Konu Başlığı: Barış ve Barıştırma Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 26 Mart 2011, 00:04:03 SULH/ISLAH (ISLÂH-I BEYN) (BARIŞ/BARIŞTIRMA) S-l-h fsaleha) kökünden türeyen "sulh" insanlar arasındaki nefretleşmeyi, birbirinden uzaklaşma girişimlerini yoketme ve giderme anlamındadır. Aynı kökün başka bir mastar ölçüsü olan salâh ise, fesadın zıtanlamlısıdır il (salâh x fesâd). Salâh ve fesâd, çoğunlukla fiillerle ilgili olarak kullanılır. Kur'an'da salâh, kimileyin fesad ile, ki-mileyin de seyyie ile karşılaştırılır (A'raf,7/56; Tevbe, 9/102).[1081] Aynı kökten türeyen ıslah sözcüğü ise, yalın veya nefs sözcüklü kullanımıyla düzeltme, iyileştirme ve iyi yola girme, "ıslâh-ı beyn" biçiminde ise barıştırma ve arabuluculuk anlamındadır. Kur'an'ın pekçok âyetinde geçen amel-i sâlih kavramı da, ahlâki anlamda iyi iş, insanın kendisine ve çevresine yönelik yararlı iş, insanlığın hayrına ve mutluluğuna yönelik hizmet anlamındadır.[1082] 10.3.1 Aile İçinde Sulh/Islah (Aile Barışı): İnsanın kendisiyle barışmasından sonra, aile içinde evlilik sürerken veya bitişinden sonra eşlerin barışma yolları açıktır: "Karı-kocanın aralarının açılmasından endişelenirseniz, biri erkeğin, öteki kadının ailesinden iki hakem gönderin. Bunlar aralarını düzeltmek isterlerse, Allah onların aralarını buldurur. Doğrusu Allah, her şeyi bilen ve haberdar olandır."[1083] "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine (evlenmeksizin) üç aybaşı hali boyunca beklemelidir, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanmışlarsa rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri, kendilerine helal değildir.Kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler. (..) "[1084] "Eğer kadın, kocasının kötü muamelesinden veya aldırış sızlığından (terketmesinden) endişe ederse, aralarında barış/karşılıklı anlaşma sağlamaya çalışmalarında kendilerine bir engel yoktur. Barış (sulh/anlaşma), daha iyidir. Nefisler, kıskançlığa (bencilliğe) meyyaldir. Eğer iyi davranır ve haksızlıktan sakınırsanız, bilin ki Allah, işlediklerinizden kesinlikle haberdardır."[1085] 10.3.2 Toplum İçinde/Sulh/Islah (Toplum Barışı): A) Barışçı Çabalar. İnsanları barıştırmak, yapılan yeminlerin bozulup, keffaretinin ödenmesini meşru kılan bir sebeptir: "İnsanların arasını düzeltmeniz, günahtan sakınmanız ve iyi (erdemli) olmanız için, Allah'a yaptığınız yeminleri engel kılmayın. Allah, işitir ve bilir."[1086] Vasiyet eden, adalet ilkelerine aykırı bir vasiyetname düzenlemişse, ilgili bütün tarafları toplayıp bir uzlaşma sağlamak, övgüye değer bir davranıştır: "Vasiyet edenin yanılmasından veya günaha gireceğinden endişe duyan kimse, ilgililerin (mirasçıların) arasını düzeltirse, ona günah yoktur. Allah, şüphesiz bağışlar ve merhamet eder."[1087] Belli iyilikleri gerçekleştirmeyi amaçlayan gizli görüşmeler, hayırlı görüşmelerdir: "Yalnızca sadaka vermeyi, iyilik yapmayı ve insanların arasını düzeltmeyi gözeten kimseler müstesna, onların gizli toplantılarının (necvâ: fısıltı) pekçoğunda hayır yoktur. Kim bunları, Allah rızası için yaparsa, ona büyük bir ödül vereceğiz."[1088] Böylece, olumlu ve faydalı sonuçlan amaçlayan gizli görüşmeler, -meselâ devletler ve toplumlar arasındaki banş görüşmeleri- "gizli toplantılar" la ilgili eleştirinin dışındadır. Çünkü yeterince olgunlaşmamış bir açıklık, bazan söz konusu amaçların gerçekleşme şansını zedeleyebilir, yahut (özellikle karşılıksız yardımların söz konusu olduğu durumlarda) halkın duygulannı incitebilir.[1089] Kardeşlik bağlan, her türlü şartlarda canlı tutulmalıdır: "Sana ganimetlere dair soru soruyorlar. De ki: Ganimetler, Allah'ın ve peygamberinindir. Allah'tan sakının, aranızdaki ilişkileri düzeltin (barış ve uzlaşma içinde olun). Allah'a ve peygamberine itaat edin."[1090] Bedir Savaşı'nda ele geçirilen ganimetlerle ilgili kimi sorunlar çıkmıştı.[1091] Ancak, ganimetlerin kamuya (Allah'a ve peygamberine) ait olduğu ilkesi, bu ganimetler konusunda bütün çağlarda ve şartlarda geçerli düzenlemeyi belirtmiştir. Öyleyse müslümanlar, bu ilke çerçevesinde, din kardeşi olduklarını, aynı şeylere inandıklarını akıllarında tutacak, aralanndaki anlaşmazlıkları ve ayrılıkları bir kenara bırakmasını bilecektir.[1092] B) Çatışan Müslümanların Barıştırılması: Müslümanlar arasındaki ilişkilerin temel ilkelerini açıklayan Hucurât Sûresi, bir bölümünde, çatışan müslüman tarafların barıştırılması yükümlülüğünü, bunun gerçekleştirilme biçimini ve mü'minlerin kardeşliğini düzenler: "Eğer mü'minlerden iki topluluk birbirleriyle çatışırlarsa, aralarını düzeltiniz. Şayet biri ötekine saldırırsa, saldıranlarla Allah'ın buyruğuna dönmelerine kadar savaşınız. Eğer dönerlerse, aralarını hakça bulunuz, âdil davranınız. Şüphesiz Allah, âdil (eşit) davrananları sever. Doğrusu mü'minler, birbirleriyle kardeştirler. Öyleyse, dargın/çatı şan kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'tan sakının ki size acısın."[1093] Mü'minler arasındaki çatışma, sözlü veya eylemli her türlü uyuşmazlığı ve çekişmeyi içerecek genişliktedir.[1094] C) Barışçılığın Ödülü: İnsanların arasını düzeltmek için gizli toplantılar yapanlara, Allah büyük ödül verecektir.[1095] Allah, ara düzelteni (barışçıyı) ve barışı bozanı ayırdeder: "Sana yetimleri sorarlar. De ki: 'Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır.' Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, düzelteni ve bozanı ayırdeder. Allah dileseydi, sizi zora sokardı. Allah, şüphesiz güçlü ve bilgedir."[1096] Yüce Allah, sahte barışçılara karşı uyanık olmak gerektiğini, onların gerçekte bozguncu olduklarını hatırlatır.[1097] İyilikler, Allah katında karşılığını bulur: "(..) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, âhiret yurdu daha hayırlıdır. Bunu düşünmez misin? Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namaz kılanlar için ecir vardır. Biz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz."[1098] [1081] Râgıb el-Isfahânl, age, 419-420. [1082] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 481-482. [1083] Nisa, 4/35. [1084] Bakara.2/228. [1085] Nisa, 4/128. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 482. [1086] Bakara, 2/224. [1087] Bakara, 2/182. [1088] Nisa,4/114. [1089] Muhammed Esed, age, 1/167 (138). [1090] Enfal, 8/1. [1091] Vahidî, Esbâbu Nuzûli'l-Kur’an, 234-236, no: 468-470. [1092] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 482-484. [1093] Hucurât, 49/9-10. [1094] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 484. [1095] Nisa. 4/114. [1096] Bakara, 2/220. [1097] Bakara, 2/11-12. [1098] A'raf, 7/169-170. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 484-485. Konu Başlığı: Ynt: Barış ve Barıştırma Gönderen: barış-7-j üzerinde 26 Mart 2011, 00:35:18 BARIŞMAK VE BARIŞTIRMAK gibi bir duygu yok bu dunyada
Konu Başlığı: Ynt: Barış ve Barıştırma Gönderen: ღ۩Bilgin۩ღ üzerinde 26 Mart 2011, 22:07:02 BARIŞMAK VE BARIŞTIRMAK gibi bir duygu yok bu dunyada vay evladıma kim canını yakdı senin maşallah hocan ile konuş bakalım o sana yardımcı olur sevgili barış |