> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler  (Okunma Sayısı 3796 defa)
16 Eylül 2011, 19:52:07
müzzemmil

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 374


« : 16 Eylül 2011, 19:52:07 »



1- Bakara Sûresin'deki Mensuh Ayetler

Bakara Sûresİ'nde birçok müfessir ve araştırıcı tarafından mensuh kabul edilen ayet sayısı dörttür. Bu ayetlerle ilgili hayli rivayet bulunur. Bunlardan birincisi kıblenin değişmesini konu edinen ayettir.
a) "Doğu da batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır. Şüphesiz Allah'ın (rahmet ue nimeti) geniştir. O her şeyi bilir.[885]
Kur'ân ilimleri ve tefsir usulü kitaplarında buraya alınan ayetin neshi ileri sürülmektedir.[886] İbn Abbas Kur'ân-ı Kerim'de ilk nesh edi­len ayetin kıblenin değişmesini konu edinen ayet olduğunu belirtir.[887] Katade de adı geçen ayetin aynı suredeki 144. ayetle nesh edildiğini kabul eder.[888]
Eserlerine müracaat ettiğimiz müfessirler arasında kıblenin değiş­mesi ile ilgili görüş birliği bulunur. Yalnız söz konusu değişiklik ayetle ilgili değil, kıblenin değişmesidir. Taberi, (Fe eyne ma tüveîîü fe semme veehullah) ayetinin nafile ibadetler için gelmiş olabileceği­ni zikretmektedir.[889] Elmalılı da ayetin mensuh olduğunu kabul et­mektedir.[890] Neshe konu olan ayetin nüzul sebebine baktığımızda, önceleri Kudüs'e doğru veya değişik istikametlere yönelerek namaz kılan Müslümanların, kıldıkları namazın kabul edileceği hususunda ol­duğu haber verilmektedir.[891] Yüce Allah, daha sonra Kabe'ye dönülerek namaz kılınmasını emretmiştir.[892] Dolayısıyla, farz ve nafile ol­sun bütün namazlarda tek bir merkeze dönüleceği hükmü kesinleşmiş olur. Bakara Sûresi 115. ayetini, yine aynı surede bulunan, "[Ey Mu-hammed) biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu görü­yoruz. Elbette seni hoşlanacağın bir kıbleye döndüreceğiz. Yüzü­nü Mescid-i Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzlerinizi o yöne çevirin. Kitap verilenler, bunu Rableri tarafından bir gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değil­dir."[893] ayetinin nesh ettiği naklini tefsir ve hadis kaynaklarında ge­niş olarak bulmamız mümkündür.[894] Gerçekten de 115. ayet mensuh mudur? Yoksa bu alimlerin kendi görüşleri midir? sorularına farklı ce­vap bulmak mümkündür.
Kıblenin değişmesiyle ilgili kesin olarak bilinen, Hz. Peygam-ber'in, İslâm'ın ilk dönemlerinde Kudüs'e dönerek namaz kıldığı, da­ha sonra Mescid-i Haram'a döndürüldüğüdür. Burada bir nesh vardır. Neshe konu olan ayette ise, Kudüs'e yönelerek namaz kılmayı emre­den bir hükmü bulmak mümkün değildir. Hz. Peygamber'in Kudüs'e doğru yönelmesini sağlayan emir başka ayetlerde de yoktur. Sözlü ha­dislerde de bulunamamıştır. Tatbikatte ise böyle bir uygulama mevcut­tur. Bu uygulama, "Yüzünü Mescid-i Haram'a döndür" emriyle değiş­tirilmiştir. Bu durum büyük bir ihtimalle, "Şer-ü men kablena"[895] hükmü gereğince vuku bulmuştur. Kur'an'da konuyla ilgili bir emir ol­madığı için, Hz. Peygamber eski ilâhi dinlerin ibadet ettiği gibi ibadet etmekte, bundan da hoşnut olmadığı anlaşılmaktadır. Mensuh kabul edilen ayetin anlamında Yüce Allah, doğu batı her şeyin kendisinin ol­duğunu, dolayısıyla bir konuda kesin emir olmadan yapılan ibadetle­rin geçerliliğini ifade ederken, bundan böyle tek kıbleye dönülmesi is­tenmektedir. Neshe konu olan ayetin anlamına dikkat edilirse, orada bir istikamet belirtilmemiştir. Burada nesih söz konusu ise, Hz. Pey­gamber'in, Ehl-i Kitap'ın kıblesinden esinlenerek, Kudüs'e doğru na­maz kılması şeklinde tezahür eden sünnetin, ayet tarafından nesh edil­mesi veya Yüce Allah'ın Müslümanlar için bir kıble tayin etmiş olması şeklinde düşünmemiz mümkündür. Yoksa, 115. ayetin neshi değildir. Çünkü ayetin ifade ettiği, nereye yönelirseniz Allah oradadır veya Al­lah'ındır hükmü. Yaratıcının kudretini ifade etmekte, zamanımızda da yanlışlıkla değişik istikamette kılınan namazın geçerliliğini hatırlatmak­tadır. Örneğin, yolculukta değişik vasıtalarda kılınan namazlar, neshe konu olan ayetin anlamını ilgilendirmektedir. Yolculuk anında önce Kıbleye dönülür. Daha sonra yolun durumuna göre yönün değişmesi mümkün olabilir. İşte Yüce Allah, konuyla ilgili ayetlerle, kıbleyi kesin olarak tayın ederek, daha önce yapılan ibadetlerin geçerli olduğunu haber vermiştir. Kanaatimize göre buradaki nesh, sünnetin neshidir. Yön tayinini ifade eden ayet ile kıbleye dönülmesini emreden ayetler arasında bir zıtlık görünmemektedir. Mensuh kabul edilen ayet doğu-batı, kuzey ve güneyin Allah'ın olduğu hatırlatılır. Buna itiraz etmek mümkün değildir. Her şey Allah'ındır. Burada nesh olması için Ku­düs'e dönün emri bulunması gerekmektedir. Böyle bir durum yoktur. Yaratıcı bu emriyle, Müslümanların İnancını kuvvetlendirmek, kalple­rinde nifak olan Ehl-i Kitap ve diğer insanların durumunu açığa çıkar­mak istemektedir.
b) ''Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (mal) bırakacaksa, anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek, Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur."[896]
İslâm gelmeden önce, Arablar arasında miras konusunda gerekli adaletin olmadığı bilinmektedir. Başta temel inançlar olmak üzere, her konuda vahiyden uzaklaşmışlar, nefis ve çıkarlar doğrultusunda karar verir hale gelmişlerdi. Verilen kararlar kuvvet esasına dayandırılmış, zayıf olan hakkını arama imkanından yoksun olmuştu. Müşrikler ara­sında böyle olduğu gibi, diğer bozulan dinlerde de benzer yanlışlıklar uygulanır hale gelmişti. Bu durumu, fıtrat dininden uzaklaşıldığı her dönemde görmek mümkündür. İşte, vahyin ilk nazil olduğu dönemler­deki yanlışlıklardan biri, miras sahibine hakkının verilmemesidir. Nes­he konu olan ayet bu hususa işaret etmektedir. Yüce Allah, İslâm'ın gönderilmeye başladığı zaman dilimi içinde, mağdur olan insanlara, kesin hükmünü göndermeden önce. vasiyet yoluyla bazı hakların ve­rilmesini emrettiği anlaşılır. Böylelikle, Müslümanlar arsında eski adet­lere dayanılarak, kocası ölen ve geçim sıkıntısı çekecek kadına bir im­kan verilmiş olur.
Tefsir ve Kur ân ilimleriyle ilgili kaynaklarda, miras ayetinden ön­ce, vasiyet yoluyla ma! verildiği zikredilmektedir. Bu uygulamanın mi­ras ayetiyle kaldırıldığı belirtilir.[897] Ibn Abbas,[898] Katade ve İkrime söz konusu ayetin Nisa Sûresi 11. ayetle,[899] diğer bazı alimler de, "Allah her hak sahibine hakkını vermiştir, varise vasiyet yoktur."[900] hadi­si ile neshedildiğini ileri sürmüşlerdir.[901]
Müfessirler ayet hakkında geniş yorumlarda bulunurlar. Bir çoğu­nun kanaatine göre ayet nesh edilmiştir.[902] Ayrıldıkları nokta nasihi konusundadır. Bazıları nasihi Nisa Sûresi 11. ayet kabul ederken, di­ğerleri de Hz. Peygamber'in hadisini kabul etmişlerdir.[903] Birleştikle­ri ortak nokta ayetin mensuh olmasıdır. Bununla birlikte, muhkem gö­rüşünde olanlar da bulunmaktadır.[904]
İslâm'ın ilk dönemlerinde anne, baba ve akrabaya miras verilme­diği bilinir. Bu münasebetle, gerek ayet ve gerekse hadislerde vasiyet hükmünün yer aldığı gözlenir. Buna en iyi örnek, neshi iddia edilen ayettir. Dolayısıyla, miras ayetinin gönderilmesinden ve "Vârise vasi­yet yoktur." hadisinden sonra vasiyyete ihtiyaç kalmadığı düşünül­mektedir. Zira, miras ayeti ve onun tefsiri niteliğindeki hadis insanlar arasındaki yanlış uygulamaları ortadan kaldırmaktadır.
Bakara Sûresi 180. ayetle ilgili yaptığımız araştırmada vasiyetle il­gili hükmün mensuh olduğu görülmektedir. Çünkü ilk ayet vasiyet edilmesini emrederken. Nisa Sûresi'ndeki ayet varislerin hakkını açık­lamakta, Hz. Peygamber'in hadisinde de "vasiyet" in kaldırıldığı ifade edilmektedir. Böylelikle miras ayeti ve onun tefsiri niteliğindeki hadis her hak sahibinin hakkını vermekte, vasiyete ihtiyaç kalmamaktadır. Vasiyete ihtiyaç duyulmaz mı? sorusuna, İslâm miras hukuku sisteminde gerekli cevabın verildiği görülmektedir.[905] Öte yandan, neshe konu olan ayetler arsında farklı bir uygulamanın emredildiği anlaşılır. Buna göre vasiyet ayeti, İslâm'ın ilk yıllarında mirastan mahrum bırakılan insanlara, bazı haklan vermiştir. Daha sonra gönderilen kesin emirle vasiyete ihtiyaç kalmamış, insanlar arasında adalet te'sis edilmiştir. Miras hukukunda söz konusu iki ayeti beraber uygulama imkanı yok­tur. Vasiyet ve miras ayetine göre, kocası ölen hanıma hak verildiğin­de normal hakkından fazla alacağı anlaşılır. Oysa Nisa Sûresi 11. ayet, mirasta her insanın alacağını açıklamıştır. Vasiyet yoluyla mal verilmesi halinde varisler arasında dengesiz bir durum olacaktır. Buna göre ayetin mensuh olduğu görüşü daha isabetli olmaktadır.
c) "içinizden ölüp geriye eşler bırakan (erkek)ler, eşlerinin (ev­lerinden) çıkanlmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Şayet kendileri çıkarlarsa, kendi haklarında uy­gun olanı yapmalarında sizin için bir günah yoktur. Allah daima üstündür. Hikmet sahibidir"[906]
Kur'ân-ı Kerim'de konuyla ilgili şu ayetler bulunur.
"İçinizden Ölenlerin, geriye bıraktıkları eşleri, dört a\j on gün kendilerini gözetirler. Sürelerini bitirince, kendileri için uygun olanı yapmalarında size bir günah yoktur. Allah yaptıklarınızı ha­ber alır."[907]
"Adetten kesilen kadınlarınızın (bekleme sürelerinden) şüphe ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Henüz adet görmeyen­lerde böyledir. Gebe olanların bekleme süresi, çocuklarını doğur­malarına kadardır. Kim Allah'tan korkarsa, ona işinde bir kolay­lık yaratır."[908]
İbn Zübeyr, Hz. Osman kanalıyla Bakara Sûresi 240. ayetin nesh edildiğini İleri sürmektedir.[909] İbn Abbas ve İkrime'den de benzer ri­vayetler gelmektedir.[910] Ayetin nâsihi olarak, yukarıya anlamını aldı­ğımız, Bakara Sûresi 234. ayet kabul edilmektedir. Eserlerinden ya­rarlandığımız müfessirler, konuyla ilgili ayetlere geniş yer verirler. Ne­sih haberi birçok tefsirde bulunmaktadır. Müfessirlerin bir çoğu da yu­karıda işaret edilen rivayetleri desteklemektedir.[911] Mucahid (ö. 104/ 722) ise, iddet müddetini 4 ay 10 gün kabul edip, geri kalan günleri ruhsat olarak değerlendirir. Buna göre ayetin neshine ihtiyaç yok­tur.[912]...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Lütfen Namazlarımızı Kılalım Namazlarınızı Sanal & Real Yaşam için Terketmeyiniz !!!

İlim Dünyası Ailesi
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler
« Posted on: 23 Nisan 2024, 15:07:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler rüya tabiri,Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler mekke canlı, Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler kabe canlı yayın, Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler Üç boyutlu kuran oku Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler kuran ı kerim, Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler peygamber kıssaları,Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetler ilitam ders soruları, Bakara Sûresindeki Mensuh Ayetlerönlisans arapça,
Logged
19 Nisan 2015, 19:12:19
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #1 : 19 Nisan 2015, 19:12:19 »

Bakara Sûresİ'nde birçok müfessir ve araştırıcı tarafından mensuh kabul edilen ayet sayısı dörttür. Bu ayetlerle ilgili hayli rivayet bulunur. Bunlardan birincisi kıblenin değişmesini konu edinen ayettir.
a) "Doğu da batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır. Şüphesiz Allah'ın (rahmet ue nimeti) geniştir. O her şeyi bilir.[885]
Kur'ân ilimleri ve tefsir usulü kitaplarında buraya alınan ayetin neshi ileri sürülmektedir.[886] İbn Abbas Kur'ân-ı Kerim'de ilk nesh edi­len ayetin kıblenin değişmesini konu edinen ayet olduğunu belirtir.[887] Katade de adı geçen ayetin aynı suredeki 144. ayetle nesh edildiğini kabul eder
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes