๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: müzzemmil üzerinde 11 Eylül 2011, 23:09:10



Konu Başlığı: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: müzzemmil üzerinde 11 Eylül 2011, 23:09:10
Hz. İbrahim'in Duası

 Hz. ibrahim Kur'an'da adı sıkça geçen "ulül-azim" bir peygamberdir. Aynı zamanda Kur'an'm 14. sûresi de Hz. ibra­him'in adryia anılmaktadır. Kur'an Hz. ibrahim'den bahsederken O'nu "tefe başına bir ümmet" olarak bize tanıtmakta [25]ve yine O'nun "başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insan kısaca tam bir evvah olduğuna" dikkatimizi çekmektedir.[26]

Hz. ibrahim'in yaptığı dualar Kur'an'da önemli bir yer tut­maktadır. Şimdi bu duaları sırasıyla vermeye çalışalım.

Hz. İbrahim'in ilk duası Bakara Süresi'nin 124. ayetinden başlamakta ve 129. ayete kadar sürmektedir:

Hani Rabb'i, İbrahim'i bazı kelimelerle imtihana çekmiş, o da onların hakkım vermişti de Rab şöyle demişti: "Seni insanlara önder yapacağım." ibrahim, "soyundan birilerini de" deyince Allah: "Benim ahdime zalimler eremezler" buyurdu.[27]

Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazan­maya yönelik bir toplantı yen ve güvenli bir sığınak yaptık. Sizde İb­rahim'in makamından bir âuayeri edinin, ibrahim ve İsmail'e şu. sö­zü ulaştırmıştık: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler için, rüku-secde edenler için evimi temizleyin."[28]

İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabbim! $u kenti güvenli bir kent yap, halkını Allah'a ve ahire t gününe, inananlarını çeşitli ürünlerle rı-ZiUandır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları bile nzıhlanduınm. Ama az bir nimetle rızıklandmr, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o.."[29]

ibrahim'in, ismail'le birlikte, Beytullah'ın ana duvarlarım yükselterek şöyle yakardık] an zamanı da an: "Rabbimiz, bizden ge­len niyazları kabul buyur; sen, eve! sen, Semi'sin, her şeyi çok iyi du­yarsın; Alim'sin, her şeyi çok iyi bilirsin."[30]

Rabbimiz1- Bizi, sana teslim olmuş iki müslüman kıl. Soyu­muzdan da sana teslim olan müslüman bir ümmet oluştur. Bize iba­det yerlerimizi göster, bizim tövbelerimizi kabul et. Sen evet, sen, Tev-vab'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin; Rahim'sin, rahmetini cö­mertçe yayarsın."[31]

Rabbimizl İçlerinden onlara, senin ayetlerini okuyacak, kendi­lerine kitap'ı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyip arındıracak bir resul gönder. Sen, evet sen, Aziz'sin, tüm ululuk ve onurun sahibisin; Hakim'sin, tüm hikmetlerin kaynağısın."[32]

Verdiğimiz ayetleri kısaca bir değerlendirirsek şu tesbitle-ri yapmamız mümkündür.

Kur'an'm değişik yerlerinde Hz. ibrahim'in insanlara imam ve rehber tayin edilmeden önce, tâbi tutulduğu zor imti­hanlardan bahsedilir. Hz. ibrahim, bu imtihanları başarıyla atla­tıp bu büyük sorumluluğu yerine getirebileceğini ispatladığında, bu yüksek dereceye ulaşmıştı. Hakikat ona vahyolunduktan sonra, tüm hayatı bir dizi fedakarlıklarla geçmişti. O, hayatında değerli olan herşeyi feda etmiş ve Hakk yolunda her türlü zorlu­ğa göğüs germişti.

Beytullah'ın temizlenmesine gelince: Bu sadece pislik için değil, Alîah dışında tapınılan her şey için geçerliydi. Allah'ın Evi'nin gerçekten temizlenebilmesi demek, orada Allah'tan baş­kasının adının anıimaması demektir. Çünkü başka birine ibadet veya yardım için, başka birine ait olan ismin anılması, o Ev'ı kir­letir. Bu ayet kapalı bir şekilde, Kabe'de put bulunduran ve Al­lah yerine onlara tapan Kureyşhler'i uyarmaktadır.

Hz. ibrahim, soyundan gelenler için Allah'tan bol nimet diledi. İlerde ortaya çıkacak zalimleri, bu dileğin dışında tuttu. Bunun nedeni, Allah'ın da onları önderlik vaadinden hariç tut­masıydı. Fakat Allah, İbrahim'in bu yanlış anlamasını düzeltti ve şöyle dedi; "Bu iki şey arasında çok büyük bir fark var. Önder­lik sadece gerçek müminlere; fakat, dünya nimetleri hem mü­minlere, hem de kafirlere verilecektir."

Bu aynı zamanda kişinin sahip olduğu servetin, Allah ka­tında o kişiden razı olmasının bir ölçüsü olmadığını da göster­mektedir. Eğer bir kimseye çok mal verilmişse, bu, Allah'ın on­dan ra2i olduğu ve önderliğe layık olduğu anlamına gelmez.

Bakara 129. ayette yer alan "onlan temizleyip anndınrsın" ifadesi; inançların, amellerin, fikirlerin, alışkanlıkların, adetle­rin, kültürün, siyasetin, kısacası hayatın her yönünün temizlen­mesi demektir.

Allah, büyük bir kudrete ve hikmete sahip olduğu için, Hz. İbrahim'in duasını kabul etmiş ve Hz. Muhammed'i pey­gamber tayin etmiştir. Nitekim bir hadislerinde Allah Resulü bu gerçeği şöyle ifade etmişlerdir:

"Ben babam İbrahim'in duası, kardeşim İsa'nın müjdesi ve an­nemin rüyasıyım."

Hz. İbrahim'in yine Bakara Sûresi'nde yer alan bir başka duası da şudur:

İbrahim: "Ya RabbV. Ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster" de­diğinde, Allah, "Yoksa iman etmiyor musun?" dedi. ibrahim, "Evet 16 iman ediyorum. Lakin kalbim mutmain okun diye istiyorum" dedi. Allah: "Dört kuş al ve bunları parça parça et. Sonra onun her parça­sını bir dağın üzerine bırak ve sonra onları çağır. Sana koşarak gelir­ler." Bil ki Allah Aziz ve Hakim'dıı:[33]

Hz. İbrahim'in duası ve bu duanın gerçekleşmesi için kendisine koşulan şartları içeren bu ayetin izahını biz "Tek Başı­na Bir Ümmet" adlı kitabımızda detaylı olarak verdiğimizden, burada sadece şunları söylemekle yetineceğiz..

İnsanlarda görmediği şeye yakinen iman etmekle beraber, kendi gözüyle müşahede etmek (gözle görmek) isteği kesilmez. Bu istek insanın fıtri bir duygusudur ve imana aykırı değildir. Makamının yüceliğine, üstünlüğüne rağmen Hz. İbrahim de Rabbinden "iman ettiği, ölüleri diriltme olayını bir de gözle görme seviyesinde" istemiştir. Böylece peygamber olmayan sıradan in­sanların da, gaybî olarak iman ettiği bir çok ilkeyi, kalplerinin sükûneti ve huzuru için "Aynel Yakin" düzleminde Rablerinden istemeleri hakkı doğmuş veya böyle bir düşünüşün, akıldan ge­çirişin imana aykırı olmadığı gerçeği, bu ümmet için bir ümit kapısı sayılmıştır.

Cenab-ı Hakk da, Hz. İbrahim'in kalbinin mutmain olma­sı noktasındaki bu isteğini "dört kuş kesme" şartıyla yerine getir­miştir. Kuşeyri'nin ifadesiyle, Hz. İbrahim Allah'tan kalbinin di­riliğini istemiş, Cenab-ı Hakk'da O'na "dört kuş kurban et" de­miştir. Böylece "mücahedeyle (manevi gayret) nefsini öldürme­yenin, müşahede (gözle görmek) ile kalbi diri olmaz" ölçüsü Hz. İbrahim'e ve O'nun şahsında tüm insanlığa ihtar edilmiştir.

Hz. İbrahim, büyük bir peygamber olmasına rağmen ba­bası putperesttir. Bu nedenle Kur'an, Hz. İbrahim'le babası ara­sındaki tevhid mücadelesi üzerinde önemle durmakta ve bu mü­cadeleden insanlığın gerekli dersleri çıkarmasını istemekledir.

Hz.İbrahim, hem bir peygamber hem de bir evlad olarak, baba­sının Allah'ın dışında bağlandığı şeylerden kopmasını ve dini yalnız Allah'a özgü kılarak iman etmesini islemektedir. Biraz sonra da ayetlerde göreceğimiz gibi, Hz. ibrahim'in bu davetine babası çok sert bir şekilde red cevabı verir. îşte bu tavır üzerine, Hz. İbrahim'in Meryem Sûresi'nde yer alan yeni bir dua örneği­ne şahit olmaktayız. Ama önce bu duygu yüklü mücadeleyi Kur'an'dan dinleyelim:

Kitap'ta İbrahim'i de an. 0, özü-sözü doğru bir peygamberdir.[34]

Hanı babasına demişti ki: "Babacığım1, işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar saramayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?"[35]

"Babacığım! Bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim."[36]

"Babacığım! Şeytana kulluk etme. Çünkü şeytan Rahman'a is­yan etmiştir."[37]

"Babacığım.' Ben sana Rahman'dan bir azap dokunmasından, böylece şeytanın dostu halim gelmenden korkuyorum."[38]

Babası dedi ki: "Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun ey ibrahim! Eğer bu işe son vermezsen, vallahi seni (aşlarım. Uzun bir süre uzak kal benden."[39]

Şimdi bu ayetten sonra Hz. ibrahim'in babası için Al­lah'tan af dilemesi ve duası başlamaktadır.

Dedi: "Selam sana! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü 0, bana karşı çok lütufkardır"[40]

"Sizden de Allah dışında yakardıklannızdan da ayrılıyorum; Rabbime dua edeceğim. Umarım, Rabbime yakarışımla bahtsızlığa düşmem."[41]

Hz. ibrahim vadelüği bu istiğfar ve duaya, babası hayatta kaldığı müddetçe devam etmiştir. Nihayet babasının vefatından sonra, Cenab-ı Hakk'm, O'nun Allah düşmanı olarak küfür üze­rine öldüğünü bildiren şu ayetleri üzerine bu dua ve istiğfardan vaz geçmiştir.

"Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları açıkça belli ol­duktan sonra müşrikler için aj dilemek, ne peygamberlere yakışır ne de iman edenlere".[42]

ibrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kaza­nınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gam­lanıp ah eden ince yürekli yumuşak bir insandı; tam bir evvahtı.[43]

Bütün bu ayetlerden çıkarılması gereken sonucu şöyle özetleyebiliriz: "Hiç kimse kendi niyetinin ve emeğinin ürünü olmayan şeylere güvenmesin. Hiç kimse kan bağına ve soyuna da güvenmesin. O kadar güvenmesin ki, babanın peygamber ol­ması evlada, evladın, peygamber olması babaya hazırdan hiçbir nimet getirmemektedir.

Hz. İbrahim'in, oğlu ismail doğduktan sonra, hanımı Ha-cer'le birlikte onları getirip bugün Kabe'nin bulunduğu yere, zemzem kuyusunun yakınındaki bir ağacın yanma bıraktığım görüyoruz. Hz. İbrahim, ağır ağır, eşiyle çocuğunun yanından uzaklaşıp Mekke'nin üstündeki Seniyye bölgesine gelince, yüzü­nü Kabe tarafına çevirerek ellerini açmış ve Cenab-ı Hakk'a şöy­le dua etmiştir. Ve bu dua İbrahim sûresi'nin 35-41. ayetleriyle bize duyurulmuştur:

Bir zaman ibrahim şöyle demişti: "Rabbim! Bu beldeyi güven­li kıl. Beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak tut."[44]

"Rabbim! Onlar insanlardan bir çoğunu saptırdılar. Arlık beni izleyen bendendir. Bana isyan edene gelince, onun hakkında sen Ga­fur ve Rahim'sin."[45]

"Ey Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir hışmını senin kutsal evi­nin yanındaki, ziraate elverişsiz vadiye yerleştirdim ki, namazı kıl­sınlar. Ey Rabbimiz] Sen de insanlardan bazı gönülleri, onlardan hoş­lanır yap. Çeşitli meyvalarla onları rızıklandır ki, şükredebilsinler."[46]

"Rabbimiz, hiç kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Ne yerde ne de gökte, hiçbir şey Allah'a giz­li kalmaz."[47]

"ihtiyar yaşımda bana, ismail'i ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hama olsun. Benim Rabbim duayı gerçekten çok iyi duyar."[48]

"Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan yap. Soyumdan bir kısmım da. Rabbimiz! Duamızı kabul et."[49]

"Rabbimiz! Hesabın ortaya geleceği gün; beni, anne-babamı ve inananları affet."[50]

Verdiğimiz bu ayetleri değerlendirirsek, Hz. İbrahim'in duası üzerine şu tespitleri yapmamız mümkündür.

Doğru yoldan başka yollara uyanlara karşı gösterilen yu­muşaklık, Hz. İbrahim'in insanlara duyduğu şefkatin bir göster­gesidir. Hz. İbrahim onların durumunu, Allah'ın merhamet ve bağışlamasına bırakmıştır; çünkü onları ilahi azap içinde görme­ye dayanamazdı. Sonra onlar için af dilemiş ve rızık konusunda Allah'a şöyle dua etmiştir. "Rabbim Allah'a ve ahirei gününe ina­nanları ürünlerle rızıklandır."[51] Ahiret azabına gelin­ce: Hz. İbrahim benim yolumda, yürümeyenleri cezalandır de­memiş ve onlar hakkında "Ya Rabbı! Sen bilirsin, sen affedici ve 20

merhametlisin" demiştir. Hz. İbrahim'in bu merhamet ve şefkat dileği sadece kendi evladlan için değil, bütün bir insan toplulu­ğu içindi.

Buna benzer bir başka örnek de Hud Sûresi'nde yer al­maktadır. Melekler, Lût kavminin sapık topluluğunu helak et­mek üzere yola çıktıklarında Hz. İbrahim onlar için dua etmeye başlamıştır, "...ibrahim Lût kavmi konusunda bizimle tartışmalara girişti. Çünkü o yumuşak huylu ve merhametli bîriydi" [52]

Allah Hz. İbrahim'in duasını kabul etti. Bu surenin indi­rildiği dönemde Arabistan'ın her tarafından bir çok insanın hac ve umre için Mekke'ye gitmesinin ve bugün de dünyanın her ta­rafından insanların orada toplanmasının nedeni bu duadır. Bu­nun yamsıra, o bölgenin tamamen kurak olmasına ve hayvanlar için bile hiç bitki yetişmemesine rağmen, yılın her mevsiminde çeşit çeşit meyve ve sebzelerle doludur.

Hz. İbrahim'in yaptığı dualarla ilgili vereceğimiz bir diğer örnek te Saffat Sûresi'nde geçmektedir. Hz. İbrahim, içinde ya­şadığı toplumun kendisini dışlaması, tebliğine hakaret ve işken­celerle cevap verilmesi üzerine Rabbine yönelerek bir karar alır.

"ibrahim; Ben dedi, doğrusu Rabbime gideceğim. O bana yol gösterir." [53]

Hz. İbrahim'in bu gidişi bir hicretti. Ama bu hicret mekan sathında bir hicret değil, nefis ve ruh çapında bir hicrettir. Bu hicrette babasını, kavmini, ehlini, evini, vatanını ve kendisini yeryüzüne ve insanlara bağlayan herşeyi terkediş vardır. Hz. İb­rahim, hicretinde Rabbinin kendisini yalnız bırakmayacağını, yardım edeceğini, yol göstereceğini bilmektedir. Aynı zamanda Hz. İbrahim'in hicreti, herşeyden sıyrılıp arınıp, tam bir teslimi­yetle ve emniyetle Mevla'ya yönelmeyi ifade eder. İşte böylesine bir ruh hali içerisinde tek başına yaşamakta olan Hz. İbrahim bütün benliği ile Rabbine yönelerek mümin evlat ve hayırlı ha­lef için istekte bulunur.

"Rabbim; bana salihlerden olacak bir çocuk ver" [54]diye dua eder.

Her şeyi bir tarafa atıp, teiniz bir kalp ile Rabbine gelen bu halis ve salih kulunun duasını Cenab-ı Hakk kabul eder.

"Biz de ona yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik."[55]

Ayetlerin bundan sonraki sırası, Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etmeye yönelik macerasını içermektedir. Biz bu konuyla ilgili araştırmamızı Hz. İbrahim'i konu edinen "Tek Başına Bir Ümmet" adh kitabımızda yaptığımızdan burada sadece Hz. İb­rahim'in duasına işaret ederek geçiyoruz.

Kur'an bize, Allah'ın Hz. İbrahim'i kendisine "sadık bir dost" edindiğini[56] ve yine Hz.İbrahim ve onunla bera­ber olanlarda, inananlar için güzel örnekler bulunduğunu bildi­rir. Şimdi bu örneklik vasfını ve Hz. İbrahim'in yaptığı duaları içeren ayetlere bir bakalım.

İbrahim beraberinde olanlarda sizin için çok güzel bir Örnek vardır. Hani onlar toplumlarına şöyle demişlerdi: "Biz sizden de Al­lah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi tanımıyoruz. Si­zinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inamneaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır" Ancak İbrahim babasına şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek şe­yi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimİz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz- Dönüş yalmz sanadır."[57]

"Ey Rabbimiz'. Bizi, küfre sapanlar için bir fitne, imtihan ara­cı yapma! Bağışla bizi ey Rabbimiz! Sen, yalnızca sen sonsuz kudre­tin, sonsuz hikmetin sahibisin." [58]

Verdiğimiz bu ayetİerin değerlendirmesi gelince Mümte­hine/4 de Hz. İbrahim'in müşrik bir loplumla ilişkisini kestiğini ilan etmesi bizim için güzel bir örnektir. Yoksa O'nun müşrik babası için dua etmeye söz vermesi ve bizzat dua etmesi bize ör­nek değildir. Çünkü kâfirleri sevmek, müminlere yakışmaz.

"Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları anlaşıldıktan sonra müşrikler için mağfiret dilemek, ne Peygamber'in, ne de mü­minlerin yapacağı iş değildir."[59]

Bu bakımdan bir müslümanm, Hz. İbrahim de dua etmiş diyerek kafir yakınlarına Allah'tan mağfiret dilemesi uygun değil­dir. Bu noktada, "O halde Hz. İbrahim niçin bu işi yapmış? Veya O, bu iş üzerine devam etmiş midir?" şeklinde sorular sorulabi­lir. Bu soruların cevabım Kur'an ayrıntılarıyla bildirmektedir.

Babası Hz. İbrahim'i evden kovduktan sonra, O babasına, "Selam sana.' Senin için Rabbimdcn mağfiret dileyeceğim" der.[60] Bu söz üzerine Hz. İbrahim, babası hakkında iki kez mağfiret dilemiştir. Birincisi, "Rabhimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı-bahamı ve müminleri bağışla."[61] İkincisi, "Bahamı da bağışla. Çünkü o sapıklardandır. Kulların diriltilecekle-tini gün beni utandırma"[62]

Ancak, kendisi için mağfiret dilediği babasının Allah'ın düşmanı olduğunu idrak edince, babası ile ilişkilerini kopardı­ğını şöyle ilan etmiştir. "İbrahim'in babasına dua etmesi, sadece ona yaptığı bir vaadden ötürü idi. Fakat onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine helîi olunca, ondan uzak durdu. Gerçekten ibrahim, çok iç­li ve yumuşak huylu idi"[63]

Bu ayetlerden açıkça, Peygamberlerin ancak sonuna kadar devam eden davranışlarının örnek alınabileceği anlaşılmaktadır. Kendilerinin sonradan terkettiği veya Allah'ın yapmaktan me-nettiği ya da sonraki şeriatin neshettiği davranışlar örnek almamaz. Ayrıca hiç kimsenin, "Bu bir peygamberin amelidir" diye­rek, yukarda özelliklen belirtilen davranışları örnek alması doğ­ru değildir.

Mümtehine/5 ise müminlerin, kafirler için fitne, imtihan kılınması, birkaç şekilde olabilir ve her müminin bundan sakın­ması gerekir.

Bu, kafirlerin müminleri yendikten sonra, hak üzerinde oldukları için müminleri mağlup ettiklerini sanmaları ve "Eğer bunlar (Müminler) Allah yolunda olsalardı, biz onları yenemez-dik" demeleri şeklinde olabilir. Müminlerin kafirler için imtihan konusu olmalarının bir şekli böyledir.

Başka bir şekli ise, kafirlerin aşırı bir baskı ve zulüm uy­gulamaları sonucunda, müslümanların din ve ahlakları konu­sunda onlarla anlaşma yapıp taviz vermek zorunda kalmalarıdır. Böyle bir durum, diğer insanlar için alay olurken, kafirlere de di­ni ve müminleri zelil etmeye vesile çıkar.

Üçüncü bir şekil de şöyle olabilir: Hak dinin temsilcileri, yüce bir davanın elemanları olmalarına rağmen, içinde bulun­dukları makama yakışmayacak bir şekilde, ahlaki vasıf ve fazilet­lerden mahrum olurlarsa ve cahiiiyye toplumunda yaygın oldu­ğu gibi, diğer insanların düştükleri ahlakı zaaflara düşerlerse, kafirlere fırsat verilmiş olacak ve onlar "bu kimselerin ne özellik­leri var ki, bizden daha şerefli kabul edilsinler" diyebileceklerdir. [64]


[25] Nahl/120

[26] Tevbe/114

[27] Bakara/124

[28] Bakara/125

[29] Bakara/126

[30] Bakara/127

[31] Bakara/128

[32] Bakara/129

[33] Bakara/260

[34] Meryem/41

[35] Mer­yem/42

[36] Meryem/43

[37] Meryem/44

[38] Mer­yem/45

[39] Meryem/46

[40] Meryem/47

[41] Meryem/48

[42] Tevbe/113

[43] Tevbe/114

[44] İbrahim/35

[45] İbrahim/36

[46] İbrahim/37

[47] İbrahim/38

[48] İbra­him/39

[49] îbra-him/40

[50] Ibrahim/41

[51] Bakara/126

[52] Hud/74-75

[53] Saffat/99

[54] Saffat/100

[55] Saf-fat/101

[56] Nisa/125

[57] Mümtehine/4

[58] Mümtehine/5

[59] Tevbe/113

[60] Mer­yem/47

[61] Ibrahim/41

[62] $uara/86-87

[63] Tevbe/114

[64] Mevdudi, Tefhimu'l Kur'an, C.6, s. 241-243 Necmettin Şahinler, Kur’an’da Peygamber Duaları, Beyan Yayınları, İstanbul 2002: 14-24.



Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 09 Mayıs 2014, 14:30:42
Selamunaleykum ve rahmetullahi ve berakatühü;
Amin,amin amin... Rabbim mekanını cennet etsin... Hazreti İbrahim peygamberimizin ünlü bir duası da vardır...Onu da ben paylaşayım:

.
"Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım." (Meryem, 48)
Hz. İbrahim Allah'tan hüküm ve hikmet istemiş, salihlerin arasına katılmak için şöyle dua etmiştir:
"Rabbim, bana hüküm ve hikmet bağışla ve beni salih olanlara kat." (Şuara,83)
Hz. İbrahim Allah'tan doğruluk dili istemiştir:
"Sonra gelecekler arasında bana bir doğruluk dili lisan-ı sıdk ver." (Şuara,84)
Hz. İbrahim ahiret hayatı için şöyle dua etmiştir:
"Beni nimetlerle donatılmış cennetin mirasçılarından kıl. Babamı da bağışla, çünkü o şaşırıp sapanlardandır. Ve beni insanların diriltilecekleri gün küçük düşürme. Malın da, çocukların da bir yarar sağlayamadığı günde. Ancak Allah'a selim bir kalp ile gelenler başka." (Şuara,85-89)

Hz. İbrahim Rabbimizden şu şekilde bağışlanma dilemiştir:
"Rabbimiz, inkar edenler için bizi fitne deneme konusu kılma ve bizi bağışla Rabbimiz. Şüphesiz Sen, üstün ve güçlüsün, hüküm ve hikmet sahibisin." (Mümtehine,5)
"Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni, anne-babamı ve mü'minleri bağışla." (İbrahim,41)
Hz. İbrahim kendisinden sonra dini ayakta tutacak salih bir varis istemiştir:

"Rabbim, bana salihlerden armağan et." (Saffat,100)


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Damla üzerinde 10 Mart 2015, 17:38:34
Hz. ibrahim Kur'an'da adı sıkça geçen "ulül-azim" bir peygamberdir. Aynı zamanda Kur'an'm 14. sûresi de Hz. ibra­him'in adryia anılmaktadır. Kur'an Hz. ibrahim'den bahsederken O'nu " "tefe başına bir ümmetolarak bize tanıtmakta [25]ve yine O'nun "başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insan kısaca tam bir evvah olduğuna" dikkatimizi çekmektedir.[26]

Hz. ibrahim'in yaptığı dualar Kur'an'da önemli bir yer tut­maktadır. Şimdi bu duaları sırasıyla vermeye çalışalım.

Hz. İbrahim'in ilk duası Bakara Süresi'nin 124. ayetinden başlamakta ve 129. ayete kadar sürmektedir:

Hani Rabb'i, İbrahim'i bazı kelimelerle imtihana çekmiş, o da onların hakkım vermişti de Rab şöyle demişti: [/b]color=orange]"Seni insanlara önder yapacağım."[/color] ibrahim, "soyundan birilerini de" deyince Allah:
"Benim ahdime zalimler eremezler"[/color] buyurdu.


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Hatice Akdağ 8 üzerinde 17 Mart 2015, 20:37:54
Paylaşımlarınız için Allah razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: besiye 8 üzerinde 10 Nisan 2015, 19:50:00
paylaşım için allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Haktann üzerinde 10 Nisan 2015, 19:54:39
Ve Aleyküm Selam .
Çok Güzel Bir Paylaşım . Paylaşım İçin Allah Razı Olsun .


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 10 Nisan 2015, 20:05:06

"Ey Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir hışmını senin kutsal evi­nin yanındaki, ziraate elverişsiz vadiye yerleştirdim ki, namazı kıl­sınlar. Ey Rabbimiz] Sen de insanlardan bazı gönülleri, onlardan hoş­lanır yap. Çeşitli meyvalarla onları rızıklandır ki, şükredebilsinler."[46]

Allah Hz. İbrahim'in duasını kabul etti. Bu surenin indi­rildiği dönemde Arabistan'ın her tarafından bir çok insanın hac ve umre için Mekke'ye gitmesinin ve bugün de dünyanın her ta­rafından insanların orada toplanmasının nedeni bu duadır. Bu­nun yamsıra, o bölgenin tamamen kurak olmasına ve hayvanlar için bile hiç bitki yetişmemesine rağmen, yılın her mevsiminde çeşit çeşit meyve ve sebzelerle doludur.


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Kaan Han üzerinde 14 Nisan 2015, 22:14:45
Selamunaleykum ve rahmetullahi ve berakatühü;
Amin,amin amin... Rabbim mekanını cennet etsin...


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Sefil üzerinde 25 Ağustos 2015, 18:15:15
Ve aleykum selam ; Yarab ulul azim peygamberlerden olan Hz.İbrahim peygamberimizin duasına nail eyle bizleri bizide peygamberlerimizi kendimize rehber edinerek ağzı dualı kullarından eyle...

Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 28 Ağustos 2015, 13:01:55
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...Rabbim bizleri Hz.İbrahimin duasına nail eylesin İnşaAllah.Rabbim doğruluktan ve hakkikatten ayırmasın İnşaAllah.Allah c.c razı olsun inşaAllah.


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: İkraNuR üzerinde 29 Ağustos 2015, 14:03:27
allahım ibrahim a.s. duasına bizleride mashar et. dinimizden imanımızdan yolumuzdan döndürme. onların dualarınn içinde olmak ve şefaatlerine nail eyle amin.


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Sevgi. üzerinde 18 Ocak 2019, 03:19:02
Rabbim bizleri Hz. İbrahimin duâsına nail olanlardan eylesin. Rabbim doğruluktan hakikatten ayırmasın bizleri..Amin Ecmain


Konu Başlığı: Ynt: Hz İbrahimin Duası
Gönderen: Mehmed. üzerinde 27 Ocak 2019, 15:16:37
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun