> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran Öyküleri > İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır  (Okunma Sayısı 1530 defa)
11 Aralık 2010, 16:50:31
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Aralık 2010, 16:50:31 »



İsrailoğulları Kârûn Konusunda İkiye Ayrılmışlardır

Karun'un mal ve hazineleri, Israiloğulları için bir fitne olmuştur. Mal, amansız bir fitnedir. Birçokları onunla baştan çıkar ve sınavı kaybeder.

Karun'un kendisi malları sebebiyle yoldan çıkmıştır. Mallarını fitne, bozgunculuk ve zulüm için kullanmıştır. Böylece kaybetmiş ve küfre gitmiştir.Malı, helak olmasının sebebi olmuştur.

Kur'an, halkının kendisine karşı iki kısma ayrıldığını bildirir. Bir kısım, iman eden, imanlarıyla üstün olan ve Allanın vereceği mükafatı umarak imanlarında sebat edip Karuna imrenmeyen müminlerdir. Bunlar Karun'un içinde bulunduğu durumu kavramış ve Allanın vereceği mükafatı tercih etmişlerdir.

Bu mümin grup, Karun'a şu sözlerle öğüt vermişlerdir: "Sevinme, şüphesiz Allah sevinenleri sevmez. Allahın sana verdiği şeylerle ahiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da payını unutma. Allahın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap. Yer yüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma. Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez."

İkinci kısım, inancı zayıf olan madde düşkünleridir. Dünya hayatını ve ihtişamını isteyenlerdir. Bunlar Karun'a ve hazinelerine imrenip aklanmışlar, onun ihtişamına vurulmuşlar. İhtişamı içinde karşılarında görünce, "Keşke Karun'a verildiğinin benzeri bize de verilse, şüphesiz o çok şanslıdır" demişlerdir.

Karun'un malı sebebiyle israiloğullarının başına gelenler, her zaman ve her yerde her milletin başına da gelebilir.

Kimilerini Allah mal, zenginlik ve bollukla sınamakta, nzık kapılarını ona açmakta, mallarını çoğaltmakta, o da bu mallara aidanarak fitneye düşmekte, onları haksızlık, zulüm ve bozgunculukta kullanmakta ve Karun'un yolundan gitmektedir. İnsanlar böyle bir Karun'u görünce ona değişik gözle bakarlar.

îlim ve sebat sahibi müminler ise,ona aklanmazlar. Aksine ona öğüt verirler ve hatırlatmada bulunurlar. Onların dediğini kabul etmezse, kesin olarak zarar edeceğine ve helak olacağına inanırlar.

Ama sadece dünya hayatını tercih eden basit insanlar, Karun'a imrenir ve onun yerinde olmayı arzu ederler.

Milletlerde nice Karunlar ortaya çıkmaktadır! Bu Karunlara aldanan nice basit ve aşağılık insanlar olur! Ama Allahın koruduğu, imanda sebat eden, sabreden ve doğru yolu öğütleyen nice iyi kişiler de vardır!

Kur'anın öykülerinde örnek verdiği insanlar, bir zaman veya mekanla sınırlı kişiler değildir. Bunlar insanlar için genel örneklerdir. Tarihin değişik zamanlarında ortaya çıkmakta, bilgi ve basiret sahipleri bunları farketmekte ve kendileriyle beraber yaşayan kimi insanlara tıpatıp uyduğunu görmektedirler, insan öneklerinden tekrar eden durumlarda isimler ve yerler değişir, ama özellikler, kurallar, nitelikler ve gerçekler devam eder.

Kârûn ve ona aklanmayanlar! Ona aldanan ve yerinde olmak isteyenler! Tarihin hiçbir dönemi ve coğrafyası bu tiplerden yoksun olmamıştır.[197]

 Sevinme! Şüphesiz Allah Sevinenleri Sevmez:
 
İmanlarında sebat eden iyi kişiler Karun'a öğüt verdiler. Onun sevinç, kibir ve şımarıklık göstermemesini öğütlediler. "Sevinme! Şüphesiz Allah sevinenleri sevmez" dediler.

Bazıların tuhafına gidebilir; Sevinmek kötü mü ki sevinmemesini söylüyorlar? Allah bütün sevinenleri sevmez mi? Allanın bizleri sevmesi için sevinmeyi kendimize haram mı etmemiz ve sürekli bîr hüzün İçinde yaşamamız mı gerekir? diyebilirler. Şüphesiz her insan sevinir ve neşeli olarak   kalmak   ister.   O   halde   Karun'a   sevinmeyi yasaklamalarının anlamı nedir?

Bu soruları cevaplandırmak için Kur'am Kerimin sevinmekle ilgili söylediklerine kısaca bakalım. Isfahanı, Müfredat kitabında sevinmekle ilgili şöyle der:"Acil bir lezzetle kişinin içinin rahatlamasıdır. Bu daha çok bedeni zevklerde olur"[198]

Kur'anın âyetlerine baktığımız zaman, mubah sevinme ve yasak sevinme diye sevinmeyi ikiye ayırdığını görürüz.

Caiz ve mubah olan sevinme, insan içinin ferahlaması ve hoşnut olmasıdır. Mümin, Allanın kendisine verdiği nimetlere, verdiği güzelliklere ve lezzetlere sevinir. Bu nimetleri de Allahı hoşnut edecek yollarda kullanır.Bu nimetler kendisini şımarıklığa ve kibirlenmeye götürmez, onları hayatın gayesi de yapmaz. Yüce Allah buyuruyor: "Deki bunlar, Allanın bol nimeti ve rahmetiyledir. Buna sevinsinler. O, onların topladıklarından daha hayırlıdır"[199]

âyet sevinmeyi emrediyor ve teşvik ediyor. Sevinilecek şeylerin de, Allahın lutfu ve rahmeti olduğunu belirtiyor. Bunun, dünya malını toplayanların topladıklarından daha iyi olduğunu söylüyor.

Yine şöyle buyuruyor: "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma. Bilakis diri olup rablerinin yanında rızıklanıyorlar. Alahın kendilerine lutfundan verdiklerine seviniyorlar"[200]

Bu şehitler cennettedirler. Allahın kendilerine yaptığı lütuf sebebiyle orada seviniyorlar.

ikinci çeşit sevinme, yasaklanan sevinmedir.Bu da şımarıklık ve tekebbür ifadesi olan sevinmedir.

Yüce Allah kafirleri kötüleyerek şöyle buyurmaktadır: "işte bu, yer yüzünde haksız yere sevinmeniz ve şimarmanızdan Ötürüdür" [201]

Kafirlerin sevinmesi haksız yeredir. Bu sevinme onları şımarıklığa,   tekebbüre,   serseriliğe   ve   bozgunculuğa götürür.

Yüce Allah buyuruyor:" And olsun ki insana nimetimizi tattırır, sonra onu kendisinden çekip alırsak, şüphesiz ümitsiz bir nanköre döner. Başına gelen sıkıntıdan sonra ona bir nimet tattırırsak, "musibetler başımdan gitti" der. Şüphesiz o, şımarıp böbürlenen birisidir."[202]

Ancak dar görüşlü, kötü ve basit insan, Allahın verdiği nimetlerle kibirlenme, şımarma ve ahlaksızlığa götürecek şekilde sevinir. Kuvvet, makam, sağlık, güzellik, mal ve mevki gibi sahip olduğu bütün nimetler, Allahın ona bağışı, nimeti ve ihsanıdır. Allah onu dilediği insana istediği zaman ve istediği kadar verir. Dilediği zaman da onu sahibinden almaya gücü yeter. Hiçbir kimse ona engel olamaz.

Sahibi ve yaratıcısı olmadığı bir nimetle bir şımarık, bir mütekkebir nasıl sevinir! Garantilemediği ve kendisine kalmayacak olan bir nimetle mütekebbir ve şımarık bir kişi nasıl sevinir! Böyle birşeyi yapan kişinin basit ve aidanmış biri olduğunu söylemedik mi?

Bu tür sevinme sahibini bozar, mahveder, Allanın gazap ve azabına uğramasına sebep olur. Allanın sevgisinden ve hoşnutluğundan yoksun yapar. "Şüphesiz Allah, sevinenleri sevmez".[203]

 Kur'an, Allahın Nimetlerini Kullanmak İçin Kurallar Koymuştur:
 
Karun'a öğüt veren müminlerin ikinci öğüdüne iyice baktığımız zaman, Allahın nimetlerini kullanmak ve malı harcamakla ilgili kapsamlı ve genel geçer şu kuralları içerdiğini görürüz.

1- Ona şöyle dediler: " Alahın sana verdiği şeyde ahiret yurdunu kazanmaya bak, dünyadan da payını unutma. Allah sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap, yer yüzünde bozgunculuk çıkarma, şüphesiz Allah bozguncuları sevmez" âyeti şu bölümlere ayırabiliriz:

a- Allahm    sana   verdiği    şeyde    ahiret    yurdunu kazanmaya bak.

b- Dünyadan da payını unutma.

c- Allahm sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap.

d- Yeryüzünde bozgunculuk çıkarma. e-Şüphesiz Allah bozgunculuk yapanları sevmez.

Bu cümlelerden her biri, genel olarak Allahın nimetlerini, özel olarak da malı belirlendiği şekilde kullanmakla ilgili Kur'anın sabit bir kuralını açıkladığını görüyoruz. Bu âyet, malda nasıl doğru tasarruf edeceğimizi ve nasıl doğru olarak kullanacağımızı göstermektedir, âyet, mala doğru bakmayı, hem sahibinin hem de başkaların

mutluluğu için nasıl kullanılması gerektiği, Allaha kulluk için, hoşnutluğunu ve cennetini kazanmak için nasıl harcamamız gerektiğini öğretmektedir.[204]

 Birinci Kural: Mal ve Nimetlerde Ahiret Yurdunu Kazanmaya Çalışmak:
 
Yüce Allahın "Allahın sana verdiği şeyde ahiret .yurdunu kazanmaya bak" sözü, onun bize verdiği mal ve nimetlerle ahiret yurdunu kazanmaya çalışmamız ve bütün bu nimetleri ahiret yurdunu kazanmaya yönelik kullanmamız, bütün bu nimetleri ahiret yurdunda mutlu olmamız için bir araç olarak görmemiz gerektiğini öğretmektedir.

Onlardan biri mal olmak üzere, bu nimetlerin kendisi amaç değildir. Sadece dünya hayatı için de bir araç değildir.Belki bütün bu nimetler ahiret yurdunda kurtuluş ve mutluluk için bir araçtır. Bu amacı gerçekleştirmek için sahibinin çok iyi kullanması gerekir.Her birinde ve her parçasında sahibinin bu isabetli kuralı gerçekleştirmesi ve Kur'anın bu güzel öğüdünü yerine getirmeye çalışması gerekir.

Bazı kimseler, "Allahın sana verdiği şeyde ahiret yurdunu kazanmaya bak" âyetini, özellikle ikinci bölümü olan " Ve dünyadan da payını unutma" bölümü ile birlikte ele aldığı zaman yanlış anlayabilir, âyetin her iki bölümünden malın şu iki kısma ayrıldığı sonucunu çıkarabilir:

a- Nimetlerin çoğunu ahiret yurdu için kullanır,

b- bazı nimetleri dünyadan payını almak için kullanır.

Halbuki bu dağıtım, cümlenin ilk kısmı ile bağdaşmaz. Çünkü âyet, Aliahın bize verdiği istisnasız bütün nimetleri ahiret yurdunu kazanmak için kullanmaya çağırmaktadır.

"Allanın sana verdiği şeyde" sözünde bunu açıkça görüyoruz. Yani bütün genelliği ve kapsamıyla Allanın sana verdiği şeyde bunu gerçekleştirmeye çalış, demektir.

Nimetler,  mutluluk ve refah için değil midir? Mal, kazanmak, bolluk ve refah için değil midir? insan, bol...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:22:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır rüya tabiri,İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır mekke canlı, İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır kabe canlı yayın, İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır Üç boyutlu kuran oku İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır kuran ı kerim, İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır peygamber kıssaları,İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardır ilitam ders soruları, İsrailoğulları Karun Konusunda İkiye Ayrılmışlardırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes