> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi >  Gaybe İman İlkesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gaybe İman İlkesi  (Okunma Sayısı 1837 defa)
07 Şubat 2011, 00:23:30
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Şubat 2011, 00:23:30 »



8- Gaybe İman İlkesi

 Kur'ân'a göre birisi şehâdet, diğeri gayb âlemi ol­mak üzere iki âlem vardır. Bu gerçek Kur'ân'da şöyle ifade edilmektedir:

"O, görüleni de görülmeyeni de bi­len, kendisinden başka tanrı olmayan Allah'dır..." [1908]

"De ki: "Ey göklerin, yerin yaratanı, görülmeyeni (gayb) ve görüleni (şehâdet) bilen Allah.." [1909]

"De ki: "Doğrusu kendisinden kaçtığınız ölüm mutlaka karşı­nıza çıkacaktır. Sonra, görüleni (şehâdet) de görülme­yeni (gayb) de bilen Allah'a döndürüleceksiniz...” [1910]

Kur'ân'ın bu ifadelerinden de anladığımız gibi var­lık âlemi sadece maddenin, maddî olanın mevcud oldu­ğu âlem değildir. Varlık âleminde gözle görülmeyen, elle tutulamayan yani duyularımızla idrâk edemediğimiz ve hiçbir zaman da edemeyeceğimiz sayısız olay ve var­lıklar vardır. Akıl, "fizik" ve "metafizik" âlem de deni­len bu âlemleri tanımak ve bilmek zorundadır. Çünkü Kur'ân'ın insan zihnini eğitirken dayandığı en önemli temellerden biri budur. Ve çünkü iman esaslarının önemli bir kısmı bu temel üzerinde yükselecektir.

Bu gerçeği veciz bir şekilde ifade eden Kur'ân-ı Kerim, insandan bu gerçeği kabul etmesini ister. [1911] Çünkü sadece gördüklerine inanan ve sadece duyulariyle yetinen, görmediklerini yok sayan bir kimseye Al­lah'ın, âhiretin, cennetin, cehennemin, cin ve şeytanın, meleğin varlığını kabul ettirmek imkânsızdır. Allah'a bağlı iyi bir insanın ilk vasfının gaybe iman olduğunu beyan eden M. Kutup, Allah'a ve âhiret gününe imana giden tek yolun bu olduğunu söylemektedir. [1912]

"...Kur'ân, insan aklının kapasitesinin ötesindeki gay­be ve gözle görülmeyene iman etmeyi bildirir ve öğretir"[1913] diyerek M. Kutub'a katılan Fethullah Han, Kur'ân'ın duyular ötesi dünyadan değişik bilgiler ver­diğini, bununla gaybe inanmayı, Hz. Muhammed'e ge­len vahye inanmayı ve âhiretten emin olmayı öğrettiği­ni zikretmektedir.[1914]

"Hamd ile o'nu teşbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların teşbihlerini anlamazsınız" [1915] âyetini yorumlayan M. Kutup, şunları söylüyor:

"Siz duyularla kavranılan biçimde eşyanın dış görünüşüne göre hüküm verdiğiniz zaman onların teşbihini farketmezsiniz." [1916] Ama biliniz ki sizin duyularınızla idrâk edemediğiniz gerçekler vardır; bunları kabul etmelisiniz ilmin, artık madde diye bir şey tanımadığını, çün­kü maddeyi atom çekirdeğinin patlamasıyle enerji ha­line dönüştürdüğünü kaybeden Kutup, duyularla algı­lanan şeyler dışında hiçbir gerçek yoktur anlayışının yanlışlığına işaret etmektedir. [1917]

"Varlık birdir; fakat biri gizli, biri görünen iki manzarası vardır" diyen İbn Arabî, varlığı, yalnız madde halinde görmenin yanlışlığına işaret ediyor. [1918]

Batılı bilim adamlarının çoğu, varlık âleminde gözle görülmeyen, duyularımızla idrâk edemediğimiz birçok şeyin varlığına inanmaktadır. Resmî bilimin gözleme sıkı sıkıya bağlı olmasını bir bağnazlık olarak niteleyen ve "gördüklerine fizik, görmediklerine meta­fizik" diyen bilim adamlarını eleştiren M. Hans Aiberg, şunları söylüyor:

"Röntgen ışınları da "Gözün gördüğü herşey vardır; kalanı yoktur" safsatasını yık­tı. X ışınları, Gamma ışınları ve benzeri evren ışınları gözle görülmez ama dolaylı olarak aygıtlarla görülür." [1919]

Allah'ın varlığını fizikî bilgi vasıtalarını kullana­rak isbatlamaya çalışmanın boşuna bir çaba olduğunu söyleyen Robert Morris, "Çünkü O'nun işgal ettiği sa­ha fizik ilminin dar sınırlarının dışında kalan geniş bir sahadır." [1920] diyor. Biz, "kalan" yerine "taşan" tabirini daha uygun buluyoruz.

Pasteur, eşyaya bakış tarzını şu şekilde açıklıyor:

"Bana birisi elde ettiğim neticelerle duyulabilen ger­çeklerin ötesine gittiğimi söyleyecek olursa derim ki:

"Evet ben kendimi öyle düşünceler okyanusu içinde buldum ki, onları her zaman için kesin olarak isbat etmek mümkün olmaz. Benim eşyaya bakış tarzım işte budur." [1921]

Claude M. Hatavai'nin konuyla ilgili görüşlerin­den bir pasajı aynen naklediyoruz:

"Bu kâinatı planla­yan, onu nizam ve intizama sokan maddî bir varlık ola­maz. Ben inanıyorum ki, Allah madde dışı bir varlıktır. Keza kâinatımızda maddî olmayan varlıkların bulun­duğunu da kabul ediyorum. Çünkü benim çalışma da­lım olan fizik, bana zorla maddî olmayan bir ilk sebe­bin varlığını iş'âr ediyor. Benim felsefemde maddî ol­mayan varlıkların da yeri vardır. Çünkü maddî olma­yan varlıkları, tabiî duyularla idrâk etmek mümkün olmaz. Ancak tanımı yapılabilir. Öyleyse elimde bir âlet durumunda olan ilim, kendi aczi yönünden bir ger­çeğe ulaşamıyor. Onun bu aczinden dolayı benim var olan gerçeği inkâr etmem kadar budalalık olamaz. Kal­dı ki modern fizik açıkça kâinatın kendisini tanzim et­mekten veya kendi kendisini tanzim etmekten veya kendi kendisini yönetmekten âciz olduğunu öğretmek­tedir bana." [1922]

Kur'ân-ı Kerim, henüz ikinci sûresinde muttakîleri tarif ve tavsif ederken "Onlar gaybe iman ederler" buyurmaktadır. Bu, onun gaybe iman konusu­na verdiği önemi gösterir. Çünkü yukarda da belirttiğimiz gibi bütün iman esasları bu ilkenin temelleri üze­rinde yükselmektedir. Sonra duyular dünyasında kala­rak öbür tarafa kulak tıkamak ilme sınır getirmek de­ğil midir? Bilmediğimiz herşey bizim için gaybdir. Bu gerçeği kabul etmeyen hangi bilim adamı hakikatin or­taya çıkması, gizli mânâların keşfedilmesi için kendisi­ni hummalı bir faaliyetin içine atabilir? Bütün çabala­rımız, bilinmeyenin ortaya çıkması, başka bir ifade ile gaybın keşfi için değil midir?

Kur'ân-ı Kerim, insan zihnini gaybe iman ilkesiyle eğitirken bir taraftan gaybe iman edenleri methetmek­te, etmeyenleri zemmetmekte; diğer taraftan okuyu­cuyla gaybî olay ve varlıklar arasında ünsiyet peyda etmek için sık sık onlardan bahsetmektedir.

Şu âyetlerde gaybe iman eden kimseler övülmektedir:

"O Rablerinden görmeden sakınanlar yok mu, muhakkak ki mağfiret ve büyük ecir onlar içindir." [1923] "Görmediği halde rahman olan Allah'dan korkmuş olan ve Allah'a yönelmiş bir kalb ile gelen kimselere (dir bu vaad). Haydi selâm ve selâmetle girin ona (de­nilecek), işte bu ebedîlik günüdür. Onlara orada ne is­terlerse vardır. Nezdimizde de ziyadesi vardır." [1924]

"O muttakîler ki, gıyabında Rablerinden korkarlar ve kıyametten de titrer dururlar." [1925]

Şu âyetlerde ise gaybe iman etmeyen kimselerin zemmedildiğini ve onları bekleyen kötü sonu görüyo­ruz: "Onları can, baş kaygısına düştükleri zaman gör­sen. Artık kaçacak yerleri yoktur. Ve yakın bir yerden yakalanmışlardır. Ve "ona iman ettik" demektedirler. Fakat onlar, âhiret gibi uzak bir yerden imâna nasıl ulaşırlar. Halbuki daha evvel (dünyada) onu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gaybe dil uzatıyorlardı." [1926]

Münkir kötü sonla korkutularak gaybe imana zorlan­maktadır. Madem ki, âhirette kötü sonu görünce "ona iman ettik" diyeceklerdir o halde o gerçeği buradan görüp kabullenmelidirler. Ayette korku motifi ağır bas­maktadır.

Gaybe iman, insanın davranışlarını disipli­ne eden son derece önemli bir faktördür. Gaybe iman­dan yoksun olan bir kimsenin kontrolü zordur. Meselâ her hal ve şartta kendisini izleyen, davranışlarını tesbit eden ve gözle görülmeyen birilerinin varlığını kabul eden bir kimsenin kötü davranışlara tevessül etmesi zor olduğu gibi, böyle bir inanç ve tutumdan yoksun olan, kuytu yerlerde yapacağı her kötülüğün yanına kalacağına inanan bir kimsenin kontrolü ise âdeta imkânsızdır. Bunları çeşitli şekillerde uyarmanın da bir faydası yoktur. Şöyle buyuruluyor:

"Sen ancak Kur'ân'a tâbi olanı ve Rahman'a gâibte saygı besleyeni uyarırsın..." [1927]

Demek ki Kur'ân bir uyarıdır; bu uyarı ona tâbi olana ve gaybe iman edene tesir eder. Başka bir âyette

"...Ancak Rablerinin korkusunu, o'nu görme­den duyanları, namazı doğru dürüst kılanları sakındırabilirsin...”[1928] buyurulmaktadır.

Dedik ki: Kur'ân, okuyucusunda gaybe imana kar­şı bir yakınlık ve aşinalık oluşturmaya yönelik olarak sık sık gaybî varlık ve olaylardan bahsetmekte, çeşitli gayb haberleri vermektedir. Yerine göre cennet ve ce­hennemden, yerine göre cin ve şeytandan, yerine göre meleklerden ve daha sık olarak da Allah'dan bahset­mektedir. Bazan âhiret, mahşer, mizan, ârâf, sırat, kı­yamet gibi gaybî kavramlarla tanışırken, bazan da geç­mişten, halden ve gelecekten bilgi veren gaybî haber­lerle karşılaşmaktayız. Bunların hepsini buraya kay­detmemiz mümkün değil. Bunlardan bir iki örnek ve­rerek konumuzu bitireceğiz. Bize göre önemli gelecek haberlerinden biri İslâm’ın gelecekteki zaferini müjde­leyen haberle, Firavun'un cesedinin ibret-i âlem için saklanacağı haberidir. Nûr sûresinin 55. âyetinde şöy­le buyurulmaktadır:

"Allah, içinizden inanıp yararlı iş işleyenlere, onlardan öncekileri halef kıldığı gibi, onla­rı da yeryüzüne halef kılacağına, onlar için beğendiği dini temelli yerleştireceğine, korkularını güvene çevire­ceğine dair söz vermiştir... " [1929]

Firavun haberi ise şöy­le:

"Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız" dedik. Doğrusu insanların çoğu âyetlerimizden habersizdir." [1930]

Kur'ânın bu haberi onun inişinden ondört asır sonra gerçekleşmiştir. [1931]


[1908] Haşr: 59/22.

[1909] Zümer: 39/46.

[1910] Cuma: 62/8.

[1911] Yusuf Şevki Yavuz, a.g.e., s. 66.

[1912] M. Kutup, İslâmda Ferd ve Cemiyet, s. 308.

[1913] Fethullah Han, Kur'ân ve Kâinat Âyetleri, s. 11.

[1914] Fethullah Han, a.g.e., s. 111, 156.

[1915] Îsrâ: 17...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gaybe İman İlkesi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 02:37:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gaybe İman İlkesi rüya tabiri, Gaybe İman İlkesi mekke canlı, Gaybe İman İlkesi kabe canlı yayın, Gaybe İman İlkesi Üç boyutlu kuran oku Gaybe İman İlkesi kuran ı kerim, Gaybe İman İlkesi peygamber kıssaları, Gaybe İman İlkesi ilitam ders soruları, Gaybe İman İlkesiönlisans arapça,
Logged
15 Aralık 2017, 15:44:55
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 15 Aralık 2017, 15:44:55 »

Esselamu aleykum.rabbim bizleri gaybe iman eden ve alkahdan gelen her şeye inanç ile sabır ile kabul eden kullardan olalim inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Aralık 2017, 16:00:03
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 16 Aralık 2017, 16:00:03 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri gaybe iman eden kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Aralık 2017, 16:10:14
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #3 : 16 Aralık 2017, 16:10:14 »

Ve aleykümüsselam gaybı bilen yalnızca Allah tır bize düşen bu günümüzün değerini bilip Allah ın emir ve yasaklarına uymaktadır inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes