๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: müzzemmil üzerinde 17 Eylül 2011, 18:10:01



Konu Başlığı: Ayetin Hadisle Nesh İlişkisi
Gönderen: müzzemmil üzerinde 17 Eylül 2011, 18:10:01
3- Ayetin Hadisle Nesh İlişkisi

Neshi kabul edenlere göre ayetin ayeti, hadisin hadisi nesh ettiği kabul edilir. İhtilaf; hadisin ayeti neshindedir. Buradaki İhtilafın kayna­ğı, sünnetin ayetle eşdeğerde olamayacağı görüşüdür. Bazı İslâm alim­leri, sünnetin mertebe itibariyle ayetten sonra geldiğini kabul ederek, ayeti nesh edemeyeceği görüşünü taşımaktadırlar. Farklı görüşte olan­lar da, Peygamberin dindeki otoritesini, Kur'ân ve sünneti tebliğ ve beyan edici ve yaşayıcı vasfını nazara alarak -zaten mahdut miktarda­ki- neshin olabileceğini kabul etmişlerdir.
Bu alimler arasında, İmam-ı Şafiî, sünnetin ayeti neshinde farklı düşünür. Nesihle ilgili ilk bilgi verenlerin başında olan İmam-ı Şafiî, Bakara Sûresi'ndeki 106. ayeti delil alarak, "Allah'ın kitabını ancak Allah'ın kitabı nesh eder." görüşündedir. Diğer taraftan, sünnetin Kur'ân'a tabi olması gerektiğini savunarak, Kur'ân için nâsih olama­yacağını ileri sürer.[138] Bu hususta şu delillere yer verir.
"Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, 'bundan başka bize bir Kur'ân getir veya bunu değiş­tir dediler' De ki: "O'nu, kendi tarafımdan değiştiremem. Bu benim için imkansızdır. Ben sadece bana vahiy olana uyarım. Şayet ben Rabbime karşı gelirsem, büyük bir günün azabından korkarım."[139]
"Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır. Ana kitap O'nun ya­nındadır."[140] ayetlerin ifadelerinden hareketle, Şafiî, Allah'ın dilediği farzı kaldıracağını, dilediğini bırakacağını belirtir. Buna göre ayeti, yi­ne ayetin nesh edebileceğini kabul etmektedir. Ona göre farzı emre­den Allah'tır. Onu kaldıracak da kendisi olmalıdır.[141]
Imam-ı Şafiî, her ne kadar sünnetin ayeti neshi hususunda farklı düşünse de, Mutezile, Eşâri, İmam-ı Malik ve Ebû Hanife hadisin aye­ti nesh edebileceğini kabul ederler.[142] Zerkeşî eserinde, İbn Atiyye'nin, "Ümmetin ehliyetli alimleri, neshin caiz olduğu görüşündedir."[143] sö­zünü nakleder.
Hadisin ayeti nesh edebileceğini kabul edenlerin delillerinden ba­zıları şöyledir:
Yüce Allah, "Kadınlarınızdan zina edenlere karşı aranızdan dört şahid getirin. Şayet onlar şahadet ederlerse, ölünceye veya Allah onlara bir yo! açmeaya kadar evlerde tutun..."[144] buyurur. Daha sonra kadınlarla ilgili "celde"[145] hükmü farz kılınır. Söz konu­su ayette yer alan hapis cezasının kaldırıldığı,[146] kaldıran hadisin de, "Benden alıp belleyiniz"[147] hadisi olduğu nakledilir.
"Zina eden kadınla erkekten her birine yüzer değnek vurun"[148] emrinin, evli kadınlar İçin, Peygamberin sünnetinde yer alan "recm" cezasıyla kaldırıldığına inanılmaktadır.
"O kendi arzusuyla konuşmaz. (Onun konuştuğu şeyler) ken­disine gelen vahıy'den başka bir şey değildir."[149] ayetleri, sünnetin Kur'ân gibi olduğunu ifade etmektedir.[150] Zira, O kendi isteğiyle ko­nuşmaz ayeti, sünnetin açıkça vahiy olduğuna delil kabul edilmektedir. Dolayısıyla ayetin, hadisi nesh ettiği gibi, hadisinde[151] ayeti nesh edebi­leceği kabul edilmektedir.
Hadislerde aranan özellik, Kur'ân'a uygun olmasıdır. Hadislerin, Kur'ân'la uyum halinde ise alınacağı, değilse terk edileceği kabul edi­lir. Dolayısıyla ikisinin de kaynağı Yüce Allah'a dayandırılmaktadır.[152]
"Peygamber size neyi verdiyse onu alınız. Neyi yasak ettiyse ondan kaçınınız. Allah'tan korkunuz. Çünkü Allah'ın azabı çok şiddetlidir. "[153] ayetinde yer alan "alınız ve tabi olunuz" emrinden, sünnetin ayeti nesh edebileceği neticesine varılmaktadır.[154] Başka ayetlerde de peygambere tabi olunması istenirken şöyle buyurulur:
"Resulüm de ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olunuz ki Allah'ta sizi sevsin..."[155]
''Peygambere itaat eden Allah'a itaat etmiş olur. Kim yüz çevi­rirse, biz seni onların başına bekçi göndermedik."[156]
Buraya alınan ayetlerde peygambere tabi olanların, Allah'a itaat etmiş olacağı hatırlatılmaktadır. Kur'an'da sünnetin ayeti nesh edece­ğini ileri süren alimler, Kur'ân ve sünneti birbirinden ayırmanın doğ­ru bir görüş olmadığını yukarıya aldığımız ayetlerden hareketle ortaya koymaktadırlar.[157]
İslâm'da temel olarak Kur'ân ve Hz. Peygamber'in sünneti kabul edilir. Sünnet, Kur'an'da yer almayan konulara yer yer açıklık getirmekte. yerine göre de ayetleri tefsir etmektedir. Diğer taraftan, Yüce Yaratıcıya gereği gibi inanmayı öğreten peygamberdir. Peygamberin konumunu bütün incelikleriyle açıklayan da Kur'ân'dır. Kur'ân ve sün­netin tatbikini gösteren de Hz. Muhammed'dir. Konuya bu açıdan baktığımızda ayet ve hadislerin birbirinden ayrılmaması gerektiği an­laşılır [158] Müslümanın görevi, Hz. Peygamber'e tabi olmaktır. Çünkü emir ve nehiyleri bize öğreten Odur. Ondan bize gelen nakil sağlam ise, ona inanılır ve gereği yapılır. Değilse, doğrusu araştırılır. Zira, ne Kur'ân'ın hadisten, ne de hadis'in Kur'an'dan soyutlanması mümkün değildir. Çünkü ikisini de gönderen Yüce Yaratıcıdır. Peygamberin, Allah'ın izni olmadan şer'i bir hükmü koyması veya değiştirmesi mümkün görülmez. Konuyla ilgili Yüce Allah şu hatırlatmada bulun­maktadır.
"De ki: 'ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem. Size ben meleğim de demiyorum. Ben sâdece bana vahyolunana uyuyorum' Deki: körle gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz."[159]


[138] İmam-ı Şafiî. Risale, 55.
[139] Kur'ân-ı Kerim, Yûnus, 10/15
[140] Kuran-ı Kerim, 13/39.
[141] İmam-ı Şafiî, Risale, 55. Krş. A'lâ, 87/6-7.
[142] Zerkânî. 11/237; Amidî, 11/136; Sâbûnî, 1/105.
[143] Zerkeşî, 11/32.
[144] Kurân-ı Kerim, Nisa, 4/15.
[145] Tazir cezasının verilmesini gerektiren ayetin nazil olduğu kabul edilir. Bk. Kurân-ı Ke­rim, Nur 24/2.
[146] Koçkuzu, Ali Osman, Hadiste Nâsih-Mensuh, s. 106.
[147] Müslim. Hudûd. 12.
[148] Kur'ân-ı Kerim. Nur, 24/2.
[149] Kur'ân-ı Kerim, Necm, 53/3-4.
[150] Zerkânî, 11/239.
[151] Bk. Amidî, IH/140; Sâbûnî. 1/106.
[152] Serahsî. a.g.e.. 11/68.
[153] Kur arı-ı Kerim, Haşn 59/7.
[154] Bk. Amidi. 111/141; Zerkânî. II/239.
[155] Kuran-ı Kerim, Al-i İmran. 3/31.
[156] Kuran-ı Kerim, Nisa, 4/80
[157] Daha geniş bilgi için bk. Serahsî. a.g.e.. 11/67-70; Zerkânî. 11/237-242; Sâbûnî a.g.e 1/106-107
[158] Burada üzerinde durulmam oerek husus, hadislerin sağlam olmasıdır.
[159] Kur'ânı Kerim. En'ârn. 6/50. Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 36-39.


Konu Başlığı: Ynt: Ayetin Hadisle Nesh İlişkisi
Gönderen: kiziroglu üzerinde 10 Haziran 2013, 04:21:31
Hadisin ayeti neshi içinden çıkılması imkansız fıkhi ihtilaflara sebep olur. Buna kapı aralamamak gerekir. Kuran sübutu kati olandır... Dinin kural koyucusu Allah'tır... Resul ayetlerden hüküm ve hikmeti çıkartır... Haram ve helal koyma yetkisi olsa tahrim suresi inmemesi gerekir..


Konu Başlığı: Ynt: Ayetin Hadisle Nesh İlişkisi
Gönderen: Ekvan üzerinde 10 Haziran 2013, 09:03:35


      Galiba daha derin araştırılması gereken bir konu bu..Ama bir konuda hüküm verilirken önce ayetlere sonra hadislere bakıldığına inanıyoruz..Rabbim akl-ı selim,kalb-i selim sahibi olanlardan eylesin hepimizi inşaallah..