> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > İlâh Rabb Melik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlâh Rabb Melik  (Okunma Sayısı 1302 defa)
17 Şubat 2011, 14:02:00
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 17 Şubat 2011, 14:02:00 »



İlâh - Rabb - Melik

 'İlâhlık, (Ulûhiyyet) Rabblık (Rubübiyyet) ve Meliklik (Mülûkiyyet) Allah-ü Tealâ'nın üç önemli fonk­siyonunu oluşturur.

Rabblık, İlâhlık ve Meliklik birbirini tamamlayan ve biri diğerinin iç içe sonucu ve sebebi olan üç önemli niteliktir. Bu üç kelime zaman zaman Kur'an'da aynı ayette veya arka arkaya gelir: İşte Allah, rabbiniz, mülk O'nun içindir, ilâh yok, yalnız O var (Zümer: 6); Ne yücedir Hakk Melik olan Allah, ilâh yok, yalnız O var, Kerim Arş'ın Rabbi’dir (Mü'minûn: 116); De: “Sığını­rım İnsanların Rabbi'ne, İnsanların Meliki'ne, İnsanlar' ın İlâhı'na” (Nâs: 1-3).

İLÂH, 'E-Le(Li)-He' fiilinden gelir. Bu fiilin 'kul­luk etmek, tutkun ve düşkün olmak, yönelmek, ısınmak, alışmak' gibi anlamları vardır. [132]

İnsanın fıtratında kendinden üstün bir varlığa yal­varma ve tapınma ihtiyacı yatar. Çevresinde olup bi­tenler, gücünün yetmediği olaylar, kasırgalar, depremler onda bir haşyet, bir korku uyandırır. Bütün sebep ka­bul edilen şeylerin ortadan kalktığı bir anda, sözgelimi fırtınalı bir denizde veya ölüm anında tıbbın, bilimin veya sebeplerin aciz kaldığı bir sırada insanın sığınaca­ğı, el açacağı bir varlık ihtiyacı ve duygusu her zaman varolagelmiştir. İnsan evrendeki çok şeyin kendi gücü­nün ötesinde cereyan ettiğini görmektedir. Güneş, Ay, yıldızlar bütünüyle insanın iradesinin dışında doğup batmakta, günler, mevsimler ve yıllar yine insanın gü­cünün ve isteğinin dışında gelip geçmekte, yağmur, kar, dolu insanın dileğinin dışında yağmakta ve hattâ öy­le ki, kuraklığın son derece zararlı hale geldiği bir za­manda insanlar kendilerinden üstün bir varlığa el aç­ma gereği duymaktadırlar. İşte, bunlar ve bunlar gibi daha pek çok durumlarda insan ister istemez sığınaca­ğı bir melce' arar; bu melce' öyle olmalıdır ki, onun ih­tiyaçlarına cevap versin, onu rahatlatsın, sıkıntılarını gidersin, gönlüne ferahlık versin.. [133]

Tek ilâh, yani Allah inancına sahip olmayanlar, yaratılışlarındaki 'iâh'a tapınma ihtiyaçlarını çok çeşit­li biçimlerde giderirler. Bazıları için salt 'madde’, bazılan için 'tesadüfler', bazıları için yaratıklardaki 'di­yalektik çelişki', bazıları içinse şu veya budur bu in­sanın üzerindeki kudret. Sonra, böylesi İlâhlar kabul eden insanlar, bu ilâhları çeşitli biçimlerde somutlaştırarak, putlar icat ederler ve diğer insanları bu putla­ra tapındırırlar. Çok zor kaldıkları anlarda ise ne put­lara el açarlar, ne 'madde'ye ne de 'tesadüfler'e el açar­lar; çünkü, aslında böylesi ilâhları yaratanlar kendile­ridir.

Kur'an'da, Allah'ın öncelikle 'ilâhlığı' üzerinde önemle durulur. Allah kelimesi de, 'ilâh'ın belirlenmiş halidir; yani, Allah 'bir' ve 'kendinden başka hakk ilâh olmayan' ilâh'tır; ama, batıl ilâhlar pek çok olduğu için, 'ilâh', başına belirlilik takısı getirilerek 'Allah' ya­pılmıştır. Kur'an'ın ifadeleriyle, ancak' her şeyi yara­tan, insanları bir gün toplayacak olan, öldüren ve di­rilten, kendisine dayanılan, güvenilen, yalvarılan, sığı­nılan, ilmi her şeyi kaplayan, kendisi için zaman ve mekân gibi hiç bir sınır olmayan, varlıkların eksiklikle­rinden bütünüyle uzak bulunan' ilâh olabilir. O halde, bütün bunlara gücü yeten 'ilâh'tır; böyle bir ilâh da birden fazla olamaz. Çünkü, olacak olursa “Her ilâh kendi yarattığıyla gider ve bazısı bazısı üzerinde bü­yüklenir (Mü'minün: 91). Yani, her ilâh bir başka şey diler; hepsi de ilâh olarak dilediğini dilediği gibi yapma gücüne sahip olduğu için, evrende tam bir bozukluk egemen olur. Oysa, evrende her şey muazzam bir den­ge halindedir; en ufak bir bozulmaya tanık olmak müm­kün değildir. Öyleyse, evrene hükmeden ilâh tektir ki, o da Allah'tır.

Kur'an'da 'ilâh'ın fonksiyonları şu ayetlerde peşpeşe izah edilir;

“De: “Hamd Allah içindir ve selâm seçtiği kulla­rına.! Allah mı hayırlı, yoksa ortak koştukları mı?

Gökleri ve yeri yaratan ve sizin için gökten su in­diren mi? Onunla sizin bir ağacını bile bitireme­yeceğiniz gönül açan bahçeler bitirdik. Allah'tan başka bir ilâh ha? Siz sapan bir kavimsiniz. Yeryü­zünü durulacak sağlam bir yer yapan ve araların­dan ırmaklar çıkaran, kendisi için sağlam dağlar vareden ve iki deniz arasına bir perde koyan mı? Allah'tan başka bir ilâh ha? Ne kadar da az hatır­layıp düşünmeniz var! Sizi karanın ve denizin karanlıklarında götüren ve rahmetinin önünde rüz­gârları müjde olarak gönderen mi? Allah'tan baş­ka ilâh ha? Allah koştukları ortaklardan ne kadar da yücedir! Yaratılışa başlayıp, sonra onu döndü­ren ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran. mı? Al­lah'tan başka ilâh haa?” Eğer doğrular sanız, geti­rin delilinizi!” de. (Nemi: 59-64), Görülüyor ki, gökleri, yeri ve arasındakileri, evren­deki bütün varlıkları yaratan, gökten su indirip, onun­la türlü türlü bahçeler, ağaçlar, otlar, çiçekler bitiren, insanların ve hayvanların tüm yiyeceklerini vareden, yeryüzünü üzerinde yaşanacak şekilde yapan, onu sağ­lam kazıklarla (dağlar) destekleyip, içinde ırmaklar akı­tan, karanlıklarda insana yolunu bulduran ve insanı bu yeryüzünde yaşayabilecek nitelikte yaratan, öldü­ren ve yeniden diriltecek olan, işte ancak ilâh odur ve tek bir ilâh'tır bu, yani Allah'ta.

Yine Kur'an, Allah'ın tek ilâh olması konusunda daha başka deliller de zikreder. Sözgelimi, eğer Allah insanları kör edecek olsa, sağırlaştıracak olsa, insana kim göz ve kulak verebilir? Gökten taş yağdırıp, yerdekileri helak edecek olsa, bunu engeleyebilecek kim­dir? Depremler, kasırgalar, tayfunlar, dondurucu so­ğuklar ve çıdırtıcı sıcaklar karşısında acaba insanın ve­ya bir başka varlığın en küçük bir hükmü var mıdır?

Allah, gece ve gündüzü birleştirip, sürekli gündüz ve­ya sürekli gece' yapacak olsa, ay ile yeryüzü, veya gü­neşle ay ya da yeryüzü arasındaki ince mesafeyi uza­tıp kısaltacak olsa, yeryüzünün eksenindeki eğikliği ala­cak olsa, acaba kim buna karşı çıkabilir? İşte, insan da dahil olmak üzere bütün evren, içindeki varlıklarla birlikte gücü her şeye yeten, bilgisi her şeye ulaşan bir ilâh'ın kontrolü altındadır, insanlar, çaresiz kaldık­larında bu İlâh'a yönelirler; bir dilekleri olduğunda bu İlâh'a el açarlar. Korkuları bu İlâh'tandır, güvenleri de bu İlâh'adır. Yine, Kur'an'ın belirttiği gibi, bu İlâh'tan gelmişlerdir ve yine O'na dönmektedirler; bu yüzden de bu îlâh'a her şeyleriyle bağlıdırlar; sevgileri ancak O'nadır. Tapındıkları tüm başka şeyler, Kur'an'ın be­lirttiği gibi, bu İlâh'ı gerektiği gibi tanımamaktan kay­naklanır.

RABB kelimesi, Arapça'da r harfiyle, çift b (şed­deli b) harfinden oluşur. Asıl anlamı 'terbiye'dir; Nite­kim, Türkçe'de de çocukları yetiştirmek için tutulan ki­şilere 'mürebbî' denir. Kelime, aynı zamanda 'ıslah et­mek, üzerinde tasarrufta bulunmak, kemale erdirmek, efendisi olmak, kefil olmak, sorumluluğunu yüklenmek, toplamak-yığmak, başkanlık yapmak, sahip ve malik ol­mak' gibi anlamlara da gelir. [134]

Kur'an, Allah'ın rabb oluşundan sözederkeh, O'nun 'göklerin, yerin ve arasındakilerin, doğunun-batının, iki doğunun iki batının, doğuların ve batıların', en fazla olarak da 'alemlerin rabbi' olduğunu ısrarla vurgular. Yine, Hz. Musa Fir'avn'a, “Allah göklerin, yerin, sîzin ve atalarınızın Rabbî'dir” şeklinde 'Alemler'in Rabbi'ni tanıtmıştır.

Rabb kelimesi, Emr’i anlatırken de belirteceğimiz gibi, emr kelimesini gündeme getirir. Nitekim, Kur'an’da, “dikkat, yaratma ve emr O'nundur, Alemler'in Rab­bi Allah ne mübarektir (A'raf: 54)” Duyurulur. Allah hiç bir zaman evreni yaratmakla kalmamıştır, özellikle Aristo'dan etkilenen Farabî ve İ. Rüşd gibi bir takım müslüman filozoflar, Allah'ın 'muharrik-i evvel', yani 'ilk hareket ettirici' olduğunu ileri sürerek, yaratılıştan sonra evrenin içindeki varlıklarla birlikte fıtratında ta­şıdığı melekelerle hareket etmekte olduğunu ileri sür­müşler ve adeta, 'Allah evreni yarattı ve bıraktı' gibi yanlış bir anlayışa düşmüşlerdir. Bu yanlış anlayış, so­nunda, Peygamberler olmadan filozofların koyacakları kurallarla da yeryüzünde ilâhî bir hükümet kurulabilir düşüncesine varmıştır. Oysa, Kur'an 'muharrik-i evvel' şeklinde bir Allah anlayışına karşıdır. Bir kez, “sizi ve yaptıklarınızı yaratan Allah'tır” ayeti, yaratmanın ve emr'in Allah'a ait olduğunu belirten ayet, Allah'ın her an bir işte olduğunu ifade eden ayet ve hattâ dileme­nin yalnızca Allah'a ait bulunduğunu ve ancak insa­nın Allah'ın dilemesiyle dileyebileceğini belirten ayet­ler de, aynı şekilde Allah'ın evreni kendi haline bırak­madığının açık işaretleridir.

Hakk kelimesini anlatırken de belirttiğimiz gibi, Allah açısından evrendeki her hareket Allah'a aittir; her varlığın varlığı O'ndandır ve dolayısıyle mutlak bir varlık yoktur, bütün varlıklar izafîdir. Varlıklar cisimleriyle değil, kendilerini cisim şeklinde gösteren iç­lerindeki varlık özüyle vardırlar; bu öz de bütünüyle Allah'tandır; yani, hiç bir varlık kendi halinde bir ha­reket yeteneğine sahip olmadığı gibi, böyle bir yetkiyle de donatılmış değildir. İşte izafi olarak varlıkların fıt­ratlarında varmış gibi görünen ve adına bugün 'tabiat kanunları' veya 'iç güdü' denilen bir takım sebepler, gerçekte Allah'ın sürekli olarak evreni yeniden yarat­ması ve yenilemesinden başka bir şey değildir ve Allah açısından 'sebep-müsebbip (sebep ve sebebin sebebi)' şeklinde bir ikilem asla sözkonusu olamaz; yani, sesep de, müsebbip de Allah'tır; fakat, soruna izafî olarak varlıklar açısından yaklaşıldığında karşımıza bir 'sebep-sonuç' ilişkisi çıkmaktadır; ne var ki, bu ilişki ba­zıları tarafından mutlaklaştırılıp, adeta Allah'ın 'İlâh ve rabb' olarak yerini almaktadır ki, bugün Batı'nın ve bazı müslümanların bilmeden vardıkları nokta burası­dır. [135]

Allah'ı salt ilk yaratıcı veya hareket ettirici olarak görmek, O'nu evrenden çekip çıkarmak ve sonuçta O’ nun 'rdbb'lığını inkâr etme...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlâh Rabb Melik
« Posted on: 29 Mart 2024, 15:12:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlâh Rabb Melik rüya tabiri,İlâh Rabb Melik mekke canlı, İlâh Rabb Melik kabe canlı yayın, İlâh Rabb Melik Üç boyutlu kuran oku İlâh Rabb Melik kuran ı kerim, İlâh Rabb Melik peygamber kıssaları,İlâh Rabb Melik ilitam ders soruları, İlâh Rabb Melikönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes