Konu Başlığı: Göklerle yerin hangisi önce yaratılmıştır Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2011, 23:38:54 Göklerle yerin hangisi önce yaratılmıştır Göklerle yerin hangisinin önce yaratıldığını müfessirler uzun uzun ele alıp yazmışlardır. Ancak hangisinin önce yaratıldığı hususunda ihtilaf etmiş, çeşitli görüşler serdetmişlerdir. Bazıları yukarıda meallerini verdiğimiz [454] âyetleri ile "O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı; sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi. O herşeyi bilir" [455] âyetinin zahirine dayanarak yeryüzünün önce yaratıldığına kail oldular. Arz'in gelmesi emrinin, tekvin (yaratma) emri olmasından imtina ettiler. Bazıları da "Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? (Allah) onu yaptı, yükseklik miktarını yükseltti, onu düzenledi. Gecesini örtüp kararttı, kuşluğunu (güneşin ışığını) açığa çıkardı. Bundan sonra da yeri yaydı, döşedi" [456] âyetlerinin zahirine bakarak yeryüzünün ve orada bulunanların göklerden sonra yaratıldığına kail olmuşlardır, insanların bir ktsmı da İbn Abbas'ın cevabını benimsemişlerdir. Şöyle ki: Hâkim ve Beyhakî sahih senetlerle Said İbn Cübeyr'den rivayet etmişlerdir. Der ki: Bir adam İbn Abbas (r.a.)'a gelir ve "Ben, Kur'ân'da bana birbirine muhalif gelen şeyler gördüm" der. İbn Abbas: “Getir sana muhalif gelen şeyleri, şeklinde cevap verir. O adam: “Allah'ın şöyle dediğini işitiyorum" der ve Fussilet sûresi 9. âyetinden 11. âyete kadar okur. Bu âyetlere göre Allah, Arz'ı yaratmaya göğü yaratmadan önce başlamıştır" der. Sonra da [457] âyetlerini okur, ("ve'1-Arda ba'de zâlike de-hâhâ": Bundan sonra da yeri yaydı, döşedi) bu âyetlere göre de yeryüzünü yaratmadan önce göğü yaratmaya başlamıştır" der. Bunun üzerine İbn Abbas şöyle cevap verir: "Sema, duman halinde iken Arz'ın iki günde yaratılması, semanın yaratılmasından öncedir. Arz yaratıldıktan sonra iki günde de Allah yedi semayı biçime koydu. Allah'ın 've'1-Arda ba'de zâlike dehâhâ' bundan sonra Allah yeryüzünü döşeyip yaydı sözü ise, Allah orada dağlar, nehirler, ağaçlar, denizler yarattı, meydana getirdi, demektir." Vahidî Basit'inde Mukâti’lden göğün önce yaratıldığını naklediyor. Nerede kaldı ki, dahv'inden sonra olsun. Zira her halk tekvin ve îcad mânâsına değildir. Hatta "ce'ale" ve "bâreke" kelimelerinin de te'vili gerekir. Takdir manasınadır. Takdiri önce, yaratılması semadan sonradır; der. Keşf'te şöyle bir ifade var: "Semanın duman olması, Arz'ın döşenmesinden ve tesviyesinden öncedir. [458] âyetinin zahiri buna delâlet eder." Hâkim ve Beyhakî, İbn Abbas'dan sahih senetle şöyle bir hadis rivayet etmişlerdir: "Yahudiler Nebi (s.a.v.)'e geldiler, göklerin ve yerin yaratılışından sordular. Resulullah (s.a.v.): “Allah Teâlâ yeryüzünü birinci ve ikinci gün, dağları ve ondaki menfaatları üçüncü gün yarattı. Dördüncü günde (yani dördüncü devirde) ağaçları, suları, şehirleri, ümran ve harabiyeti yarattı. Bunlar dörttür. Allah buyuruyor ki,' diye Fussilet sûresinin [459] âyetlerini okudu. 'Beşinci gün göğü yarattı.' Cuma günü yıldızları, güneşi, ayı ve melekleri yarattı buyurdu” [460]. Hâ mim es-secde'de (Fussilet) yeryüzünün yaratılışının önce zikredilmesi, Nâziat sûresinde göğün önce zikredilmesinde bir nükte vardır. Birincide imtihan makamı var, yani Allah nimetlerini sayıyor, burada muhataplara göre en yakınından başlamış, ikincide yani Nâziat sûresinde kemâl-i kudretine en keskin olarak delalet edeni zikretmektedir, yani göklerin yaratılışını önce zikretmiştir. Âlûsî der ki: "Bazıları bunu destekler mahiyette şunu tercih ettiler: Göğün ve yerin uzak maddesinin yaratılışı aynı zamandadır. Bu nuranî bir cevherdir. Yahut başka birşey. Her birinin maddesini diğerinden Allah ayırdı. Yani fetk etti. Latif parçaları çıkardı ki, bunlar semaya yakın olan maddedir. Kesif olan Arz'a yakın olan maddeyi ibka etti. Latifin kesiften ayrılması, kesifin de latifden ayrılmasını gerektirir. Fakat görüldüğü gibi, her birinin yaratılması beraber değildir. Bilakis göklerin yaratılması zamanca yerlerden öncedir. Hiç kimsenin göklerin yer ve yerdekilerden önce yaratılmış olduğundan şüphe etmemesi gerekir. "Denildi ki, Allah'ın Arş'ı gökler ve yer yaratılmadan önce suyun üzerinde idi. Allah suda sıcaklık meydana getirdi de bir köpük ve duman yükseldi. Köpük suyun yüzünde kaldı. Allah köpükte kuruluk meydana getirdi. Bu kuruluktan da yeryüzünü yarattı. Duman ise yükseldi, kabardı, Allah ondan da gökleri yarattı. "Dünyanın dumanla kaplı kaya şeklinde oluşuna, Allah'ın 'Sonra duman halinde olan göğe yöneldi.' kavli delalet eder. Nuranî cevherin var edilmesi ve ona ilâhî cemal nazarıyla bakılması, rahmet ve cemalle gizlidir. O dumanın erimesi, latifinin kesifinden ayrılması, latif dumanlı maddenin yükselmesi ve kesifin geride kalması gibi şeylerin hepsi, altı günden öncedir. Sahih haberlerde de sabittir. Âyetlere münafi olmaz. Ama Vahidî'nin mukâtil'den nakli ve îmam Fahreddin Razi'nin de bunu tercihine gelince bunda işkâl yoktur. Hatta Bakara ve Secde sûrelerindeki 'Sümme' terâhî-i rütbe; yanı zamanca bir sonralık değil, derece ve önemde sonralığı ifade eder. Bu, hukemanın meşhur kavaidine uygundur. Fakat yaratmanın günlerini bildiren hadislere aykırı düşer. Göğün önceki duman hali, yaratmanın altı gününden öncedir. Yerin ve göğün şu günlerde yaratılmasına girmez." Âlûsî bu izahlarla değişik görüşlere işaret eder. Kendisi yerin göklerden önce yaratıldığını tercih eder ve şöyle der: "Bütün bunlardan sonra anlaşılıyor ki, bu konu zorluktan halî değildir. İnsanlar tâ sahabe asrından zamanımıza kadar bu konuyu zor bir mesele olarak görmüşlerdir [461]. Müslim'in Ebu Hureyre'den rivayet ettiği "yaratmanın Cumartesi günü başladığını" ifade eden hadisi hakkında İbn Kesîr "Bu hadis Müslim'in gariplerindendir. Belki Ebu Hureyre Ka'bu'l-Ahbâr'dan rivayet etmiştir" der [462]. Taberî ise bu husustaki ihtilâfları zikreder ve "Allah önce yeri yarattı, sonra semayı, sonra da yeri döşedi. Yerin sonra döşenmesinde semadan sonra yaratılmasını gerektiren birşey yoktur" der ve Süddî'den şu rivayeti nakleder: "İradesi duman halinde olan göğe yükseldi. Duman suyun buharlaştığı zamanki teneffüsünden hasıl olur. Onu bir sema yaptı. Peşinden ayırdı, yardı. İki günde yedi gök yaptı" [463]. Kadî Beydâvî: "İki günde Allah yeryüzünü yarattı, iki günde de yiyeceklerini takdir etti, ikisi beraber dört gün, evvelki iki dördün içerisine dahildir" der ve bunu "Basra'dan Bağdat'a on günde gittim, Kûfe'ye on beş günde gittim, denildiği" şeklinde açıklar [464]. Elmalılı Hamdi Yazır, göklerin yaratılışının önce, tesviyesinin yerden sonra olduğu fikrindedir. "Arz mutlak olarak göklerden önce yaratılmış değildir." Kânetâ ratka: "Bitişik idiler" [465] [454] Fussilet: 41/9-12 [455] Bakara: 2/29 [456] Nâziât: 79/27-30 [457] Nâziat: 79/27-31 [458] Fussulet: 41, 11 [459] Tevbe: 9-11 [460] Hafız Zehebî, bu hadisin mürsel olduğunu zikrediyor. Tdhisu'1-Müstedrekll,s. 451. [461] RM, I, s. 216-217; XXIV, s. 102-108; XXIX, s. 31-35. [462] İbn Kesîr, IV, s. 92-93,468; I; 67-69. [463] Tab., XXX, s. 41-47. [464] Bey.,II,s.345. [465] Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, V, s. 3351; VI, 4191-4193; VIII s.5566. Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 86-89. Konu Başlığı: Ynt: Göklerle yerin hangisi önce yaratılmıştır Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Ocak 2019, 15:18:21 Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Göklerle yerin hangisi önce yaratılmıştır Gönderen: Ceren üzerinde 31 Ocak 2019, 18:09:31 Esselamu aleykum.Rabbim razi olsun bizlere bu bilgileri sunan kardesimizden. .
|