> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2  (Okunma Sayısı 732 defa)
20 Mart 2011, 18:49:28
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 20 Mart 2011, 18:49:28 »



HAK-BÂTIL MÜCADELESİNDE SÜNNETULLÂH (MÜCADELE KÂNUNU) 2

 2- ALLAH Korkusu;

ALLAH (c.c.) buyuruyorki:

"O zaman sen mü'minler: Rabb'inizin, size indirilmiş üç bin melek ile yardım etme, size yetmez mi? diyordun. Evet, sabreder, (ALLAH'tan) korkarsanız; onlar hemen şu dakikada üzerinize gelseler, Rabb'iniz size nişanlı beş bin melekle yardım eder." [74]

Bu âyetin tefsirinde: "Yardım ve destekde görülen o ki, ihtiyaç durumunda melekler orduya karışırlar. Çatışma esnasında onlara ihtiyaç olmayabilir de. Onların yanlızca bulunması, kalbin güçlenmesi için kafidir. Beş bin meleğin gelmesi içinse, üç şey şarttır: Sabır, Takva ve kâfirin ani taarruzu [75] denilmiştir.

Meleklerin, mü'minlere yetişmesi, onların takvaları sayesinde idi. Çünkü mü'minlerin sabırları, takvalarından kaynaklanıyordu. İbni Teymiyye (662/1263)nin dediği gibi Takva: "ALLAH'ın emirlerini yapmakla, nehiylerini  terk etmeyi bir arada toplar. [76] Sabır ise ALLAH'ın emridir. Sonra meleklerin desteği, kâfirlere karşı mü'minlere yardımın gerçekleşmesi içindir. Böylece Takva/ALLAH korkusu Sünnetullâh gereği mü'minlere yardımı sağlamlaştıran faktörlerden sayılmıştır. [77]

 Hz. Ömer'in Askerlerine ALLAH Korkusunu Tavsiyesi:

 Hz. Ömer (r.a), Irak Savaşında bulunan Sa'd İbn Ebî Vakkas ve askerlerine yaptığı vasiyyetinde şöyle diyordu:

"Sana ve askerlerine, her halükârda ALLAH'tan korkmanızı emrediyorum. Çünkü takva, düşmana karşı yapılan hazırlıkların en üstünü ve harp tekniklerinin en etkin olanıdır. Sana ve askerlerine, kendinden ve düşmanlarından yana günaha girmekten sakınmayı emrediyorum. Çünkü askerin günahı, kendileri için, düşmanlarından daha korkunçtur. Müslümanlar yanlız ALLAH için düşmana saldırınca yardım görürler. Böyle olmasa, bizim onlara karşı bir gücümüz olamaz. Çünkü sayımız ve hazırlığımız onlar kadar değil. Günahta onlarla aynı olursak, güç bakımından üstünlük onlara geçer. (ALLAH'tan korkarsanız) onlara karşı koyulur ve gücümüz sayesinde mağlub olmayız. Biliniz ki, yol esnasında, üzerinzde ALLAH tarafından koruyucu melekler vardır. Onlardan haya ediniz. ALLAH yolunda, ALLAH'a isyan etmeyiniz. Düşmanımız bizden daha şerlidir. Kötülük de etsek, onlar bize musallat olmazlar, demeyiniz. Nice milletler var ki, daha şerlileri onlara bela oldular. Nitekim ALLAH'ın hoşnut olmadığı şeyleri yaptıklarından dolayı İsrailoğullarına mecûsi kâfirler musallat olmuştu da, memleketin her köşesini talan etmişlerdi. Böylece ALLAH'ın va'di yerini bulmuştu. Düşmanlarınıza karşı yardım istediğiniz gibi, ALLAH'tan kendiniz için de yardım isteyiniz. Aynı şeyi ben de, benim ve sizin için ALLAH'tan istiyorum. [78]

 3- Dîne Yardım:

 ALLAH'ın bâtıl ve ehli bâtılla mücâdele eden mü'minlere yardımındaki Sünnetullâh'ta etkili kıldığı yardım faktörlerinden biri de, onların tüm güçleriyle Dîn'e (İslâm) yardımda bulunmalarıdır. ALLAH (c.c.) buyuruyor ki:

"Ey insanlar, eğer siz ALLAH'ın dînine yardım ederseniz (ALLAH da) size yardım eder; ayaklarınızı (hakkı koruma yolunda) sağlam tutar." [79]

Bu âyetin tefsirinde şöyle denilmiştir:

"(ALLAH'a yardım ederseniz): Yâni ALLAH ve Resûlü'nün dinine yardım ederseniz, ALLAH da düşmanlarınıza karşı size yardım ve fethi müyesser eder, harb meydanlarından veya İslam caddesinde ayaklarınızı sabit kılar.” [80] İmâm er-Râzî (544/1149) tefsirinde: "ALLAH'ın yardımında bir kaç yön vardır:

1- ALLAH'ın dîn ve yoluna yardım ederseniz,

2- ALLAH'ın taraftarlarına (hizbine) yardımcı olursanız. [81] demektedir.

ALLAH'ın dinine yardım, müslümanın kendini tamamıyla Alemlerin Rabbı olan ALLAH'a teslim etmesiyle tahakkuk eder. Öyle ki, bu hususta O'na tam ve mutlak teslimiyetten başka bir şey kalmaz. Bu boyun eğiş ise, ALLAH'ın şeriatına tam bir teslimiyetle kendini gösterir. Bu hal, mü'minin kendine, yaşantısında ve bütün azalarında görülür. Böylece, yeryüzünde ALLAH'ın, insanlar arasındaki ilişkileri kontrol ve idare eden şeriatını ikâme etmek için müslümanın daimî cihâdı sayesinde O'nun dinine yardım edilmiş olur. Öyle ki, müslümanlar, ancak onun kanunuyla muhakeme olur, ancak O'nun hakemliğini kabul ederler.

Diğer çok önemli bir mes'ele de, Râzî'nin "ALLAH'ın taraftarlarına ve O'nun yoluna yardım ederseniz, ALLAH'ın yardımı gerçekleşir" diye işaret ettiği husustur. Malumdur ki, ALLAH'ın taraftarları/hizbullah O'na, O'nun dinine (şeriatını yeryüzüne yerleştirmekle) yardım edenlerdir. Şüphesiz, mü'minlerin, ALLAH'ın şeriatını ikame etmek için koordineli olarak cihâdı yürütmeleri ve bu şerefli davada birbirleriyle yardımlaşmaları sayesinde ALLAH'ın dinine yardım tam ve şer'î manâsıyla gerçekleşir. Öyleki, tek tek de yapsalar, ALLAH'ın yardım va'dine nail olmak için O'nun şart kıldığı şeyler onlardan tahakkuk eder. Böylece, ALLAH'ın dinine yardım ettikleri, O'nun yolunda cihâda koştukları ve cihâd için güç harcadıkları ölçüde ALLAH'ın koyduğu Sünnetullâh/kânun gereği, mü'minlere yardım gerçekleşir.

Bu hususta bir diğer âyeti celîle de şöyledir:

"ALLAH kendi (dînine) yardım edene elbette yardım eder. Şüphesiz ALLAH, kuvvetlidir, gaaliptir". [82]

İmâm Fahreddin er-Râzî, bu âyetin tefsirinde şöyle der:

"ALLAH, durumu böyle olanlara yardım va'dediyor [83] Zemahşerî de "Elbette dinine ve dostlarına yardım edene ALLAH yardım eder [84] demektedir.

Müslümanın, ALLAH'a nasıl yardım edeceğini açıkladık. Bu ALLAH'ın dinini yeryüzünde ikâme etmek için bütün gayreti sarfetmekle olur. Böylece "din", beşerin bütün iş ve tasarruflarında hakim durumda olmuş olur. [85]

 ALLAH'ın Dinine Yardım İçin Cemaat Oluşturmak:

 Geçen bölümde Zemahşeri'nin (Kendisine yardım edene ALLAH elbette yardım eder) âyetinin tefsirinde "ALLAH'ın dinine ve dostlarına yardım eder" dediğini; Razi'nin de (siz ALLAH'a yardım ederseniz O da size yardım eder) ayetinin tefsirindeki yönlerin birinde "ALLAH'ın hizip ve taraftarlarına yardım ederseniz..." dediğini belirtmiştik.

ALLAH'ın dînine yardım, cemaatleşme ile olmalıdır, diyebilir miyiz? Yâni ALLAH'ın mü'minlere yardım şartının gerçekleşmesi için, O'nun dînine yardımda isteneni sağlayacak cemaatı oluşturmak gerekli midir?

Cevab: Bütün mü'minlerden istenen, şeriatın ikâmesi için gayret göstermek suretiyle ALLAH'ın dinine yardım hususunda çalışmalarıdır. Ki, ALLAH da cehd ü gayretleri nisbetinde onlara yardım etsin. Fakat, şüphe yok ki, İslâm Dîni için cemaatleşerek çalışmak, İslam'ın istediği ve Kur'ân'ın işaret ettiği bîr durumdur.

"İçinizden hayra çağıran, iyiliği buyurup kötülükten men'eden bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir." [86]

İki yönün birinde (Emr-i bi'l Maruf, Nehy-i anil Münker) vazifeli ümmetten maksat, tamamı değil, bir kısmıdır. [87]

Âyette "Ümmet"ten maksat, ALLAH'a davet edecek; emr-i bi'l mâruf ve nehy-i ani'l münker yapacak; yâni, dine yardımda bulunacak müslüman topluluktur. Cemâat, toplumsal örgütlenmedir. Düzenli bir topluluk olarak Dîn'e yardımda bulunur. Bu tür bir çalışma, müslümanların tek tek, ayrı ayrı çalışmalarından daha faydalıdır. Fertlerin gayretlerini birleştirecek cemaat olarak çalışmaları, ferdi çalışmalarına nazaran sonuca daha kolay götürücüdür. Kaldı ki, cemaatleşerek çalışmak, ALLAH'ın hoşlandığı ve İslam'ın kesin olarak istediği Dîn'e yardım edecek ümmet oluşturma emrinin gereğidir. Bu mânâda ALLAH'ın "iyilik ve takva üzere yardımlasın" [88] şeklindeki buyruğunu da hatırlıyoruz.

Yardımlaşma, her iki tarafın, gayretlerini birleştirmesi demektir. Bu ise (yâni, İslam cemaati oluşturma), istenen iyiliğin, ki iyiliğin en büyüğüde dîne yardımdır, gerçekleşmesi içindir.

Buna göre, şöyle demek mümkündür:

Cemâat tanzimi (İslam cemaatinin oluşumu) şer'an istenen, âcil derecesinde bir emirdir. Bundan maksat dine yardımdır. Böyle bir cemâatin oluşumu, bazan bâtılın güçlü olması durumunda ve bâtıl ehli de hakka ve hak   ehline düşmanlıklarında aşırı iseler, vâcibtir.

Bâtıl ve ehl-i bâtıl bu derece güçlü olunca, hak ehlinin mücadelesi ferdi değil, topluca olması gerekir ki, ya onlardan çok güçlü veya onlara denk olsunlar. Bu, dine yardım ve bâtılla mücâdele için düzenli bir İslam cemaati tanzim etmeleri hususunda gayretli çalışmaların-birleştiği, müslümanların desteklediği örgütlü bir cemaatin oluşmasıyla mümkündür. Bu cemâat, ALLAH'ın "içinizden hayra davet edecek...bir ümmet bulunsun" emrini gerçekleştirdiği için ALLAH'ın taraftarı (hizbullah), fertleri ise onun dostudurlar.

Ümmet, yâni cemaatin varlık sebebi, ALLAH'ın yardımıdır. Öyleyse, ALLAH'ın dînine yardım adına o cemaatta yer almak güzel bir davranıştır. Zîrâ bu dine yardım, her erkek ve kadın müslümânâ vâcibtir.[89]

 4- Kuvvet Hazırlığı Ve Cihâd:

 Mal ve can ile cihâd, İslam'ın emerittiği tarzlardandır. Fakat hepsi demesek bile, müslümanların bir çoğu tarafından unutulmuş bir farzdır. Kaldı ki cihâd, yardım yolu, şeref vesilesi, ALLAH'ın dininin ortaya konulması, bâtılın sökülüp atılması ve hakkın rızâsına nâiliyet demektir. Cihâd'ın terki, bâtıl ve bâtıl ehlinin galibiyetine, mü'minlerin perişanlığına, kuvvetlerinin gitmesi ve devletlerinin elden çıkmasına sebebiyet verir.

ALLAH {c.c.) buyuruyorki:

"Gerçi hoşunuza gitmez ama, size savaş yazıldı (farz kılındı). Bâzan hoşunuza gitmeyen bir şey, hakkınızda iyi olabilir ve hoşunuza giden bir şeyde hakkınızda kötü olabilir. ALLAH İbîlir, siz bilemezsiniz."   [90]

Yâni cihâd, uymakta zorlandığınız, hoşlanmadığınız bir şeydir, kelimesi, ALLAH için kullanınca vûcup/gereklilik, şüphe götürmezlik ifade eder. Mâna şöyle olur: Cihâddaki hoşlanmadığınız meşakkat ve zorluk, düşmanınıza ü...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2
« Posted on: 20 Nisan 2024, 08:53:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 rüya tabiri,Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 mekke canlı, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 kabe canlı yayın, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 Üç boyutlu kuran oku Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 kuran ı kerim, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 peygamber kıssaları,Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2 ilitam ders soruları, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes