๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuran Öyküleri => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Kasım 2010, 20:39:17



Konu Başlığı: Sebeliler Efsane Oldular
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Kasım 2010, 20:39:17
Sebe'liler Efsane Oldular

Yüce Allah, Sebe' halkına verilmiş nimetleri yok.etti. Zulüm, azgınlık ve küfürleri sebebiyle başlarına cezayı indirdi.Böylece    darmadağın    oldular    ve    efsaneye dönüştüler. "Rabbimiz yolculuklarımızın mesafesini uzat dediler. Kendilerine yazık ettiler.Biz de onları efsaneye çevirdik ve darmadağın ettik". Yani ondan sonra başkalarına verilen örnek oldular.

İki durum arasındaki fark açıktır.Toprağı işledikleri, nimetlerinden yararlandıkları, böylece mutlu hayat sürdükleri, dillere destan oldukları, içinde yüzdükleri bolluk ve refahın, mal ve bolluğun, nimet ve zenginliğin dilden dile dolaştığı ve yaş adıkları hayatın örnek gösterildiği birinci durum ile, içine düştükleri fakirlik, yoksulluk, sıkıntı, ihtiyaç, zayıflık ve perişanlık durumu arasındaki fark çok açıktır.

Sonra gelenler bu iki durum arasında karşılaştırma yapmışlar ve ikisi arasındaki farkları görmeye çahşmışlar.Böylece Sebe'liler gözle görülen ve elle tutulan realite bir halk iken, yok olup tükenen öncekilerin örnek verdiği, sohbet meclislerinde anlattığı ve şiirlerde dile getirdiği mitolojik bir halk oldular.

Araplar onlarla ilgili yaygın atasözleri uydurdular. Örneğin, "Sebe'liler gibi dağıldılar" dediler. Bu ata sözünü, Sebe' halkının içine düştüğü durumu anlatmak için uydurdular. Zengin iken fakir düşen, izzet sahibi iken zelil olan, hakim iken mahkum olan, birlik ve beraberlik içinde iken dağılıp parçalanan her kabile ve millet için bu ata sözünü kullandılar.

Ama bu durum sadece Sebe' halkı İçin midir, yoksa her millet ve toplum için geçerli olan rabbani sosyal bir yasa mıdır?

Şüphesiz nerede olursa olsunlar, bu her millet ve toplum için geçerli bir yas adır. Allah'ın nimetine karşı nankörlük yapan,  hayatlarını zulüm, baskı, bozgunculuk ve küfür içinde yaşayan hiçbir millet ve toplum yoktur kiAllah oların nimetlerini gidermiş,başlarına azap ve zilleti getirmiş, onlar da etkin ve yetkin konumdan terkedilmişlik ve urnutulmuşluk konumuna geçmiş, sopbet meclislerinde anlatılan ve ravilerin dillerinde dolaşan mitoloji ve efsaneye dönüşmüş olmasın.

Kur'anın ortaya oyduğu gerçek budur. "Sonra peygamberlerimizi peşpeşe gönderdik. Her ümmete peygamberi geldikçe onu yalancı saydılar. Onları birbiri ardından yok edip hepsini birer efsane yaptık. İnanmayan bir millet defolsun!"[240]

Bütün insanlık tarihi, Kur'anın anlattığı bu gerçeğin tanığıdır. Allah'ın milletlere nimetler verdiğini, ama onlara karşı nankörlük edince nasıl helak olup efsane haline geldiklerini anlatır.

Hani Sebe'liler? Hani Semûd kavmi? Hani Firavn, Hâmân ve Kârûn? Finikeliler, Babilliler, Asurlular, Persler ve Hititliler nerede? Hani yunanlılar ve Romalılar? Hani Moğollar ve Haçlılar? Nerede Almanya imparatorluğu, Büyük Bıritinya ve başkaları nerede? Allah hepsini tarih yapmış, hepsini darmadağın etmiştir. Kahrolsun inanmayan millet![241]

[240] Muminun,44

[241] Dr. Salâh Abdülfettah Hâlidî, (Çeviren: Ahmet Sarıkaya), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları,

(2.Baskı) Konya 2005: III/202-204.