Konu Başlığı: Tarifi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 16 Mayıs 2011, 16:42:32 B- Tarifi: Ulumu'l-Kur'ân sahasında bu kadar eser verildiğine ve kapsamına bunca bilgi dalları girdiğine göre onu diğer bilimlerden ayıran, kendi simgesini taşıyan, konusu ve hedefi belli olan müstakil bir ilim olarak belirlenmesi ve tanımlanması gerekir.[31] Ancak gördüğümüz kadarıyla eski alimler Ulumu'l Kur'ân’ı ilmî bir disiplin olarak tanımlamamışlardır. Sadece Îbnu'l-Arabî (ö. 543/1148) gibi bazı alimler Ulumu'l Kur'ân'ı sayısal yönden belirlemeye çalışmışlar.[32] Ulumu'l Kur'ân'ı ilmî bir disiplin olarak tanıtmaya yeni alimlerden de fazla yanaşan olmamıştır. Ulumu'ul-Kur'ân sahasında eser veren çağdaş alimlerden gördüklerimiz arasında sadece Suriyeli alim Nureddin İtr ve Suudlu Fahd er-Rumi Ulumu'l-Kur'ân’ı ilmî bir disiplin olarak tanımlamışlardır. İkisinin tanımı aşağı yukarı aynıdır. Onlara göre Ulumu'l-Kur'ân: Kur'ânı Kerimin nüzulü, tertibi, toplanması, yazılması, okunması, tefsiri, i'cazı, nasih-mensuhu v.b. konularıyla ilgili bahislerdir.[33] Ulumu'l-Kur'ân'ın tarihçesini ve tanımını kısaca sunduktan sonra yirminci asırda Ulumu'l-Kur'ân sahasında yapılan çalışmaları tanıtmaya geçeceğiz. [31] Bkz. ltr, a.g.e., s. 5 [32] es-Suyutî, el-İtkan, II. 163; Halid Abdurrahman el-Akk, Usulü't-Tefsiri ve Kevaiduhu, Beyrut, 1986, s. 40; Tasköpruzade, II, 487-494. [33] er-Rumî, a.g.e., s. 33. Nureddin İtr'in tarifi de aynıdır Ancak o, Mebahisu Külliye, diyerek "külliye" ifadesini ilave etmiştir, (bkz. itr, a.g.e., s. 5, ) Ancak külliye ifadesinin olmamasının daha isabetli olacağı kanaatindeyim. Çünkü Nahiv, Sarf, Mantık vs. gibi diğer ilimlerde gördüğümüz küllilik Kur'ân ilimlerinde yoktur. Mesela Nahiv, "Her fiil failini ref eder." gibi külü kaidelerden meydana gelir. Ulumu'l-Kur'ân'da ise, böyle külli kaidelerden söz edilemez. |