๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuran Öyküleri => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 05 Aralık 2010, 16:16:30



Konu Başlığı: Zülkarneyn Öyküsünü Anlatan Ayetlere Bir Daha Bakalım
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 05 Aralık 2010, 16:16:30
Zülkarneyn Öyküsünü Anlatan Ayetlere Bir Daha Bakalım

Zulkarneyn öyküsünün ayetleri, müşriklerin Rasulullaha sordukları soru ile başlar. Daha önce de belirttiğimiz gibi Yahudiler   Rasulullaha   böyle   sormalarını   müşriklere öğretmişler ve  "Doğudan batıya kadar dolaşan gezgin adamın kim olduğunu sorun?" demişlerdir.

"Sana Zulkarneyn'i sorarlar" diye başlayan ayet,"Deki, onu sîze anlatacağım" cevabıyla devam eder.

Cevaba   baktığımızda   ondan   birtakım   dersler   ve anlamlar çıkarabiliyoruz. Şöyle ki:

a- Cevap "Deki" kelimesiyle başlamaktadır. Tefsirciler buna telkin eden kelime adını verirler. Bu da anlatılan öykü ve verilen bilgilerin Rasulullahın ürünü olmayıp Yüce Allanın ona öğretmesi olduğunu belirtir. "Deki" sözü ile başlama, vahyin Allahtan olduğunu ve Rasulullaha bildirildiğini gösterir.

Soru sorulan ve imtihan edilen Rasulullah, soran ve imtihan edenlere açıkça vereceği cevabın kendisinden değil, Allahtan olduğunu belirtiyor. Bu da cevap vermek için kendisinin bir çabasının bulunmadığını ve sadece Allanın bildirdiğini kendisinin febliğ ettiğini anlatmak içindir. Burada Yüce Allahın rasulünü koruması, gözetmesi, desteklemesi, bilgilendirip cevabı öğretmesini görüyoruz. Zulkarneyn kendisine sorulmakta, cevabı ise, Yüce Allah ona öğretmektedir.

b- Zulkarneyn'i Rasulullahın anlatması ne demektir? Bunun anlamı, yukarıda söylediklerimizin yanında, Rasulullahın söylediklerinin gerçek ve doğru olması, olayın bildirdiği şekilde bulunması ve bunu kendisine Allahın bildirmiş olmasıdır.

Zulkarneyn  hakkında  verilen  bu  gerçek  ve  doğru bilgileri alıp kabul etmemiz, bunun gerçekten meydana geldiğine inanmamız, Rasulullahın verdiği bu bilgileri başka kaynaklarla   yargılayıp   doğruluğunu   veya   yanlışlığını oralarda aramaktan kaçınmamız demektir.

Rasulullahın verdiği bu gerçek ve kesin bilgilerle yetinmemiz, Öykünün olaylarından bize anlatılanlarla yetinmemiz, doğru ve sağlam olmayan başka kaynaklarda öyküde belirtilmeyen olayları aramaktan kaçınmamız, bu konuda israiliyat, öncekilerin haber ve söylentileri gibi yerlere başvurup öykünün ayrıntılarını oradan doldurmaktan uzak durmamız demektir.

c- Ayette geçen "Min" kelimesi üzerinde biraz durmak istiyoruz. Bu harf, bir şeyden bir parça anlamındadır. Bu harf, Rasulullahın onlara Zulkarneyn öyküsünün bütün olay ve ayrıntılarını değil, onlardan sadece mesajı iletmeye yeten ve gerekli görülenleri anlatacağını belirtmektedir.

"Min" kelimesi, Öykülerin olaylarını anlatırken Kur'anın izlediği yolu gösterir. O da bu öyküleri İnce ayrıntılarına kadar vermediği gibi, kronolojik sıraya göre düzenleyip baştan sona kadar her şeyi anlatmamasıdır. Çünkü Bunlardan Kur'anı ilgilendirenler, ders ve ibret verecek olanlardır. Okuyucuların kendilerine dersler çıkaracakları ve ibretler alacakları yerlerdir. Onun için öykünün sadece bu taraflarını anlatır. Öyküden amaçladığı şeyleri verecek olayları ve yerleri anlatır. Bilgi, ibret ve yarar sağlayacak sahneleri, olayları ve bölümleri anlatır. Bilgi, yarar veya ibret sağlamayacak yerleri ve ayrıntıları bile bile dile getirmez.

Onun için Kur'anın anlattıklarının öykünün en önemli ve gerekli yerler olduğuna inanıyoruz.  Bunlar da öykünün tümü değil, sadece bazı sahneleri ve olaylarıdır. Kur'anın belirtmediği    ayrıntıların    belirtilmesinde    bir    yarar bulunmadığı, dolayısıyla onlar üzerinde durmanın bir yarar sağlamadığını söylüyoruz. On un için bunları başka yerlerde ve kaynaklarda aramanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Kur'anın öncekilerin önemli olaylarından bize anlattıklarıyla yetinmemiz ve ashabın bu kadarla yetindikleri gibi bizim de onlarla yetinmemiz gerekir.[349]


[349] Dr. Salâh Abdülfettah Hâlidî, (Çeviren: Ahmet Sarıkaya), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları,

(2.Baskı) Konya 2005: II/275-277.