Konu Başlığı: Fayda ve Fesad Gönderen: müzzemmil üzerinde 14 Eylül 2011, 16:50:58 Fayda ve Fesad Fayda (en-nef’) kelimesi Kur'an’ı Kerim'de kendisinden türeyen bütün kelimelerle birlikte 50 defa tekrarlanmıştır. Şöyle ki; nef'en lafzı, şu ayette olduğu gibi 9 yerde geçmektedir: "O'nu bırakıp hiçbir şey yaratamayan, kendileri yaratılan ve kendilerine dahi ne zarar ne de fayda (nef'en) veremeyen; öldüremeyen, yaşatamayan (ölüleri diriltip kabirden) çıkaramayan birtakım tanrılar edindiler."[151] Menafi' kelimesi de şu ayeti kerimede olduğu gibi 8 yerde zikredilmiştir: "Onlarda (hayvanlarda) sizin için daha birçok faydalar (menuli') var, aynı zamanda onlardan yersiniz." [152] Ve yine yenfeu lafzı şu ayette olduğu gibi 8 yerde tekrarlanmaktadır: "İnsanlara yararlı (yenfeu) olan ise yeryüzünde kalır." [153] Yenfeuküm lafzı ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 4 yerde belirtilmiştir: "Peki, dedi, siz Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda (yenfeuküm) ve zarar vermeyen şeylere mi tapıyorsunuz?"[154] Ayrıca yenfeuhüm kelimesi de şu ayette olduğu gibi 4 yerde geçmektedir: "Onlar, kendilerine yarar (yenfeuhüm) vereni değil, zarar vereni öğreniyorlardı." [155] Tenfeu kelimesi ise şu ayeti kerimede olduğu gibi 3 defa tekrarlanmıştır: "Ama yine de hatırlat, çünkü hatırlatmak, mü'minlere fayda (tenfeu) verir." [156] Ve yine yenfeuna kelimesi şu ayette olduğu gibi 3 yerde geçmektedir: "De ki: 'Allah'tan başka, bize ne yarar (yenfeuna), ne zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım." [157] Sözkonusu ıstılahtan türemiş olup da Kur'an’ı Kerim'de birer yerde geçen ayetler ise şunlardır: "O halde eğer hatırlatmak fayda (nef'ati) verirse hatırlat." [158] Keşke inanıp da, inanması kendisine fayda (fenefeaha) veren bir memleket olsaydı." [159] "Kıyamet günü akrabalarınız ve çocuklarınız size fayda (lentenfeaküm) vermez." [160] "Yahut öğüt dinleyecek de, öğüt kendisine yarayacak, (tefenfeahu)." [161] "Hiç kimseye şefaat fayda(tenfeuha) vermez, bir taraftan yardım da görmezler." [162] "Artık onlara şefaatçilerin şefaati fayda (fematenfauhüm) vermez." [163] "Allah'tan başka; sana ne fayda (lâ yenfauke), ne de zarar veremeyecek olan şeylere yalvarma." [164] "Allah'ı bırakıp kendisine ne zarar, ne de yarar (lâ yenfauhü) vermeyen şeylere yalvarır" [165] "Yahut size fayda (yenfeunekum) veya zarar verebiliyorlar mı? [166] "Zararı, faydasından (nef'ihi) daha yakın olana yalvarır." [167] "İnsanlara bazı faydaları varsa da günahları yararlarından (nefihima) büyüktür." [168] Fesat kelimesi ve bundan türeyen kelimeler de bütün bunlara eşit olarak 50 Yerde geçmektedir. Mesela müfsidin ıstılahı şu ayette olduğu gibi 18 ayette zikredilmiştir: "Allah'ın size olan rızkından yeyin, için; fakat kötülük ederek yeryüzünü fesada (müfsidin) vermeyin." [169] Fesad kelimesi de şu ayette olduğu gibi 8 yerde tekrarlanmaktadır: "Orada böylece fesadı (fesad) çoğaltmışlardı." [170] Yüfsidûne lafzı ise şu ayette olduğu gibi 5 yerde gelmektedir. "Onlar, o kimselerdir ki, yer yüzünü fesada (yüfsidûne) verirler de düzeltmezler." [171] Tüfsidu kelimesi de şu ayet’i kerimede olduğu gibi 4 yerde tekrarlanmıştır: "Artık ölçeği ve teraziyi tam tutun; insanların eşyasına haksızlık etmeyin; yer yüzünü ıslahtan sonra bozmayın (la-tüfsidu)." [172] Fesadan kelimesi ise şu ayette olduğu gibi 3 kere zikredilmiştir: "Şu ahiret yurdunu biz, yer yüzünde ne bir zulüm, ne de bir fesad (fesaden) istemiyen kimselere veririz." [173] Le-fesedet kelimesi şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde geçmektedir: "Eğer Allah, onların keyflerine tâbi olsaydı, göklerle yer ve bunlarda bulunan kimseler muhakkak fesada (le-fesedet) uğrardı." [174] Ayrıca yüfside lafzı şu ayette olduğu gibi 2 yerde geçmektedir: "O, senin huzurundan ayrılıp gittiği zaman, yer yüzünde fesad (li-yüfside) çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye koşar" [175] Ve yine el-müfsidûne kelimesi şu ayette olduğu gibi 2 yerde kutlanılmıştır: "İyi bilin ki, onlar, ortalığı ifsad (el-müfsidûne) edenlerdir." [176] Bu kelimeden türemiş olup da birer yerde geçen ayetler de şunlardır: "Eğer yer ile gökte Allah'dan başka ilahlar olsaydı, bunların ikisi de muhakkak fesada (le fesedeta) uğrar, yok olurdu." [177]"Dedi ki; "Hükümdarlar bir ülkeye girdiler mi, orayı bozarlar (efsedûha), halkının şereflilerini zelil ederler." [178] "Siz o ülkede iki kere fesat (le-tüfsidune) çıkaracaksınız ve büyük bir yükselişle yükseleceksiniz." [179] " 'Allah, Allah,' dediler, 'herhalde siz de bilmişsinizdir ki, biz, bu yere fesat (li-nûtsıde) çıkarmak için gelmedik'"[180] "Musa'yı ve kavmini bırakıyorsun ki, seni ve tanrılarını terk edip yeryüzünde fesat (li-yüfsidu) mı çıkarsınlar?"[181] "Eğer onlara karışırsanız sizin kardeşlerinizde Allah, bozanı (el-müfside) düzeltenden ayırır." [182] Böylece, fayda ıstılahıyla fesat ıstılahının ve bunlardan türeyen kelimelerin aynı sayıda olduğu görülmüştür. Çünkü her biri Kur'an’ı Kerim'de 50'şer defa tekrarlanmıştır.[183] [151] Furkan: 25/3. [152] Mü'minûn: 23/21 [153] Ra'd: 13/17 [154] Enbiya: 2166. [155] Bakara: 2/102. [156] Zâriyat: 5/55. [157] En'am: 6/71. [158] Ala: 87/9. [159] Yûnus: 10/98. [160] Mümtehine: 60/3. [161] Abese: 80/4. [162] Bakara: 2/123. [163] Müddessir: 74/48. [164] Yunus: 10/106. [165] Hacc: 22/12. [166] Şuara: 26/73. [167] Hacc: 22/13. [168] Bakara: 2/219. [169] Bakara: 2/60. [170] Fecr: 89/12. [171] Şuara: 26/152. [172] A’raf: 7/85. [173] Kasas: 28/83 [174] Mü'minun: 23/71. [175] Bakara: 2/205. [176] Bakara: 2/12. [177] Enbiya: 21/22. [178] Neml: 27/34. [179] İsra: 17/4. [180] Yusuf: 12/73. [181] A’raf: 7/127. [182] Bakara: 2/220. [183] Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 32-36 |