> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi >  Hin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hin  (Okunma Sayısı 1767 defa)
08 Şubat 2011, 20:15:30
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 08 Şubat 2011, 20:15:30 »



Hin

 Hîn, türevleri ile birlikte; uzun zaman, belli bir vakit, müphem olan bir vakit, zaman zarfı gibi bağlamına göre farklı mana ve kul­lanımlara sahip olup dehr ile ilişkili bir kelimedir. Bu kelimenin manaları ile ilgili açıklamalar maddeler halinde aşağıda sunul­muştur.

1. Müphem vakit: Bu mana dehr'i içine aldığı gibi, kırk yıl, al­tı ay gibi kozmik ölçeklerle belirlenen sınırlı, fakat müphem sü­releri, kısaca her vakti içine alabilir.[59] Demek ki kıyamet günü, ecellerin sona erişi gibi kısa ve uzun süreleri kuşatma kabiliyetinde olan bir kelime olduğu anlaşılmaktadır .[60] Buna göre, bu kelime­nin kuşattığı süreyi ne kozmolojik zamana, ne de biyolojik zamana hasretmenin doğru olduğu söylenebilir. Ancak referans noktası, kozmolojik zaman olmakla birlikte, hîn kelimesi biyolojik ve sos­yolojik, psikolojik, jeolojik zamanları ifade bağlamında da kullanı­labilir. Nitekim Bakara sûresinin 36; Enam sûresinin 67; A'râf sû­resinin 24. ayetlerinde geçen müstakar kelimesi, ismi zaman olarak hîn kelimesi ile anlam ilişkisi içinde olan anahtar bir keli­medir. Bu da zamanın varlığın her türünde ve halinde rölatif ol­masına rağmen, Kur'ân'ın kullandığı ölçeklerin şaşmaz ve mutlak ölçekler olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla, zamanın ve var­lığın tek elden yaratılıp, yönetildiği ortaya çıkmaktadır. İbrâhîm sû­resinin 25; Enbiya sûresinin 111; Mü'minûn sûresinin 25 ve 54. ayetlerinde geçen hîn kelimesi, bilinmeyen bir vakti İfade etmek­tedir. Kıyamet, ölüm, felâketler gibi bilinmeyen vakitler, hîn keli­mesinin harf-i cer veya terkipli kullanımları ile ifade edilmekte­dir. [61] Bakara sûresinin 36; Yasin sûresinin 44. ayetlerinde geçen hîn kelimesi, ölüme kadar olan süreyi kuşattığı için, ecel manasın­da olup, sürenin miktarı müphemdir. [62] Hîn kelimesi, terkip halinde kullanılırken, muzaf olduğu kelimenin ifade ettiği süreyi kapsamaktadır. Bakara sûresinin 177. ayetinde hîne'I-ba's şeklinde muzaf olduğu kelimenin bil­dirdiği savaş zamanını kapsamaktadır. [63] Savaş zamanı ise müp­hem olan bir zamandır. “İz” edatı ile birlikte iki vaktin arasının uzadığını belirtmektedir [64] Vakı'a sûresinin 84. ayetinde geçen hîne îzin şeklindeki kullanım bunu göstermektedir.

2. Zaman Zarfı: Alimlerin çoğunluğuna göre hîn kelimesi, belli bir sınırı olan zaman zarfıdır. Bu açıklamaya göre hîn kelimesinin yerine;  gibi edat ve kelimelerin kullanıl­ması uygun görülüp, ifade ettikleri zamanın aynı zaman olduğu hakkında bilgi verilmektedir. [65] Nitekim Bakara sûresi 30. ayette geçen sı, Mazi ve müstakbel [66]; En'âm sûresinin 77. ayetindeki  da güneşin doğma vaktine mahsus [67] birer vakitlendirme olarak zikredilebilir.

3. Uzun Zaman: Bazılarına göre hîn ile zaman kelimeleri, aynı manayı ifade etmekte ise de, hîn, daha çok uzun ve sınırsız za­manı ifade etmektedir. Arapların “seni uzun zamandan beri gör­medim” cümlesini ifade ederken, hîn'i, edatı ile birlikte kullan­maları da bunu göstermektedir. [68] İnsan sûresi 1. ayette geçen hîn kelimesi, bir devir, uzun bir süre, sinirsiz bir zaman dilimi şeklinde açıklanmıştır . Bu zaman gece ve gündüzden daha sürekli olup, gece ve gündüzün olmadığı durumlarda daima vardır. [69] Bu şekil­deki bir yaklaşım, hîn kelimesinin ortaya koyduğu zaman hak­kında şu şekilde düşünülmesine zemin oluşturmaktadır: Kozmolo­jik ölçümle kayıtlı olmayan bir yapıda olmakla birlikte, kozmolojik ölçeklerle de ölçülebilir. Çünkü kozmik zaman, insan için yaratıl­mıştır [70]. Kur'ân'ın hukuk ve ibadetle ilgili ayetleri bu durumu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bir başka husus ise Yûsuf, 45.ayette geçen ümmet kelimesinin hîn manasında kullanılmasıdır. Çünkü ümmet nasıl ki büyük bir cemaatin bir araya gelmesi ile te­şekkül ediyorsa, hîn kelimesinin ortaya koyduğu zaman da bir çok gün ve saatin bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. [71] Şu halde sos­yolojik bir yaklaşımla, hîn ile ümmet kelimesinin anlam ilişkisi içerisinde anahtar kelimeler olduğu söylenebilir. Her ikisi de uzun zaman içerisinde böyle bir noktayı yakalayan oluşumlardır, deni­lebilir.

4. Belli Bir Vakit: Bu bilinen zaman; bir saat ile kırk yıl ara­sındaki süreler olabilir. Sabahın erken saati anlamındaki ğadvetun ile, akşamın geç saati manasına gelen 'aşiyyetun keli­melerinin hîn kelimesinin ortaya koyduğu zamanı ifade ettiği nak­ledilmektedir .[72] Rûm sûresi 17. ayette hîn kelimesinin, sabahın er­ken vaktiyle, akşamın geç vaktini; İbrâhîm sûresi 25. ayetteki hîn kelimesinin ise bilinen bir vakit, altı aylık bir süreyi ifade ettiği açıklanmıştır. [73] Bazılarına göre ise, söz konusu ayetteki hîn keli­mesi sene manasındadır [74]. Bu ise, İbrâhîm sûresi 25. ayette ge­çen hîn kelimesinin belirli vakit olmaktan ziyade belirsiz bir vakit oluşunun ağırlık kazandığını göstermektedir. Ancak böyle bir ke­lime, söz konusu süreler için kullanıldığında, kapalılığı kalkmış olur.

Hîn kelimesinin türevlerinden olan hînetun ve heyne bir gün ve gecede, bir defa manasını ifade etmektedir. “O, bir günde bir öğün yiyor” cümlesinde geçen mezkur kelimeler bu anlamdadır [75]. Bu şekildeki kullanım­da, hîn kelimesinin türevi olan kelimeler çok kısa bir vakit ifade etmektedir. Ayrıca, Arapların deveyi bir kez sağma zamanını ifade ederken hîn [76]lafzını kullanmaları da bunu göstermektedir.

Hîn kelimesi fiil olarak kullanılırken vakit belirler,  fiili; vakün yaklaştığını, bir şey için vakit belirlemeyi ve vaktin çok kısa olduğunu ifade eder. [77] Hîn kelimesinin bu anlamda kullanımına Kur'ân'da rastlanılmamaktadır. Bütün şıkları itibariyle hîn ke­limesinin türevlerinin ortaya koyduğu zaman rölatiftir. Kur'ân'daki kullanımı, ağırlıklı olarak kozmik yapının içinde.cereyan etmekte­dir. Hîn'in geçtiği ayetler incelendiğinde; kelimenin, sadece koz­molojik bir sistem içinde geçmeyip, az da olsa uhrevî sahnede de yer aldığı görülecektir (Enbiyâ, 39, Furkân, 42; Zümer, 58). Koz­molojik sistem içerisinde yer alan dünya hayatıyla ilgili hîn kelime­sinin ifade ettiği zaman, stratejik (Bakara, 177; Kasas, 15; Sâffât, 174); kozmolojik (İbrâhîm, 25; Nahl, 6; Rûm, 17, 18); biyolojik (İnşân, 1); ekonomik (Bakara, 36, Yûnus, 98; İbrâhîm, 25); adab-ı muaşeret (Hûd, 5); psikolojik (Mü'minûn, 54; Vâkı'a, 84) zaman kavramlarının çeşitli vakit ve süreçlerini belirlemektedir. Ayrıca hîn kelimesinin ortaya koyduğu zaman, mutiak ve müphem bir zaman (Bakara, 177; İbrâhîm, 25; Tûr, 48) olabildiği gibi, etimolojik ola­rak şimdi, geçmiş ve geleceği kuşatan bir zaman da olabilir. Yine bu kelime, geleceğe mesaj veren Mazi (Yûnus, 98; Sâd, 3; Zâriyât, 43) ve istikbal (Furkân, 42; Zümer, 58) gibi zamanları da ifade edebilir.

Hîn kelimesini, zaman kavramı içerisinde aslî ve özel manala­rına bakarak, odak bir kelime olarak kabul etmek mümkündür. Bu açıdan onu çözen anahtar kelimeler iki grupta düşünülebilir: Bi­rinci grupta ecel, mevt, yevm, nehar, leyi, dünya, ömür, ümmet, sene, fasl, asr gibi eş anlamlı; ikinci grupta ise ezel, dehr, sermed, ahiret, ebed, huld, ahkâb, cennet, cehennem, ruh gibi zıt anlamlı anahtar kelimeler zikredilebilir. Söz konusu taksimde hîn kelimesi kısa ve uzun süreli zamanları ifade etmektedir. Eş anlamlılık ve zıt anlamlılık bu düşünce ile değerlendirilmiştir. [78]


[59] el-Ferâhîdî, III, 304; er-Râgıb el-Isfahânî, s. 138; el-Bikâ'î, VIII, 259-260; İbn Manzûr, XIII, 133-136; İbn 'Âşur, XXIX, 372.

[60] en-Nîsabûrî, I, 284.

[61] İbn Manzûr, XIII, 135; Yazır, I, 324-325.

[62] İbn Kuteybe, s. 46.

[63] Yazır, 1,598.

[64] el-Ferâhîdî, III, 304; İbn Manzûr, XIII, 134-135.

[65] el-Ferâhîdî, III, 304; İbn Manzûr, XIII, 134435.

[66] el-Kurtubî, I, 181.

[67][67] el-Kurtubî, VII, 19. er-Râzî, Tefsir, XXX, 208.

[68] ez-Zeccâc, I, 116.

[69] er-Râzî, a.g.e., XXVIII, 210.

[70] el-Bikâ'î, VIII, 260.

[71] er-Râzî, Tefsir, XVİ1I, 119.

[72] ez-Zeccâc, I, 116; er-Râzî, Tefsir, XXX, 208; el-Bikâ'î, VIII, 260; İbn Manzûr, XIII, 134; İbn 'Âşûr, XXIX, 372.

[73] ez-Zeccâc, I, 116.

[74] er-Râgib el-Isfahânî, s. 138.

[75]  İbn Manzûr, XIII, 136.

[76] el-Ferâhîdî, III, 304.

[77] e!-Ferâhîdî, III, 304; er-Râgıb el-Isfahânî, s. 138.

[78] Dr. Faiz Kalın, Kur’an’da Zaman Kavramı, Rağbet Yayınları: 210-214.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hin
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:07:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hin rüya tabiri, Hin mekke canlı, Hin kabe canlı yayın, Hin Üç boyutlu kuran oku Hin kuran ı kerim, Hin peygamber kıssaları, Hin ilitam ders soruları, Hinönlisans arapça,
Logged
23 Ocak 2019, 13:56:43
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 23 Ocak 2019, 13:56:43 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes