๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuran ve Sünnette Evlilik => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 27 Eylül 2010, 09:03:55



Konu Başlığı: Büyük Bir Araştırmacıya Göre Kız İstemek
Gönderen: Hadice üzerinde 27 Eylül 2010, 09:03:55
                                                 Büyük Bir Araştırmacıya Göre Kız İstemek:
 


Büyük âlim ve araştırmacı Ahmed Farac es-Senhûrî'ye göre evlen­mek isteyenler için şu anlatılanlardan hiçbiri mubah değildir. Evlene­cekler hakkında şöyle demektedir [904]Her ikisi de birbirlerine talip olmazdan önceki durumlarında olduğu gibi birbirlerine talip olduktan sonra da aynen iki yabancı gibidirler. Karşılaştıklarında birbirlerine bakmamaları gerekir. Kız, evlilik teklifinde bulunan erkekle karşılaştığı zaman onun için süslenemez. Halvette bulunmaları her iki­si için de haramdır. Yalnız kalmaları, aynen iki yabancının yalnız kal­maları gibidir. Bu sebeple beraber dışarı çıkıp gezmeleri de haramdır.

Daha önce de şöyle demektedir: islâm şeriatında evlilik teklifinde bulunulan (sözlü olma ya da nişanlı olma) dönemi için özel hükümler yoktur, islam'ın da dönem için ne özel bir emri, ne de özel bir yasakla­ması vardır. Bu dönem için özel hedefler de yoktur. Bu dönem, birbirle­rini yakından tanıyıp ahlâk ve kültür seviyeleri hakkında bilgi sahibi olma fırsatım veren bir dönem değildir.

Resmî ya da gayr-i resmî soruşturma fırsatını veren bir dönem ol­makla bir ilgisi yoktur. Durumları, birbirlerine talip olanların duru­mundan ibarettir. Sadece onları ilgilendirir. Bu dönemin hedefleri, sa­dece birbirlerine talip olanların hedefleridir. Bunlardan meşru olanlar için herhangi bir sakınca yoktur. Gayri meşru olanlarının ise herhangi bir değer ve önemi sözkonusu değildir.

Bu görüşün eleştirisi:

1- Bilemiyoruz, bu âlimin Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesaî, Ebu Davud, Ibnu Mâce, Ahmed, Hâkim ve başka muhaddislerin naklettiği ha­dislere karşı tutumu nedir?

Biz bu hadislere dayanarak evlenilecek kadına bakmanın meşrûiyyetinden bunun keyfiyet ve vesilelerinden bahsetmiştik.

2- Karşılaştıklarında birbirlerine bakmamaları gerekir" diyor. Birbirlerine bakmayacaklarsa, niçin karşılaşsınlar?

Durumları sadece onları ilgilendiriyorsa, birbirlerini görmeksizin ve birbirleriyle konuşmaksızın, birbirleri hakkında nasıl bilgi sahibi olacaklar?

Yoksa, fitneden korunmak için kadına bakılmaması gerektiğini mi anlatmak istiyor? Halbuki yanlannda mahrem biri bulunduktan sonra genellikle fitne sözkonusu olmaz. Ayrıca bu durumda kadına bakmak, evlenmek sebebiyledir. Tam mutmain olarak evliliğe karar vermek içindir. Burada bayka herhangi bir gaye güdülmemektedir.

Mü'min, zekî ve akıllıdır, tam güvendiği kimseye böyle bir imkan tanır. Nitekim Şankîtî de burada fitneye itibar edilmeyeceğini söylemektedir. [905]

3- islâm şeriatında (sözlü olma ya da nişanlı olma) için Özel hükümler yoktur"  şeklindeki  sözüne gelince,  niçin hadis ve fıkıh kitaplannda kız istemeye dair hükümler vardır?

Fukaha ve muhaddisler, evlenilecek kadına bakmak, ona hediye vermek gibi konuları hangi temele dayanarak ele almış ve inceleme ko­nusu yapmışlardır.

4- Birbirlerine evlenme teklif ettikleri dönemin, tanışma ve görüşme ile bir ilgisi yoktur, şeklindeki iddiasına gelince, bu iddia karşısında ister istemez şu soruyu soruyoruz:

Teklifte bulundukları -sözlü oldukları- dönem eğer araştırma dönemi değilse ve evleneceklerden her biri, mahremlerin refakatinde diğerini yakından tanıyıp sınamak için değilse, dindar ve ahlâklı olanı seçmek için başka bir imkan var mı? Kişi dindar olanı başkasından nasıl ayırt edebilir?

5- Şeriatın bu dönem için özel hükümleri yoktur, bu dönemin Özel bir hedefi de bulunmamaktadır" şeklindeki sözlerinden sonra, "bu hedeflerden meşru olanlar için herhangi bir sakınca yoktur" şeklindeki sözü arasında bir çelişki vardır. Çünkü bir defasında, "Özel hedefleri yoktur" diyor, sonra da meşru olanlarından bahsediyor.

6- Aslında Senhûrî gibi bir âlimden meşru olanların hangileri olduğunu anlatmasını ya da hepsini tümden reddetmesini beklerdik.

Yahut yukarıda sözkonusu ettiğimiz Buhârî, Müslim ve diğer muhad-dislerin rivayet ettikleri hadisler karşısındaki tavrını belirtmesini bek­lerdik.

7- Ayrıca evleneceklerin ne zaman birbirlerine bakmamaları ge­rektiğini açıklaması gerekirdi. Birbirlerini tanıdıktan sonra mı, önce mi? Birbirlerini tanıyıp evliliğe kesin karar verdikten sonrasını kaste­diyorsa, biz de onunla aynı görüşteyiz.

Ama birbirlerini tanımazdan Öncesini kastediyorsa, biz görüşümüzde ısrar ediyoruz.

Belki de bu değerli âlim, ahlaksızlığın yaygınlaştığı toplumumuz­da daha ihtiyatlı olmayı hedef edinmiştir.

Belki de birçok problemle karşılaşmış, birçok trajediye tanık olmuş; evlenecekler için tüm kapılan ardına kadar açan modern mede­niyetin sebep olduğu kötülükleri görmüş ve bir reaksiyon olarak bu görüşe varmıştır; kötülüklere giden yolları kapamak düşüncesiyle bu kanaati ileri sürmektedir.[906]