> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı  (Okunma Sayısı 1527 defa)
10 Şubat 2011, 23:41:38
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 10 Şubat 2011, 23:41:38 »



 
Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı

 Ayet-i kerîmelerden anlaşıldığına göre, Allah gökleri ve yeri, hatta bu ikisi arasında bulunanları altı günde yaratmıştır. Ancak bu yaratma sırasında Güneş de mevcut olmadığı için gün kavra­mından ma'lum manâsıyla gün anlaşılmayacağı ortadadır. O halde birçok müfessirin ifade ettikleri gibi bu âyetlerde ki "Gün"ün manası, mutlak vakittir [433]. "Eyyam," yani "günler" evkat (vakitler) demektir. Âhiret günleri namıyla saydığınız bin se­ne [434] yahut elli bin sene [435] miktarlarıyle beyan buyrulmuştur. Buna göre altı günde demek, miktarı bin­lerce seneye ulaşan, altı vakitte demektir. Maksat, ezele göre, Al­lah'ın istivasının mutlak ve ebedî oluşuna göre, altı gün denecek kadar mahdut vakitlerden ibaret bulunduğunu anlatmakta­dır" [436]. İbn Kesir:

"Buradaki gün, şu ma'lum günler dendiği gibi, saydıklarımızdan bin senedir, denildiği de vardır" der. Âyette ge­çen Arş hakkında da "Arş en büyük yaratık ve onların (semâvâtın) tavanıdır" der [437].

Şu halde gün Allah'a göre an mânâsına geldiği gibi, uzun de­virler, çağlar anlamına da gelmektedir [438]. Allah, gökleri ve yeri, bu ikisi arasında olanları, altı çağda, altı uzun devirde yarattı demek­tir. Burada akla şöyle bir soru gelebilir. Allah şimdi bilinen altı günde veya altı anda yarattı, demek O'nun kudretini ifade bakımından daha uygun olmaz mı idi? Belki ilk balasta bu soru yerin­de bir soru gibi görünmekte ise de, gerçekte, pek çok hikmetlerle tedricen ve tekâmül ile yaratmanın daha uygun olduğu anlaşılır. Bir defada yaratma olsaydı birbirini takip etmeler ve tekâmül ol­mazdı, kopuk kopuk yaratmalar olurdu. Cenab-ı Hakk'ın kudreti­nin son bulması şaibesi ortaya çıkardı. Atalarımız yaratılırsa biz olmazdık, biz olursak onlar olmazdı. O âlem, bu âlem olmazdı, hiçbiri diğerinin yaratılışına şahit olamayacağından yaratma delili bulunmaz, âlem kadîm bir tabiat zannedilirdi [439]. Allah'ın bir defa­da yaratmaya kadir olduğu halde tedriç yolu ile yaratması, Onun ihtiyarına ve görüş sahiplerinin ibret almalarına ve işlerinde teenni ile hareket etmelerine işaret içindir [440]. Şu halde Allah'ın birinci günden başlayarak âlemi altı günde, yani Cuma gününde tamam­laması, kullarına işlerinde sabır ve teenniyi öğretmek ve anlatmak içindir [441]. Allah bu kâinatı "kün" emriyle fakat lemhalar halinde tedriç ile, yaratmıştır. Yaratma birçok lemhaları (yaratma anlarını) ihtiva etmektedir. Bu anlar "kün" emri ile cereyan eder [442]. Hem bu çağların uzun ve kısalığı, bizim idraklerimizde büyük veya küçük görünüyor. Zamanı da yaratan, tâ ezelden ebede herşeyi kuşatan Allah'a göre, bunlar önemli şeyler değildir. Allah dilediğinde sani­yeler içerisine, yılları, mevsimleri yerleştirir. Dilerse çağları, uzun devirleri, haftanın günleri gibi de dürer. Allah dünyaların oluş devreleri olan bu altı nevbette, altı devirde, altı çağda, kâinatı ter­biye ede ede, olgunlaştım olgunlaştıra yarattı. Bu altı günden dördü yeryüzünün yaratılmasına tahsis edilmiştir. Bu dört günden ikisi yeryüzünün teşkili, ikisi de yerlerin şekillerinin, dağların, ovaların ve yeryüzü bereketlerinin (zenginliklerinin) yaratılmasına tahsis edilmiştir [443], ilk iki günden birinci gün, yani birinci çağ, yeryüzünün duman halindeki bir asıldan fetk edil­diği gün, ikinci gün de yerin medd edildiği (döşendiği) devir ola­bilir [444]. Son iki gün (devir, çağ) ise semavatın yedi gök halinde ya­ratılıp tamamlandığı günlerdir. Bu iki zamanda Cenab-i Hakk'ın iradesi, o zaman duman halinde bulunan göğe yönelmiş, onu yedi gök halinde yaratmış, en yakın semayı yıldızlarla ve koruyucularla süslemiş ve her semaya emrini vahyetmiştir [445].

Duman hali, yeryüzünün gökten fetk (ayırma) edilmeden önceki gaz ve toz hali olabileceği gibi, yeryüzünün fetk edildik­ten sonra, ilk yaratılışında ateş halinde iken püskürdüğü ileri sü­rülen sıcak gazları da hatıra getirmektedir, "inkâr edenler gör­mediler mi ki, göklerle yer bitişik idi. Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?" [446]. Çünkü fennin verdiği bilgiye göre -yukarıda da belirt­tiğimiz gibî- kâinat ve içindeki dünya ilk teşekkülü sırasında kızgın gaz halinde idi. Kendi çevresinde dönen bu gaz, döne dö­ne zamanla soğudu ve yoğunlaştı.

Şu halde ilim bugün göklerle yerin gaz halinde bir menşe'den olduğunu ifade ile Kur'ân'ın "kânetâ ratka" (ikisi bitişik idiler) "ve hiye duhanun" (gök duman halinde iken) gerçeğini, ve hatta Kitab-ı Mukaddes'te de yer alan altı günde yaratma [447] kavramını dahi anlamış görünüyor. Yeryüzünün teşekkülü je­oloji ilmine göre dört zamanda cereyan etmiştir. Her zaman de­vir veya sistemlere, devirler katlara, katlar tâli katlara bölünü­yor.

I. zamana paleozoik zaman denir. En eski jeolojik zaman ve en uzun devirdir. Büyük iltivâlar, büyük kıtalar bu zamanda meydana gelmiştir.

II. zamana mesezoik zaman,

III. zamana testiaire,

IV. zamana kuaterner zaman denilir [448].

Kur'ân-ı Kerîm, Kâinatın teşekkül ettiği altı devirden (gün) bahsederken, ikisinde dünyanın, ve iki günde de dünyanın üze­rinde bulunan herşeyin, ve iki günde yedi gök âleminin de kalan iki günde [449] yaratıldığını [450] âyetlerinde haber ve­rir. Yukarıda zikrettiğimiz gibi semaların yaratıldığı iki gün (za­man) çıkarılınca yeryüzünün yaratılışına dört gün kalmaktadır. Dört uzun zamanda da yeryüzü bugünkü şekliyle yaratılmıştır. Kur'ân-ı Kerîm bunu haber veriyor. Jeoloji ilmi de yeryüzünün dört zamanda oluştuğunu ifade ediyor. Bunun kesin olarak bu günler olduğunu söyleyememekle beraber, bu dört günün jeolo­jik zamanı hatırlattığını ifade ile yetinelim. Elmalılı Hamdi Yazır, Arz'ın dört günde yaratılmasını dört mevsimle ilgili görü­yor [451].

Eğer gerçekten bir hakikat bulunmuşsa, o, Cenab-ı Hakk'ın dediği gibidir. Mutlaka O'nun dediğine gelinilecektir. Çünkü Allah Hakk'tır. Bütün hakikatlerin kaynağıdır. Kâinatta bilinen bilinmeyen, anlaşılan veya henüz anlaşılmayan, doğru, hakikat, gerçek ne varsa O'nun fiillerinin tecellisidir. Okunan âyetlerin de kevnî âyetlerin de, sahibi O'dur. Bunlar bir kaynaktan olduk­ları için birbirlerini tasdik ederler.

"Göklerle yer bitişik idi (ratk). Onları ayırdık (fetk)" âyeti hakkında tefsirler uzun uzun izahlar ve rivayetler serdetmişlerdir. Gökten yağmur yağmıyor, yerden bitki bilmiyordu. Yağmur ile bitkiyi ayırdık denilmiştir. İbn Abbas'dan böyle rivayet edil­miştir. Ebu Salih el-Hanefiyye, "Göklerle yer bitişik idi, onları ayırdık" demek, gök bir idi, ondan yedi gök ayırdı, yer bir idi, ondan da yedi arz ayırdı, demektir" der. Mücahid de böyle der. Said İbn Cübeyr, "Hayır gök ve yer yapışık idi, göğü yükseltip arzı ondan çıkardı. İşte Allah'ın Kur'ân'da zikrettiği ikisinin fetki budur" der. Hasan ve Katâde, "Bir arada topluca idiler, aralarını su ve hava ile ayırdı" der [452]. Yaratılışın başında gök ve yer şekilsiz küme, menfaatsiz birer yaş hamur, bitkisiz, yaratıksız toplu bîr madde iken Fâtır-ı Hâkim onları fetk ve bastedip (ayırıp yaya­rak) güzel bir şekil, menfaatdar birer suret vermiş çok mahlûkâta menşe' yapmıştır [453].



[433] RM, XI, s. 64-65, t, s. 351.

[434] Secde: 32/5

[435] Meâric: 70/4

[436] Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, III, s. 2172, Tab., XII, s. 482.

[437] İbn Kesir, II, s. 220.

[438] Prof. Dr. Süleyman Ateş, Kur'ân-t Kerim ve Yüce Meâlİ, s. 207, 537.

[439] Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, III, s. 2172-2176.

[440] Bey., I, s. 351; RM, VIII, s. 132-134.

[441] Ma'rifetnâme, Nev'i salis, s. 6.

[442] Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, III, s. 2171.

[443] Fussilet: 41/9,10

[444] Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, VI, s. 4188-4189.

[445] Fussilet: 41/12

[446] Enbiyâ: 21/30

[447] Kitab-ı Mukaddes, Tekvin, Bab I, s. 1-2.

[448] Sami öngör, Coğrafya Sözlüğü, (M.E. Basımevi, 1961, İst, s. 872, 657, 568,471.)

[449] İslâm Ansiklopedisi, V. s. 165, Halk maddesi.

[450] Fussilet: 41/9-12

[451] Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, VI, s. 4188-4190.

[452] İbn Kesir, IV, s. 176-177.

[453] Said Nursî, Sözler, s. 382. Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 82-86.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:03:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı rüya tabiri,Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı mekke canlı, Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı kabe canlı yayın, Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı Üç boyutlu kuran oku Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı kuran ı kerim, Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı peygamber kıssaları,Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağı ilitam ders soruları, Altı günde yaratmadan ne anlaşılacağıönlisans arapça,
Logged
31 Ocak 2019, 15:19:54
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 31 Ocak 2019, 15:19:54 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizleri Kur an ı okuyan ve anlayan kullarından eylesin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

31 Ocak 2019, 18:07:48
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 31 Ocak 2019, 18:07:48 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes