kur'an'ın bir diğer ifade özelliğine geçebiliriz.

Kur'an'ın tarihi ele alışında en çok ağırlık verilen konu, toplumların yok oluşları (helâk) ve bu yok oluşu hazırlayan faktörlerdir. Söz konusu faktörler Kur'an'da çoğunlukla is­raf [11] curm [12] fesâd [13] zulm[14] vs. gibi ahlâkî terimlerle ifade edildiği gibi, zaman zaman aynı etkenlerin kufr [15] ism [16], zenb [17] tekzip,[18] fısq [19] vs. gibi dinî terimlerle isimlendirilmiş olduğunu görmek de mümkündür. Aslında Kur'an'da kulla­nılan hiç bir terimi dinî muhtevadan tamamen bağımsız ele alma imkanı yoktur. Mesela, iktisadî bir ahlâksızlık olan israf, Kur’an’ın kullanışında aynı zamanda günahtır ve Allah israf edenleri sevmez. Benzer bir şekilde, hukuka aykırı işlenen fiileri ifade eden curm, aynı zamanda ilâhî iradeye karşı olumsuz tavır alışı da anlatmaktadır.

Bu durum bütün ahlâkî terimler için geçerlidir. Dinî-ahlâkî terimler arasındaki bu ahenk, ters yönde de vâkîdir. Bilfiil, Allah'ın gönderdiği risâleti yalanlamak demek olan tekzîb, aynı zamanda bir ahlâksızlık olarak karşımıza çık­maktadır. Çünkü Kur'an'a göre risâletin mesajı haktır ve hakikati yalanlamak veya yalan saymak ahlâka mugayir bir davranıştır. Kufr ve îmân da dinî niteliklerinin yanında ahlâ­kî değeri de hâizdirler. [20]

Kur'an'ın bu anlatım özelliğini göz önünde bulundurma­dan onun ifadelerinden nesnel sonuçlar elde etmenin imka­nı yoktur. Fizik alanla ilgili Kur'an ifadelerinin tahlilinde belli bir noktaya kadar gösterilen başarı, sosyal alanla ilgili ifadelerin tahlilinde her zaman aynı ölçüde sergilenememiştir. Örneğin Kur'an'ın yağmuru "Allah'ın rahmeti" olarak isimlendirmesi ve yağmurun Allah tarafından indirildiğini ifade etmesi, belki yağmurun oluşumuyla ilgili Tanrı-biçimsel (theomorphic) bir anlayışa yol açmamıştır. Ama mesalâ ekonomik gücün, "Allah'ın ni'meti" [21] veya "Allah'ın fadlı"  [22] olarak isimlendirilmesi, âdeta insanın rolünü kü­çümseyen bir bakış açısıyla yorumlanabilmiştir. [23] Bunun se­bebi sosyal olaylara nisbetle, fizik olaylarda işleyiş tarzının gözleme daha elverişli oluşudur. Sosyal alanda etken unsur­ların belirlenmesi ise çok yoğun bir çaba gerektirmektedir. Bu çaba olmayınca, mekanizmada açıklanamayan boşluklar gaybî veya lahutî unsurlarla doldurulmuştur.

Ne var ki, düşülen hata yalnızca Kur'an'ı yanlış anlamak­la sınırlı kalmamış, buna bağlı olarak olgunun da olduğu gibi algılanamamasına neden olmuştur. Bu ise, olayların geri­sindeki gerçek dinamikleri görmeyi engellediği için, Kur'an'a dayalı sosyal politikalar üretilmesi mümkün olmamıştır.

Başa dönüp, örneklendirmeye çalıştığımız ifade özelliği­ne bakacak olursak, bunun tasvir edici (descrptive) değil, âdeta olaylara ve nesnelere anlam kazandırıcı (signijîcative) bir karakter taşıdığını görürüz. Yani Kur'an hiç bir zaman yağmurun oluşumu ile ilgili, bilime aykırı bir açıklama getirmemektedir. Ama onun için yağmur sadece, buharlaşan suyun soğuk hava tabakasına çarpıp geri dönmesinden ibaret kuru bir fizik olayı olamaz. O, yeryüzünün ve yeryüzündekilerin ona olan sonsuz ihtiyaçları düşünüldüğünde, yağmurun oluşumuna imkan verecek bir düzen kuran Allah'ın bütün yeryüzü halkına rahmetinin bir hediyesidir. [24] Kur'an, işin bu yönüyle ilgilenmekte ve âdeta fizik olayları bile değer alanına çekip anlam kazandırmak is­temektedir. .

Kur'an'ın tarihe bakışını anlayabilmek için göz önünde bulundurulması gereken bir diğer ifade özelliği de, Kur'an'da kullanılan üslûbun Allah-merkezlî (theosentric) oluşu­dur. Kur'an'ın anlatışında bütün olayların gerisinde mutlak irade ve güç sahibi Allah vardır. Makro ve mikro boyutuyla fizik âlemin bütün olaylarında fail güç odur. Yıldızları sevk ve idare eden o olduğu gibi [25] spermanın teşekkülünden yu­murta hücresiyle birleşip yeni bir yaratığa dönüşmesine kadar geçen bütün safhalarda [26] yine o vardır. Tarih alanında da durum bundan farklı değildir. Toplumları varlık sahnesi­ne çıkaran, halden hale geçiren, ilerleten, gerileten ve niha­yet yok eden odur. [27] Bu üslûp neticesinde, Kur'an'da Al­lah'ın iktidarın timsâli olarak bir krala (.melik) benzetilmekte olduğu, gözden kaçmayacak bir noktadır. Kur'an'ı bütü­nüyle gözden geçirdiğimizde onda bu benzetmenin bütün unsurlannı buluruz:

O meliktir [28] tahtı vardır [29] mülkünde ortağı yoktur [30] kendisine mutlak itaat göstercn görevlileri vardır [31] evreni bu görevlileri aracılığıyla ve verdiği emirlerle idare etmektedir.

Kısaca işaret etmeye çalıştığımız bu ifade / anlatım özel­liklerinin, Kur'an'ın tarihe bakışını anlamadaki gözardı edi­lemez yerini bir örnek üzerinde daha belirgin hale getirdik­ten sonra, asıl konumuz olan, tarihin işleyişinde etken unsurların Kur'an'da nasıl sergilendiğine geçeceğiz.

Ele alacağımız örnek, Kur'an'ın anlattığı tarihsel olaylar arasında zaman bakımından yakın bir dönemde cerayan et­miş olması itibarıyla, tarihî kaynaklardan da bilgi edinme imkanı bulunan Arim seli hadisesidir. Olay Kur'an'da şöyle anlatılmaktadır:

“Sebe’ (halkı) için oturdukları bölgede bir ayet vardı. "Rabbinizin rızkından yiyin ve ona şükredin, işte temiz bir yurt ve bağışlayıcı bir Rabb" (diyen) sağlı sollu iki bahçe... Ama onlar yüz çevirdiler, bu yüzden biz de üzerlerine Arim selini gönderdik ... [32]

Sebe', Yemen'in en verimli toprağa sahip bölgelerinden birisidir. [33] Yemen'in doğusu daha çok yağmur alır ve bu yağmur suları kuzey ve güneyden gelen sularla birleşerek tek kol halinde tekrar doğuya doğru akar, bu büyük su kütlesi dağın içindeki bir vadiden geçerek derinliğin 390 m, genişliğin 230 m olduğu boğazdan yerleşim merkezine akar­dı. [34] Sebe'liler, hem sellerin önünü alabilmek, hem de sel sularını kullanıma uygun hale getirebilmek için, vadinin bit­tiği bu boğaza bir set çekmişlerdi. Seddin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. [35] E. Glaser'in verdiği bilgiye göre, set birçok kez çatlamalara maruz kalmış ve bir keresinde yıkılmıştır. Şurahbil b. Ya'fûr zamanında seddin yeniden bi­na edildiği söylenir [36].

Kur...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1
« Posted on: 18 Nisan 2024, 14:32:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 rüya tabiri,Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 mekke canlı, Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 kabe canlı yayın, Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 Üç boyutlu kuran oku Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 kuran ı kerim, Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 peygamber kıssaları,Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1 ilitam ders soruları, Kurana Göre Tarihin İşleyiş Tarzı 1önlisans arapça,
Logged
21 Mart 2015, 15:07:02
Rukiye Çekici

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 694


Site
« Yanıtla #1 : 21 Mart 2015, 15:07:02 »

Kur'an çok önemlidir dinimizin çok önemli olmazsa olmazıdır...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

RUKİYE ÇEKİCİ 7c 438
25 Mart 2015, 17:58:12
kadir 8D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 14


« Yanıtla #2 : 25 Mart 2015, 17:58:12 »

Kur'an, toplumların doğuşunu, ayakta kalış süreçlerini ve yok oluş sebeplerini kendine has ifade tarzı ile anlatır. Kur'an'ın tarihe bakışını anlayabilmek için, söz konusu ifade özelliklerinin iyi tahlil edilmesi kaçınılmazdır. Bu özelliği onun bir sosyoloji veya tarih felsefesi kitabı olmayışından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla ilk önce toplumsal kavram­ların Kur'an'da nasıl ele alındığını bilme zarureti vardır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes