Konu Başlığı: Sebeliler İçin Su Önce Nimet Sonra Felaket Oldu Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Kasım 2010, 20:54:33 Sebe'liler İçin Su Önce Nimet, Sonra Felaket Oldu Yüce Allah, Sebe' ülkesini su ile yok etti."Üzerlerine baraj selini gönderdik". Bu su, kendilerini selden koruyan Me'rib barajının suyudur. Allah o barajı yıktı ve suyunu korkunç bir sel olarak üzerlerine gönderdi. Bahçelerini yerlebir ederek yok etti. İbret gözü ile bakan mümin, Yüce Allah'ın onları yok etmesinden birtakım dersler ve ibretler çıkarır. Allah onları, su, baraj ve sel ile yok etti. Onlara önce su nimetini verdi, kalkınma, bolluk ve refahın sebebi yaptı, onu güzel kullanmalarını söyledi ve yararlanmalarının yolunu gösterdi, karşılığında da kendisine şükretmelerini istedi. Ama onlar yüz çevirdiler. Yüz çevirince de nimetini onlar için felakete, iyiliklerini azaba çevirdi. Durum aslında hiç değişmemiştir, sadece onlar üzerinde suyun etkisi ve sonucu değişmiştir. Çünkü Allah, isyan ve küfürleri sebebiyle onu karşıt tarafa dönüştürmüştür. Allah, suyu onlara önce nimet, sonra azap yaptı. Barajın arkasından üzerlerine silip süpüren bir seî gönderdi. Bu su ile bahçeleri mahvedildi ve ekinleri yerlebir oldu. Bu da Allah'ın âyetlerindendir. Su ile kendilerine bahçeler yapılıyor, sonra aynı su ile o bahçeler yerlebir ediliyor. Su ile zengin ve mutlu yaşıyorlar. Sonra aynı su ile zelil ve fakir oluyorlar. Şüphesiz bu, Allah'ın kendilerine kulluk edip şükretmeleri şartıyla nimet verdiği toplumlara bir ders olmalıdır. O nimetlere sahip olmaya devam edebilmeleri için Allah'a kulluk yapıp şükretmeleri gerekir. Aksi halde o nimetler kendileri için birer felakete dönüşür. Düşünce ve inanç bozukluğu sebebiyle sahip olduğu nimet kendisi için azap ve cezaya dönüşen nice kimseler vardır! Sahip olduğu şeylerle mutlu yaşaması beklenen nice milletler o nimetler yüzünden bedbaht olmuştur! Yüce Allah ne kadar doğru buyuruyor; "Onların ne malları, ne çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla dünya hayatında onlara azap etmek ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını ister"[228] Acı Bedel: Yüce Allah onların üzerine baraj selini gönderip bahçelerini yerlebir ettikten sonra, buna karşılık kendilerine verilen acı şeye işaret ederek şöyle der: "Onların bahçelerini buruk yemişli, ılgmlık ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik" İki bahçe gerçekte değil de, görünüş olarak iki bahçe olarak kalmıştır.Çünkü ağaç ve meyveleri gitmiş, Allah o ağaçların yerine dikenli, bodur, verimsiz acı çöl ağaçlarını bitirmiştir. Bu ağaçların kimisi diken dikendir, yemişi de tamamen acı ve tiksindiricidir. Bu yeni ağaç türü sanki küfür ve isyanları nedeniyle Sebeplilere kızmış ve onlara acı, buruk, çirkin bir yiyecek vermiştir. Sanki ağaçlar kafirlere kızmakta, öfkelenmekte ve onlara yakışacak ürünler vermektedir. Bu ağaçların bir türü de acı ılgındır. Bu bitki çölde biter, çabuk tutuşur ve taze yeşil de olsa ateşte hemen yanar. Onların bir türü de sedir ağaç adır. Bu ağacın meyve denmiyecek kadar ufak kimi meyveleri olur. Önceki bahçe ve meyvelerine karşılık aldıkları bunlardır. Bundan önce içinde yüzdükleri bolluk ve refah nerede, şimdi içine düştükleri yoksulluk, azap ve fakirlik nerede! İbn Kesir bu konuda şöyle der: "Olgun meyveler,güzel manzaralar, koyu gölgeler, akan ırmaklardan sonra o iki bahçenin aldığı durum budur. Onların yerini bodur, verimsiz, dikenli ve kötü yemişli ağaçlar almıştır."[229] Seyyid Kutup da şöyle der: "Bunlar Allah'ın kendilerine verdiği nimetlerle Allah'a şükretmeyi, güzel işler yapmayı ve güzel davranmayı bıraktılar. Bunun üzerine içinde yaş adıkları bolluğun sebebi olan şeyleri ellerinden aldı ve önünde kayalar götüren baraj selini üzerlerine gönderdi, baraj yıkıldı, seller aktı ve her şeyi yerlebir etti. Ondan sonra artık sular toplanm adı, böylece her taraf kurudu ve yandı, o geniş ve gür bahçeler dikenli bodur çöl ağaçlarının bittiği çöllere dönüştü."[230] [228] Tevbe, 55 Dr. Salâh Abdülfettah Hâlidî, (Çeviren: Ahmet Sarıkaya), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları, (2.Baskı) Konya 2005: III/194-195. [229] Tefsirulbn Kesir,3/533 [230] Fi Ziiali'i-Kur'an,5/2901 Dr. Salâh Abdülfettah Hâlidî, (Çeviren: Ahmet Sarıkaya), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları, (2.Baskı) Konya 2005: III/195-196. |