๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuran İlimleri Çalışmaları => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 12 Mayıs 2011, 15:49:52



Konu Başlığı: Kurân irabı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 12 Mayıs 2011, 15:49:52
KUR'ÂN İ'RABI
 
A- Tarihçesi:


Ulumu'l-Kur'ân'ın ilk ortaya çıkan dallarından birisi Î'rabu'l-Kur’ân'dır. Arap dilinde İ’rab hem dinleyici için hem de konuşmacı için bir rehber görevini gör­mektedir. İ’rabsız bir söz dinleyici tarafından anlaşılmadığı gibi konuşmacı tarafından da söylendiği zaman abes kaçar. Özellikle edebî özelliği olan metinlerde i'rabın zarureti kendisini daha fazla hisset­tirmektedir.

İ’rab olmayınca fail, mef'ul, hal, muzaf, muzafun ileyh gibi cümle­nin temel öğeleri bilinmez. Dolayısıyla kelamın mânâsı da anlaşıl­maz.[469] Kur'ân metni gibi yüksek sanat değerine sahip bir metnin i'rabsız olarak tamamen anlaşılması adeta imkansızdır.

İ’rabın bilinmemesiyle âyete yanlış mânâ verilebildiği gibi, İ'ra­bın bilinmesiyle de Kur'ân'ın mânâ yönünden ne kadar zengin oldu­ğu daha iyi anlaşılır. Bundan dolayı geçmiş alimler Kur'ân İ'rabi'ına çok önem vermişler, islâm tarihinin erken dönemlerinden itibaren bu sahada müstakil eserler yazmışlar ve Dirayet Tefsiri sahasında ya­zılan tefsir kitaplarında da İ'raba hayli ağırlık vermişlerdir. Hatta Ebu Hayyan gibi bazı müfessirler nerde ise kitaplarının tümünü İ'raba ayırmışlardır.

Mekki b. Ebu Talib (ö.437/1045), ez-Zeccac (ö.311/923), el-Ferra (ö.207/822), Ebu'l-Beka el-Ukberi (ö.616/1219) ve el-Enbari (ö.?) gibi bazı alimler Kur'ân İ'rabı sahasında müstakil eserler yazmışlar­dır.

Günümüzde de bu sahada faydalı ve ciddi eserlerin yazılmasına devam edilmektedir. Fakat ne ilginçtir ki, bugün, Kur'ân ilimleri sa­hasında eser yazan yerli ve yabancı yazarların eserlerinden temin et­tiğimiz yaklaşık on ikisinin hiç birisinde İ'rabu'l-Kur'ân'a değinilmemiştir. Konunun günümüz ilimleri içerisinde güncelliğinin fazla olmayışından hareketle kaleme alınmadığına kanaat ediyoruz.

Biz bu anlayışı taşımamaktayız. Çünkü dillerin grameri hiç bir zaman gündem dışı olmaz. Kaldı ki, sanat değeri yüksek olan edebî metinlerde her zaman gramere fazlasıyla ihtiyaç vardır. Ancak Alusî gibi bazı alimlerin bir kelimede İ'rabın olabilecek tüm ihtimallerini sıralamasını ve bir nahiv kitabıymış gibi misallerin detayına fazlasıy­la inmesini de tasvip etmiyoruz.

Kur'ân'da birçok kelime, ifade ve âyetin ancak gramer vasıtasıyla bilenebileceği, yine Kur'ânın mânâ zenginliği de azımsanmayacak ölçüde gramere bağlı olduğu izahtan varestedir.

Bu itibarla biz, Kur'ân İ'rabının terk edilmesini tasvip etmiyoruz. Bunun için Kur'ân İlimleri sahasında yazılan eserlerde bu konuya az da olsa değinilmelidir. Mesela konun ehemmiyeti, tarihçesi ve Kur'ân İ'rabı sahasındaki çalışmalara bir göz atılması gibi bir takım temel bilgiler sunulabilir.[470]



[469] es-Suyutî, I, s. 235

[470] Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asırda Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yayınları: 190-191.