> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Kavramlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kavramlar  (Okunma Sayısı 1019 defa)
22 Mart 2011, 00:15:08
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 22 Mart 2011, 00:15:08 »



KAVRAMLAR

 1- Kavim

 Kavim, kişinin içinde yaşadığı, aralarında din, dil, soy, kültür  birliği olan insan topluluğudur. Kur'an'da üç yüz seksen iki kez kullanılmıştır [1] "Kâme fiilinin mastarıdır. Erkek ve kadınlar­dan oluşan topluluk demektir. Ancak daha ziyade erkekler için kulla­nılır. Şu ayette de erkekleri gösterdiği görülür:

"Ey inananlar, bir ka­vim başka bir kavimle alay etmesin. Belki (alay ettikleri kimseler) kendilerinden iyidirler. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler." [2]

Ayette önce erkeklerle ilgili yasak belirtilmiş, peşinden kadınlara da aynı yasak koyulmuştur. [3]

Bazı yazılarda kavim kelimesinin "Nisa: kadınlar" kelimesinin zıddı olarak kullanılması, bu mütalaayı haklı gösterir:

"Şimdi bilemiyo­rum, ileride bileceğim.

Kalenin sahipleri erkekler midir, kadınlar mı? " [4]

Ancak daha sonraları, insan topluluklarını ifade etmek için kul­lanılmıştır. [5] "Nuh kavmi, Firavun kavmi" ifadelerinde olduğu gibi, kadınları da içine alması, dolayısıyla ve tabi olma yoluyladır. [6]

"Bir adamın kavmi" demek, onun şiâsı ve aşireti demektir. Yani onun taraftarları ve kabilesi manasınadır. Kavim, tekil olmasına rağmen Reht gibi çoğulluğu içerir. Çoğulları: Akvam Akâvim, Akâyim dir.[7] Türediği "kâme" fiili "otur­mak"ın zıttıdır. Kalkmak, ikâme etmek, durmak, devamlı ve sabit olmak, katılaşmak, donmak anlamlarına gelir. [8] İşte kavim, bütün bu manaları alarak, kullanıldığı insan topluluklarına taşımıştır.

Kavmi oluşturan fertler arasında din, dil, soy ve kültür birliği vardır. Fertler bu unsurları sonra gelenlere aktararak, kavmin ayakta kalmasını sağlarlar. Kavim, öncekilerden tevarüs edilen unsurlara o kadar bağlıdır ki, bunlara ters gelen veya uyuşmayan şeyleri hemen reddeder. Kur'an'da peygamberler, gönderildikleri kavimleri yeni bir dine, farklı bir hayat tarzına çağırdıklarında, hemen reddedilip yalan­lanmışlar ve acaib bir şey getirmekle suçlanmışlardır. Bunun nedeni elçilerin getirdiklerinin, daha önceki atalarından (Âbâu'l evvelin) tevarüs ettiklerine ters düşmesidir. Bu özelliğiyle de kavim, değerleri­ne sıkıca bağlı (sabit), aynı zamanda bu değerlerini yaşatan ve aktaran bir yapıdadır.

Ancak kavim, değişime tamamen kapalı değildir. Bir takım özelliklerini değiştirebilir. Hatta tamamen değişebilir. Bu değişim ken­diliğinden değil, kavmi meydana getiren fertlerin, kendilerini değiştirmesiyle gerçekleşir: "Bir kavim kendi durumlarını değiştirmedikçe, Allah onların durumlarını değiştirmez." [9]

Kavmi oluşturan bireyleri birbirine bağlayan en önemli unsur, aynı soydan gelmeleridir. Bir kandan gelmeleri onları birbirine kenet­leyerek, öyle bir katı ve donuk toplum haline getirir ki, fertlerden birine karşı yapılan kötülüğe karşılık vermek, bütün fertler için kutsal bir görev sayılır.

Hiçbir şey bireylerin kavimlere bağlılığını Dureyd b. es-Sımme (ö. 8/630) nin şu mısraları kadar güzel anlatamaz:

"Ben Gaziyye'denim. Eğer o yanılırsa, ben de yanılırım;

Eğer o doğruyu bulursa, ben de doğruyu bulurum. [10]

Bu söz kavmiyetçi dayanışmanın putperest Arabın eylemlerini nasıl dikte ettiğini, onun nasıl doğru da olsa, yanlış ta olsa, kavmiyetçiliğin o şaşmaz zorunluluğuna boyun eğdiğini hayreti mucib bir tarzda anlatmaktadır.[11]

Kur'ân, insanları ilâhî mesajları kabule çağıran elçilerin muhatap oldukları toplumları, kavim kelimesiyle karşılar: Nuh'un kavmi, Ad'ın kavmi, Semud'un kavmi, v.dğr. gibi. Ancak daha çok toplumun, elçi­nin getirdiğini reddeden kısmını ifade eder. İlâhî mesajları kabul edenler için kavim değil, ümmet kavramı kullanılır. Çünkü ilâhî öğre­tileri benimseyen kavmin en büyük hedefi, öğrendiklerini diğer, toplumlara ulaştırmaktır. Oysa kavmin hedefi sadece kendi değer­lerinin, diğer kavimlerin değerlerinden üstün olduğu ile övünmektir. Bu yönüyle o, statik bir yapıya sahiptir.

Kavmin Türkçe karşılığı ulus veya halktır. Bu kavramın millet şeklinde dilimize çevrilmesi doğru değildir. Biraz sonra görüleceği gibi millet, din ve şeriatı belirtmek için kullanılır. [12]

 2- Millet

 Millet din ve şeriat demektir. Yol ve sünnet manasında da kullanılır. [13] "Bir sözü yazdırmak" anlamına gelen "imlâl" mastarından türe­tilmiştir. [14] Peygamberlerin getirdikleri ilâhî yasalar çoğunlukla yazıya geçirildiği (imlâ edildiği) için şeriate ve dine millet denilmiştir.[15] Zemahşeri'ye göre ise din ve şeriate, insanların üzerinde gittikleri yol olduğundan ötürü "tutulup gidilen yol" manasına gelen millet denil­miştir. [16] "Tarikun melil" de "çok işlek yol" demektir. [17]

Kur'an'da on beş kez kullanılmıştır. [18] Toplumsal din anlamını karşılar. [19]

“Allah'ı birleyici olarak, İbrahim dinine (millete İbrahim) uyun." [20]

"Biz bu(nun söylediğini (babalarımızın bağlı olduğu) öteki dinde (milleti'1-âhire) işitmedik." [21]

"Ey Şuayb! Ya mutlaka seni ve seninle beraber inananları kentimizden çıkarırız, ya da dinimize (mil­letine) dönersin." [22]

Bu kelime sadece peygamberlere nispet edilir. "Allah'ın milleti" veya "milletim" denilmez. Fakat "Allah'ın dini" "Zeyd'in dini" veya "dinim" denilebilir. [23] İslam milleti, Hristiyan milleti ve Yahudi milleti şeklinde kullanılır [24] "Sen onların kendi dinlerine (milletehum) uyma­dıkça, ne Yahudiler, ne de Hristiyanlar senden razı olmazlar."[25] Bura­da kastedilen, Yahudi ve Hristiyanların üzerinde bulundukları din ve ondan meydana çıkan şeriat, yaşama tarzı, düşünce şeklidir.

Kelimenin anlamının net bir şekilde ortaya çıktığı ayet şudur:

"(Yusuf) şöyle dedi: Ben Allah'a inanmayan, ahireti de inkâr eden bir kavmin milletini terk ettim" [26]

Bu ayetteki kavim, Firavun ve seçkin çevresinin egemenliği al­tındaki Mısır toplumu, millet ise bu toplumun sosyal düzenine yön veren hukuk ve ahlâk anlayışının genel ifadesi olan din anlamlarında kullanılmıştır.

Bütün bunlardan da anlaşıldığı üzere, millet kelimesinin insan topluluğu (kavim), ulus ve nation karşılığında kullanılması seman­tik açıdan mümkün değildir. [27]

 3- Ümmet

 Ümmet, ortak bir inancı, ortak bir amacı paylaşan insanların, ortakamaçlarına doğru birlikte yürümek niyetiyle, ahenkli bir biçimde bir araya geldikleri toplumdur. Ana olmak, yönelmek, imam (önder) olmak anlamlarına gelen, "emme-yeummu-ûmûmeten"den türetilmiştir. Tekil olmasına rağmen, çokluk ifade eder. Çoğulu "ümem’dir. Sözlükte ana, çeşitli hayırları üzerinde toplayan adam, kalabalık bir topluluk, din, yol, vakit, kendisine peygamber gönderilen toplum, tâat gibi anlamları içerir. [28]

Kur'an'da altmış dört kez kullanılmıştır. [29] İki yerde "zaman", iki yerde de "din"anlamlarında kullanılmıştır: "Onlardan azabı sayılı bir süreye (ümmete) ertelesek..." [30]

"Kurtulan (adam) uzun bir süre (üm­met) sonra..." [31]

"Biz babalarımızı bir din (ümmet) üzerinde bulduk." [32]

Bir yerde de hayvanlar için kullanılmıştır:

"Yeryüzünde yürüyen hiç­bir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, (onlar da) sizin gibi bir ümmet olmasınlar." [33]

Diğer yerlerin hepsinde de insan toplu­lukları için kullanılmıştır. Daha ziyade peygamber gönderilmiş top­lumları gösterir.

İbn Manzur (ö. 711/1311) ümmeti şöyle tarif eder:

"İnsanların yaşadığı bir asır, bir çağ, her peygamberin toplumu, elçiye nispet edi­len her kavim (ister mü'min, ister kâfir), bütün canlılardan bir cins ve bir nesil." [34]

İbn Faris (ö. 1005), yukarıdaki bütün manaları şu tarifte topla­mıştır:

"Bir şeye mensup olan, ona izafe edilen, bağlanan her topluluk ümmettir."[35]

İsfahani (ö. 1108)'nin tanımı ise şöyledir:

"Kendi seçimleri veya bir zorunlulukla, aynı yer, aynı zaman veya aynı din gibi bir nedenle bir arada olan topluluktur." [36]

Hamdi Yazır (ö. 1942) ise, kabul gören tanımı yapmıştır:

"Bir imamın çevresinde sağlam bir birlik oluşturup, düzenli bir şekilde faaliyet gösteren ve bu şekilde çeşitli insan grupları üzerinde hakim olan topluluktur."[37]  ve  bütün bunlardan anlaşılan şu ki; ümmet, belirli bir zaman ve mekanda, bir imamın önderliği altında belirli bir hedefe doğru hareket eden kavim veya kavimler topluluğudur. [38]

 4- Sûnnetullah

 Sünnetullah bir isim tamlamasıdır. Allah tamlanan, sünnet tamlayandır. Allah'ın sünneti demektir. Bu kavramla neyin kastedildi­ğini anlamamız, "sünnet" kelimesini bilmeye bağlıdır.

Sünnet, "Senne" kökünden gelir. Çoğulu Sünen'dir. Dosdoğru yol, uyulan örnek, adet manalarında kullanılır.[39] Fahruddin Razi (ö. 606/1209) bu kelimenin "suyu peşi peşine dökmek" anlamında söyle­nen "suyu döktü" fiilinden türetildiğini söyler. Araplar, dosdoğru olan yolu, dökülen ve devamlı olan suya benzetmiş­tir. Çünkü su devamlı aktığı zaman, tek parça gibi olur. [40] Aynı fikri M. Reşid Rıza (ö. 1935) da benimser. [41]

Öyleyse sünnetullah, Allah'ın dosdoğru yolu, Allah'ın uyulan örneği, Allah'ın adetidir. Ancak Türkçe'de bu şekilde değil de, daha çok Allah'ın yasası, Allah'ın kanunu olarak kullanılmaktadır ki, arala­rında anlam bakımından bir farklılık yoktur.

Kur'an'da beş ayette sekiz kez kullanılmıştır

1. “Allah'ın kendisine takdir ettiği her şeyi yerine getirmekte, peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce geçenler arasın­da da, Allah'ın yasası böyle idi.” [42]

2. “Allah'ın önceden geçen (toplum)lar arasında (uygulanan) ya­sası budur. (Peygamberlere karşı iki yüzlülük edenler öldürülürler.) Allah'ın yasasını değiştirme(ğe imkan) bulamazsın.” [43]

3. “Yeryüzünde büyüklük taslama(larını) ve k...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kavramlar
« Posted on: 16 Nisan 2024, 20:16:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kavramlar rüya tabiri,Kavramlar mekke canlı, Kavramlar kabe canlı yayın, Kavramlar Üç boyutlu kuran oku Kavramlar kuran ı kerim, Kavramlar peygamber kıssaları,Kavramlar ilitam ders soruları, Kavramlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes