Konu Başlığı: Fatara Fiili Ve Fâtır İsmi Şerifi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 12 Şubat 2011, 17:02:57 Fatara Fiili Ve Fâtır İsm-i Şerifi "FTR" maddesi Kur'ân-i Kerîm'de müştaklarıyla birlikte yirmi defa geçmektedir, fatara sekiz defa [71] Yarılmak manâsıyla iki defa yetafattarna [72] aynı mânâda infatarat bir defa [73] "Fâtıru's-semâvâti ve'l-ard (göklerin ve yerin yaratıcısı) altı defa geçer, [74] Fıtrat (yaratılış) kelimesi bir defa [75] bir defa da fütur [76] bir defa munfatır [77] geçmektedir. Fatara fiilinin her defasında faili Allah'tır; mef'ul ise gökler, yer ve insanlardır. Bu fiil ilk defa 41. sırada bulunan[78] "Ben niçin beni yaratana kulluk etmeyeyim? Oysa siz hep O'na döndürüleceksiniz." Sonra 45. sırada yer alan Tâhâ sûresinde [79] yer alıyor: [80] "Dediler ki: 'Biz seni bize gelen açık delillere ve bizi yaratana (fatarana) tercih edemeyiz. Yapacağını yap, sen ancak bu dünya hayatında istediğini yapabilirsin". "Fâtıru's-semâvâti ve'l-ard" vasfı ise ilkin 43. sırada Fâtır sûresinde geçer (35/1): "Gökleri ve yeri yoktan var eden; melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamd olsun. O yaratmada (dilediğine) dilediğini artırır. Şüphesiz Allah herşeyi yapabilendir." Bu kökten olan sıfat, isim ve fiil şekillerinin tamamının Mekkî âyetler olması çok dikkat çekicidir [81]. Fatr'ın aslı yarmaktır. Allah Teâlâ'nın şu kavli bu mânâdandır: "Gök yarıldığı zaman" [82]. Fatarallahu'l-halka, Allah yaratıklan yarattı” demektir. Esasında onları ilk defa yarattı, demektir [83]. Fatr, uzun yarık demektir. Allah'ın mahlûkâtı fatrı, onları vücuda getirmesi, hey'eti üzere ibda etmesidir [84]. Fıtrat ise, Allah'ın insanlarda yarattığı ve yerleştirdiği kendini tanıma kuvvesidir [85]. İbtida ve ihtira'dır. Yani Allah'ın mahlûkâtı, üzerine yarattığı kendini tanıma kabiliyetidir [86]. Hak dine kabiliyetli cibilletdir [87]. El-Hattâbî "ilk defa yaratmaya başlayan" anlamını veriyor. "De ki: 'Sizi ilk defa yaratan (döndürür)", âyetini de verdiği mânâya şahit getirir [88]. Âlûsî, "Fatr, ibda'dır, der [89]. İbn Abbas'tan rivayete göre, "Ben fâtıru's-semavati ve'1-ard'ın mânâsını bilmiyordum. Nihayet iki arabî bana bir kuyu hakkında muhakemeye geldiler. Biri diğerine 'ene fatartuha' yani "Ben önce başladım, yardım' dedi" [90]. İbn Enbârî de "Fatr'ın aslı, birşeyi ihtidasında şakketmek, yarmaktır" der. Lisanımızdaki "yaratmak" kelimesi, bundan anlaşılıyor ki, daha çok bu kelime ile alâkalıdır. Yani yarmaktan türetilmiştir. Boşluk fezasının ilk yanlışı, bu şakk, bu fatr ve bu ilk yaratılıştaki varlık hali, bir fıtrattır. Bir maddeden diğerinin yaratılması da böyle bir şakk ile başlar. Bir tohumdan bir çemenin çıkması, bir hücreden bir hücrenin doğması hep bir şakkdır. Bu şakk ilk maddeye göre bir bozukluk, ikinciye göre bir ıslah ve vücuddur. Yoktan olsun, bir maddeden olsun, birşeyin ilk îcad ve ibdâ'ına fatr, ilk varlık hâline de fıtrat denir. Tevalisine tabiat denir. Fıtrat tabiattan öncedir. Fâtır da bütün âlemi yokken yaratan, fıtratını ilkin ibda' eden, yahut yaran, ademden vücuda çıkaran, semavat ve arzı yaran ve yaracak olan, demektir. [91] Bu izahlardan anlaşıldığına göre fatr da yaratma mânâsındadır. Ancak fatr'da "ilkin yaratmaya başlayan" mânâsı vardır. İbda' (yoktan var etme)'den sonraki ilk safhadır [92]. Fâtıru's-semâvati ve'l-ard, Kur'ân'da 6 defa geçer. [93] [71] En'am, 6/79; Rum; 30/30; İsra; 17/51; Taha; 20/72; Hûd: 11/51, 36, 22; Zuhruf: 43/27; Enbiyâ: 21/56). [72] Meryem: 19/90; Şûra, 42/5, [73] İnfîtâr: 82/1, [74] Yusuf: 12/101; İbrâhim: 14/10; Fâtır: 35/1; Sâd: 39/46; Fussilet: 42/11. [75] Rûm:, 30/30, [76] Mülk: 67/37, [77] Müzzemmil: 73/18 [78] Yâsîn: 36/22: [79] Taha: 20/72 [80] En'am: 6/22 [81] Suat Yıldırım, s. 187. [82] LA, VI, 361. [83] TA, III, 470-471; Muf., s. 382. [84] Muf., s. 382. [85] a.g.e., aynı sayfa [86] LA, VI, 361-363. [87] Fîrûzâbâdî, IV, 200. [88] Suat Yıldırım, s. 187. [89] RM, VII, 110. [90] Tab.,VlI, 159. [91] Elmalılı, III, 1889-1890; IV, 3972-3973. [92] Suat Yıldırım, s. 187. [93] Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 26-28. |