๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mart 2011, 22:32:31



Konu Başlığı: Ehl
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mart 2011, 22:32:31
 
EHL

 Ehl kelimesi Kur'an-ı Kerim'in en çok kullanılan söz­cüklerinden biridir, yirmiyedi yerde geçmektedir. İnsan topluluğu, sahip, ehil ve din anlamlarına kullanlır.[683]

 1. Topluluk:

 Ehl kelimesi topluluk anlamına kullanıldığı yerlerde halk, ümmet, soy-sop, aile ve çevre gibi kavramları ifade eder.[684]

 a. Halk:

 Ehl kelimesi pek çok âyette halk anlamına kullanılır.

"Size ne oluyor da 'Rabbimiz! Bizi ehli (=halkı) zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, bize bir yardımcı lütfet' diyen zavallı çocuklar, erkek­ler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsu­nuz?" [685]

Ehl kelimesi, halk anlamına geldiği bazı âyetlerde yö­renin adıyla veya özelliğiyle birlikte de geçer: Ehlu Medyen[686], Ehlu'I-Karye[687], Ehlu'1-Kura[688], Ehlu'l-Medine[689], Ehlu Yesrib[690] gibi.[691]

 b. Ümmet:

 Ehl sözcüğü ümmet anlamında kullanılır:

"Ehline (=ümmetine) namaz kılmalarını emret, kendin de onda de­vamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, sana nzık veren bi­ziz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanındır."[692]

 c. Aile, Eş Ve Çocuk:

 En çok kullanıldığı anlamlardan biridir.

"(..) Bu, ehli (=ailesi) Mescid-i Haram'da oturmayan kimseler içindir..."[693]

"Karı-kocanın arasının açılmasından endişelenirseniz, erkeğin ehlinden (=ailesinden) bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar düzelt­mek isterlerse, Allah onların aralarını buldurur. Doğrusu Allah her şeyi bilen ve haberdar olandır."[694]

"Yeminin keffareti, ehlinize (=ailenize) yedirdiğinizin ortalamasından on düşkünü yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin etti­ğinizde yeminlerinizi tutun.."[695]

Bu anlamda Ehlu'1-beyt terimi, Hz. Peygamber'in aile­sini, özellikle eşlerini, hatta bütün beytullah (Kabe kültü) bağlılarını ifade eder:

"Ey Peygamber'in ehl-i beyti (=ev halkı)! Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister."[696]

Bir yerde de eş anlamına kullanılır:

"Musa süreyi dol­durunca, ehliyle (=eşiyle) birlikte yola çıktı."[697]

 d. Çevre/Taraftar:

 Ehl, çevre ve yandaş anlamına da gelir:

"İnananlar 'Hüsranda olanlar, kendilerini de, çevreleri­ni de hüsranda bırakanlardır' derler."[698]

Bu kelimeye aile anlamı da verilmiştir.[699]

 2. Sahip:

 Ehl kelimesinin en çok kullanıldığı ikinci anlam, sahip anlamıdır. Bu anlamda daha çok sahip olunan nesneyle birlikte kullanılır:

Ehlu'l-Kitab: Özellikle Kur'an-ı Kerim'in ilk sûrelerinde, Yahudi ve Hristiyanlar'i ifade için kullanılmıştır: "Ehlü'l-kitab’ın çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan son­ra, içlerindeki çekememezlikten ötürü, sizi, inandıktan sonra küfre döndürmeyi isterler. Allah'ın emri gelene ka­dar onlan affedin, geçin. Allah, muhakkak her şeye kadir­dir."[700]

"De ki: Ey kitab ehli! Ancak Allah'a kulluk etmek, ona birşeyi eş koşmamak, Allah'ı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere, bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin. Eğer yüz çevirirlerse, 'Bizim müslüman ol­duğumuza şahit olun' deyin."[701]

Bu çeşit âyetlerde, ehl-i kitab ile ilişkilerin çerçevesi ve yöntemleri belirlenir.

Ehlu'z-Zikr. İki âyette ehl kelimesi, "işi bilen, uzman" anlamında kullanılır:

"Doğrusu senden önce de kendilerine kitaplar ve belgelerle vahyettiğimiz birtakım insanlar gönderdik. Bilmiyorsanız, zikir ehline (=bilenlere) so­run."[702]

Buradaki zikir ehli için, "kitaplılar" anlamı da veri­lir, çünkü âyetin bağlamı onlarla ilgilidir.[703]

 3. Ehil/Lâyık:

 Kök anlamlarından biridir:

"Hiç şüphesiz Allah size emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletli hüküm vermenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür."[704]

"İşte ehlu'n-nâr'in (=cehennemliklerin) bu şekil­de tartışması gerçektir."[705]

"İnkâr edenler, gönüllerindeki cahiliye çağının asabiyet ateşini ateşlendirdiklerinde, Al­lah, Peygamber'ine ve inananlara huzur indirdi, onların takva sözünü tutmalarını sağladı. Onlar bu söze lâyık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bilmektedir."[706]

"Allah dilemeksizin öğüt alamazlar. O kendisinden korkulmaya da­ha lâyıktır ve bağışlamaya daha ehildir."[707]

 4. Din:

 Ehl sözcüğünün din anlamında kullanıldığı da olur:

"Allah 'Ey Nuh! Oğlun senin ehlinden (=ümmetinden: di­ninden) sayılmaz. Çünkü kötü bir iş yapmıştır. Öyleyse bilmediğin şeyi benden isteme. İşte sana öğüt. Bilgisizler­den olma' dedi."[708]

Bu kelimeye "aile" anlamı da verilmiştir.[709]

[683] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 159.

[684] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 159.

[685] Nisa, 4/75.

[686] Kasas, 28/45.

[687] Ankebut 29/31, 34.

[688] Araf. 7/97-98; Yusuf. 12/109.

[689] Tevbe, 9/101, 120; Hicr, 15/67.

[690] Mü'minun, 23/13.

[691] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 159-160.

[692] Tahâ, 20/132. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları:160.

[693] Bakara, 2/196.

[694] Nisa, 4/35.

[695] Maide, 5/89.

[696] Ahzâb, 33/33. Ayrıca Hud, 11/73; Kasas, 28/12 âyetlerinde de ehl-i beyt (ev halkı) terimi geçer. İlginç bir değerlendirme için bkz. Rudi Paret, Kur’an Üzerine Makale­ler, 45-48.

[697] Kasas, 28/29. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 160-161.

[698] Şûra, 42/45.

[699] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 161.

[700] Bakara, 2/109.

[701] Âli İmran, 3/164.

[702] NahI, 16/43. Ayrıca Enbiya, 21/9.

[703] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 161-162.

[704] Nisa, 4/58.

[705] Sâd, 38/64.

[706] Fetih, 48/26.

[707] Müddessir, 74/56. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 162.

[708] Hûd, 11/46.

[709] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 162.