> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1  (Okunma Sayısı 998 defa)
20 Mart 2011, 18:53:23
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 20 Mart 2011, 18:53:23 »



HAK-BÂTIL MÜCADELESİNDE SÜNNETULLÂH (MÜCADELE KÂNUNU) 1
Hakk'ın Lügat Mânâsı

 İbn Manz'ur (711/1311)'un Lisânul Arabı'nda [1] "Hakk, bâtıl'ın zıddıdır. (Hakka'l emru): Bir iş doğru ve sabit oldu", denilmiştir. Ezherî de "Bunun mânâsı, vâcib ve gerekli oldu" der. Âyette de "sabit oldu" mânâsına gelmektedir:

"(Azâb) söz(ü) üzerlerine hak olanlar dedilerki..." [2]

Şu âyette de "Hak" kelimesi "vacib ve sabit oldu, bir şeye müstahak oldu (hak kazandı, hak etti)" anlamına gelir.

"Ama kâfirlere azab sözü hak oldu." [3]

Şu âyette de "Hıyanetleri sebebiyle günahı hak ettiler" anlammadır:

"Eğer onların bir günah işledikleri anlaşılırsa..." [4]

Bu kelime Mu'cemul Vasît'te [5]: (Hakka'l- emru): Yâni sabit, doğru ve kusursuz oldu. (Tahakkaka'l emru): Yâni kusursuz ve sahih oldu, meydana geldi, gerçekleşti. (Hakkaka'l emru): Tasdik etti, gerçekleştirdi isbât etti, sağlamlaştırdı." şeklinde incelenir.

Anlaşılıyor ki, "el hakk" kelimesi, lugatta subût, vücûb ve sıhhat mânâlarına geliyor. Öyle ise hak: Sabit, vâcib (gerekli), doğru ve kusursuz olandır.[6]
 
Bâtıl'ın Lügat Mânâsı:

 Bu kelime, Lisânu'l Arab'da [7] Zayi olan, zarar eden ve hükümsüz kalan birşey bâtıldır. Bâtıl, Hakk'ın zıddıdır. (Mütercim bks.) Çoğulu (Ebâtıl)'dır şeklinde incelenirken,

Muc'emul Vasît'te [8] Bozuldu, hükmü düştü (hükümsüz kaldı), (Ebtala'ş Şey'e): hükümsüz bıraktı, ibtal etti, bozdu" şeklinde incelenmiştir.

El-Müfredât'ta ise bu kelime şu tarzda ele alınmıştır:

"Bâtıl, hakkın zıddıdır. İyi bir araştırıcıya göre, sübûtu, doğruluk ve gerçekliği olmayan demektir. [9]

"Bu, böyledir. Çünkü Allah Hak'tır. O'ndan başka yalvardıkları ise bâtıldır. "[10]

 Terim Olarak Hak Ve Bâtıl:

 Fıkıh Alimleri "hakk" kelimesinin lügat manâsıyla yetinerek terim (istilahi) mânâsına ehemmiyet vermemişlerdir. Onu, fıkıh bahislerinde "Hak, şeriatın hükmü ile sabit ve vacib olan birşeydir; başka şeyle sabit olan ise, doğru olmadığı gibi, şer'an doğru ve sabit olana lazım gelen, ona lazım gelmez (terettüb etmez)." şeklinde kullanmışlardır. [11]

 Tedâfu'un Mânâsı:

 Bu kelime, Lisânu'l Arab'ta [12] (ed-Defu): "Kuvvetle geri çevirmek, itmek; (Dafea anhu): Ondan uzaklaştırmak. Zaten biz de "Allah senden kötü şeyleri def etsin" diyoruz. (Tedâfea'l Kavmu): Müdafaalaştılar, taraf tuttular; (el-Mudâfaa): Savmak; (el-İndifa): İşe koyuldu" şeklinde ele alınırken, Mu'cemu'l Vasıt'ta [13] ise:"Bir şeyi kuvvetle uzaklaştırıp ortadan kaldırınca (Defaa'ş Şey'e) denilir. Kur'an-ı Kerim'de:

"Eğer Allah, insanların bir kısmıyla diğerlerini savmasaydı, dünyâ bozulurdu" [14] buyrulmuştur. [15]
 
Hak İle Bâtıl Arasındaki Mücâdeleden Maksat:

 İncelememizde (Hak) ile "yapılması vâcib, doğru ve sabit; itikat, söz ve fiil olarak da sürekliliği şeriatın hükmü ile kaim olan şey"i (Bâtıl) ile de, "hakkın zıddını, yâni, gerçekliği, geçerliliği ve sürekliliği olmayan,, doğrulukla vasıflanmayan, yapılmaması gereken, hatta kökten kazıyıp yok edilmesi şeriatın hükmüyle gerekli kılınan şey"i kasdediyoruz. Buna göre "Hak", Allah'ın bütün emirlerini, "Bâtıl" ise, bütün yasaklarını içerir.

"Hak ile Bâtıl arasındaki mücadele" den kastımız da, birinin diğerini uzlaştırması, gerektiğinde kuvvet kullanmak suretiyle yok etmesidir. [16]

 Ehl-i Hak İle Ehl-i Bâtıl Arasındaki Mücâdele:

 Hak ile Bâtıl arasındaki mücâdele, gerçekte taraftarları, yâni mü'minlerle onların dışında kalanlar arasındaki mücâdeledir. Çünkü taraftarlar Hak ile bâtılın ilkelerini tatbik etmekte ve o ilkeleri hayâtın her alanında ortaya koymak ve ikame etmek hususunda gayret sarfetmektedirler. Böylece iki grup, yâni hak ile bâtıl arasında bir mücadele, çatışma ve rekabet baş göstermektedir. [17]

 Hak Ve Bâtıl Arasındaki Mücâdelenin Gerekliliği:

 Hak ve Bâtılın, yâni taraftarlarının mücâdelesi, gerekli ve kaçınılmazdır. Çünkü birbirinin zıddıdırlar. Zıdlar ise bir arada bulunmazlar. Sonra, birinin hüküm sürmesi, diğerinin mücadelesini, yok etme ve ortadan kaldırma gayretini gerektirir. Hiç olmasa güçsüz bırakma ve yaşantısında kendisine yapacağı tesir ve müdâhaleden men etme durumunda olmasını gerektirir. Bu takdirde hak ve bâtılın birbirine üstün gelmeden barışık yaşaması tasavvur olunamaz. Ne varki, her iki tarafın da zayıf kalması, hak ve bâtılın kural ve ilkelerini bilmeme ve etkinlik zafiyeti gibi sebeplerden dolayı barışık kalmaları düşünülebilir. [18]

 Bâtılı Zorba Kılan Gücü Vardır:

 "Tedafu" kelimesinin lügatta "kuvvetle yok etmek" mânâsına geldiğini söyledik. Öyle ise, ehl-i hak ve ehl-i bâtılın mücadelesi de, biri diğerini kuvvet kullanarak yerinden sürgün etmek ve galebe çalmak şeklinde bir gayrettir. Ehli bâtıl, bâtılları üzere bulmakla kalmazlar, hakka ve hakkı savunanlara üstün gelme, hakkı yok etmeye, savaşarak ve kuvvet kullanarak, mal dağıtarak (bağışlar yaparak) insanları ondan alıkoymaya ve arzularını gerçekleştirmek için, gerek duydukları her bir güçle gayret sarfederler.

Bâtılın ve onun gücünün durumu budur. Bu güç, onu zorba kılar, hakkı ve hak ehlini, velevki güç kullanarak olsun yok etmeye iter. Allah teala şöyle buyurmaktadır:

"İnkar edenler, Allah yolundan (insanları) menetmek için mallarını harcarlar ve harcayacaklar da. Sonra bu kendilerine yürek acısı olacak, nihayet yenilecekler"   [19]

"Onlar yapabilseler sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler,”[20]

Kâfirlerin mü'minlerle savaşmaları, tâğûtun yolunda bâtıllarına yardım için savaşmaları demektir.

'''Mü''mirilerin Allah yolunda, kafirlerin ise tâğût (şeytan)  yolunda savaşırlar."  [21]

 Hakkın Koruyucu Gücü Olmalıdır:

 Dediğimiz gibi, bâtılın kendini ve taraftarlarını zorba kılan gücü olunca, hakkın da, bâtılın ve yanlılarının zorbalığından koruyacak, hakka ve hak ehline galibiyet imkânı verecek gücünün olması lazımdır. Bu sebeple Allah (c.c), bâtıl ehlini korkutmak ve onları ehl-i hak ile uğraşmaktan vaz geçirmek için kuvvet hazırlamayı ehl-i hakka emretmiş ve şöyle buyurmuştur:

"Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihâd için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın. Bununla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin' bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız tam olarak size ödenir, hiç haksızlığa uğratılmazsınız."  [22]

Allah (c.c), hak ehline, bâtıla üstün gelerek Allah'ın dîni yücelip kâfirler zelîl ve perişan olsunlar diye, kendi yolunda mal, can ve bütün imkânlarla cihat yapmayı emretmiştir. Bütün çeşitleriyle cihâd-ki savaşmak ta bir cihâddır- hakkında âyetler çoktur. İşte onlardan bir kaçı:

"Gerek hafif, gerek ağır olarak (hangi halde bulunursanız bulunun) hep birlikte savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla cihâd edin. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." [23]

"Gerçi hoşunuza gitmez ama, size savaş yazıldı (farz kılındı). Bazan hoşunuza gitmeyen birşey, hakkınızda iyi olabilir ve hoşunuza giden birşey kötü olabilir. Allah bilir siz bilemezsiniz."  [24]

"Fitne kalmayınacaya ve dîn tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vaz geçerlerse muhakkak ki Allah ne yaptıklarını görmektedir."[25]

 Hak Ve Bâtıl Mücadelesinde Sünnetullâh:

 Sünnetullâh, hak ve bâtıl mücadelesinde hakkın ve hak ehlinin galibiyetini; bâtılın ve bâtıl ehlinin yok edilmesi ve kovulmasını hükme bağlamıştır.

"Bâtılı mahveder, hakkı sözleriyle yerleştirir." [26]

Zemahşerî (538/1143), bu âyetin tefsirinde:

"Bâtılı yok etmek, kelimeleriyle, yâni, vahyi veya hükmü ile hakkı isbat etmek Allah'ın adetlerindendir" [27] demektedir.

"Hayır, biz hakkı bâtılın üstüne atarızda o onun beynini parçalar, derhal, (bâtılın) canı çıkar." [28]

Fahri Razi de Tefsirinde:

"Bâtılı hükümsüz bırakıp, hakkı yerleştirmek, Allah'ın adetindendir" [29]der.

Allah (c.c.), şöyle buyurmaktadır:

"Onlar (iplerini değeneklerini) atınca Musa:, Sizin getirdiğiniz şey, büyüdür, dedi, Allah, onu mutlaka boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez!" [30]

Bu âyetin tefsirinde "Bu fesat/bozgunculuk ve anarşi ve sulh/düzen ve asayiş, hak ve bâtılın çekişmesinde Sünnetullâha dayalı genel bir kaidedir. Buna Firavun sihirbazlarının sihri de girer. Çünkü sihir, fesat ve bâtıldır. Yâni, bozguncuların (müfsit) yaptıklarını Allah faydalı kılmaz" [31] denilmektedir.

Zemahşerî de bu âyetin tefsirinde şöyle demektedir:

"Sabit ve devamlı kılmaz, fakat ona helak ve ölümü musallat eder. [32] Âlûsi ise: "Bunun (amelin) ıslah olmamasından maksat, ilahî destekle takviye edilmemesi ve gerçekleştirilmemesidir. Yâni, Allah (c.c.) müfsidin amelini gerçekleştirmez ve devamlı kılmaz. Aksine, yok eder veya destekleyip takviye etmez. Bâtıllığını ortaya koyar ve onu yok sayar (hükümsüz kılar). [33]

 Sünnetullâh, Müminlere Yardımdan Geri Durmaz:

 Sünnetullah, müminlere yardım hususunda ebediyen geri durmaz. Çünkü bu, Allah'ın haberiyle sabittir. Allah söz söyleyenlerin en doğrusudur. Buna işaret eden Kur'anî delilleri hatırla.[34]

 Müminlere Yardım Etmede Sünnetullah Ve Bunun Delilleri:

 A- Allah (c.c), şöyle buyuruyor:

"Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı, sonra ne bir koruyucu, nede bir yardımcı bulamazlardı. Allah'ın, öteden beri süregelen kânunudur bu: (Allah, peygamberlerini ve inananları üstün getirmeyi takdir buyurmuştur). Allah'ın kânununa da bir değişme bu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1
« Posted on: 24 Nisan 2024, 21:51:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 rüya tabiri,Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 mekke canlı, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 kabe canlı yayın, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 Üç boyutlu kuran oku Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 kuran ı kerim, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 peygamber kıssaları,Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1 ilitam ders soruları, Hak ve Batıl Mücadelesinde Sünnetullah 1önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes