Konu Başlığı: İmamiye Mezhebine Göre Mut'a Gönderen: Hadice üzerinde 02 Ekim 2010, 08:40:56 İmamiye Mezhebine Göre Mut'a: Yukarıda mut'a'nın bazı özelliklerini dile getirdik. Şimdi Şi'adan Imamiye'nin mut'anın özelliklerine dair söylediklerini serdetmek istiyoruz. Hemen belirtelim ki ileri sürdükleri bu Özellikler mut'ayı meşru nikahtan daha da uzaklaştırmakta ve zinaya yaklaştırmaktadır. Hatta onu zinadan ayıran bir husus hemen hemen kalmamaktadır. Diyorlar ki: Zevcenin müslüman veya ehli kitaptan olması şarttır. Kadına; Seninle evlendim, seni nikahladım, mut'a karşılığında seni aldım demekle vukubulur. Babası olmayan bekar kızla mut'a yapmak mekruhtur. Ama biri böyle biriyle mut'a yapmışsa ondan ayrılmaz. Bekaretini izale etmesi de haram değildir. Aralarında anlaşmak suretiyle mehir şarttır. Müddetin belirtilmesi şarttır. Müddet mesela bir günlüğüne, bir aylığına veya bir yıllığına denilmek suretiyle kadın ve erkek arasında anlaşılarak tesbit edilir. Vaktin tayin edilmesi mutlaka gerekir. Gece mi, yoksa gündüz mü mut'a yapılacağının şart koşulması da caizdir. Kadınla Ön taraftan ilişkide bulunmayacağına dair şart koşulması da caizdir. Kadının izni olmaksızın erkeğin azil yapması da caizdir. Bir erkeğin mut'a yapacağı kadınlar için bir sınır yoktur. Mut'a yapılan kadın izin verdiği taktirde erkeğin bir arada kadının kardeşinin kızı ile de mut'a yapması da caizdir. Mut'a nikahı ile boşamanın olmayacağı icma ile sabittir. Ayrıca mut'a nikahı ile eşler arasında miras da düşmez. Ancak aralarında miras şart koşulmuşsa o zaman düşer. Müddet dolduğunda kadın iki aybaşı iddet bekler, meşhur olan görüş budur. Mut'a yapan erkeğin kadına nafaka vermesi de gerekmez. Mut'a nikahından doğan çocuğu erkek reddederse zahiren reddedebilir. Ama reddettikten sonra oğlu olduğunu bilahere itiraf ederse, onun çocuğu kabu! edilir. Kadın müddete riayet etmezse, ne kadarına riayetsizlikte bulunmuşsa o oranda mehri geri iade eder. Müddet dolmadan akdin yenilenmesi batıldır. Ama erkek yeni bir akit yapmak istiyorsa, müddetten geri kalanı kadına hibe eder ve yeni bir akit yapılır. işte böyle! Nikah akdinde ne veli var ne de şahitler var. Aksine kadının, cinsi arzuları peşinde sınırsız bir özgürlüğü var. Dilediği kimse ile, dilediği birşey karşılığında ve yeni başka bir müddet için veya karşılıklar elde etmek üzere yeni bir av elde etme fırsatı için dilediği müddet için evlilik yapabiliyor. Oysa veli ve şahitlerin nikah aktinde ne kadar önemli olduklarım ve nikahın sıhhatinin bunlara dayalı olduğunu daha önce delilleriyle anlattık. Bu nedenle tekrar bunları incelemeye ihtiyaç yok. Nafaka da yok. Erkeğin metresine ve sevgilisine takdim ettiği ücret veya hediye gibi bir mut'a var. Aradaki ilişki tamamen maddîdir. Kadın müddete riayet etmeyecek olursa, ne oranda riayetsizlik etmişse mehrinden o oranı geri iade ediyor. Boşama ve miras da yok. Çünkü ortada zevce yok. Erkek için bir arada kaç kadınla mut'a yapabileceğine dair bir sınırlama da yok. Bir kadınla, halası ya da teyzesi arasında bir yasaklama da yok. Dilerse bir kadını halası ve teyzesiyle mut'a nikahıyla nikahlamak mümkün. Ne zorunlu neseb tesbiti ne insanî ilişkiler, ne ailevî bağlar ve ne de bu ilişki sonunda kuvvetli bir toplumun tuğlası olacak bir aile yapısını gözetme var. Aksine ibahiye ve mazdekin hayal ettiği kadınların genelleştirilmesi ve fakat şeriat kılıfı giydirilmiş şekliyle...[508] Mut'ayı Yas Allaş Tır İrken Şiiler Neye Dayanıyor? Dr. Muhammed el-Behiy, Şii düşüncesinde bunun iki sebebe dayandığını belirtir: Birincisi: Ehl-i Beyt kanalı dışından gelen hadisleri ve eğilimlerine uymayan gerçekleri reddetmelerine etki eden bağnazlıkları. ikincisi: Çevredir. el-Fikru'I-Islami ve'1-Muctemau'l-Muasır, (s. 204) isimli kitabında şöyle diyor: Bağnazlık ve tarafkirlik ilmî münakaşa alanına girdiğinde kişi salt gerçeklere varmayı hedef edinmez, mensup olduğu guruba yandaşlığa ve o gurubun hatalarını da temize çıkarma çabasına girer. [509] |