Konu Başlığı: Evlilik İçin Ruhî Hazırlık Gönderen: Hadice üzerinde 28 Eylül 2010, 08:28:51 Evlilik İçin Ruhî Hazırlık
Bazı araştırmacılar, insanda cinsel olgunluk erken bir dönemde gerçekleşse de evlilik hayatının kurulmasına yeterli değildir, derler. Çünkü evlilik sadece cinsellik üzere kurulmaz, ruhî olgunluğa da ihtiyaç duyar. Bu nedenle evliliğe adım atmadan önce sabretmek ve iyi düşünmek gerekir. Erkek için uygun yaş genel olarak yirmisekiz; kadın için de yirmibeştir. Evliliğin anlamını idrak etmek mutlu bir evlilik yapmak ve evliliğin sorumluluğunu yüklenmeyi sağlıklı bir şekilde kavramak için ruhî olgunluğun da gerçekleşmiş olması gerekir.[821] Dini bakış açısından bu görüşü sakıncalı bulmuyoruz, hatta gözetilmeğe ve araştırılmağa layık görüyoruz. Çünkü evlenmenin meşru kılınmasının sebebi sadece cinsel güç değildir. Aynı zamanda bizzat evliliğin yükünü, sorumluluk ve nafakasını, evliliği gayesine ulaştıran diğer vasıtalarını üstlenebilmektir de. Bu gibi hususlar maddî güce ihtiyaç duyduğu gibi, şahsî görgü ve deneyime belli bir düzeyde içtimaî ve dinî kültür ve bilgiye de ihtiyaç gösterir. "Evlenme (imkânı) bulamayanlar, Allah kendilerini lütfun-dan zengin ed(ip evlenme imkânına kavuştur)uncaya kadar iffetlerini korusunlar"[822]ayetinde geçen "nikâh=evlenrae" sözcüğünü, evlenmenin vasıtalarına güç yetirme şeklinde tefsir etmişlerdir. Bu da işaret ettiğimiz hususların rayına oturmasıyla gerçekleşir. Kurtubî, âyetin tefsirinde şöyle demektedir: Yüce Allah bu âyeti kerime ile şu veya bu sebepten dolayı evlenmeyen herkese iffetli olmasını emretmektedir. Evlenmeye engel genelde maddi sıkıntı olduğu için de, lütfundan zengin kılacağını vadetmiştir... Daha sonra şöyle demektedir: Evlenmeye güç yetiremeyenler. [823] Rasûlullah'ın (s.a.v.) hadisinde geçen sözcüğü de bu anlamda tefsir edilmiştir. Hadisin anlamı şudur: "Sizden evlenmeye gücü yeten, evlensin." Daha önce de belirttiğimiz gibi islâm'ın genel kurallarından biri: "Zarar ve zararla karşılık vermek yoktur" şeklindedir. Cahil kişi, kendisiyle beraber yaşayana mutlaka zarar verir. Bu nedenle kanun koyucusu aile yapısının tehlikeye girmesi durumunda müdahale etme ve evlilik için belli bir yaş sınırlandırmasında bulunma hakkına sahiptir. Ancak belli bir yaş tayininin yapılması gerektiği görüşünde değiliz, önemli olan akıl yaşıdır. Bununla evlenecek kişinin görgü ve ruhî olgunluğunu kasdediyoruz. Nice yaşı geçmiş kimse vardır ama idrak ve davranışları itibariyle daha çocuktur. Ve nice yaşı küçük vardır ama kabiliyet, kültür ve zekâsıyla tam bir erkektir. Hani bir heyetle birlikte Halife Ömer b. Abdülâziz'e bir çocuk gelmişti. Halife ona: Sen geri çekil de yaşı senden büyük olan gelsin, demişti. O zaman çocuk halifeye: Ey emîrel-müminîn maharet yaşta olsaydı, bu ümmet içerisinde bu tahta senden daha layık olanlar vardır. Allah birine konuşma kabiliyeti ve değerlendirme yapacak akıl vermişse, o kimse konuşma hakkına sahiptir, demişti. Eğitim öğretim işiyle uğraşanlar bilir, akıl yaşı önemli bir husustur. [824]Sosyoloji ve aile işleriyle uğraşanlar da elbette bunu değerlendirmek mecburiyetindedirler. Ayrıca evliliği belli bir yaş ile sınırlamak, insanların maddî durumlarının ve evlilik yüküne katlanmalarının farklılığıyla da bağdaşmaz. Çiftçinin durumu ayrı, işçinin durumu ayrı, öğrencinin durumu ayrıdır v.s. Evlenebilmek için vücut sağlığı ve maddi gücün yerinde olması gerektiği gibi evlenecek kişinin görgüsünün, ruhî sağlığının dinî ve içtimaî kültürünün de yeterli olması gerekir, işte o zaman genç erkek ve kız, evlenmeğe ehil olurlar. Devletin bu yönü düzenleyip yönetmesinde bir sakınca yoktur. Amerika ve Avrupa'da evlilik ve aile enstitüleri inşa edilmektedir. Oysa bu tür enstitülerin öncelikle bizde kurulmaları gerekir. Çünkü ev-Iilik ve aile işleri bizde daha önemlidir. [825] |