๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda Çocuk Eğitimi => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 13 Temmuz 2010, 02:39:59



Konu Başlığı: Giriş
Gönderen: Zehibe üzerinde 13 Temmuz 2010, 02:39:59


Giriş
 

"Kur'ân'da Çocuk Eğitimi" derken şüphesiz, sâdece "çocuk" kelimesinin geçtiği âyetlerin incelenmesi kas­tedilmez. Mes'elenin böyle kavranması, mevzûyu bir hayli daraltma olur. Esasen dilimizdeki "çocuk" keli­mesinin Arapçadaki karşılığı olan sabiyy ve tıfl keli­melerinin Kur'ân'da geçtiği yerler sayıca azdır ve çocuk meselelerini dile getiren diğer tâbirlerle kıyaslanınca gerçekten cüz'î kalırlar. Zira münhasıran, bulûğa er­memiş kimseler için kullanılan bu iki tâbirden birin­cisi sâdece iki yerde geçerken, ikincisi de dört yerde ge­çer.

Buna karşılık diğer mânâları yanında "çocuk" mâ­nâsına da gelen ve Kur'ân'da, diğer mânâlarında kulla­nılmış olmaktan başka "çocuk" mânâsında da kulla­nılmış bulunan veya kullanıldığı yer ve üslûb itibariyle bulûğa ermeyen çocuğun kastedildiği, başkaca kelime­ler de var. Bunların sayısı miktarca fazla olduğu gibi, bâzılarının tekerrürleri de dikkat çekecek kadar çok­tur. Şimdi bunları açıklamaya çalışalım:

1.İbn: Bu kelime "oğul" mânâsına gelir. Ebeveyne nisbetle evlâdı ifâde eder. İbn'le ifâde edilen evlâd, he­nüz bulûğa ermemiş "çocuk" olabileceği gibi, bulûğ ça­ğını aşmış, yaşlı da olabilir.  Bu kelime,  bâzan cemi (çoğul), bâzan müfred, bâzan yalın halde, bâzan da za­mir almış olarak Kur'ân'da 172 yerde geçer.

2. Veled: Bu kelime de dilimizde aynı kökten olmak üzere   daha   ziyâde   "evlâd"   kelimesinin   karşılığıdır. Ebeveynin kız olsun, erkek olsun her iki cins çocukla­rını ifâde eder.[2] Veledle kastedilenler de bulûğa ermiş veya ermemiş olabilir. Yine ilâve edelim ki veled keli­mesinin cemi,  müfred, zamirli,  zamirsiz -isim olarak çeşitli kullanışlarından başka aynı kökten türeyen vâlid, valide, vâlideyn, mevlüd gibi başka isimler ve bun­ların   muhtelif   kullanış şekilleri   bulunduğu   gibi, -doğurdu, doğurur, doğurdular gibi- değişik mânâlarda  fiil olarak da kullanılışı var. Şu hâlde, bu kökten ol­mak üzere yekûn 112 ayrı kelimenin Kur'ân'da kulla­nıldığını görmekteyiz.

3.  Zürriyet: Diğer mânâları yanında "çocuk" mânâ­sına   da   kullanılan   bu   kelime   değişik   şekilleriyle Kur'ân'da 32 yerde tekerrür eder.

4. Yetim: Münhasıran çocukla ilgili meselelerin ele alındığı bu kelime, Kur'ân'da, 23 yerde geçer.

5. Gulam: Aslî mânâsı,  "bıyığı çıkmaya başlamış, . henüz bulûğa ermemiş çocuk" olan bu kelime, hizmetçi

mânâsına da gelir ve Kur'ân'da 13 yerde geçer.

6. Zeker: Bitki, hayvan ve insan her çeşit canlılar için, dilimizde olduğu gibi, "erkek cins" mânâsına ge­len bu kelime, 19 yerde geçer.  Bunlardan  6  tanesi "erkek çocuk" mânâsını da taşır.

7.Ünsa: Zeker'in zıddı olarak "dişi" mânâsına gelen bu kelime de 30 yerde geçer ve 16 kadarında "kız çocuk"

mânâsı da mevcuttur.

8. Sağır:  "Küçük çocuk" mânâsında kullanılan bu kelime 1 yerde geçer.

9. Hafede: Torun mânâsına gelen hafîd'in cemi olan bu kelime de 1 yerde geçer.

10. Ecinne:  Anne  karnındaki  çocuğu  ifâde  eden cenîn'in cemi  olan bu kelime 1  yerde  geçer. Ancak cenîn'i   ifâde etmek üzere kullanılan "mâ fibatnî (karnımdaki)" tâbiri 4 yerde geçer. Yine cenîn'i ifâde zımnında kullanılan hami (yük) kelimesi de 9 yerde ge­çer. Şu halde cenîn'le alâkalı ifâdeler 14 adedi bulmak­tadır.

11.  Ehl: Bu kelime yekûn olarak 127 yerde geçerse de çocuğu da tazammun eden "aile" mânâsındaki kullanı­lışı 15 yerdedir.

12.  Âl: Aile mânâsında kullanılan bu ikinci kelime de Kur'ân'da 26 yerde geçer.

13.  Mehd:  Çocukla ilgili mühim bir malzeme olan "beşik" mânâsına gelen bu kelime de 5 yerde geçer.

14.  Rada': Çocuğu emzirmek mânâsına olan rada' (dilimizde raza' diye de telâffuz edilir) kökünden gelen muhtelif kelimelerin sayısı ll'dir.

15.  Ed'iyâ:  Evlâtlık mânâsına gelen "da'î"hin cemi olan bu kelime 2 yerde geçer.

16.  Rebâib: Üvey kız mânâsına gelen bu kelime  1 yerde geçer.

17. Ebb: Evlâdı hatıra getiren bu kelime, cemi, müfred muhtelif kullanışlarıyla  143 yerde geçer,   "baba" demektir.

18.Üram: Keza baba (ebb) kelimesinde olduğu gibi, evlâdı hatırlatan bir diğer mühim kelime olan "anne" mânâsmdaki  ümm  kelimesi  de  -bu   mânâda  olmak üzere- 29 yerde geçer.

19. Rabb: Çocuklarla alâkalı en mühim fiillerden biri olan "terbiye" fiilini hatırlatan bu kelime ile alâ­kalı kelimeler Kur'ân'da 979 kere tekerrür eder.   

Bu tâdâddan sonra, şunu ifâde edebiliriz: Kur'ân-ı Kerîm, çocukla alâkalı meselelere genişçe yer vermiş­tir. Ancak bunu yaparken her seferinde, mevzûya doğ­rudan girmemiş, çoğunluk itibariyle, dolaylı olarak ele almıştır. Sözkonusu durumu, bu maksatla kullanılan tabirlerin arzettiği çeşitlilikte görmek mümkündür.

Mes'elenin niçin böyle ele alınmış olabileceği soru­suna gelince, bu hususta şöyle bir mülâhaza yürütmek mümkündür: Çocukla ilgili meseleler çok yönlüdür. Kur'ân-ı Kerim bâzan ebeveynin çocuğa karşı vazifele­rini, bâzan evlâdın ebeveyne karşı vazifelerini, bâzan çocuk sebebiyle ortaya çıkan hukukî durumları, çocu­ğun himayesini, terbiyesini, hayata hazırlanmasını, çocuk sebebiyle ortaya çıkan ferdî, ailevî, içtimaî prob­lemleri vs. vs. ele almaktadır. Çocuk mes'elesinin medâr-ı bahs edilen yönüne göre, yaklaşım farklı ol­makta, kullanılan tâbirler farklı olmaktadır.

Her halükârda şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki, Kur'ân-ı Kerîmin ilk sayfasından son sayfasina kadar, her tarafında muvazeneli bir şekilde bu mes'eleye yer verilmiş, her an çocuk ve çocukla alâkalı meseleler zihinde canlı tutulmak istenmiştir. Bu durum aşağıdaki şemada daha iyi görülebilecektir.[3]