> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler > Kuran Mucizeleri
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuran Mucizeleri  (Okunma Sayısı 4986 defa)
22 Eylül 2010, 13:02:32
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 22 Eylül 2010, 13:02:32 »



Kuran Mucizeleri


İsra Suresi´nin 88. ayetinde, Kuran´ın ilahi özelliğine dikkat çekilirken şöyle bildirilmiştir:

"De ki: Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kuran´ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler." (İsra Suresi, 88)

Kuran´ın Allah sözü olduğunun, insanlar tarafından bir benzerinin asla getirilemeyeceğinin pek çok delili vardır. Bu delillerden biri de Kuran ayetlerinin, içinde bulunduğumuz evrende her ayrıntısıyla var olmasıdır. "Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun" (Fussilet Suresi, 53) ayetiyle insanlara Kuran´da verilen tüm bilgilerin dış dünyada karşılığını bulacağı haber verilmiştir.

Kuran´ın dış dünyada ortaya çıkan ayetlerinin bir kısmı da, "bilimsel" özellik taşımaktadır ve bu ayetler asırlar sonra bilim yardımıyla bulunan gerçeklerin bir kısmını önceden haber vermiştir. Çünkü "onlar hala Kuran´ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah´tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı." (Nisa Suresi, 82) ayeti sırrınca, kuşkusuz Kuran´ın haberleri ile dış dünya arasında tam bir uyum söz konusudur.

Bu da bize, Kuran´ın Allah´ın katından olduğunu ispatlayan en önemli delillerden biridir. Bu bölümde Kuran´ın bilimsel mucizeleri anlatılacaktır.


Kuran gözüyle evrene bakış

20.yüzyılda elde edilen veriler ışığında, evrenin belirli bir zaman önce yok iken var hale geldiği ortaya çıkarılmıştır. Bu teorinin adı bilim adamları tarafından Büyük Patlama (Big Bang) olarak konmuştur ve buna göre evrenin başlangıcı bu büyük patlama ile olmuştur.

Büyük Patlama teorisine göre evrenin bugün ihtiva ettiği tüm materyal, tüm yıldızlar, gezegenler ve galaksiler yaklaşık 15 milyar yıl önce tek bir noktada toplanmıştı. Bu tek nokta sonsuz bir yoğunluk ve sıfır hacim olarak ifade edilmektedir. Fiziksel gözlem ve deneyle anlamanın mümkün olmadığı bu özel duruma "tekillik" adı verilmiştir. Tekillik öncesindeki durum için hiçbir fizik kuralı geçerli değildir. Madde yaratılmamış olduğundan zaman dahi yoktur. Tekillik noktasında "kozmik yumurta" olarak isimlendirilen yoğunluğun patlayarak dağılmasıyla önce atom altı parçacıklar, ardından atomlar, nötronlar ve protonlar oluşmuş, ortamın ısısının azalmasıyla birlikte bu parçacıklar birbirleriyle etkileşerek maddeyi oluşturmaya başlamıştır.

Bu kozmik yumurta, "nasıl var oldu", "neden ortaya çıktı", "neden patladı" gibi soruların cevapları bize hep Allah´ın varlığının dellillerini sunmaktadır.

Büyük Patlama´nın somut bazı delilleri vardır. Evrenin genişlemekte olması, bu delillerden birisidir. Kozmolojistlerin tariflerine göre, evreni şişirilen bir balonun yüzeyi gibi düşünmek mümkündür. Balonun yüzeyindeki noktaların balon şiştikçe birbirlerinden uzaklaşmaları gibi, evrendeki cisimler de evren genişledikçe birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar. Elbette gerçek uzay, bir balonun yüzeyi ile basitçe kıyaslanmayacak kadar karmaşıktır. Öncelikle iki değil üç boyutludur ve her yöne doğru genişlemektedir. Ama yine de bu benzetme ile konunun kavranması biraz daha kolayllaşmaktadır.

Şimdi bu noktada bu bilgilere biraz ara vererek Kuran´ın ayetlerine baş vuralım. Bir ayette evrenin yaratılışı hakkında şöyle denir:

"Biz göğü ´büyük bir kudretle´ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz." (Zariyat Suresi, 47)

Büyük Patlama esnasında çok büyük bir enerjinin ortaya çıktığı bilinmektedir. Başlangıçta ısı şeklinde olan bu muazzam enerji daha sonra bugün içinde yaşadığımız evrenin kurulmasındaki büyük güç kaynağını oluşturmuştu. Ayette, Allah´ın sonsuz kudretinin bir yansıması olan ve evrenin yaratılmasında rol oynayan bu büyük güce dikkat çekilmesi 14 yüzyıl öncesinin bilgi seviyesiyle izah edilemeyecek bir mucizedir. Ayrıca göğün genişlemekte olduğunun da ifade edilmesi, şüphesiz ki bize verilen mucizevi bir bilgidir.

Göklerden bahseden bir başka ayette de şu ifade kullanılmaktadır:

"O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?" (Enbiya Suresi, 30)

Ayetin "birbiriyle bitişik" olarak tercüme edilen kelimesi "ratk", Arapça sözlüklerde "birbiriyle içiçe, ayrılmaz durumda, kaynaşmış" anlamlarına gelir. Yani tam bir bütün oluşturan iki madde için kullanılır. Ayetteki "ayırdık" ifadesi ise Arapça "fatk" fiilidir ki, bu fiil "ratk" halindeki bir nesnenin yarıp, parçalayıp dışarı çıkması anlamına gelir. Örneğin; tohumun filizlenerek topraktan dışarı çıkması bu fiille ifade edilir.

Şimdi ayete tekrar bakalım. Ayette göklerle yerin "ratk" halinde olduğu bir durumdan bahsediliyor. Ardından bu ikisi "fatk" fiili ile ayrılıyorlar. Yani biri diğerini yararak dışarı çıkıyor. Gerçekten de Big Bang´in ilk anını hatırladığımızda, kozmik yumurta denilen noktanın evrenin tüm maddesini içerdiğini görüyoruz. Yani herşey, hatta henüz yaratılmamış olan "gökler ve yer" bile bu noktanın içinde, "ratk" halindeler. Ardından bu kozmik yumurta şiddetle patlıyor. Bu yolla maddeler "fatk" oluyorlar...

Ayetin ifadelerini Big Bang teorisi ile karşılaştırdığımızda tam bir uyum içinde olduklarını görüyoruz. Oysa Big Bang´in bilimsel bir teori olarak ortaya atılması ancak 20. yüzyılda mümkün olmuştur. O halde bu ayet de diğerleri gibi Kuran´ın Allah katından gelmiş olduğunun kesin delillerinden biridir.


Göklerin Yaratılışı

"Geceleyin gökyüzüne bir bakış, insana güçlü bir "değişmeyen evren" izlenimi verir. Doğru; bulutlar Ay´ın önünde sürüklenirler, gökkubbe kutup yıldızı çevresinde döner; daha uzun zaman diliminde Ay´ın kendisi büyür ve küçülür; Ay ve gezegenler, yıldızların oluşturduğu bir zemine göre hareket ederler. Fakat biliyoruz ki bunlar yalnız Güneş sistemimizin içindeki hareketlerin neden olduğu yerel olaylardır. Gezegenlerin ötesinde, yıldızlar hareketsiz gibidirler..."

Yukarıdaki satırlar, "İlk Üç Dakika" kitabının yazarı Steven Weinberg´e ait. Gerçekten de gökyüzüne doğal gözle bir bakış, herşeyin çok durağan ve sabit olduğu hissini uyandırabilir. Oysa durum farklıdır. Gökyüzünde büyük bir hareketlilik vardır ve çıplak gözle asla fark edilemeyen bu gerçek, Kuran tarafından asırlar önce haber verilmiştir.

Kuran´da gökyüzü ile ilgili çoğul olarak kullanılan çok sayıda ayete rastlamak mümkündür. Arapça´da "semavat" olarak geçen "gökler" kelimesi hem dünyanın atmosferini, hem de uzay boşluğunu ifade etmektedir.

Burada ilk olarak üzerinde duracağımız nokta, gökler ifadesindeki çoğul kullanımdır. Bu çoğul kullanım da Kuran´ın mucizelerinden birisidir; çünkü ister dünyanın atmosferi olarak düşünün, ister evren olarak, 7. yy´da çıplak gözle bakan birisinin bunların çoğul olabileceğini bilmesi olanaksızdır. Şimdi bunu açıklayalım:

Açık havaya çıkarak başınızı göğe çevirdiğinizi düşünün. Ne görürsünüz? Yaz aylarındaysanız ya masmavi bir gökyüzü veya belki rüzgarla hareket eden bulutlar; kış aylarındaysanız da muhtemelen gri, puslu bir gökyüzü ve her yanı kaplayan bulutlar vardır görüntüde. Fakat her ne görürseniz görün, dünyayı saran atmosferi göremezsiniz. Üstelik bu atmosferin birçok katmandan oluştuğunu hiç bilemezsiniz. Oysa dünya atmosferi, mezosfer, iyonosfer, troposfer, ozon tabakası gibi birçok katmanın bileşiminden meydana gelmiştir. Elbette ki çıplak gözle fark edilemeyecek bu ayrıntıya ayetlerde işaret edilmesi onun, Kuran´ın Allah´ın sözü olduğunun büyük bir delilidir.

Öte yandan, gökyüzü kelimesini uzay olarak aldığınızda da, günümüzün teorileriyle büyük bir uyum içinde olduğunu görürsünüz. Bilim çevreleri gözlemlenebilen uzayın haricinde paralel evrenler, değişik boyutlar olabileceği teorileri geliştirmektedirler. Işık hızının aşılmasıyla birlikte farklı bir boyut ve farklı bir evren kavramının ortaya çıkacağını savunan tez bunun bir örneğidir. Kısacası, uzaydan değil, uzaylardan bahsetmemiz doğru olacaktır. Bu ise, Kuran´da işaret edilen bir gerçektir.

Şimdi "semavat" kelimesi ile ilgili diğer konulara bir bakalım.

Öncelikle Kuran´da uzayın "büyük bir düzen" içinde yaratılmış olduğu açıklanır. Örneğin bu konudaki bir ayet şöyledir:

"Gökyüzü, Onu da yükseltti ve mizanı koydu." (Rahman Suresi, 7)

Aynı konudan bahseden farklı iki ayette de şöyle söylenir:

"O, biri diğeriyle ´tam bir uyum´ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman´ın yaratmasında hiçbir ´çelişki ve uygunsuzluk´ göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir." (Mülk Suresi, 3-4)

"Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiçbir çatlağı yok." (Kaf Suresi, 6)

Belki uzay devasa bir boşluk olarak düşünülüyor olabilir. Sonsuz genişlikte, içinde bir şekilde hareket eden yıldızlar, gezegenler ve cisimler bulunan bir boşluk. Oysa uzay başıboş bırakılmış bir boşluk değildir. İçinde sayısını tam tespit edemediğimiz, ancak milyarlarla ifade ettiğimiz yıldız...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuran Mucizeleri
« Posted on: 25 Nisan 2024, 14:23:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuran Mucizeleri rüya tabiri,Kuran Mucizeleri mekke canlı, Kuran Mucizeleri kabe canlı yayın, Kuran Mucizeleri Üç boyutlu kuran oku Kuran Mucizeleri kuran ı kerim, Kuran Mucizeleri peygamber kıssaları,Kuran Mucizeleri ilitam ders soruları, Kuran Mucizeleriönlisans arapça,
Logged
08 Nisan 2011, 15:50:43
büşra6-h

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 4


« Yanıtla #1 : 08 Nisan 2011, 15:50:43 »

çok sağolun hocam çok işime yaradı .bu site olmasaydı bn ödevimi yapamıcaktım .performans ödevime yardımcı oldu.Yalnız sanıyorum fazla ayrıntılı. bu yüzden yaparken çok zorlandım.6. sınıflara göre olmasını tercih ederdim .yinede elerinize sağlık.Alaah size yardımcı olsun. hayırlı günler dilerim. Kendinize iyi bakın
.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
11 Nisan 2011, 10:46:35
büşra-7j

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 34


« Yanıtla #2 : 11 Nisan 2011, 10:46:35 »

hocam çok güzel olmuş
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Nisan 2011, 20:26:06
Hilal 6-e

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1


« Yanıtla #3 : 15 Nisan 2011, 20:26:06 »

çok  güzl olmş :)
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
18 Nisan 2011, 10:39:10
cesim-6-A

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 48


Site
« Yanıtla #4 : 18 Nisan 2011, 10:39:10 »

Mekke dönemi [değiştir]

Kuran yaklaşık 23 yılda parça parça tamamlanmıştır. 13 yıl kadar süren Mekke döneminde indiğine inanılan âyet ve sûreler daha çok İslâm inanç ve ahlâkı ile ilgili konuları kapsar; Allah'ın birliğine, meleklere, peygambere, kitaplara ve 'Ahiret günü'ne iman gibi. Müslümanlar tarafından Âdem'den beri geldiğine inanılan tevhid inancı işlenir. Allah ile eşit güçte bir varlığın olduğu görüşü bu bölümde reddedilir.

Mekke döneminde Kuran'ın, Âdem'den itibaren devam eden vahiy zincirinin aynısı olduğu yer alır: "(Allah) dînde, onunla Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye İbrâhîm'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı." (Şura, 42/13) [4]
Medine dönemi [değiştir]

Medine'de inen âyet ve sûrelerde daha çok hukuk kuralları yer almıştır. Aile ve devletin tanzimi, insanların birbiriyle veya devletle olan ilişkileri, anlaşmalar, barış ve savaş durumları bu âyetlerde açıklanır. M.S. 622 tarihinden itibaren bu hükümleri uygulamak için yeterli güce sahip bir İslâm Devleti, Muhammed yönetiminde, Medine'de oluşmuştu.

İslam inanışına göre Allah hafiften ağıra doğru hükümler göndermiş, Muhammed ve ashabı bunları geciktirmeksizin uygulamaya geçirmiştir. Kuran dilini bilmeleri, namazlarda, mescid içinde ve dışında okunan sûre ve ayetleri anlamalarını kolaylaştırmıştır. İslam inanışında bu devrin özelliği; iyi ve yararlı olanın alınması, kötü ve zararlı olanın kaldırılmasıdır. İslam inancında yükümlülükler birden ayrıntılarıyla gelmemiş, zamanla (23 yıl) tamamlanmıştır.[5]

Kuran ayetleri Müslüman toplumunda yaşanan olaylar üzerine gelmiştir. Ayetlerin ihtiyaç sırasında geldiğine ve toplumda gerekli etkiyi gösterdiğine inanılır. Bu yüzden, ayetlerin iniş sebepleri Kuran tefsirlerinde önemli bir yer tutar.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

İyilikller cennetin kapılarından bir kapıdır. Kötü ölümünü önler
                   Hadis-i Şerif (Ebuşşeyh).
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes