> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Kuran ve Sünnette Evlilik > İğdiş olma Caizmi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İğdiş olma Caizmi  (Okunma Sayısı 1580 defa)
09 Kasım 2010, 09:16:51
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 09 Kasım 2010, 09:16:51 »




2- İğdiş Olma Caiz Mi?


Geriye iğdiş olma meselesi kalıyor, iğdiş olma caiz mi ki sahabe­den bazısı Peygamber'den bu hususta izin istiyor?

Nevevî: izin istemeleri, ictihadlarına dayanarak bunun caiz olduğunu zannetmelerinden kaynaklanıyor. Ne var ki bu zanlan hakka muvafık değildi. Çünkü iğdiş olma küçük olsun, büyük olsun insan için haramdır, demek suretiyle bizi bunu anlatma yükünden kurtarmış oluyor. [72]

 
3- İğdiş Olmayı Reddetmenin Anlamı:
 

iğdiş olmanın reddine gelince, Rasulullah'm onu reddettiği vuzuha kavuşmuş durumdadır.

Yukarıdaki rivayetin ardından gelen ve Müslim'in yine Sa'd b. Ebî Vakkas'tan naklettiği rivayet buna delalet etmektedir.

Osman b. Maz'un kadınlardan uzak durmak istedi, fakat Rasûlullah (s.a.v.) onu bundan sakındırdı. "Eğer ona bu hususta cevaz verilseydi, biz de iğdiş olurduk." [73]

 
İğdiş Olma Niçin Yasaklanmıştır?
 

iğdiş olmanın yasaklanmasının hikmetine gelince, bu konuda îbnu Hacer şöyle demektedir: iğdiş olmanın yasaklanması, kafirlerle cihadın devamı için neslin çoğalması isteğinden kaynaklanmaktadır. Şayet izin verilmiş olsaydı, müslümanların birçoğu bu yola başvurabilir ve neslin devamı kesilebilirdi. Neslin kesilmesiyle de müslümanların sayısı azalırdı. Ayrıca iğdiş olmada birçok mefsedet de vardır. Bunlardan bir­kaçı şöylece sıralanabilir: Kişinin kendi kendisine işkence yapması, çirkinleştirmesi ve ölümle son bulabilecek zarara sokması, erkekliği yi­tirmesi, Allah'ın yaratmasını değiştirmesi, verilen nimetin kadrini bil­memesi, çünkü kişinin erkek olarak yaratılması, büyük nimetlerdendir. Erkek kişi erkekliğini yok etmekle kendini kadına benzetmiş olur ve ek­sikliği erdemliğe tercih etmiş olur. [74]

 
[/color]
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İğdiş olma Caizmi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 14:11:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İğdiş olma Caizmi rüya tabiri,İğdiş olma Caizmi mekke canlı, İğdiş olma Caizmi kabe canlı yayın, İğdiş olma Caizmi Üç boyutlu kuran oku İğdiş olma Caizmi kuran ı kerim, İğdiş olma Caizmi peygamber kıssaları,İğdiş olma Caizmi ilitam ders soruları, İğdiş olma Caizmiönlisans arapça,
Logged
09 Kasım 2010, 09:18:47
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #1 : 09 Kasım 2010, 09:18:47 »

Eski toplumda "iğdiş"lik kurumu
 
 

Aşağıda yayınladığımız incelemede T. Baykara, iğdişlik kurumunu "Türklere ait bir kurum" gibi ele alıyorsa da, biz biliyoruz ki, iğdişlik-hadimlik kavramı ve kurumu, erken 'Sümer' dönemlerine kadar  dayanmaktadır. Gerek dini kastlar  içinde bulunan kutsal kişilerin 'evlilik yasağı' haliyle; gerekse, erkek çocuk sünneti haliyle günümüzde devam eden bu uygulama, geçmişte 'fallus tapımcılığı'  olarak da yaşanmıştı.

 

"İğdiş”liğin   kaynağında, ilgili kişinin, kadınlarla cinsel ilişki kurmasını ve daha sonraki dönem bakımından ise, çocuk yapmasını engelleme  gerekçesi bulunmaktadır. Eski toplum, 'ilk oğul’un, yani Dumu, Maru, Âdem’in ilk hallerinin toplumsal  aidiyet konusunu çözemediği bir tarihsel  anda, bu sorunu, aidiyet  ve dolayısıyla kadınlarla cinsel ilişki  kurma  aracı ve  doğurganlığın kaynağı olan tenasül aletini kesmekte bulmuş görünüyor. Görünüşe göre, sertçe  bir çözüm!

 

Ama eski topluma, 6 bin yıl kadar öncenin eski toplumunun  çözüm biçimlerine uygun. Üstelik o dönem bakımından, son derece uygarca da! Çünkü bu  oğul, daha önce, doğrudan kurban edilen bir  oğuldu. Kurban etmek yerine, sadece 'cinsiyetsiz' hale  getirmek, kadınlarla cinsel ilişki kapasitesini  yok etmekle yetinmek ; 'üretici olmayan bey' haline getirmek, eski toplum bakımından büyük bir uygarlık adımıydı da... Bu oğul’a "yaşayan oğul", "yaşayan bey" gibi nitelikler atfedilmesi, onun önceki dönemde kurban edilen olmasına bağlı olmalıydı. Eski tabletlerin “Yaşayan”, “Canlı”, “Gerçek”  gibi nitelemelere, sonraki Nasıralı İsa ile ilgili olarak, bazı İncillerde de rastlanmaktadır.

 

Burada 'kadınlarla cinsel ilişki' sözcüğünü vurguluyoruz. Bu demektir ki, ilgili kişiler, erkeklerle cinsel ilişki kurabilirlerdi. Bu nokta, yani Ninmah'ın   'cinsiyetsiz' olarak yarattıkları ile erkekler arasındaki cinsel ilişki, eski toplumda, çok yaygın ve kutsal bir ödev haliyle kullanılmış  görünüyor.

 

MÖ. 2000'lerde, yazılı yasalarda, erkek homoseksüel ilişkilerin, artık yasaklanmaya başlandığını görüyoruz. Abraham döneminde Lut’a  gönderdiği 'elçileri' ile cinsel  ilişki kurmak isteyen  Sodom'un erkeklerinin bu tutumuna  Tanrı, çok kızıyor ve bu  nedenle, muhtemelen Abraham’ın silahlı adamları aracılığıyla, Sodom'un üstüne "tuz-kükürt" yağdırıp veya “tuz-kükürt çukurlarına doldurup” onları  yok ediyordu. Fakat yine de, bunlar, geç dönemlere değin, Musevi, Arap ve eski yunan topluluklarında, önceki kutsal-dini özelliklerini giderek yitirseler de, el üstünde tutulan erkek fahişeler olarak, ilişkilerini açıkça, sürdürmeye devam etmektedirler. Bu  yanıyla, erken  'hadımlık' uygulamasına bağlı olan 'kutsal erkek fahişeliği' konusunda, daha önce bir çalışmamı yayınlamıştım. Oraya bakılabilir...

Eski toplumun, bu 'ilk oğul’u  'hadım', 'iğdiş' kılmasında, en temel gerekçeler  bunlar  olmuş olmalıydı. O  oğul’un cinsel organının kesiminin bir aşağılama  olmadığını Enki'nin davranışından da anlıyoruz zaten. Enki, eski toplumda bir dizi toplum birim arasında gerçekleşen farklı 'yaratılış' anlatımlarından birisinde, bu hadım-iğdiş edilmiş 'oğul’un yazgısını, "Kıralın önünde durmak" olarak saptıyordu. Hadım oğulun buradaki konumunu, o sırada kullanılan haliyle 'kıral' kavramıyla birlikte ele almalıyız, ama daha şimdiden belli ki, onu, yetkili bir konuma yerleştirmekteydi. Sonraki dönemlerde  çocuk sahibi olmak isteyecek (mesela "Etana" anlatımında)  bu 'ilk oğul', farklı topluluklarda farklı biçimlerde yol alarak, 'ilk oğul'  olma ; "ilk oğul üstünlüğü" gibi  özellik  kalıntılarını günümüze  kadar taşımıştır.

 

Burada küçük erkek çocuğun hadımlaştırılmasının bir düşmanlık, hakaret, aşağılama özellikleri taşımadığını, Türkiye’de bazı yörelerde hala kullanılan, küçük erkek çocuğa yönelik 'çükünü yemek', 'daşşağını yemek'  gibi deyimlerde de görüyoruz. Bu sözler, ilgili  çocuğa karşı, bir sevgi  ifadesi olarak kullanılır... Bunu, sonraki gelişmesi içinde, sünnet  olgusunu incelerken ele alacağız.

 

Erken  Akado sammaru dönemindeki  tanrıların her birinin emrinde bulunan, sözcü, elçi, mabeyinci, kilerci, sonraki peygamber, olanlar, 'kısır' kılınmış bu oğulun  farklılaşacak  biçimlerinin bazı ön örnekleri olmalıydı. İsa ve onun temsil eden Papa ve Hıristiyanlığın öteki dini görevlilerin bir bölümü,'evlilik' yasağına tabi iseler, bu onların başlangıçta, Akado- sammaru döneminde  “iğdiş edilmiş görevli oğul”  geleneğine dayanıyor olmalarındandır. Evlilik yasağı bulunan bütün dini görevliler, erken kısır bırakılma sorununu,  fiili evlilik yasağının kabul edilip uygulanmasıyla  aşmış  olan bir dönemin kalıntılarını yaşarlar. Hıristiyanlıkta 'tanrıyı  akıl' olarak niteleyen  Papa, kısır kılma ve evlilik yasağında, günümüz için, şimdi anladığı anlamıyla bir akıllılık bulunmadığını kabul edebilir mi? Şimdilik bilemiyoruz ama Hıristiyan din adamları arasındaki evlilik yasağına karşı bir kıpırdanış olduğu da görülüyor. Cinsel organı keserek kısırlaştırma yerine, bu kişileri evlilik yasağına tabi kılan 'akılcı' Hıristiyanlığın, bu nedenle, sembolik kısırlaştırma olan  sünneti reddetmesi de anlaşılır.

 

Erkek sünneti, bir yönüyle, kısırlaştırmanın toplumsal yalancılık biçimiyle aşılmasıydı. Musevilik dini ise, sünneti, önceki dönemin kısırlık yaratan, tenasül aletinin tümüyle  kesiminin  sembolik   yolla aşılabilmesi olanağı olarak  kullanmıştır... Bu çözümün coğrafi kaynak alanını incelemeye çalışıyoruz zaten.


Bu tür nedenlerle, eski toplumda hadımlık, ilgilinin, üstelik  doğurtganlık yoluyla  doğrudan bir mirasçıya sahip olamamasına  yol açtığı için, toplumun örgütlenmesinde, önemsenmiştir de. Doğurtgan babalık yoluyla, yani evlatlık alarak değil, onun bir hanedanlık yaratabilmesi, merkezi gücün karsısına  mahalli çıban başılığı bela edebilmesi gibi   bir  tehlike yaratamayacağı için, geliştirilip kullanılmış  olmalı. Bunu en azından Osmanlı’da  görüyoruz. Bu kurum, hadimlik, hem erken dini-kutsal nedenlere ve hem de son derece faydacı gerekçelere dayandığı için, aşağılanmak bir yana, toplumda saygın, üstte, yönetici konumların ifadesi  olabilmiş görünüyor.

Aşağıdaki yazı, bunun, toplumun ekonomik yaşamındaki yeri ile ilgilidir.

Söylemeye gerek yok ki, burada yayınladığım başkasına ait  her yazı, her durumda, benim  kısmen veya bütünüyle  doğru bulduğum bir yazı değildir. Bununla birlikte, hepsine notlar düşme olanağı bulamıyorum ve fakat çeşitli yanlarıyla okunmasında yarar olduğunu düşündüğüm için, dipnot yazana kadar bekletmeye gönlüm elvermiyor. Çalışmalarımı, eğer  ilerde, olanak bulur da, bütünleştirebilirsem, orada bu yazılarda katıldığım veya katılmadığım yanlar daha berrak ortaya konulabilir.

Alıntı
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Ocak 2015, 01:50:25
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #2 : 01 Ocak 2015, 01:50:25 »

Rabbim fitrati bozacak tüm islerden ummeti muhafaza eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes