Konu Başlığı: ez zehebî et tefsir vel müfessirûn Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 14 Mayıs 2011, 16:21:41 1- Muhammed Hüseyin ez-Zehebî-et-Tefsir ve'I-Müfessirûn: Hiç şüphesiz tefsir usulu'nda günümüzde yazılan en önemli ve en kapsayıcı eser, Dr. Muhammed Hüseyn ez-Zehebi'nin telif ettiği ve önce iki cilt halinde piyasaya sürülen daha sonra bir cilt daha ilave edilerek üç cilt olarak yayınlanan et-Tefsiru ve'l-Müfessirun adlı eseridir. Eser, yazıldığı günden itibaren ilim çevrelerinin başvuru kaynağı olmuştur. Kitabın muhtevası kısaca şöyledir: Birinci cild şu konuları içerir: Mukaddimede tefsir ve te'vilin mana ve farkları, Kur'an'ın başka dile tercemesi, harfî ve tefsiri terceme, bunların arasındaki fark, tefsiri tercemenin şartları ve Kur'an tefsirinin tasavvurat mı yoksa tasdikat mı olduğu konuları incelenmiştir. Birinci bab, tefsirin birinci merhalesi olan Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahabesinin tefsirine tahsis edilmiştir. Bu bab dört fasıldan meydana gelir. Birinci fasılda Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahabenin Kur'an'ı anlamaları, sahabenin Kur'an'ı anlamada gösterdikleri farklılıklar, bu dönemde tefsirin kaynakları, Kur'an'ın tümünün Hz.Peygamber (s.a.v.) tarafından tefsir edilip edilmediği, her iki görüşü savunanların delilleri, bunun değerlendirmesi ve sünnetin kitabı açıklama yönleri, ikinci fasıl müfessir sahabeye tahsis edilmiştir. Burada meşhur müfessir sahabeden İbnu Abbas, İbnu Mes'ud, Ali b. Ebi Talib ve Übeyy b. Ka'b'ın kısa bir biyografileri yazılarak tefsirlerinin değerlendirilmesi yapılmıştır. Üçüncü fasıl sahabeden gelen me'sur tefsirin kıymetine; dördüncü fasıl da tefsirin bu dönemdeki özelliklerine dairdir. İkinci babta tabiin tefsiri/tefsirin ikinci merhalesi incelenmiştir. Birinci fasılda tefsir medreseleri ve bu medreselerin önemli simaları incelenmiştir, ikinci fasılda tabiin tefsiri değerlendirilmiş; üçüncü fasılda bu dönemin ayırıcı özellikleri anlatılmış; dördüncü fasılda da selefin tefsirdeki ihtilafları incelenmiştir. Üçüncü babta tedvin asrında tefsir/tefsirin üçüncü merhalesi kaleme alınmıştır. Bu baba bir girişle başlanmıştır. Girişte tefsirin çeşitleri, aklî ve mevzu'î tefsirin gelişmesi incelenmiştir. Birinci fasılda me'sûr tefsirin gelişmesi, içindeki zaifliğin sebebleri, isrâiliyatın durumu, tefsire girişi, tefsirdeki etkisi, müfessirlerin buna karşı tutumu ve isrâilî rivayetlerin öncüleri kaydedilmiştir. Müellif burada Abdullah b. Selam gibi israiliyatı çokça rivayet eden bazı israiliyat ravilerinin kısa biyografilerini, isrâiliyata yer veren bazı tefsir kaynaklarının genel özelliklerini de kaydeder, ikinci fasılda rey tefsiri ele alınmıştır. Burada şu hususlar incelenmiştir: Alimlerin rey tefsirine karşı tutumu, müfessirde bulunması gereken ilimler, tefsir kaynakları, müfessirin uzak durması gereken hususlar, Kur'ân ilimleri, müfessirin takib etmesi gereken yol, rey tefsirinde tercihin kuralları, rey tefsirinde bulunan hataların kaynağı ve rey tefsiri ile me'sur tefsirin çatışması. Üçüncü fasılda rey tefsirinin en önemli kaynakları incelenmiştir. Bu cümleden olarak Razi, Kadî, Nesefî, Hazin, Ebu Hayyan, Nisaburi, Celaleyn, Şirbinî, Ebu's-Suûd ve Alûsî tefsirlerini muhteva ve özellikleriyle tanıtır. Dördüncü fasılda rey tefsirinden mezmum kısmını/bid'a tefsirini inceler. Burada şu hususlara yer verilmiştir: İslâmî fırkaların doğuşu, Mu'tezile'nin tefsire karşı tutumu, Mu'tezile mezhebinin temel prensipleri, bazı alimlerin Mu'tezile'ye olan eleştirileri, Keşşaf ve Emâlî gibi l'tizalî görüş çerçevesinde kaleme alınan bazı tefsirlerin tanıtımı. İkinci ciltte ise şu konuları detaylı bir şekilde inceler: Şia ekolu ve bu ekolün tefsire karşı tutumu, önce Şia'nın inanç prensiplerini, fırkalarını genel bir şekilde anlatır. Daha sonra İsnaaşeriyye fırkasının tefsire karşı tutumunu, en önemli tefsirlerinden Kazranî, Askerî: Tabresî, Kaşî, Alevî ve el-Hurasanî tefsirlerini genel olarak muhteva yönünden; özellikle de Şia'nın fıkhî ve itikadı prensipleri açısından irdelemeye çalışır. İkinci derecede İmamiyye'den Batınıyye fırkasının tefsire karşı tutumunu kaleme alır. Burada Batınî inancının temel prensiplerini, Kur'an tefsirinde Batınıyyenin verimini, ilk gelen Batınîlerin tefsire karşı durumunu, eski Batınîlerin tevillerini ve daha sonra gelen Batınîlerin tefsire karşı tutumunu inceler. Yazar günümüzde yayılmaya yüz tutan Babilik ve Bahhailiği de incelemeye alır. Her ikisinin doğuşunu, Babilik'le eski Batınîliğin ilişkisini, Babiliğin tefsirdeki verimini ve onların bozuk tevillerinden bazı örnekleri kaydeder. Yazar Zeydî ekoldan sadece Şevkanî'nin tefsirini tafsilatlı olarak tanıtır. Haricîleri tanıtmaya geçen yazar haricîliği genel bir şekilde tanıttıktan sonra haricî fırkalarını, bunların tefsire karşı, Kur'an naslarını anlamağa karşı, sünnet ve icma-i ümmete karşı tutumlarını, haricî tefsirin verimini ve verimin azlığının sebeblerini inceledikten sonra Hemyanu'z-Zad adlı Haricî tefsirin tanıtımına geçer. Yazar bervechi adeti olduğu üzere kitabı tafsilatlı bir şekilde tanıtır. Yazar üçüncü babın beşinci faslını tasavvufî tefsire ayırır. Yazar önce tasavvufun kaynağını, gelişmesini, tasavvufun çeşitlerini, bu kısımların değerlendirmesini, bu kısımlardan işarı tefsir kısmı hakkında alimlerin görüşlerini kaydeder. Sonra işari tefsirin en önemli kaynakları olan Tüsterî, Sülemî, Şirazî, Semnanî ve İbni Arabi'nin tefsirlerini detaylı olarak inceler. Müellif bu tefsirlerden örnekler getirerek kitaplar ve takib ettikleri metod hakkında okuyucuya bir fikir vermeğe çalışır. Altıncı fasıl felsefecilerin tefsirlerine dairdir. Yazar önce tefsir-felsefe ve din-felsefe ilişkisini ve felsefeye karşı olanla felsefeyi kabul edenleri anlatır. Sonra Farabî, Îhvanu's-Sefa ve İbni Sina'nın tefsir örneklerini serdedip konu hakkındaki görüşünü ortaya koyar. Yedinci fasıl fıkıhçıların tefsirine dairdir. Bu fasılda fıkhî tefsirin nübüvvet döneminden fıkıh mezheblerinin kuruluşuna kadarki süreçte fıkhî tefsirin gelişmesini, taklid ve mezhebi taassub ortaya çıktıktan sonra fıkhî tefsirin durumu, İslamî fırkaların çeşitliliğine göre fıkhî tefsirin çeşitliliği, fıkıhçıların bu sahadaki verimliliği, Razı, el-Keya'l-Herrasî, İbnu'l-Arabî, el-Kurtubî, İmamiyyeden es-Siyûrî ve Zeydiyyeden es-Sülâî'nin ahkamla ilgili tefsirlerini kitapların takib ettikleri metod hakkında fikir verebilecek şekilde detaylı olarak incelemeye alır. Sekizinci fasılda ilmî tefsiri inceler. Evvela ilmî tefsirden neyin kastedildiğini ortaya koyar. Sonra Gazzalî, Suyutî ve el-Mersî'nin ilmî tefsir hakkındaki görüşlerini aktarır. Şatıbî'nin konuyla ilgili muhalif görüşünü aktardıktan sonra mesele hakkındaki kendi tercihini kaydetmekle faslı bitirir. İkinci cildi yeni çağda tefsir ve çeşitli akımları hakkındaki bir hatimeyle bitirir. Burada ilmî, mezhebî ve pozitivist tefsirin yeni çağdaki durumunu örnekler vererek ve kritiğini yaparak inceler. Bundan sonra yine yeni çağda edebî ve içtimaî tefsirin durumunu ve Şeyh Muhammed Abduh'un tefsir medresesini incelemeye alır. Bu medresenin ayıplarını kaydettikten sonra en önemli öncülerinden Muhammed Abduh, Muhammed Reşid Rıza ve Muhammed Mustafa el- Merağî'nin tefsir metodlarını incelemeye tabi tutar. Kitabın bu iki cildine bilahere ilave edilen üçüncü ciltte sadece Şia tarihi, grupları ve tefsirleri incelenmiştir. Yaklaşık olarak Şia'nın otuz grubu tanıtılmış daha sonra Kur'an ve tefsirle olan ilişkilerine geçilmiştir. Yazar önemli tefsir, hadis ve diğer kaynaklarından fıkıh, itikad ve tefsirle ilgili görüşlerini aktararak Şia tefsiri ve kısmen de fıkhı ve akaidi hakkında bir fikir vermeye çalışmıştır.[253] [253] Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asırda Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yayınları: 102-106. |