> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah  (Okunma Sayısı 722 defa)
20 Mart 2011, 17:35:54
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 20 Mart 2011, 17:35:54 »



GÜNÂH VE KÖTÜLÜKLERDE SÜNNETULLÂH
(GÜNÂHLAR VE KÖTÜLÜKLER KÂNUNU)

 Günâh Ve Kötülüğün Tarifi:

 Zenb .(Günâh), cezası ağır olan her şeyde kullanılır. (Zünûb) şeklinde çoğullanır. Allah Teâlâ:

"Fakat Allah onları günâhları yüzünden yakaladı" [1] buyurmaktadır. [2]

Seyyie (kötülük), çirkin bir iş eylem demek olup iyiliğin karşıtıdır. Allah (c.c.)

"Evet kim bir günâh kazanır da suçu kendisini kuşatmış olursa işte onlar, ateş halkıdır" [3] buyurmaktadır.

(es-Sû') insana keder ve üzüntü veren dünyevî ve uhrevî işler, nefsî ve bedenî haller, demektir. Allah (c.c.) "Kötülük yapan, cezasını çeker" [4] buyurmaktadır.

Hasene (güzellik) ve Seyyie (çirkinlik) iki kısımdır:

1. Akıl ve şeriat itibariyle güzellik ve çirkinlik. Nitekim âyette  "Kim iyilik getirirse, ona onun on katı vardır" [5] buyurulur.

2. Tabiat (yaratılış) itibariyle güzellik ve çirkinliktir. Ki bu, İnsan tabiatının hafif ve ağır gördüğü şeydir. Şu âyet, bu kabilden bir anlam taşımaktadır: 

"Sonra kötülüğü değiştirip yerine iyilik getirdik"  [6].

 Ma'siyetin Günâh Ve Kötülükle İlgisi:

 Ma'siyet de Zenb (günâh) ve Seyyie (kötülük) nin kullanıldığı yerde kullanılır. Çünkü (hepsinde) emir ve itâattan çikma [7] yâni itaat edilmesi vacip olanın itâatından çıkma anlamı vardır, ki o da Allah (c.c.) dır. İnsanlara tebliğ etmesi için elçisi Muhammed (a.s.)'e indirdiği şeriatına itaat etmek vaciptir. Ma'siyet, Zenb ve Seyyie kavramlarının her üçünü de "Allah'ın itâatından çıkmak" deyimi toplamaktadır. Bu çıkış, kubh (çirkinlik), sû-i âkibet (kötü son), günâh, seyyie (kötülük) ve ma'siyet (isyan) kelimeleriyle de nitelenir.[8]

 Her Kim Kötülük Yaparsa Cezasını Bulur:

 Kötülükleri işlemek, işleyenine bakmaksızın, cezanın terettübünü gerekli kılar. Kötülüklerin işlenmesinde ve ona terettüp eden cezada Sünnetullâh, umûmî ve kesin olup bütün mahrukat için geçerlidir. Ne bir fertten, ne ümmetten, ne de cemâatten geri kalmaz. Müsamaha (tolerans) söz konusu değildir. Allah (c.c.) Alemlerin Rabbi'dir. Herkes bu genel kânunun önünde eşittir. Kötülük işleyen her kimse, Sünnetullâh (genel kural) gereği cezasını görür. Bu Rabbânî düstûru "kimisi hakkında vazgeçer, kimisi için de uygulama yapmaz" tarzında algılayan yanılmış ve hatâ etmiştir. Allah (c.c.) bu genel kuralı açıklarken "Kötülük yapan, cezasını çeker" [9] buyurmaktadır. İmâm Kurtubî (671/1273) bu âyetin tefsirinde şöyle der:

Âlimlerin ekserisi (cumhur), âyetin lafzının âmm (genel) olduğunu söylediler. Kâfir ve mü'min (herkes) kötü ameliyle ceza göreceklerdir.[10]
 
Kötülüğün Cezası Kötülüktür: Ceza, Kötülüğün Miktarına Göredir.

 "Kim kötülük yaparsa sâdece onun kadar cezalanır"[11].

Çünkü, kötülüğün miktarına, yâni hak ettiği cezanın miktarı üzerine yapılan artış, çirkindir. Çünkü zulümdür. Zulüm ise, zâlimlerle olmamak için caiz değildir. Fakat hak ettiği iyilik (hasene) üzerine yapılan artış, övgüye lâyık bir davranıştır. Zîra bu, bir lütuf ve ihsandır.[12]

 Kötülüğe Rızâ Göstermek (İkrar) Umûmî Cezayı Gerektiren Bir Günâhtır:

 Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"(Öyle) bir fitneden sakının ki, aranızdan yalnız haksızlık edenlere erişmekle kalmaz. Bilin ki Allah'ın azabı  çetindir"  [13]

Âyette geçen "Fitne" kavramı, günâh anlamındadır. Bu "günâh" ise, toplumdaki kötülüklere (münkerât), emr-i bil ma'rûf ve nehy-i ani'l münker konusunda ikiyüzlü davranışlara, bid'atların ortaya çıkmasına ve cihâdda tembelliğe rızâ göstermek olarak tefsîr edilmiştir. [14]

Bu âyetteki "fitne"nin tercihe" şâyân mânâsı, münkerâtın toplumda kabul görüp reddedilmemesidir. İbn-i Abbas (r..) bu âyet hakkında şöyle demektedir:

"Allah (c.c.) mü'minlere, aralarında baş gösteren çirkinliklere rızâ göstermemelerini emrediyor. Aksi halde azâb (sâdece o çirkinliği işleyenlere değil) umûmî gelirdi.[15]
 
Bu Umûmî Cezanın Sebebi:

 "Cezanın, yalnız sebebi kendinde bulunan kimseye ait olması" İslâm Şeriatı'nın kesin bir kuralı olduğu söylenir. Allah Teâlâ:

"Hiçbir günahkâr başkasının günâhını çekmez" [16] buyurmaktadır.

Zâten her nefis yaptığı (şeyler) karşılığında rehin alınacak (tutuklanacak)tır. Kimse kimsenin günâhından sorumlu değildir. Her ceza, onu irtikâb edeni ilgilendirir, öyleyse, cezanın, herkese şâmil oluşunun ve sâdece o kötülüğü işleyene ait olmasının sebebi nedir?

Cevab: Kötülüğü işleyenin, ondan vazgeçmesi vâcib olduğu gibi, diğerlerinin de o kötülüğe rızâ göstermeyip onu kaldırmaları vaciptir. Bunu yapmadıkları takdirde hepsi günahkâr olurlar: Kötülüğü yapan, yaptığı için, diğerleri ise, o kötülüğün işlenmesi karşısında susup, ona rızâ gösterdikleri için... Allah (c.c.) hüküm ve hikmetiyle, (kötülüğe) razı olanı, onu yapan gibi kabul etmiştir. Böylece, topluca günâh işlemiş oldukları için azâb hepsine iner. [17]
 
Bir İtiraz Ve Cevâbı:

 Fakat, diğer insanlar dilleriyle münkerâttan hoşlanmadıklarını söyleyip dururken, buna rağmen o münkerler (kötülükler) yine orta yerde durmakta... Ve onlar, elleriyle bunları değiştirememekteler. Öyle ki, lisanlarıyla dahi hoşlanmadıklarını dile getiremedikleri zamanlar bulunmaktadır. Ancak kalpleriyle buğzetmekle yetinebiliyorlar. Çünkü yapabildikleri ancak budur. Zâten Resûlullâh (a.s.) bir hadîs-i nebevisinde şöyle buyurmaktadır:

"Sizden biri bir kötülük (münker) gördüğünde, onu eliyle, (buna) gücü yetmeyen diliyle değiştirsin, (buna da) gücü yetmeyen kalbiyle (buğzetsin). Ki bu îmanın en zayıf olanıdır".

Buna göre, azabın, toplumun her kesimine gelmesinin izahı nedir? diye sorulmaktadır.

Cevab: Kötülüğü değiştirmekten âciz olanların, o beldeden, kötülüğün değiştirilemediği o ülkeden çıkması gerekir. Kurtubî Tefsîri'nde:

"Kötülükler değiştirilemeyince, o kötülüklere kalbiyle buğzedip duranların o ülkeden kaçıp ayrılmaları (hicret) gerekir. Selef-i Sâlihîn (r.h.) efendilerimiz de aynı şeyi söylemektedirler. İbn-i Vehb Mâlik'ten şöyle rivayet etmiştir: "Münkerâtın işlendiği yer terkedilir, artık orada durulmaz." [18]

 Bir Soru Ve Cevabı:

 Fakat, ne eliyle ne de diliyle kötülükleri (münkerâtı) değiştiremeyip sâdece kalbiyle buğzeden kimsenin kötülüğün olduğu yerden ayrılmaya gücü yetmemesi durumunda aynı umumî azaba mâruz kalır mı? Münkeri işleyen veya ona rızâ gösteren gibi midir??

Cevab: Evet, umumî ceza onu da kapsar. Ama bu, onun için (bir lütuf olup) temizlenme (vesilesi) dir. Daha sonra niyyetine göre haşrolunur. Müslim'in Sahîh'inde rivayet ettiği hadîste Zeyneb binti Cahş Resûlullâh (a.s.)'a,

“Yâ Resûlellâh! Faziletli insanlar içimizdeyken de mi helak olacağız? diye sorunca, Efendimiz:

“Kötülükler çoğaldıkça evet, şeklinde cevap vermiştir. Bu hadisin şerhinde, İmâm Nevevî (r.h.) (676/1277) şöyle demektedir:

"(el-Hubs): Cumhur, bu kavramı, fısk u fücur olarak tefsir etmişlerdir. Özellikle zinanın olduğunu söyleyenler de vardır. Fakat, zahir olan bütün günâhlardır. Buna göre hadîsin mânâsı şöyledir:

“Günâhlar çoğalınca, orada sâlih insanlar da olsa, genel bir helak söz konusudur [19]

Sahîh-i Buhârî'de İbn-i Ömer (r.a.)'dan şöyle bir rivayet vardır: "Resûlullâh (a.s.) buyurdu ki:

“Allah bir kavme azâb indirdiğinde, içlerindeki herkese isabet ettirir, daha sonra yaptıklarına/amellerine göre diriltilirler".

İbn-i Hacer Askalânî (773/1371), bu hadisin şerhinde şöyle der:

"Allah, bir kavme kötü amellerine karşılık azâb ve ukubet indirdiğinde, o kötülüğü işleyenlerle aynı görüşte olmayanlara da isabet ettirir. Sonra herkes, amellerine göre diriltilirler. Eğer amelleri (yaptıkları) sâlih (dinin emir ve yasaklarına uygun) idiyse mükâfat, değilse ceza görürler. Bu, sâlihler için bir lütuf, fâsıklar için ise bir ceza ve ukubettir.”  [20]

 Kâfirler, Mü'minlerden Korkarlar:

 Küfürlerinden Dolayı Küfür veya şirk, günâhların en büyüğüdür. Küfür ve kâfirler, şirk ve müşrikler hakkındaki Sünnetullâh ise, mü'minlerle her karşılaştıkça ve her savaş durumunda yüreklerine korkunun atılması tarzında cereyan etmektedir. Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"Allah'a ortak koştuklarından dolayı inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız; gidecekleri yer de cehennemdir! Zâlimlerin varacağı yer, ne kötüdür!"[21].

Müfessirler, bu va'd hakkında ihtilâf etmişlerdir. Bu va'd-i İlâhî Uhud Muharebesi'ne mi mahsûs, yoksa bütün zamanlar için de geçerli midir? Ekser müfessirler, Uhud Harbi için söz konusu olduğunu söylerler. Çünkü geçen âyetlerin tamâmı bu savaş için nazil olmuştur. İkinci görüş: Bu va'd Uhud, Muharebesi'ne mahsûs olmayıp, aksine, geneldir. Çünkü Allah'ın bu va'di, kâfirlerin mü'minlerle her karşılaşmalarında gerçekleşir. Mü'minler galip gelene ve İslâm diğer dinlere üstünlük sağlayana kadar, Allah (c.c.) onların kalbine korku salar [22].

İkinci görüş, Allah'ın umumî Sünnet'ini açıklıyor. Allah'ın va'di, îman ehliyle her karşılaştıkça, kâfirlerin yüreklerine korku salma şeklinde cereyan eder. Şu kadar var ki, bu va'din gerçekleşmesi için, mü'minlerin  kalblerinde hakîkî  îmanın  bulunması lâzımdır. [23]

Bu âyete ve bu va'de muhatap olanlar, Allah'ın Kur'ân-ı Kerîm'inde dürüst îman sahipleri, Allah ve Resûlullâh sevgisiyle dopdolu, bu sevgiyi başka sevgilere tercih eden, Allah yolunda mal ve canlarını harcayan, Allah'ın dînine yardım için mal ve' ailesinden ayrılan, O'nun şeriatına tam bir inkiyâdla boyun eğen kişiler olarak özelliklerini andığı mü'minlerdir. [24] Allah'ın, muharebe esnasında ve her karşılaşmada kâfirlerin yüreklerine korku salma kânunu (Sünnetu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah
« Posted on: 24 Nisan 2024, 15:27:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah rüya tabiri,Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah mekke canlı, Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah kabe canlı yayın, Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah Üç boyutlu kuran oku Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah kuran ı kerim, Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah peygamber kıssaları,Günah ve Kötülüklerde Sünnetullah ilitam ders soruları, Günah ve Kötülüklerde Sünnetullahönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes