Konu Başlığı: Kuran Öyküleri 3 Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 04 Aralık 2010, 12:24:10 KURAN ÖYKÜLERİ Giriş Allah'a hamd eder, doğru yolu göstermesini ve yardım etmesini dileriz. Kötü düşünce ve amellerden ona sığınırız. Allah'ın doğru yola eriştirdiği kişiyi hiçbir kimse saptıramaz ve saptırdığı kişiyi de hiçbir kimse doğru yola getiremez. Allah'tan başka tanrının bulunm adığına, ortağının olmadığına ve Muhammed'in Onun kulu ve rasulü olduğuna tanıklık ederiz. Bu, Kur'anda Öncekilerin Öyküleri'nin üçüncü bölümüdür. Bundan önce birinci bölümde Israiloğullan öykülerinden önemlilerini işlemiş, ikinci bölümde de Kehf süresindeki Öyküleri anlatmıştık. Birinci bölümün başında Kur'anm öykülerini ele almanın en sağlam, en doğru ve en güvenilir yönteminden sözetmiş, bu yöntemin özellik ve niteliklerini belirtmiş, buna Kur'an, sahih hadisler, ashabın görüşleri ve Sorgulayıcı alimlerin söylediklerinden deliller getirmiştik. Kur'an üzerinde çalışan, anlam ve bilgilerini ortaya çıkarıp tefsir etmek isteyen ve bu konuda yazan kişilere bu yönteme bağlı kalmaları için bir çağrı yapmıştık. Kur'an'da öncekilerin öykülerini incelerken bu yönteme elimizden geldiği kadar bağlı kalmaya çalıştık. Bu yöntemi başarı ile uyguladığımızı umarız. Orada söylediklerimizin burası için de geçerli olduğunu belirtir, isteyenlerin oraya bakmalarını tavsiye ederiz. ' Ancak birinci ve ikinci bölümün girişinde belirttiklerimizden öncekilerin öykülerini işlerken özen gösterdiğimiz ve gerçekleştirmek istediğimiz bazı hususları buradada vurgulamak istiyoruz. 1- Öyküleri işlerken Kur'an çerçevesinde kalmak, sahih hadisler dışında bu çerçevenin dışına çıkmamak ve kesin olan bu iki kaynağın dışına çıkmamaya özen göstermek. 2- IsraiIiyyat ve mitolojik haberlere iltifat etmemek ve ayrıntıları doldurmak için uydurulan haberleri kullanmamak. Kim olursa olsun, sözü Kur'ana ve sahih hadise dayanmayan hiçbir kimsenin söz ve yorumunu kabul etmemek. 3- Öykülerin reel boyutlarına bakmak ve yaş adığımız çağdaş hayatımıza uygulayarak onunla uyuşan, ona ışık tutan kimi boyut, sahne ve örneklerine işaret etmek. Yaşamakta olduğumuz hayatın boyutlarına bu öykülerden alınacak ders ve ibretlerin ışığında bakmak. 4- Bu Öykülerin çok sayıda dersler, ibretler, gerçekler, prensipler, anlayışlar ve bakışlar içerdiğine inanıyoruz. içerdiği bu şeyler de çeşitli olup iman, davet, bilgi, eğitim, siyasal, ekonomik, askeri, cih ad, uygarlık, insanlık ve benzeri alanları kapsamaktadır. 5- Bu öykülerden çıkarılan iman, davet, cih ad ve ilahi sosyal yasaları vurgulamaya çalışmak. Çünkü günümüzde eğitimci, davetçi ve reformcuların en çok muhtaç oldukları şeyler bunlardır. Bu bölümde işleyeceğimiz öyküler şunlardır: a- Hârût ve Mârût öyküsü. (Bakara suresinde). b- Bir kasabaya uğrayan adamın öyküsü. (Bakara suresinde). c- Âdem'in iki oğlunun öyküsü. (Maide suresinde). d- Allah'ın âyetlerinden sıyrılan adamın öyküsü. (Araf suresinde). e- Lokman öyküsü. (Lokman suresinde). f- Sebe'liier öyküsü. (Nahl ve Sebe' surelerinde). ğ- Kasabahiar öyküsü. (Yunus suresinde). h- Ashabı Uhdud öyküsü. (Buruc suresinde). Bu öykülerin içerdiği bütün ders ve ibretleri yakalayabildiğim iddiasında olmadığımı bir daha vurgulamak isterim- Çünkü içerdikleri dersler ve ibretler saymakla bitmez. Zaten biz insanların bilgisi az mı azdır! Denizde beraber yolcuiuk yaparken Hızır'ın Hz.Musa'ya söylediği gibi, insan olarak bizim bilgimiz olsa olsa, denizden bir damla kadardır. Bilindiği gibi deniz yolculuğu sırasında bir serçe gelmiş, geminin kenarına konmuş ve Hz.Musa İle Hızırın gözü önünde gagasıyla denizin suyundan bir damla almıştı.Bunun üzerine Hızır: Bu serçe denizin suyundan ne kadar aldı? deyince, Hz.Musa, bir damla, demişti. O zaman Hızır ona "Allah'ın bilgisi yanında senin ve benim bilgimiz, bu serçenin denizden aldığı kadardır"demişti. "Çok şey bildiğini İddia eden kişiye söyle: Bir şey öğrenmişsin, ama çok şeyler bilmiyorsun" diyen kişi ne güzel söylemiştir. Bilgi ve gücümün sınırlı olması sebebiyle bu Öykülerden alınacak çok ibret ve dersleri tespit edemediğimi biliyorum. Onun için Kur'an üzerinde düşünen ve araştıran, onun bilgi ve anlamlarını ortaya çıkarmaya çalışan, tefsir ederek anlamlarını yayan kişileri tespit edemediğim ders ve anlamlan tespit etmeye ve yakalayam adığımı yakalamaya çağırıyorum. Söyleyip yazdıklarımın tamamen doğru ve isabetli olduğunu da iddia etmiyorum. Çünkü peygamberlerin dışında yanlış yapmaktan korunmuş insan yoktur. Zayıflık, acizlik ve yanlış yapmak insan olarak yapımızın, işlerimizin ve bilgilerimizin kaçmılmazlarındandır. Olabilecek yanlışlarımın bilerek ve kasten olmaması, elimden geldiği kadar doğruyu yakalamaya çalışmış olmam teselli kaynağımdır. Bu üçüncü bölümle Kur'anda öncekilerin öyküleri ile ilgili çalışmamızı Allah'ın izniyle tamamlıyoruz. Böylece ''Kur'an Hazineleri" serisinden yedi ayrı çalışmayı, yine Allah'ın izniyle yayınlamış bulunuyoruz. Bundan dolayı Yüce Allah'a sonsuz şükürler ediyoruz. Çalışmalarımızı rızası için kabul buyurmasını ve kiyamet günün hayır amellerimizin kefesine koymasını umuyoruz. Allah'ın selat ve selamı, Rasulü Hz.Muhammed'e, ashabına ve yakınlarına olsun. SAllah Abdulfettah Hatidi 26 Şevval 1408-10 Haziran 198S[1] [1] Dr. Salâh Abdülfettah Hâlidî, (Çeviren: Ahmet Sarıkaya), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları, (2.Baskı) Konya 2005: III/5-8. |