๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mart 2011, 22:22:21



Konu Başlığı: Karn
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mart 2011, 22:22:21
KARN

 Karn, aynı zamanda, aynı zaman dilimi içinde, aynı dönemde yaşayan insanlar anlamına gelir. Belli bir yere ve döneme ait nesil, kuşak, halk demektir. Bu anlamıyla tarihin belli bir döneminde yaşamış uygarlık için de kullanılabilir. Karn kelimesinin çoğulu, kurûn'dur.

Toplum anlamını da ifade eden bu sözcüğe, Kur'an'da daha özel bir anlam yüklenmekte ve "karn" sözcüğü ile; güç ve iktidar sahibi kılınmış, bütünüyle ya da kısmen dünya liderliğine getirilmiş bir topluluk kastedilmekte ve bu sözcüğün geçtiği âyetlerin muhtevası içinde, kendi dö­nemlerinde bu derece güçlü bir konuma gelmiş toplumla­rın bile yıkıma uğramaktan kurtulamadığı vurgulanmak­tadır.[795]

Karn/Kurûn kavramları, Kur'an'da daha çok "helak edilme" çerçevesinde ele alınır. Kur'an'da helak konusu­nun ele alındığı âyetlerden bazısında "karye/kurâ", bazı­sında da karn/kurûn kavramları kullanılır. Bu, hem bir dil zenginliğidir, hem de toplum-medeniyet ilişkisine dik­kat çeker. Buna göre karye/kurâ sözcükleriyle toplumun oluşturduğu medeniyet, karn/kurûn sözcükleriyle ise top­lumun kendisi kastedilmiş olmaktadır.[796]

 1. Kurun'un Helak Sebepleri:

 Çeşitli nesillerin helak sebepleri ve yerlerine yeni nesil­lerin yetiştirilmesini sağlayan unsurlar inkarcılık, günah  ve haksızlıktır.[797]

 a. İnkarcılık:

 Kurûn'un en önemli helak sebeplerinden birisi, pey­gamberlerin çağrılarına kulak tıkayıp, inkarcılığa saplanmadır:

"Âd ve Semud milletleri ile Ress'lileri ve bunların ara­sında birçok nesilleri (kurun) de yerle bir ettik. Her birine misaller vermiştik, ama dinlemedikleri için hepsini kırdık geçirdik."[798]

Firavun ve yandaşlarına da önceki yalanlayanlar gibi helak edileceği bildirilmişti.[799]

 b. Günah:

 Pekçok neslin yokedilme sebebi, günaha batmaları ol­muştur:

"Gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Alaya al­dıkları şeyin haberleri kendilerine gelecektir. Onlardan önce nice nesilleri yokettiğimizi görmediler mi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz bir şekilde yeryüzüne yerleştirmiş, gök­ten bol yağmur yağdırmış, altlarından ırmaklar akıtmış­tık. Fakat onları günahlarından ötürü yokettik ve ardlarından başka bir nesil yetiştirdik."[800]

"Nuh'tan sonra nice nesilleri yoketmişizdir. Kullarının günahlarından haberdar ve onları gören olarak Allah yeter."[801]

 c. Haksızlık:

 Peygamberleri belge getirmişken, haksızlık ederek inanmadıkları için, kurun yokedilmiştir.[802] Yine, önceki nesillerin ileri gelenleri yeryüzünde bozgunculuğa engel olmadıkları için helak edilmiştir, kurtulanları pekaz olmuştur.[803]

 2. Helak Olan Kurundan Alınacak Dersler:

 Varlık ve güce güvenmek, yokedilmeyi engellemez. Da­ha önce bu özelliklere sahip olanların yokedilişi, böyle dü­şünenler için, bir ibret sayfasıdır:

"Âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman inkâr edenler (kâfirler), mü'minlere şöyle der: 'Bu iki takımın hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir?' Onlar­dan önce nice nesilleri yokettik ki, onlar varlıkça ve göste­rişçe bunlardan daha üstündüler."[804]

"Karun, şöyle dedi: 'Bu servet bana, bendeki bir ilim­den ötürü verilmiştir.' Allah'ın önceleri; ondan daha güçlü ve topladığı şey daha fazla olan nice nesilleri yokettiğini bilmez mi? Suçluların suçları kendilerinden sorulmaz."[805]

Çünkü suça/günaha batmışlar, kendi hatalarını görmez­ler ve kabullenmezler.

"Bu inkarcılardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan, sığınacak yer bulmak için diyar diyar dolaşan nice nesilleri yoketmişizdir. Hiç kurutuluşu var mı? Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır."[806]

Kur'an'a karşı inatçı davranan millete (Kureyşli müş­riklere), daha önceki nesillerin yokedildiği, şimdi onlardan hiçbir ses duyulmadığı ve söz edilmediği belirtilir.[807] He­lak gelip çattığında feryat etmeleri kurtuluş sağlamadı.[808]

"Onları, yerlerinde gezdikleri, kendilerinden önce yoketmiş olduğumuz bunca nesiller doğru yola yöneltmedi mi? Doğrusu bunlarda akıl sahipleri için ibretler var­dır."[809]

"Kendilerinden önce nice nesilleri yokettiğimizi, onların bir daha kendilerine dönmediklerini görmezler mi ?"[810]

Hz Musa'ya, ilk nesiller yokedildikten sonra açık belge­ler (aydınlanma kaynağı, doğruluk rehberi ve rahmet olarak verilen kitap (Tevrat), insanlar düşünsünler diye veril­miştir.[811]

 3. Helak Edilenlerin Yerine Yeni Nesillerin Gel­mesi:

 Yeryüzüne hâkim kılınan bir kavim/toplum, medeni­yetine sahip çıkarmayıp sürdüremeyince, yerine yeni bir kavim/medeniyet geçmektedir.

Kureyşli müşriklere şu hatırlatmada bulunulur:

"On­lardan önce nice nesilleri yokettiğimizi görmediler mi? (..) Onları günahlarından ötürü yokettik. Ardlanndan başka bir nesil yetiştirdik."[812]

Hz. Nuh'un gemiden inip yerleşmesi anlatıldıktan son­ra şu belirtilir:

"Bunların ardından başka nesiller varettik."[813]

Böylece Nuh kavminin helak edilmesinden sonra, yeryüzünde iktidar başka bir topluma, Semud kavmine, geçmektedir.

"Biz nice nesiller varetmiştik. Üzerlerinden yıllar geçti.(..)"[814]


[795] Erdoğan Pazarbaşı, Kur’an ve Medeniyet 254.

[796] Erdoğan Pazarbaşı, age, 256-257. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 175.

[797] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 176.

[798] Furkan, 25/38-39.

[799] Tâhâ, 20/46-51. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 176.

[800] En'am, 6/5-6.

[801] İsra, 17/17. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları:176.

[802] Yunus. 10/13.

[803] Hûd, 11/116. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 177.

[804] Meryem, 19/73-74.

[805] Kasas, 28/78.

[806] Kâf, 50/36-37.

[807] Meryem, 19/98.

[808] Sâd, 38/3.

[809] Tâhâ, 20/128; Secde, 32/26.

[810] Yasin, 36/31.

[811] Kasas, 28/43. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 177-178.

[812] En'am, 6/6.

[813] Mü'minun, 23/31. Ayrıca bkz. Mü'minun, 23/42 (Âd kav­mine gönderilen Hûd peygamber).

[814] Kasas, 28/45. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 178-179.