๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2011, 23:43:19



Konu Başlığı: Göklerin ve yerin altı günde yaratılışı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2011, 23:43:19
Göklerin ve yerin altı günde yaratılışı

 Göklerin ve yerin altı günde yaratılmış olduğu Kur'ân-ı Kerîm'de şu âyetlerde yer alır: [421] Ebu Rezîn'den rivayet edilen bir hadise göre:

"Gökleri ve yeri yaratmadan önce Rabbimiz altında ve üstünde hava bulu­nan bulutta idi" mefhumu bize ilk yaratılanın buhar-bulut ola­bileceğini düşünmeye sevketmektedir; veya su daha önce yara­tılmış olup sonra sudan hava, buhar veya bulut meydana gelmiş olacağı da düşünülebilir. Bunların hakikatini gaybı bilen Allah bilir. Nitekim "Allah önce suyu yarattı, sudan bir buhar yüksel­di, buna semâ dendi. Su yoğunlaştı arz meydana geldi" anla­mında Taberî'de (XXIV, s. 99'da Suddî'den; Âlûsî, s. 24, 102; İbn Kesir, IV, s. 92-93) rivayetler vardır. Buna göre yeryüzü ve gökle­rin ilk maddesini bu buhar yahut duman teşkil ediyor. Şüphesiz Allah daha iyi bilir. Gökle yerin bir maddeden olduğu [422] âyetinden anlaşılıyor. Bu duman maddesinden Allah gökleri ve yeri birbirinden ayırmış (fetk); yerin yaratılışını ta­mamladıktan sonra, iradesi göğe yönelmiş ve iki günde semayı tesviye etmiş, ona son nizamını vermiştir.

Müsbet ilme yol gösteren nazariyelerin, kâinatın teşekkülü hakkındaki, en çok kabul görenleri de Kur'ân'ın beyan ettiği hu­suslara yaklaşmaktadır. 1944 yılına kadar, Güneş sisteminin, ge­zegenlerin güneşten kopmalarıyla meydana geldiği fikri hâkim idi. Bu tarihten sonra Alman bilgini Kupler, ortaya attığı bir te­oride, Güneş sisteminin oluşumunu şöyle izah eder:

"Güneş ve gezegenler önce bir bulutu andıran gaz ve toz (nebula) halinde idi. Bu kütle çekim kuvvetinin etkisiyle dönmeye ve soğumaya başladı. Bu dönüşün sur'atli oluşu sebebiyle yoğunlaşan ana kütlelerden bazı parçalar kopup, ana kütlenin etrafında dönme­ye devam ettiler. Kopan parçalar uzayın soğukluğu ve dönmesi­nin tesiriyle soğudular ve yoğunlaştılar. Bu yoğunlaşma sırasında güneş ısı ve ışık verecek kadar yoğunlaştı. Güneş ısı ve ışık ve­recek hale gelince kopan parçaların etrafındaki Hidrojen ve Hel­yum gazları uçtu ve gezegenler şekillenmeye başladı. Gezegenler nihayet iyice soğuyarak bugünkü şekillerini aldılar" [423].

Dünyanın Güneşten koptuğunu ifade eden bir nazariye ise şöyledir:

"Bütün kâinat başlangıçta bir gaz bulutu idi. Sonra bu maddeden küreler şeklinde cisimler fırlamıştır. Dünyamız da bu cisimlerden biridir. Güneşten ateş bulutu halinde kopan dünya, kendi ekseni etrafında dönerken yavaş yavaş soğuyup, kabuk bağlamıştır. Oluşumu sırasında dünyadan yükselen gazlar ve buharlar, yağmur şeklinde tekrar dünya üzerine dökülmüş, de­nizler, okyanuslar meydana gelmiştir, önce denizlerde yosun şeklinde bitkisel hayat başlamış ve nihayet gelişe gelişe insana kadar varan canlılar hâsıl olmuştur. Yani gök cisimlerinin birbi­rinden ayrılmasıyla dünya meydana gelmiş, dünyada meydana gelen sudan hayat doğmuştur" [424].

Bu izahta eski ve yeni iki nazariye birleştirilerek ifade edil­miştir. Bu nazariyeler sık sık değişmektedir. Nihayet Allah'ın bil­dirdiğine gelineceği muhakkaktır. Nitekim bugün kâinatın ilk maddesinin gaz ve toz bulutu olduğu hemen hemen ittifak ha­linde ileri sürülüyor. Bu Kur'ân'ın haber verdiği duhan madde­sidir.

Göklerin ve yerin altı günde yaratıldığını ifade buyuran zik­rettiğimiz âyet üzerinde durmakta konumuzun genişletilmesi bakımından fayda olacağı kanaatindeyim. İlkin 30. sırada bulu­nan el-A'râf sûresinde geçmektedir: "Rabbiniz o Allah'tır ki gök­leri ve yeri altı günde yarattı. Sonra (emri) Arşa hükümrân oldu. (O), geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneşi, ayı ve yıldızları buyruğuna boyun eğmiş vaziyette (yartan O'dur). İyi bilin ki yaratma ve emir O'nundur. Âlemlerin Rabbi Allah ne uludur!" [425]. İkinci olarak 42. sırada yer alan el-Furkân sûresinde geçer:

"O ki, gökleri ve yeri ve ikisinin ara­sında bulunanları altı günde yarattı, sonra Arş'a hâkim oldu. (Oradan mülkünü yönetmektedir). O Rahman'dır. Bunu bir bi­lene sor, (sana gerçekten böyle olduğunu anlatacaktır" [426]. Sonra 51. sırada yer alan Yunus sûresinde geçer:

"Rabbiniz (O) Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra Arş'a istiva etti (Bütün oluş âleminin tahtına hükmetti). Yaratma işi(ni) tedbir eder (yönetir). O'nun izni olmadan hiç kimse şefaat ede­mez, işte Rabbiniz Allah budur. O'na kulluk edin, düşünmüyor musunuz?" [427]. Dördüncü olarak 52. sırada bulunan Hûd sûresinde yer alır: "Gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. (Bunları yaratırken) Arş'ı su üzerinde idi (Kâinatta sudan başka birşey yoktu)..." [428]. Bundan sonra Fussilet sûresinin şu âyet­leri bu konu ile ilgilidir.

"De ki: Siz mi arzı iki günde yaratanı ta­nımıyor ve Ona eşler koşuyorsunuz? işte âlemlerin Rabbi O'dur. Ona üstünden ağır baskılar (sağlam dağlar) yaptı. Onda bere­ketler yarattı. Onda -arayıp soranlar için- gıdalarını (bitkile­rini ve ağaçlarını) tam dört günde takdir etti (düzene koydu). Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve arza: "iste­yerek veya istemeyerek (varlığa) gelin," dedi. isteyerek geldik' dediler. Böylece onları, iki günde yedi gök yaptı ve her göğe em­rini vahyetti. Ve biz en yakın göğü lâmbalarla ve koruma ile (ko­ruyucu güçlerle) donattık. İşte, bu o, Azîz Alîm (Allah)'ın takdiridir." [429]. Daha sonra da 75. sırada bulunan Secde sûre­sinde geçer: "O (Allah) ki, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulu­nanları altı günde yarattı; sonra Arş'a istiva etti. (Yani bütün mülkün menbaı, hayatın kaynağı olan Arş'a hâkim oldu, kâinatı yönetti). Sizin O'ndan başka dostunuz, şefaatçiniz yoktur. Dü­şünüp öğüt almıyor musunuz?" [430]. İki defa da Medenî âyetlerde geçer:

"Andolsun biz gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık, bize hiçbir yorgunluk dokunmadı" [431].

"O'dur ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş’a hâkim oldu. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olursanız O, sizinle beraberdir. (Çünkü size hayat veren ruhunuz O'na bağlıdır.) Allah yaptıklarını gör­mektedir." [432]



[421] A'raf: 7/54; Secde, 32/4; Yûnus, 10/3; Hûd, 11/7; Furkan, 25/59; Tevbe, 9/12; Kâf, 50/38; Hadid, 57/4.

[422] Enbiyâ: 21/30

[423] Prof. Dr. Abdullah Kızılırmak, Astronomi Dersleri, II, s. 198-201, İz­mir Ege Üniversitesi Matbaası, 1966.

[424] Süleyman Ateş, Kur'ân-ı Kerim ve Yüce Meali, s. 323.

[425] A’raf: 7/54

[426] Furkan: 25/59

[427] Yusuf: 10/3

[428] Hud: 11/7

[429] Fussulet: 41/9, 12

[430] Secde: 32/4

[431] Kâf: 50/38

[432] Hadid: 57/4 Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 79-82.



Konu Başlığı: Ynt: Göklerin ve yerin altı günde yaratılışı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Ocak 2019, 15:20:15
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Göklerin ve yerin altı günde yaratılışı
Gönderen: Ceren üzerinde 31 Ocak 2019, 18:05:30
Esselamu aleykum. Yeri ve göğü eşsiz benzersiz yaratan ve yoneten rabbime binler kez subhanallah...