Konu Başlığı: Ceza ve Mağfiret Gönderen: müzzemmil üzerinde 11 Eylül 2011, 23:52:39 Ceza ve Mağfiret Cezâ' kelimesi ve türevleri Kur'an’ı Kerim'de 117 defa tekrarlanmıştır. Ceza' olarak şu ayetteki gibi 32 yerde kullanılmıştır: "Fakat inanıp iyi iş yapan kimseye de en güzel mükafat (ceza’) vardır." [1441] Neczî şekliyle şu ayet’i kerimede olduğu gibi 21 yerde zikredilmiştir: "Biz güzel davrananlara böyle karşılık (neczî) veririz." [1442] Yeczî, Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 12 yerde gelmiştir: "Güzel davrananları da güzellikle mükafatlandırsın (yeczî)." [1443] Tüczevne şekliyle şu ayette olduğu gibi 9 yerde gelmiştir: "Sadece yaptığınızla cezalandırılıyorsunuz (tüczevne)." [1444] Yecziyehüm, şu ayeti kerimede olduğu gibi 5 yerde tekrarlanmıştır: "Ve onları, yaptıklarının en güzeliyle mükafatlandırsın (yecziyehüm)." [1445] Yüczevne, Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 5 yerde zikredilmiştir: "Onlar, yalnız yaptıklarıyla cezalanmıyorlar mı (yüczevne)." [1446] Ayrıca cezâühüm, şu ayette olduğu gibi 5 yerde gelmiştir: "İşte onların mükafatı (cezâühüm) Rab'leri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlerdir" [1447] Tüczâ şu ayet’i kerimede olduğu gibi 4 yerde kullanılmıştır: "Bugün her can, kazandığıyla cezalanır (tüczâ). [1448] Cezâühü ise Allah’u tealamn şu sözünde olduğu gibi 4 yerde gelmiştir: "Cezası (cezâühü), (tas) kimin yükünde bulunursa işte o, onun karşılığıdır." [1449] Lenecziyennehüm de şu ayette olduğu gibi 3 yerde zikredilmiştir: "Onların ücretini (lenecziyennehüm) yaptıklarının en güzeliyle veririz." [1450] Yüczâ lafzı ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 3 yerde gelmiştir: "Kim bir kötülük yaparsa sâdece onun kadar cezalanır (yüczâ)." [1451] Cezeynahüm, Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde geçmiştir: "Saldırganlıkları yüzünden onları böyle cezalandırdık (cezeynahüm). Biz elbette doğru söyleyenleriz." [1452] Teczî, olarak şu ayette olduğu gibi 2 yerde tekrarlanmıştır: "Ve öyle bir günden korkun ki, o gün hiç kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez (teczî)." [1453] Sözkonusu kelimenin türevleri şu ayet’i kerimelerde de birer defa gelmiştir: "Sabrettiklerinden dolayı onları cennet ve ipekle mükafatlandırmıştır (cezâhûm)." [1454]"Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim (cezeytühüm)." [1455]"Biz sabredenlerin karşılığını (lenecziyenne), yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz." [1456]"Onlardan her kim: 'Ben O'ndan başka bir tanrıyım’ derse onu cehennemle cezalandırırız (neczîhi)." [1457]"Babam seni çağırıyor, bizim için (hayvanları) sulamanın ücretini verecek (liyecziyeke).' dedi." [1458]"Kötülük yapan cezasını (yücze) çeker." [1459]"Sonra ona tastamam karşılığı (yüczâhü) verilecektir." [1460]"Biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız (nûcâzî)?" [1461]"Çocuğun da babasının yaptığından ceza görmeyeceği (câzin) bir günden çekinin." [1462]"Git, dedi, onlardan kim sana uyarsa cezanız (cezaüküm) cehennemdir." [1463] Bütün bunların toplamı 117 olup, ceza, kelimesi bütün türevleriyle burada tekrarlanmıştır. Şimdi mağfiret kelimesine göz gezdirelim: Gafur şekliyle 71 defa zikredilmektedir, şu ayette olduğu gibi: "Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir. Allah bağışlayan (gafur), esirgeyendir." [1464] Yağfiru şekliyle Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 33 yerde gelmiştir: "Biz Rabb'imize inandık ki (O) bizim günahlarımızı ve senin bizi zorladığın büyüyü bağışlasın (yağfiru)"[1465] Mağfiret olarak şu ayeti kerimede olduğu gibi 28 Yerde zikredilmiştir: "Şüphesiz Rabb'in, onların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir.” [1466] Ğafûren de şu ayette olduğu gibi 20 yerde tekrarlanmıştır: "Eğer arayı düzeltir, sakınırsanız, Allah bağışlayıcı (ğafûren), esirgeyicidir." [1467] İğfır lafzı Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 17 yerde gelmiştir: "Rabb'im, beni, anamı babamı, inanarak evime gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla (iğfir)." [1468] İsteğfir, şu ayeti kerimede olduğu gibi 9 yerde tekrarlanmıştır: "Bil ki, Allah'tan başka tanrı yoktur, kendi günahın, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günahı için mağfiret (isteğfir) dile." [1469] İsteğfirû şu ayetteki gibi 6 yerde zikredilmiştir: "Ey kavmim, Rabb'inizden mağfiret dileyin (isteğfirû), sonra O'na tevbe edin." [1470] Teğfir lafzı Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 4 yerde gelmiştir: "Eğer onları bağışlarsan, (teğfir) şüphesiz sen daima üstünsün, hikmet sahibisin." [1471] Testeğfirûn lafzı şu ayeti kerimede olduğu gibi 4 yerde tekrarlanmıştır: "Seherlerde istiğfar (testeğfirûn) ederlerdi" [1472] Ayrıca el-ğaffâr sözü de şu ayette olduğu gibi 4 yerde kutlanılmıştır: "Bense sizi O aziz ve çok bağışlayana (el-ğaffâr) çağırıyorum." [1473] Gaffere, Alluh’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 3 yerde zikredilmiştir: "Fakat kim sabreder, affederse (ğafere), şüphesiz bu, çok önemli işlerden biridir." [1474] Testeğfir şekliyle şu ayette olduğu gibi 3 yerde gelmiştir; "Onlar için yetmiş defa af dilesen (testeğfir), yine Allah onları affetmez." [1475] Neğfir lafzı şu ayeti kerimede olduğu gibi 2 yerde kullanılmıştır: "Secde ederek kapıdan girin ve hitta (bizi bağışla) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım (neğfir)."[1476] Ayrıca yuğf'er lafzı şu ayetle olduğu gibi 2 yerde tekrarlanmıştır: "İnkâr edenlere söyle: 'Eğer vazgeçerlerse, geçmişteki kendilerine bağışlanır (yuğfer)." [1477] İsteğfere ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde gelmiştir: "Allah'tan, günahlarını bağışlamasını isteseler ve Rasul de onların bağışlanmasını (isteğfere) dileseydi, elbette Allah'ı affedici, merhametli bulurlardı." [1478] İsteğferû şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde kullanılmıştır: "Ve onlar bir kötülük yaptıkları, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını (isteğferû) dilerler." [1479] Esteğfiru ise şu ayetle olduğu gibi 2 yerde zikredilmiştir: "Selam sana, dedi, senin için Rabb'imden mağfiret (esteğfiru) dileyeceğim." [1480] Yesteği'ir lafzı da Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde gelmiştir: "Onlara: 'Gelin, Allah'ın Resulü sizin için mağfiret (yesteğfir) dilesin’ dendiği zaman başlarını çevirirler."[1481] Yesteğfirû şu ayette olduğu gibi 2 yerde tekrarlanmıştır: "(Allah'a) ortak koşanlar için mağfiret (yesteğfırû) dilemek, ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir." [1482] İsteğfirûhu lafzı şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde tekrarlanmıştır: "O'na doğrulun, O'ndan mağfiret dileyin (isteğfirûhü)." [1483] Kelimenin diğer türevleri şu ayetlerde de birer defa geçmiştir: "Biz de ondan bunu affettik (feğafernâ). Yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardır." [1484]"Ama affeder, geçer, bağışlarsanız (teğfirû) muhakkak ki Allah da çok bağışlayan, çok esirgeyendir." [1485]"İnananlara söyle: Allah'ın günlerinin geleceğini ummayanları affetsinler (yeğfirû) ki, bir toplumu, yaptıklarıyle cezalandırsın." [1486]"Kızdıkları zaman onlar, affederler (yeğfirüne)." [1487] Esteğferte lafzı da şu ayette bir defa zikredilmiştir: "Onlara mağfiret dilesen (esieğferte) de, dilemesen de onlar için birdir." [1488] Birer defa tekrarlanan ayetler şöyle devam etmektedir: "Yalnız İbrahimin, babasına: 'Senin için mağfiret dileyeceğim (esteğfirenne), fakat senin için Allah'tan hiçbir şeye gücüm yetmez' demesi hariç." [1489]"Allah'tan mağfiret dilemelisiniz (testeğfirûne), belki esirgenirsiniz." [1490] "Hâlâ Allah'a tevbe edip O'ndan af dilemiyorlar mı (yesteğfirûnehu)." [1491]"Yusuf, sen bundan vazgeç, sen de günahının bağışlanmasını (esteğfiri) dile." [1492]"Günahı bağışlayan (ğâfir), tevbeyi kabul eden, azabı çetin olan, lütuf sahibi." [1493]"Sen bağışlayanların (elğâfirin) en iyisisin." [1494]"O, çok bağışlayandır (ğaffârâ)." [1495] "Rabb'imiz, bağışlamanı (ğufrâneke) dileriz. Dönüş sanadır" [1496]"İbrahim'in babası için mağfiret dilemesi (istiğfâru) ise, ancak ona önceden vermiş olduğu bir sözden dolayı idi." [1497]"Allah için harcayanları ve seherlerde istiğfar edenleri (el-müsteğfirine) ..." [1498] Mağfiret kelimesi bütün türevleriyle Kur'an'da 234 defa geçmektedir. Bu sayı ceza kelimesinin iki katıdır.[1499] [1441] Kehf: 18/88. [1442] En'am: 6/84. [1443] Necm: 53/31. [1444] Sâffât: 37/39. [1445] Zümer: 39/35. [1446] A’raf: 7/147. [1447] Al-i İmran: 3/136. [1448] Mü'min: 40/17. [1449] Yusuf: 12/75. [1450] Nahl: 16/97. [1451] Mü'min:40/ 40. [1452] En'am: 6/146. [1453] Bakara: 2/48. [1454] İnsan: 76/12. [1455] Mü'minün: 23/111. [1456] Nahl: 16/96. [1457] Enbiya: 21/29. [1458] Kasas: 28/25. [1459] Nisa: 4/123. [1460] Necm: 53/41. [1461] Sebe: 34/17. [1462] Lokman: 31/33. [1463] İsra: 17/63. [1464] Nisa: 4/25. [1465] Tâhâ: 20/73. [1466] Ra'd: 7/6. [1467] Nisa: 4/129. [1468] Nûh: 71/28. [1469] Muhammed: 47/19. [1470] Hûd: 11/52. [1471] Maide: 5/119. [1472] Zariyât: 5/18. [1473] Mümin. 40/42. [1474] Şûra: 42/43. [1475] Tevbe: 9/80. [1476] Bakara: 2/58. [1477] Enfal: 8/38. [1478] Nisa: 4/64. [1479] Al-i İmran: 3/135. [1480] Meryem: 19/47. [1481] Münafıkûn: 63/5. [1482] Tevbe: 9/113. [1483] Fussilet: 41/6. [1484] Sâd: 38/25. [1485] Teğâbun: 64/14. [1486] Câsiye: 45/14. [1487] Şûra: 42/37. [1488] Münafıkûn: 63/6. [1489] Mümtehine: 60/4. [1490] Neml: 27/46. [1491] Maide: 5/74. [1492] Yusuf: 12/29. [1493] Mü'min: 40/3. [1494] A’raf: 7/155. [1495] Nuh: 71/10. [1496] Bakara: 2/285. [1497] Tevbe: 9/114. [1498] Al-i İmran: 3/17. [1499] Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 172-178. |