๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 07 Şubat 2011, 00:36:44



Konu Başlığı: Ferdî Farklılıklar İlkesi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 07 Şubat 2011, 00:36:44
1 - Ferdî Farklılıklar İlkesi

 
Ferdî farklılıklar (individual differences),

"1- Bireyler arasında yetenek, ilgi, erek ve ihtiyaç­lar bakımından var olan ayrılıklar;

2- Bütünü ile bir kimseyi başkasından ayıran ay­rılıklar;

3- Tek bir özelik veya birçok özellikler bakımından ayrımlar arasındaki değişiklikler veya sapmalar” [1800] olarak tarif edilmektedir.

Allah herkesi aynı güç ve kabiliyette yaratmamış­tır. Bazı insanlar duyma ve sezme açısından, bazıları düşünme ve akıl yürütme açısından, bazıları ise belle­me ve ezberleme açısından daha yetenekli olabilir. Bu farklılıkları daha da çoğaltmak mümkündür.

Ferdî farklılıkların veraset ve çevre olmak üzere iki önemli sebebi vardır. [1801] Bu ve diğer sebeplerle her insan belli bir aile tarihi, eğitimi, mesleği ve ilgileriyle benzersiz bir birey olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da onun bilincindeki farklılıkları derinden etkilemektedir. [1802]

İnsanların birçok yönlerden farklılık göstermeleri, eğitim yöntemlerinin belli kurallar içinde uygulanma­sını gerekli kılmaktadır. Bu da aklımıza insana göre eğitim ilkesini getirmektedir. Comenius, bu ilkeyi "Herşeyi herkese öğretme" ifadesiyle formüle etmiş­tir. [1803]

Ferdî farklılıklar insanın çok iyi tanınmasını ge­rekli kılar. İnsanların bilgi ve idrâk seviyeleri ancak bu yolla kavranabilir. Aksi halde herkese aynı metodu uygulamak, herkesten aynı şeyleri beklemek durumu­na düşülür ki, bu, gerçekleri hiçe saymak demek olur. [1804]

Ferdî farklılıkların bütün unsurlarına dikkat çe­ken İbn Haldun özellikle çevre faktörü üzerinde dur­maktadır. [1805]

Kur'ân, "De ki: "Herkes kendi yaratılış kabiliyeti­ne göre hareket ediyor. O halde yolca en doğru olanın kim olduğunu ancak Rabbiniz bilir. " [1806]

"...Dilediğimi­zi derecelerle yükseltiriz. Her ilim sahibinden üstün bir bilen bulunur" [1807] âyetlerinde de ifade edildiği gibi ferdî farklılıkların bir realite olduğunu kabul etmekte­dir. Ondaki bütün değişiklikler ferdî farklılıkları hatır­latır. O, farklı insanlar gerçeğinden hareketle farklı farklı ilkeler sistemini esir almıştır. Maddî -dünyevî - uhrevî v.b. değişik korku şekilleri, sevgi ve nefrette dikkatimizi çeken değişiklikler hep bu gerçeğe yöneliktir.[1808]

Kur'ân'ın varlıkla ilgili bilgi verirken belli bir gru­ba hitap etmediğini ifade eden S. Ramazan Bûtî, "Teb­liğ ve öğretim üslûbu, herkese değil de, sadece bir grup insana yarayışlı olduğu müddetçe insanları istenilen prensibe bağlama yolları tıkanmış demektir" [1809] diyor. Ona göre şayet tebliğciler amaçlarına ulaşamıyorlarsa bu, onların üslûp ve metod açısından bütün dinleyici veya öğrencilerin anlayışlarına göre söz söyleyememelerinden kaynaklanmaktadır.[1810]

Rasûlullah'ın da ferdî farklılıklara işaret eden söz­leri vardır. Buyuruyor ki:

"Allah'ın benimle gönderdiği hidâyet ve ilim, bol yağmura benzer. Bu yağmur bir toprağa düşer ki, onun bir kısmı suyu kabul eder de çayır ve bol ot yetiştirir. Bir kısmı da kurak olur. Suyu tutar da Allah, halkı onunla faydalandırır. Ondan içerler, hayvanlarını sularlar, ekin ekerler. Bu yağmur başka bir toprağa düşer ki, o düz ve kaypaktır. Ne su­yu tutar, ne de çayır bitirir. Allah'ın dinini anlayıp da Allah'ın benimle gönderdiği hidâyet ve ilimden fayda­lanan ve bunu bilip başkasına bildiren kimse ile (bunu duyduğu vakit kibrinden) başını bile kaldırmayan ve Allah'ın benimle gönderilen hidâyetini kabul etmeyen kimse işte böyledir. [1811] Görüldüğü gibi Rasûlullah, bir toprak benzetmesiyle insanlardaki bireysel farklılıkla­ra işaret etmektedir. Bir eğitimcinin öncelikle bu ger­çeği kabul etmesi eğitim ve öğretimde başarılı olması bakımından çok önemlidir.

Kur'ân'ın istişareyi emretmesi, atalarımızın "Akıl akıldan üstündür" sözü ferdî farklılıklara verilen öne­mi göstermektedir.


[1800] Alayhoğlu ve arkadaşı, a.g.s., "Bireysel Ayrılıklar" md.

[1801] Ömer Mart, Eğitim Psikolojisi, s. 155; Ziya Dalât, Çocuk ve Genç Ruhu, s. 438, 439.

[1802] Ornstein, a.g.e., s. 51.

[1803] J. Leif - G. Rustin, Genel Pedagoji, s. 43; ayrıca bk. Ömer Mart, a.g.e., s. 158.

[1804] Beyza Düşüngen, İslâmda Eğitimin Temeli Olarak Sevgi (Doktora tezi) Ankara, ts., s. 31'den Abdullah Özbek, a.g.e., s. 97. Tr

[1805] İbn Haldun, Mukaddime, cev: Zâkir Kadiri Ugan, İstanbul 1986, c. ll s. 449,452

[1806] İsrâ: 17/84.

[1807] Yûsuf: 12/76.

[1808] M. Kutup, İslâm Terbiye Metodu, s. 190 v.d.

[1809] Bûtî, Kur'ân Eğitiminin Eşsiz Metodu, s. 32.

[1810] Bûtî, a.g.e., s. 25, 26.

[1811] Müslim, Fedâil, 15.