Konu Başlığı: Emanet Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Nisan 2011, 15:27:17 EMANET Korkusuz ve güvenli olmak anlamındaki e-m-n (emine) kökünden türeyen emn, iman gibi sözcüklerden birisi de, emanettir. Emanetin zıtanlamlısı, hıyanet'tir. (emanet x hıyanet). Emanet kelimesi Kur'an-ı Kerim'de altı yerde geçer. Bu kelimelerin kullanımı gözününe alınarak başlıca iki anlamda olduğu belirlenebilir:[76] 1. Emanet: Emanet, bir şeyi veya değeri gönül huzuru içinde ve güvenle, başka birine teslim etmek veya aynı şartlarla teslim almak anlamındadır. Allah'ın insanlara verdiği bütün maddi ve manevi nimetler ile insanların geri almak üzere verdikleri şeyler de birer emanettir. Kelimenin bu anlamı, sözlükteki kullanımının aynısıdır. Şu iki âyette bu anlam çok belirgin biçimde kullanılır. "Yolculukta olup kâtip bulamazsanız, alınan rehin yeter. Şayet birbirinize güven duyarsanız, güvenilen (=emanet bilinci olan) kimse borcunu ödesin. Rabbi olan Allah'tan şahitliği gizlemeyin. Onu kim gizlerse şüphesiz kalbi günah işlemiş olur. Allah işlediklerinizi bilir."[77] "Onlar (=mü'minler), emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler."[78] Burada, Hz. Peygamber için hem dostları, hem de düşmanları tarafından Emin (güvenli) sanının kullanıldığı hatırlanmalıdır. Ayrıca peygamberler kendilerini güvenilir elçi olarak sunmuşlar[79] veya öyle görülmüşlerdir.[80] Nisa, 4/58 ayetinde geçen "emanet" kelimesi, değişik biçimlerde yorumlanır. Bu ayet şöyledir: "Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletli hüküm vermenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür." Sonrasındaki ayetler, yani Nisa, 4/58-60 âyetleri birlikte gözlenerek, kamu işlerini ele aldıkları düşünülebilir. Çünkü bu ayetler sırasıyla 1) İşin ehline verilmesini. 2) Adaletli hüküm vermeyi. 3) Ülü'l-emr'e itaat edilmesini düzenlemektedir. İşte bu konu bütünlüğü dikkate alınarak, Nisa, 4/58 ayetindeki emanet kelimesinin, sözlük anlamından sıyrılarak siyasi alana kaydığı belirtilir. Nitekim, ünlü bilgin İbn Teymiye, İslam siyasi sisteminin iki temele, emanet ve adalet temellerine dayandığını, es-Siyasetu'ş-Şer'iyye adlı eserinde çok açık biçimde sergiler.[81] Bazı tefsir kitaplarında bu emanet kelimesine "imamet" ve ziamet" (=liderlik) anlamları da verilmiştir. Bu durumda emanetin ehli (yani sahipleri), kamu işlerini yürütenler olacaktır.[82] 2. Görev Ve Sorumluluk: Emanetin ikinci anlamı, birinci anlamının uzantısı niteliğindedir. Görev bilinci, sorumluluk, iradesini kullanma yeteneği gibi anlamlara gelir: "Ey inananlar! Allah'a ve Peygamber'e karşı hainlik etmeyin, size güvenilen şeylere (=emanetlerinize) bile bile hıyanet etmiş olursunuz."[83] Buradaki emanet kelimesine, görevler (feraid) anlamı da verilir. Öncesindeki ve sonrasındaki ayetlerle bir konu bütünlüğü çerçevesinde ele alınırsa, bu anlamın daha elverişli olduğu görülür. Ahzab, 33/72 ayetinde geçen emanet kelimesi de, bazı müfessirlerce aynı anlam verilerek incelenir. Bu âyet şöyledir: "Doğrusu biz, emaneti (=sorumluluğu) göklere, yere, dağlara sunmuşuzdur da onlar bunu yüklenmekten kaçınmışlar ve ondan korkup titremişlerdir. Pek zalim ve çok cahil olan insan ise onu yüklenmiştir." Ragıb el-Isfahânî bu âyetteki emanet kelimesine şu anlamların verildiğini belirtir: 1) Kelime-i tevhid, 2) Adalet, 3) Akıl ve irade (sorumluluk). Isfahanı; pek isabetli olarak bu son anlamın, diğerlerini de içermesi, akıl sayesinde kelime-i tevhidin bilinmesi ve adaletin uygulanması dolayısıyla, daha doğru olduğu görüşündedir.[84] [76] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 28. [77] Bakara, 2/283. [78] Mü’minün, 23/8, Aynca bkz. Meâric, 70/32 Buna karşılık, ehli kitap içinde, "müslümanlara karşı sorumluluk yoktur" ilkesince hareket edenler ve "emaneti gözetmeyenler" vardır. Ama Allah: ahdini tutanları ve sakınanları sever. (Bkz. Ali İmran, 3/75) [79] Örnek olarak bkz. A'raf, 7/18; Şuara, 26/107, 125, 143. [80] Yusuf, 12/54; Kasas, 28/26. [81] Ibn Teymiye, Siyaset, 33-34. [82] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 28-30. [83] Enfal, 8/27. [84] Râgıb el-Isfahânî, Müfredat, 30-31. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 30. |