Konu Başlığı: Din ve Mesâcid Gönderen: müzzemmil üzerinde 13 Eylül 2011, 13:43:00 Din ve Mesâcid Din ıstılahı ve türevleri Kur'an’ı Kerim'de 92 defa tekrarlanmıştır. Şöyle ki; ed-din lafzı şu ayette olduğu gibi 62 Yerde zikredilmiştir: "Allah katında din, (ed-din) İslâm'dır." [942] Diniküm lafzı Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 11 yerde gelmiştir: "De ki: 'Ey kitab ehli, dininizde (diniküm) haksız yere aşırılığa dalmayın'" [943]Dİnehüm lafzı şu ayet-i kerimede olduğu gibi 10 yerde tekrarlanmıştır: "Ve kendileri için seçip beğendiği dinlerini (dinehüm) kendilerine sağlamlaştıracaktır." [944] Dinen lafzı şu ayette olduğu gibi 4 yerde kullanılmıştır: "Kim İslam'dan başka bir din (dinen) ararsa, bilsin ki, (o din) ondan kabul edilmeyecektir." [945] Dinihi lafzı Allah tebarek ve tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde geçmektedir: "Sizden kim dininden (dinihi) döner ve kâfir olarak ölürse, İşte onların bütün yaptıkları dünyada da ahirette de boşa çıkmıştır" [946] Dinî lafzı ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde tekrarlanmıştır: "De ki: 'Ben dinimi (dinî) yalnız Allah'a halis kılarak O'na kulluk ediyorum." [947] Dîn lafzı şu ayette bir defa gelmiştir: "Sizin dininiz size, benim dinim (dîn) banadır." [948] Aynı sayıda, yani 92 kere de mesâcid (mescidler) ıstılahı ve türevleri tekrarlanmıştır. Şöyle ki; el-meseid lafzı şu ayette olduğu gibi 20 yerde zikredilmiştir: "Nereden (yola) çıkarsan yüzünü Mescidi (el-mescid) Haram'a doğru çevir." [949] Sücceden lafzı şu ayet’i kerimede olduğu gibi 11 yerde zikredilmiştir: "Onlar ki, gecelerini Rabb'lerine secde ederek (sücceden), ayakta durarak geçirirler." [950] es-sâcidin lafzı Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 11 yerde geçmiştirtır: "Sen Rabb'ini hamd ile teşbih et ve secde edenlerden (es-sâcidin) ol." [951] Üscüdû lafzı ise şu ayette olduğu gibi 9 yerde tekrarlanmışdır: "Haydi Allah'a secde edin (üscüdû) ve (O'na) kulluk edin." [952] Secedû lafzı şu ayet’i kerimede olduğu gibi 6 yerde geçmektedir: "(Namazda olanlar), secdeye (secedû) vardıklarında arkanıza geçsinler." [953] el-mesâcid lafzı ise Allah tebarek ve tealanın şu sözünde olduğu gibi 6 yerde zikredilmiştir: "Mescidler (el-mesâcid) Allah'a mahsustur. Allah ile beraber bir başkasına dua etmeyin." [954] Yescüdûne lafzt da şu ayette olduğu gibi 4 yerde tekrarlanmıştır: "Gece saatlerinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanan (yescüdûne) bir topluluk da vardır." [955] es-sücüd lafzı ise şu ayette olduğu gibi 4 yerde geçmektedir: "Gecenin bir kısmında ve secdelerin (es-sücûd) arkasında O'nu teşbih et." Yescüdü lafzı Allah tebarek ve tealanın şu sözünde olduğu gibi 3 yerde zikredilmiştir: "Göklerde ve yerde bulunan gerek canlılardan, gerek meleklerden hepsi Allah'a secde ederler (yescüdü)."[956] Secede lafzı şu ayette olduğu gibi 2 yerde kullanılmıştır: "Meleklerin hepsi topluca secde ettiler (secede)." [957] Ayrıca escüdü lafzı şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde gelmiştir: "Yalnız İblis etmedi: 'Ben, çamur olarak yarattığın kimseye secde (escüdü) eder miyim?' dedi." [958] Tescüde lafzı ise Allah tebarek ve tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde geçmiştir: "(Allah) buyurdu: 'Sana emrettiğim zaman seni secde (tescüde) etmekten alıkoyan nedir?’ " [959] Ayrıca üscüd lafzı şu ayette olduğu gibi 2 yerde zikredilmiştir: "Hayır, ona boyun eğme; (Allah'a) secde et (üscüd) ve yaklaş." [960] es-sücû[961] lafzı da Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde geçmektedir: "Bana hiçbir şeyi ortak koşma ve tavaf edenler, ayakta duranlar, rükû' ve secde edenler (es-sücüd) için evimi temizle." [962] Ayrıca meselden lafzı şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 defa zikredilmiştir: "Onların işine gaalip gelenler; 'Mutlaka onların üstüne bir mescid (meselden) yapacağız,' dediler." [963] Şu ayetlerde de birer defa kullanılmıştır: "Ne güneşe, ne de aya secde (tescüdû) etmeyin." [964]"... 'Rahman nedir? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz (nescüdü) hiç' derler." [965] "Necm (bitkiler, yıldızlar) ve ağaçlar (Allah'a) secde (yescüdâni) etmektedirler." [966]"Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran ve gizlediklerini ve açığa vuruklarını bilen Allah'a secde (yescüdû) etmeleri gerekmez miydi?" [967] "Ey Meryem, Rabb'ine divan dur, secde et ve (O'nun huzurunda) eğilenlerle (escudî) beraber ol." [968]"Yoksa o, gece saatlerinde secde (sâciden) ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan ve Rabb'inin rahmetini uman gibi midir?" [969]"Rükû' eden, secde eden (es-sâcidûne), iyiliği emredip kötülükten meneden ve Allah'ın sınırlarını koruyan insanlardır."[970] [942] Al-i İmran: 3/19. [943] Maide: 5/77. [944] Nur: 24/55. [945] Al-i İmran: 3/85. [946] Bakara: 2/217. [947] Zümer: 39/14. [948] Kafirûn: 109/6. [949] Bakara: 2/150. [950] Furkan: 25/64. [951] Hicr: 15/98. [952] Necm: 53/62. [953] Nisa: 4/102. [954] Cin: 72/18. [955] Al-i İmran: 3/113. [956] Nahl: 16/49. [957] Hicr: 15/30. [958] İsra: 17/61. [959] A’raf: 7/12. [960] Alâk: 96/19. [961] Bundan önce Kur'an'da 4 defa geçen es'sücûd ıstılahından bahsedilmiştir. Bu kelime, söz konusu dörtlü ayette mastar (yani secde etmek) anlamında kullanılmıştır. Buradaki es-silcûd ile arasında ihtilaf vardır. Çünkü son ıstılah şeddin çoğulu olup, ismi fail (yani secde edenler) olarak gelmiştir. (M.H. Tabatabai). [962] Hacc: 22/26. [963] Kehf: 18/21. [964] Fussilet: 41/37. [965] Furkan: 25/60. [966] Rahman: 55/6. [967] Neml: 27/25. [968] Al-i İmran: 3/43. [969] Zümer: 39/9. [970] Tevbe: 9/112. Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 117-121. |