Konu Başlığı: Hz Nuh ve Huda Mecnun Denilmesi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mayıs 2011, 22:29:01 Hz. Nuh ve Hud'a Mecnun Denilmesi İkinci Adem olarak kabul edilen Hz. Nuh döneminde inanmayanlar, onu yalanlamış, ona, “Serseme dönmüş şaşkın bir delidir.” demişler, onun yolunu kesmişler ve onu yaptığından menetmeye çalışmışlardır: “Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı.” [430] Toplumu; Nuh'u, Hz. Muhammed'i müşriklerin yalanladıkları gibi yalanlamış “O bir delidir” demişti. Hanımı da hainlik ediyor ona deli diyordu. [431] Nuh peygamber baskı altındaydı. Baskı; Hz. Nuh'a deli deme, küfürlerle tehdit etme, kötü sözler söyleyerek kovma şeklindeydi. [432] Onlar Hz. Nuh'un tebliğini ve uyarısını güç kullanarak engellemeye çalışmışlardı. [433] Bu âyetin Kur'an-ı Kerim'de zikredilmesinin nedeni, başlangıçtaki durumu Nuh'un durumuna benzeyen Muhammed (s)'in durumuyla ilgili bir tecelli olmasıdır. [434] Hz. Nuh dönemindeki inanmayanlar, “Allah bir rasul göndermedi.” diyerek tevhid konusunda yalanlayıcı bir tavır içine girmiş puta tapan bir topluluktu. Hz. Nuh'a deli demeleri, onun doğruluğunu gösteren âyetler getirmesiyle alakalıdır. Yani vahiy öncesi onun deli olduğuna dair bir görüşleri yokken, vahyin muhtevasını dinlediklerinde ona karşı bu çirkin ifadeyi kullanmaya başlamaktadırlar. Onu aciz bırakamayacaklarını anladıkları bir ortamda: “Ona cin musallat olmuş, o delinin biri, akıllı bir insanın kabul edemeyeceği şeyler söylüyor.” dediler. [435] Allah onların ardından Ad kavmini gönderdi. Onlar da daha önce Nuh'un toplumunun gittiği yolu izlediler. Bu yolu izleyenlerin başlarına gelenleri ne düşündüler ne de hatırladılar. Toplumunun ileri gelenlerine, soydaşlarından birinin onları hidayete çağırması ve çok az sakınmalarını hoş görmemesi ağır geldi ve haddi aşarak Hud'u suçlamaya kalkıştılar: “Soydaşlarının ileri gelen kâfirleri O'na “Biz seni aptal olarak görüyoruz ve senin bir yalancı olduğunu sanıyoruz' dediler.” [436] Onu ahmaklık ve akıldan yoksun olmakla itham ettiler. [437] Bu tavırlarının gerekçesi onun, toplumunun dinini başka bir din için terk etmesiydi. [438] Hud toplumu, onun aklının gittiğini söylerken bu konuda putların fonksiyonuna da inanıyordu. [439] “Yerip kınadığın, kötülediğin ve kendilerine tapılmasın! menettiğin için tanrılarımızdan biri seni çarpmış, aklını almış, seni deliye döndürmüş.” diyorlardı. [440] [430] Kamer: 54/9. [431] İbnu Teymiyye, Takıyuddin el-Harrannî Ebu'l-Abbas, Minhâcu's-Sünneti'n-Nebeviye, Müessesetü Kurtuba, 1406 (h), IV, 349. [432] Taberî, XIII/2, 121. Taberî'nin ona baskı yapmalarına oradan kovarak çıkarmaya çalışmalarını da dahil etmesi Şuara suresi: 26/116. ayeti ile uyum içindedir. [433] Kâsımî, a.g.e, XV, 5597. [434] Râzî, X, 293. [435] A.g.e., X, 294. [436] Araf: 7/66. [437] Kurtubî, IV/1, 212. [438] Zemahşerî, II, 112. [439] Hud: 11/54. [440] Murat Kayacan, Kur’an’da Peygamberler ve Karşı Tavırlar, Ekin Yayınları: 77-78. |