> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah  (Okunma Sayısı 814 defa)
20 Mart 2011, 17:41:12
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 20 Mart 2011, 17:41:12 »




KÜFRÂN-I NİMET VE NİMETLERİN DEĞİŞTİRİLMESİNDE SÜNNETULLÂH
(NİMETLER VE NİMETLERİN DEĞİŞTİRİLMESİNDE KÂNUN)

Nimetin Anlamı:

 Bu kelime;

Lisânu'l Arab'ta [1] "Nimet, geçim ve yaşayışı hoş olmak, bolluk, rahatlık ve mal demektir. Nimetin çoğulu (Niam, en'um) şeklindedir, (et-tena'um): Bolluk ve rahatlık içinde olmak. Nimet, sanat lütuf ve ihsan oarak verilen şeydir. (Fulân vâsiun-ni'met): Yâni, malı bol, yaşantı nimeti, parlaklık ve güzelliği demektir" şeklinde incelenmektedir.

Râğıb'ın Müfredât'ında [2] ise: "Nimet, güzel ve hoş bir durum, rahat bir yaşantı" şeklinde tarif edilmiştir. [3]

 Bu Mânânın Özeti:

 Nimet, insanın kendisiyle rahatlık bulduğu, faydalandığı, geçiminin hoş ve rahat olduğu, sevindiği, durumunu düzeltip mutlu olduğu (ilâhî) bir vergidir. Nimet kavramına İslâm'a hidâyet ve köleliğe nisbetle âzât olmak gibi manevî nimetler dâhil olduğu gibi, mal, rahat yaşantı ve güzel meskenler gibi maddî şeyler de dâhildir. [4]

 Nimet Şımarıklığı Ve Küfrân-ı Nimet/Nankörlük:

 Küfrân-ı nimetten maksat, nimet bulunduğunda haddi aşmak ve şükrünü yerine getirmemektir. [5] Küfrân-ı nimete nimet şımarıklığı da denir.

Râğıb'ın Müfredatında şöyle denilmiştir:

"Nimetin küfrü veya küfrânı, şükrünü edâ etmemek suretiyle nimeti örtmek demektir. Küfrân (nankörlük), nimetin inkârında kullanılırken, küfür dînde inkâr anlamında kullanılmaktadır. "Küfür" kelimesi ise, her iki anlamda da kullanılır[6]

 Nimetin İnkârında Sünnetullâh:

 1- Nankörlerin Açlık ve Korkuyla Cezalandırılması:

 Allah Teâlâ (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"Allah şöyle bir kenti misâl olarak anlattı: Güven içinde, huzur içinde idi; her yerden rızkı bol bol kendisine geliyordu. Fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, bunun üzerine yaptıklarından ötürü Allah ona açlık ve korku elbisesini taddırdı.” [7]

Yâni, Allah Teâlâ, durumu böyle olan güvenli ve huzur içinde, korkusuz, kedersiz ve her yerde bolluk içinde olan kent halkını Mekke'lilere ve Allah'ın güven ve bol rızıkla nimetlendirdiği fakat sonradan o nimeti hakkıyla takdîr edememek ve şükrünü yerine getirmemekle nankörlük eden her millete örnek verdi ki, Allah'ın örneklendirdiği bu kent halkının yaptığını -aynı  şey başlarına gelmesin diye- yapmaktan kaçınsınlar. [8]

 2- Nankörlerin Helâkî Ve Ülkelerinin Harap Olması:

 Kendilerini helak, ülkelerini ise tahrip etmesi, Allah'ın nankörler hakkındaki Sünneti'dir. Şöyle ki, nimetle şımarıp ona nankörlük etmek, geçen şıkta andığım açlık ve korkuya gerekçe olduğu gibi, böyle bir cezayı da gerk'li kılar. Bu veya öbür cezadan yalnız birisi, onlara isabet edeceği gibi, her ikisi de isabet edebilir. Allah (c.c), nankörlerin cezalarının (ülkelerinin) tahrip ve kendilerinin de yok edilmesi şeklinde olduğunu şu âyetle haber veriyor:

"Biz refah içinde şımarmış nice şehri helak ettik. İşte meskenleri, onlardan sonra pek az oturulmuştıtr. Onlara hep biz vâris olduk" [9]

Yâni, nice bol ve rahat geçimli kentleri helak ettik. Yâni, onların da durumu aynen emniyet, bolluk ve rahat yaşantı içindeki Mekke'liler gibiydi. Ne zaman ki şımardılar, gurur ve aldanışa kapılarak nimetin hakkını edâ ve Allah'a olan şükürlerini îfâ edemediler, Allah da onları ve ülkelerini yerle bir etti öyleyse, her millet, nankörlük konusunda aynı şeyleri yaptıkları zaman, bunların başına gelenlerden ibret alsınlar. [10]
 
3- Nankörlerin Ekin Ve Meyvelerinin Helak Edilmesi:

 Ekin ve meyvelerinin yok edilmesi, Allah'ın nankörler hakkındaki Sünnet'lerinden biridir. Nankörlerin cezası bir değildir. Korku ve açlıkla, evlerinin yıkılması ve helak edilmeleri şeklinde olabileceği gibi, ekin ve meyvelerinin yok edilmesi tarzında da olabilir. Bâzan bütün bu cezalar toplanabilir de. Korkuyla, açlıkla cezalanırlar, sonra ekin ve meyveleri yok edilir, daha sonra da evleriyle beraber yerle bir olurlar. Bâzan da yalnız bir ceza iner, derâkip tevbekâr olurlar. Kâmil hikmet Allah (c.c.)'a aittir, dilediğini yapar. Allah'ın Sebe' halkına verdiği ceza da, nankörlerin ekin ve meyvelerini yok etmesi türünden bir cezadır.

"Andolsun, Sebe' (oğulları)nın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler), sağdan, soldan iki bahçe (ile çevrili idi. Onlara): "Kabb'inizin nimetinden yeyin de O'na şükredin! Hoş bir memleket ve çok bağışlayan Rabbl" (denilmişti). Ama şükürdenler yüz çevirdiler; bu yüzden üzerlerine Arim selini gönderdik; onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. Nankörlük ettiklerinden ötürü onları böyle cezalandırdık; biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız?"  [11]

Bu âyetler, Sebe' halkı hakkında inmiştir. Bu âyetlerin işaret ettiği haberler şöyledir: Ülkelerinde nimet ve bolluk içindeydiler. Rahat bir yaşantıları vardı. Rızıkları ekin ve meyveleri boldu. Allah (c.c) onlara, kendisini birlemek ve kendisine ibâdet etmek suretiyle nimetlerine şükrederek verdiği rızkını yemelerini emreden peygamberler gönderdi. Onlar Allah'ın dilediğince böyle kaldılar. Daha sonra, emrolundukları şeylerden yüz çevirdiler. Yâni, Allah'ı birlemekten (Tevhid'ten), yalnız O'na ibâdet etmekten, nimetlerine şükretmekten yüz çevirerek başkalarına ibâdet etmeye yöneldiler. Allah da onlara şiddetli yağmurların oluşturduğu seller gönderdi.

İbn-i Abbâs (r.a.) ve diğerleri (Seylü'l Arim)'in sellerin yayıldığı, üzerine bend yapılmış bir vadi (dere) ismi (veya baraj) olduğunu söylemektedir. Allah (c.c.) topraklarını, ekin ve meyve bahçelerini su altında bıraktı. Sonra da meyveli bahçelerinin yerine meyvesi acı bahçelerle dikenli acı ılgın ağaçları verdi. Sonra Cenâb-ı   Hakk,   başlarına gelen cezayı açıklayarak, bunun, Allah'ın verdiği nimetlere nankörlük   etmelerinin   bir  cezası   olduğunu   ifâde buyurdu. Zâten, ancak Allah'ın nimetlerine nankörlük edenler cezaya çarptırılır. [12] Allah'ın verdiği nimetlere şükretmeyen şımarık nankörler hakkındaki Sünnetullâh'tan biri de hak ettikleri azabın indirilmesidir ki, Sebe' halkının nasıl cezalandırıldığını anlatan âyetlerde ifâde edilen cezada bu türden bir cezadır.[13]

 Nimetlerin Değiştirilmesi Hakkındaki Sünnetullâh:

a- Bu Sünnet (Kânun) Hakkında Bir Âyet:

 "Bir millet, kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirmez" [14]

Yâni, hiç bir millet, kendi hoş ve güzel gidişatlarını değiştirmedikçe, Allah, o verdiği nimet ve afiyeti onlardan çekip alarak haklarındaki hükmünü değiştirmez. Bu değişim onlardan olunca, ellerinde olan nimeti kaybettiler. [15]

Bu âyet hakkında İmâm Râzî (544/1149) şöyle demektedir:

"Bütün müfessirler şu gerçeğe işaret ederler: Allah, hiç bir millet, isyan (itaatsizlik) ve fesatla (zulüm ve bozgunculuk) uğraşmadıkça intikam azabını indirerek içinde bulundukları nimetleri değiştirip ellerinden almaz" [16]

 b- Bu Konuda Diğer Bir Âyet:

 "Bu böyledir, çünkü bir millet kendilerinde bulunan (güzel meziyet) i değiştirmedikçe Allah onlara verdiği nimeti değiştirmez" [17]

Yâni, hiç bir millet, nimeti hakkedecek (güzel) davranışlarını değiştirmedikçe; (bolluk ve rahatlık gibi) değiştirmesi (çekip alması), ne Allah'ın yapacağı bir şeydir ne de kulları hakkındaki umumî sünnetlerinin gereğidir. [18] Allah'ın millet ve ümmetlere vereceği nimetler, öncelik ve süreklilik bakımından, onların ahlakî yapı ve özellikleri, inançları, iyilikleri ve nimeti gerektiren amellerine bağlıdır. Bu hususiyetler onlarda bulundukça ve yerleştikçe, bu nimetler de, umumî kullar hakkındaki Sünnetullâh gereği, bulunur ve devam eder. Ama ne zaman ki bütün bu nimetlerini ve bunlara dayanan amelî meziyetleri değiştirirler, o zaman Allah (c.c.) da onlar hakkındaki hükmünü değiştirerek nimetlerini onlardan çeker alır. Zengin fakir olur, azîz zelîl ve perişan, kuvvetli de zayıf ve güçsüz olur. İşte bu, millet ve ümmetler hakkında geçerli ve sürekli bir kuraldır. Fertler hakkında da durum böyledir. [19]

 Müslüman Cemâat Ve Nimetin Değiştirilmesinde Sünnetullâh:

 Nimetin değiştirilmesindeki Sünnetullâh, Müslüman Cemâat için de geçerlidir. Amel ederek Allah'ın şeriatına bağlı kaldıkça, O'nun yegâne ipi olan Kur'ân'a sarıldıkça, (Allah'ın) yardımı, desteği ve o cemâatten eziyetleri bertaraf etmesiyle nimetleri de sürekli olacaktır. Fakat bunu değiştirerek, pratik hayatında Allah'ın şeriatına lâkayd davranır, haddi aşarsa o cemâat, zayi ettiği nisbette, nimetlerden uzaklaştırılır. [20]


[1] Lisânu'l Arab, c.16,s.57 vd

[2] Râğıb el-İsfehânî, el-Müfredât, s.429

[3] Prof. Dr. Abdulkerim Zeydan, İlahi Kanunların Hikmetleri, İhtar Yayıncılık: 262.

[4] Prof. Dr. Abdulkerim Zeydan, İlahi Kanunların Hikmetleri, İhtar Yayıncılık: 262.

[5] Lisânu'l Arab, c.5, s.125

[6] Prof. Dr. Abdulkerim Zeydan, İlahi Kanunların Hikmetleri, İhtar Yayıncılık: 263.

[7] Râğıb, a.g.e., s.439 Nahl:16/112.

[8] Tefsîr-i Zemahşerî, c.% s.638; Tefsîr-i Âlûsî, c.14, s.242; Tefsîr-i İbn kesîr. c.2. s.589. Prof. Dr. Abdulkerim Zeydan, İlahi Kanunların Hikmetleri, İhtar Yayıncılık: 263-264.

[9] Kasas: 28/58,

[10] Zemahşerî, c.3, s.423; İbn-i Kesîr, c.3, s.395; Kurtubî, c.13. Prof. Dr. Abdulkerim Zeydan, İlahi Kanunların Hikmetleri, İhtar Yayıncılık: 264.

[11] Sebe: 34/115-17..

[12] İbn-i Kesîr, c.3, s.530; Zemahşerî, c.3, s.573;(Âlûsî, c.22, s.126

[13] Prof. Dr. Abdulkerim Zeydan, İlahi Kanunların Hikmetleri, İhtar Yayıncılık: 265-266.[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:14:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah rüya tabiri,Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah mekke canlı, Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah kabe canlı yayın, Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah Üç boyutlu kuran oku Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah kuran ı kerim, Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah peygamber kıssaları,Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullah ilitam ders soruları, Kufranı Nimet ve Nimetlerin Değiştirilmesinde Sünnetullahönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes