> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Kuran ve Sünnette Evlilik > Îman Ve Ahlâk
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Îman Ve Ahlâk  (Okunma Sayısı 1200 defa)
29 Eylül 2010, 10:50:01
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 29 Eylül 2010, 10:50:01 »



                                                                   Îman Ve Ahlâk

Kişi ne kadar derin bir imana sahip ise, mü'minlerin ahlâkiyle ahlâklanması, dinî emirlere riayeti ve dinî değerlere bağlılığı da o ölçüde olur.

Bu sebeple mü'minim iddiasında bulunan ya da mü'minler cemaa­tine intisap eden herkes, evlilik alanında seçilmeğe ehil değildir.

Salih amel kişinin ağırlığını arttırdığına ve hem Allah, hem de in­sanlar indinde değerini yükselttiğine ve onu hem dünya, hem de âhirette sevaba eriştirdiğine göre, ki Yüce Allah "erkek ve kadından her kim inanmış olarak iyi bir iş yaparsa, onu (dünyada) hoş bir

hayatla yaşatırız, onların ücretlerini yaptıklarının en güzeliyle

veririz" buyurmaktadır. [676]Aynı şekilde iyi ahlâkın ve iffetli olmanın da iman ile birlikte eş seçimi alanında bir varlığı ve değeri vardır.

Bu sebeple iman ile birlikte iffetli olmak, seçim alanlarının en güzelidir. Ahlâk örgüleriyle korunmuş mümin erkek, iffet elbisesini kuşanmış mümin kadına denktir. Fasık erkek de ancak fasık bir kadına ehildir.

Yüce Allah şöyle buyurur: "Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır. [677]

Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden şunu nakleder: Mirsed b. Ebî Mirsed el-Ganevî, Mekke'deki esirleri kaçırıyordu. Mekke'de Anâk isminde bir fahişe vardı ve Mirsed'in dostu idi. Mirsed, dedi ki: Peygamber'e (s.a.v.) gittim ve: Ya Resûlallah, Anâk ile evleneyim mi? dedim. Peygamber (s.a.v.) sustu, bana cevap vermedi. Sonra şu âyet indi: "Zina eden kadınla ancak zina eden veya müşrik olan erkek evle­nebilir." Peygamber (s.a.v.) beni çağırdı ve bana bu âyeti okuduktan sonra: "O kadınla evlenme" buyurdu. [678]

Tirmizî, zikrettiği rivayette Mirsed'in bu isteğinin sebebinin, cahiliye döneminde bu şahsın o kadınla dostluğunun olduğunu zikreder. Al­lah ona islâmi nasip edince de kahramanca bir iş yapmayı düşündü. Belki böylece Allah günahlarını affeder ve mükâfatını yüceltir.

Kureyşlilerin gaflet anlarını kollar ve müslüman esirleri Mekke'den Medine'ye kaçırırdı. Mehtaplı bir gecede Anâk onun Mekke'de bir duvarın gölgesinde saklandığını ve sözleştiği bir esiri bağlandığı yerden çözmek için fırsat kolladığını gördü. Anâk onu tanıdı, dehşete kapılmıştı, birden: Mirsed, diye bağırdı. Mirsed, cevap verdi. Anâk onu kendisiyle gecelemeye ve geçen günlerin anılarını yatağında paylaşmaya çağırdı.

Ancak Mirsed, Anâk'ı hayal kırıklığına uğrattı: Anâk! Allah bize zinayı haram kıldı, dedi. Umduğunu bulamayan Anâk, Mekke'lilere ses­lenerek birinin müslüman esirleri kaçırmak istediğini haber verdi. Mirsed saklandığı yerden fırlayarak kaçtı. Aralarından sekiz kişi peşine düştüler, ancak yakalayamadılar.

Her halde Mirsed bu fedakârca işe devam etmek istiyordu. Ancak onun bu durumunu öğrenen o kadından emin olmak için onunla evlen­mek istedi. Böylece onu kendi tarafina çekmek istiyordu. Bu gibi du­rumlarda sahabenin yaptığı gibi Peygamber'den (s.a.v.) izin istedi. Va­hiy, yeni toplumun ahkâmını getirmeğe devam ediyordu, henüz bütün kurallar inmiş değildi.

Gayenin sorumluluğuna rağmen, islâm bu metoddan şiddetle sakındırdı. Ayet inerek böyle birşeyin bir mü'mine yakışmayacağını be­lirtti. [679]Bir mü'min böyle bir çirkefliğe düşmezdi; mü'minin zânî bi­riyle ne işi vardı!

Evet iffetli biri zâniye bir kadınla evlenecek olsa ergeç o kadının çirkefliğine sürüklenecektir. Çünkü o kadının kendine göre günahkârlardan oluşan özel bir çevresi vardır, onlar o kadını terket-meyeceklerdir. Ancak gerçekten tevbe ederse, o başka. Ne var ki fahişeler arasında bu şekilde tevbe edenler çok azdır.

Batıl, ister istemez mutlaka hakkettiğini bulacaktır.

Bir müddet sonra vakıaya teslim olacak, içinden bir aile kura­mayacağım düşünmeğe başlayacaktır. Çevresinde olup bitenler onu ilgi­lendirmemeğe başlayacak ya da Önemsemeyecek, nihayet dinî hamiyet gittikçe zayıflayacaktır.

Daha sonra değer ölçüleri değişecek ve geleneklerle ahlâkî değerlerden soyutlanacak ve ahlâksız karısının çevresine doğru sürüklenerek bataklığa düşecektir.

Hele bir de bunun sonucunda soyların karışması, çocukların farklı eğilimlere sahip bir ana ve baba kucağındaki şaşkınlıkları; istikrar ve huzurun hakim olduğu, vicdan ve ahlâkın gölgesinde oluştuğu, ahlâk ve değerlere bağlılığın geliştiği huzur, sevgi ve şefkat ortamından mahrum kalışları daha da karmaşık problemler getirecektir.

Haddi zatında islamiyet, bu gibilere tevbe kapısını kapatmış değildir. Aksine tevbe etmeleri için kapıları ardına kadar açmıştır ve bu durumdan kurtuldukları taktirde evlilik konusunda sakıncalı kişi ol­maktan da kurtulurlar.

O çirkin mesleklerini kınamakla birlikte bir beşer olarak böyle bir hataya düşmüş olmalarını mümkün görür.

Onlara yaklaşmayı şiddetle sakındırmasına rağmen güzel bir tev­be ile tevbe edenlerine kucak açar.

Onlardan şiddetle sakındırırken hedef bizzat kendileri değil, toplum ve aileye olan zararından dolayı tuttukları yoldur.

Eğer samimi olarak o yolu tepebilirlerse, mü'minler safına girerler ve Allah, günahlarım sevaba çevirir.

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ve onlar ki Allah ile beraber başka tanrıya yalvarmazlar. Allah'ın haram ettiği canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa günahı (nın cezasını) bulur. Kıyamet günü onun için azâb kat kat yapılır ve o (azab)ın içinde hor ve hakir olarak kalır. Ancak tevbe edip inanan ve faydalı bir iş yapanlar, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere değiştirecektir. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.[680]

Ibnu Kesir, bir adamın Ibnu Abbas'a: Bir kadınla oynaşır; Allah'ın haram kıldığı şeyler yapardım. Yüce Allah bana tevbe etmemi nasip etti, ben de o kadınla evlenmek istedim. Bazıları: Zina eden erkek, an­cak zina eden veya müşrik olan bir kadınla evlenebilir, dediler. Ibnu Abbâs: O, bununla ilgili değil, onunla evlen, eğer günahı varsa benim boynuma, dedi.

Ibnu Kesir, bir gurup âlimin: "Tevbe edildiği taktirde, evlenmek caiz olur" şeklindeki görüşlerine delil olarak bu rivayeti zikretmektedir. [681]

Ibnu Kesir bu rivayeti zikretmeden önce, Ahmed b. Hanbel'in şöyle dediğini naklediyor: iffet sahibi bir erkeğin, tevbe etmedikçe fahişe bir kadınla evlenmesi caiz değildir. Ancak tevbe ederse, o zaman nikâh akdi sahih olur. Aynı şekilde hür ve iffet sahibi bir kadının, gerçek bir tevbe ile tevbe etmedikçe facir ve ahlâksız bir erkekle evlen­mesi caiz değildir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Bu (tür ev­lenmek), müminlere haram kılınmıştır." [682]

Bu sebeple Ibnu Hanbel'in akdi yapıldığı takdirde bunun geçerli olduğu haramlığın, böyle bir evliliğe adım atmak olduğu şeklindeki görüşüne katılmak mümkün değildir. Ibnu Hanbel'in bu görüşünü yukarıda zikretmiştik. [683]Yüce Allah'ın şu sözü de, dediklerimizi desteklemektedir: "Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; iyi kadınlar, iyi erkeklere; iyi erkekler de, iyi kadınlara; (meyleder).[684]

Abdurrahman b. Zeyd b. Eşlem, şöyle demiştir: Kadınlardan kötü olanlar, erkeklerden kötü olanlaradır; erkeklerden kötü olanlar, kadın­lardan kötü olanlaradır. Kadınlardan iyi olanlar, erkeklerden iyi olanla­radır; erkeklerden iyi olanlar da, kadınlardan iyi olanlaradır. [685]

Yüce Allah, soy akrabalığından, süt akrabalığından ve evlilik sebe­biyle akrabalıktan dolayı kadınlarla evlenmeyi haram kılmış, bunun dışındakileri ise helal kılmıştır.

Ancak ahlâkî sağlamlık, kişinin seçmek istediği eşte mutlaka bu­lunması gereken bir husustur; seçimin şer'î olabilmesi için bu şarttır. Kadın müslüman da olsa, onda bu şart aranır. Nitekim şu âyet-i kerîme de buna delalet etmektedir: "Bunlardan Ötesini, iffetli yaşamak, zina etmemek şartiyle mallarınızla istemeniz (mehirlerini verip almanız), size helal kılındı, [686]

Ehl-i kitaptan olan kadınla ilgili olarak da şöyle buyurulmaktadır: "Bugün size, iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yemeği size helâl, sizin yemeğiniz de onlara helâl­dir. Ve inananlardan namuslu hür kadınlar ve sizden önce ken­dilerine kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar -zina etmek­sizin, gizli dost tutmaksızın namuslu bir biçimde mehirlerini verdiğiniz taktirde- size helaldir. Kim inanmayı kabul etmezse, onun ameli boşa çıkmıştır ve o âhirette kaybedenlerdendir." [687]

Ancak bu kadınların, helal olmalarının ilk ve temel şartı semavî bir kitaba inanıyor olmalarıdır.

Müslüman olsun, ehl-i kitaptan olsun eş olarak seçilecek kadında ahlâkî sağlamlığın şart koşulması, hayat ortağını seçerken çok dikkatli ve ihtiyatlı olmamızı gerektiriyor. Ancak bu şekilde evlilik gayesine ulaşır ve ondan beklenen sonuçlar gerçekleşebilir.

Ibnu Mâce, kendi senediyle Ebû Umame'den Peygamber'in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu naklediyor:

"Mü'min kişi, Allah'tan korkmasından sonra, saliha bir kadından daha hayırlısını elde etmemiştir; ona emrettiği za­man, enirine itaat eder; ona baktığı zaman, onu sevindirir; onun üzerine yemin ettiğinde, yeminini doğru çıkarır; yanında bulun­madığında da kendi nefsi ve onun malı hakkında samimi dav­ranır.[688]

Sevbân'ın şöyle dediği rivayet edilir: "Altın ve gümüşle ilgili âyet indiğinde, sahabe; acaba hangi malı edinsek dediler. Ömer: Ben sizin için öğreneyim, dedi ve koşarak devesine bindi ve Peygamber'e (s.a.v.) gitti. Ben de peşinden gittim. Ya Resûlallah, hangi malı edinelim? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sizden her biriniz şükreden bîr kalb, zikreden bir dil ve âhiret işinde kendisine yardımcı olacak mümin bir eş edinsin. [689]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Îman Ve Ahlâk
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:29:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Îman Ve Ahlâk rüya tabiri,Îman Ve Ahlâk mekke canlı, Îman Ve Ahlâk kabe canlı yayın, Îman Ve Ahlâk Üç boyutlu kuran oku Îman Ve Ahlâk kuran ı kerim, Îman Ve Ahlâk peygamber kıssaları,Îman Ve Ahlâk ilitam ders soruları, Îman Ve Ahlâkönlisans arapça,
Logged
23 Temmuz 2017, 15:28:36
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 23 Temmuz 2017, 15:28:36 »

Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri imanlı ahlaklı ve islamın istediği şekilde yaşayıp evlilik kuran kullardan eylesin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Temmuz 2017, 17:12:12
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 23 Temmuz 2017, 17:12:12 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri imanı ve ahlakı tam olanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes