> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî  (Okunma Sayısı 1116 defa)
19 Şubat 2011, 23:10:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 19 Şubat 2011, 23:10:22 »



İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve  İlm-i Ezelî

Kader ve İlm-i Ezelî:

 Allah Teala'nın bazı vasıflarını anlatırken, herşeyi kuşatan ilminden ve iradesinden bahsetmistik. Görmüştik ki, O, geçmiş gelecek, olmuş ola­cak herşeyi, her yönü ile ve bütün teferruatlarıyla bi-hakkın bilmektedir ve O'nun iradesi dışında vâki olabilecek en küçük bir hadise, en küçük bir hareket, en küçük bir faaliyet dahî mümkin değil­dir, îyi yola mı, kötü yola mı girecek diye imtihan olunan insanın, hâricine çıkamayacağı bu ilim ve irade karşısında, imtihanının ve fiilerinin ne kıy­meti olabilir? İşte müşkilimiz budur. Bunu daha iyi ortaya koyabilmek için “kader” mevzuunu ayetler ve hadislere göre ele almalıyız. Çünkü Abdulkerîm b. Sem'ânî (d. 506)'nin ifadesiyle: “Ka­za ve kader mevzuunda en doğru bilgi kaynağı Kitab ve sünnettir. En doğru hareket de bunlardan ilham alarak tevakkuf etmektir. Bu ilhamla iktifa etmeyerek ileri gitmek, o hududsuz sahada hay­rete ve dehşete düşmektir; yoksa kalbe emni­yet ve itîmad veren bir hareket değildir. Çünkü kaza ve kader bilgisi Allah Teala'nın kendisine tahsis ettiği bir sırdır ki, önüne çektiği bir perdeyle onu beşerin akıl, idrâk ve her türlü marifet vasıtalarına, hikmet gereği, kapatmıştır.”[1049]

Ehl-i Sünnet ulemâsı, her yaratılanın, huşun kubuh, fayda zarar, zaman mekân ve sevâb ikâb bakımlarından halinin ne olacağı demek olan “kadere iman”ı islâmın inanç esaslarından birisi kabul etmiştir.[1050] Kur'an'ın başından sonuna kadar takdir fikriyle dolu olduğu bir keyfiyyettir.[1051] Allah'ın herşeyi önceden takdiri meselesi, kelâmcıların uydurması olamaz. Çünkü islâmın zuhurundan önce bile hemen hemen aynı düşün­ce, hususî bir dinî inanca sahib bazı araplar ara­sında vardı. Hata hamiler çerçevesinin dışında da bu inancın varlığı görülmektedir.[1052] Bina­enaleyh bu, aslı Kur'an'da bulunan bir inançtır. Nitekim buyurulur ki:

“Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Kendinden başkası bunları bile­mez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak dahî düşmez. Yerin karanlıkları içinde tek bir tane, yaş ve kuru müs­tesna olmamak üzere hepsi apaçık bir kitabdadır.” [1053] Rivayet tefsircileri Kur'an'daki “apaçık bir kitab” (kitâb-ı mübîn), “İmân-ı Mübîn”, “Ümmü'l-Kitâb” tabirleriyle kastolunanın Levh-i Mahfuz, bir diğer ifadeyle ilm-i ilâhî oldu­ğu hususunda müttefiktirler. Levh-i mahfuz; Al­lah'ın haber verdiği, kitabında zikrettiği, hakika­tini bildirmediği “O mevcuddur." diye inanmamız gereken bir sırdır.[1054] Geçen ayetteki beyana göre herşey onda yazılıdır. Herşeyin adedi, mik­tarı, var olacağı vakti ve hangi hal üzere öleceği hep kaydedilmiştir.[1055] Râzî, bunun Allah'ın il­mi olduğunu kaydeder ve Zeccâc'dan “Mahlukatı yaratmadan, olacakların nasıl olacağını bir kitabda tesbit etmesi mümkindir,” görüşünü nakleder, ayrıca bunun ne hikmetleri olduğunu da sayar.[1056]

“Yeryüzünde ve nefislerinizde, isabet eden her musibet, onu yaratmamızdan evvel bir kitabda mevcuddur.”[1057] ayetinin tefsirinde şu­nu da der: “Bu ayet yeryüzündeki bütün hadise­lerin ve fiillerimizin, meydana gelmeden önce, levhte tafsilatıyla yazılmış olduğuna delildir.”[1058] Kuşeyrî, bu görüşü Râzî ile paylaşmakta­dır.[1059] Zamahşerî Ra'd, 39'daki ümmü'l-kitabı “Her kitabın aslı, o levh-i mahfuzdur. Çünkü her olacak şey onda yazılmıştır.” diye tefsir eder.[1060]

“Allah'ın sizin için yazdıklarını taleb edi­niz.” [1061] ayetim de “Mübaşeret ederek, Allah'ın levhte sizin için tesbit etmiş olduğu nesli arayınız.” şeklinde tefsir eder[1062] ki bunlar O' nun mezhebine aykırı tefsirlerdir. Kur'an'da, her­şeyin vukuundan evvel tesbit edilmiş olduğuna bir başka delil de şu ayettir[1063]:

“De ki; -bi­zim başımıza ancak Allah'ın yazmış olduğu şey­ler gelir.” [1064] Allah Haber veriyor ki

“Şüphesiz biz herşeyi bir kader ile yaratmışızdır.” [1065] Bu ayet, Kureyş müşrikleri Peygam­berimizle kader mevzuunda çekiştikleri zaman nazil olmuştur.[1066] Ayet gösteriyor ki kâinatta­ki ölçü ve tedbir son derece büyüktür. Kâinatın bunca hadiseleri ve felâketlerle dolu hareketleri, büyük küçük hepsi Kudret eli tarafından idare edilmektedir. Tarihteki her hareket gibi, fertlerin ruhundaki her heyecan, alınan her nefes tamamen vakti tayin edilmiş, yeri belirtilmiş, şartları plan­lanmış olarak vuku bulur. Büyük hadiseler gibi alınan bir nefes dahi kâinat nizamı bakımından hesab edilmiş ve bir ölçüye bağlanmıştır. Kurak sahrada tek başına bitmiş olan ağaç da oradaki bir ölçüye göre yerleştirilmiştir. Zaman ölçü dahi­lindedir, mekân ölçü dahilindedir. Uzak çizgiler ötesinde her hadisede, her oluşta, her varışta bu “kader” denilen ölçü vardır.[1067] Âl-î İmran, 110'un bir tefsirine göre, Muhammed Ümmeti, ezelde levh-i mahfuzda en hayırlı ümmet olarak belirtil­mişti.[1068] Yusuf (a.s.)'a Cenab-ı Allah tarafın­dan ilham edilen, rüyaların te'vili[1069], ha­diselerin önceden, Allah tarafından malum ve mukadder olduğuna bir başka delil değil midir?

Kaderin veçhelerinden biri de “saadet-şakâvet meselesidir. İnsanların, hidâyet üzere mi, dâlelet üzere mi yaşayacakları “her şey” cümlesinden olduğuna göre bunlar da ezelde, henüz insanlar vücud âlemine gelmeden, levhte yazılmış, takdir edilmişti. Binaenaleyh herbir ferdin neticede cen­netlik mi, cehennemlik mi olacağı hususu da mu­kadderdir. Bu hususlar ayetlerde pek sarih olarak görünmemekte ise de birçok hadislerde açıkça beyan buyurulmuştur.

“Gelecek olan o (ahiret) gününde Allah'tan izinsiz hiçbir kimse konuşmaz. Artık onlardan kimi şaki, kimi de sâîddir.” [1070] ayeti bu husustaki ayetlerden kabul edilir. Zamahşeri ayetteki “said” ve “şaki” tabirlerini “Günahından dolayı cehennemi hakeden şakidir, güzel amelinden dolayı cenneti hakeden saîddir.” diye tarif eder.[1071] Mezkur ayet ile

“Onlar mü­min olmayacaklar diye adetâ kendine kıyacak­sın.” [1072] ayetinin tefsirinde İbn Abbas (r.a.) “Resulullah (a.s.) bütün insanların iman edip, hidayet üzere biat etmelerini hararetle istiyordu. Allah Teala da, ezelde saîd olacağı takdir edilmiş olanlardan başkasının iman edemeyeceğini, şakî olarak belirlenmiş olanlardan başkasının da sa­pıtmayacağını haber vermiştir.”[1073] der.

Kur'an'da hidayete çok yakın olduğu halde sapıtanlar, mucizelerle zorlansalar da iman etmeyeceklerden haber verilmektedir. Bunlar hep şakâvet alâmeti olarak tefsir edilmiştir. Taberî,

“Eğer Allah onlarda bir hayır görseydi elbette on­lara hayrı duyurur (kulaklarına sokar) dı. Kulak­larına soksaydı bile yine onlar muhakkak ki yüz çevirici olarak arkalarını dönerlerdi.” [1074] ayetini “Allah, eğer, peygamberine vahyettiği şey hususunda onlara anlayış nasîb etseydi yine inanmazlardı. Çünkü Allah Teala onlar için, ezel­de, bunlar iman etmeyecekler, diye hükmetmişti ve onlar “şekavet” ile yazılmışlardı.”[1075] şeklinde tefsir eder.

“Eğer gerçekten biz onlara melek­leri indirmiş olsaydık, ölüler kendileriyle konuşsaydılar, herşeyi de onlara karşı (senin söyledik­lerine) kefiller ve şahidler olarak bir araya getirip toplasaydık, onlar, Allah dilemedikçe, yine iman etmezlerdi.” [1076] ayetini “Onlar hakkın­da ezelde, küfür hükmü olduğu için iman etmez­ler.” diye yapılan tefsirler nakleder.[1077]

Cehenneme atılanlara ayetleri tekzîb sebebleri sorulduğunda verdikleri cevab da bu babda zik­redilen delillerdendir[1078]:

“Ey Rabbimiz, bed­bahtlığımız (şakiliğimiz) bize galebe etmişti. Biz doğru yoldan sapanlar güruhu idik.” [1079] Cenab-ı Allah bazıları ve bazı kerîmler için ezelde saadet murat etmişti[1080]:

“Şüphe yok ki kendileri için bizden en güzel bir saadet takdir edilmiş (sebk etmiş) olanlar, işte bunlar cehen­nemden uzaklaştırılmışlardır.” [1081] Tu­fan koptuğunda Allah, Nûh (a.s.)'a “Herbirinden ikişer çift ile, aleyhine söz söylenmiş, hüküm ve­rilmişler dışında, aileni ve iman edenleri gemiye yükle.” derken aleyhine söz sebkat etmiş olanları istisna tutmuştur. Bu da O'nun ezelî hükmünün geri çevrilemeyeceğini ilândır.[1082] Bu keyfiyet­ten dolayı Ehl-i Bedr hakında, levhte, ganimetin onlara helâl olduğu kayıdlı olduğu için[1083] esirlere karşılık almış oldukları fidyeler yüzünden azabtan kurtulmuşlardı.

[1084]

“(Azab geldi­ği zaman) iman edip de bu imanları kendilerine fayda vermiş bir memleket bulunsaydı yâ! An­cak Yunus'un kavmi müstesnadır.” [1085] Çünkü Cenab-ı Allah'ın ezeli rahmeti onlara ye­tişti.[1086]

Kur'an'da yer yer geçen “dalaletin, kavlin (sö­zün) ve Rabbin kelimesinin tahakkuk etmesi” de mevzuumuzla alakalıdır. Tîbî, bu gibi ayetlere is­tinaden bir nükteden bahseder ; “Demek ki hadi­selerin ve eşyanın halleri, kadere ve ezelî ilme ke­sinlikle muhalif olamaz.”[1087] Kuşeyrî de buna yakın olarak: “Allah Teala olacak şeyleri ve na­sıl olacaklarını bilir ve bildiği gibi olmasını murat eder.”[1088]

“Onlar hakkında rabbiyin kelimesi tahakkuk etmiştir.” [1089] ayetinin tefsirini Zamahşerî şöyle yapar: “Allah'ın levhde yazıp, meleklerine haber verdiği, onlar kâfir olarak öle­cekler hükmü yerini buldu. Başka türlü olamazdı; bu yazış, bilmen bir şeyin yazışıydı, murat edilen ve takdir edilen birşeyin yazışı değildi. Allah bun­dan münezzehtir.”[1090] Bu son şık Mutezile'nin kader bahsindeki farklı görüşünü ortaya koymak­tadır. Buna göre Allah kullarının fiillerini murat etmemektedir, kullar kendileri irade etmektedirler. Ezelde olacakları bilip yazmak “kader” dir.

Yoksa yazdığı şeyi muradederek yaratmamıştır.[1091] Mutezile'nin bu görüşü kaderi inkâr mana­sına hamledilemez, onlar bununla, kulların fiille­rindeki ilâhî muradı inkâr ediyorlar.

Kader, saadet, şakavet meseleleri b...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî
« Posted on: 23 Nisan 2024, 20:32:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî rüya tabiri,İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî mekke canlı, İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî kabe canlı yayın, İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî Üç boyutlu kuran oku İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî kuran ı kerim, İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî peygamber kıssaları,İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelî ilitam ders soruları, İmtihan Keyfiyetinin Müşkili Kader ve İlmi Ezelîönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes