> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran-ı Kerim Belagat İlmi > Vasıl ve Fasıl
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vasıl ve Fasıl  (Okunma Sayısı 3495 defa)
24 Eylül 2010, 11:28:22
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Eylül 2010, 11:28:22 »



Vasıl ve Fasıl

l- Vasıl: Lugatta; " ulaşmak, ulaştırmak ve bağlamak" mânasına gelir.[1] Istılahta ise; "Sözü oluşturan cümleleri, vâv" harfi ile birbirine atfetmektir (bağlamaktır).[2]

2- Fasıl: Lugatta; "kesmek, iki şeyi birbirinden ayırmak ve uzaklaştırmak" mânasına gelir.[3] Istılahta ise; Bir cümleyi, diğer bir cümleye atfetmeyip onları ayrı ayn zikretmektir. (Yâni arada bağlaç veya bağ-fıil bulunmaksızın kelime ve cümlelerin bir araya getirilmelerine fasıl denilir.)[4]

Biz, burada sadece «vav» bağlacı ile yapılan atıftan bahsedeceğiz. Çünkü «vâv» dışındaki edatlarla yapılan atıfta herhangi bir karışıklık meydana gelmez. Vasıl ve fasıl´n herbirisinin yapıldığı özel durumlar vardır.



A-Fasl Yapılan Yerler:


Beş yerde fasl yapmak gerekir:

a) Birincisi: İki cümle arasında tam bir birlik (birleştirici bir yön) bulunduğu zaman fasl yapılır. Bu durum, şu şekillerde olur:

- İkinci cümle, birinci cümlenin mânasını te´kîd eder (pekiştirir). .

- İkinci cümle, birinci cümlenin bedeli olur-

- İkinci cümle, birinci cümlenin mânâsını açıklar. Ve bu durumlarda; iki cümle arasında "tam bir bağlantı" vardır denilir.[5]

Ebu´t-Tayyib el-Mütenebbî (Öİ.354/965), bir şiirinde şöyle der:

«Kainat (zaman), ancak benim kasidelerimi rivayet edenlerden ibarettir (oluşur). Ben, bir şiir söylediğim zaman, kainat o şiiri yüksek sesle inşâd etmiş olur.» Bu şiirde, ikinci mısra birinci mısraı pekiştirmek için söylenmiştir. ÇünJcü her iki cümlenin mânası aynıdır.[6] .«Elif. Lam. Mim-. Bu kendisinde hiç şüphe ol-mayan ... bir kitaptır.» Bu ayette; «onda asla şüphe yoktur.» cümlesi" O kitap" ibaresinin te´kididir.[7] Ebu´l-´Alâ eî-Ma´ârrî(öl.449/1057), bir şiirinde şöyle der:

«ister bedevi, ister medeni olsun insanlar; -her ne kadar hissetmeseler dahi- onların bir kısmı diğer bir kısmına hizmetçidirler.» Bu şiirde, ikinci mısra, birinci mısraı açıklamak ve izah etmek için söylenmiştir.[8]

Yüce Allah şöyle buyurmuş:

«Her işi, düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.» Bu ayette, ikinci cümle, birinci cümlenin bir kısmıdır. Çünkü âyetleri açıklamak, işi düzenlemenin bir kısmıdır. İkinci cümle, birinci cümlenin bedelü´l-bazıdır.[9]

Not:Yukarıdaki misallerde dikkatle inceleme yapıldığı zaman, bu cümleler arasında tam bir benzerlik ve birlik olduğu anlaşılır.

b) İkincisi: Haber (Bildirme) ve inşâ (dilek) gibi ayrı kip olmaları bakımından iki cümle arasında tam bir kopukluk bulunduğu yerlerde. Veya her iki cümle arasında mânâ bakımından hiçbir ilişki bulunmuyorsa. Bu gibi yerlerde, iki cümle arasında tam bir kopukluk ve fark vardır, denilir.[10]

Ebu´l-´Atâhiyye (öl. 211/826), bir şiirinde şöyle der:

«Ey dünya (mal) sahibi! Onu seven kimse! Sen, yorgunluğu bitmeyen kimsesin.» Bu beyitte, birinci cümle ile ikinci cümle birbirinden tamamen ayn mânaları ifâde ediyorlar. Aralarında herhangi bir bağlantı yoktur. Çünkü birinci cümle "inşâ"? dilek, ikinci cümle "haber" cümlesidir.[11] el-Ma´arrî, bir şiirinde şöyle der:

«Sana ait olan bir aletle, bir ihtiyacını (gidermeyi) isteme. Şanssız edibin kalemi, iğ (kirmen)dir.» Yâni değeri yoktur. Bu beyitte, birinci cümle ile ikinci cümle birbirinden tamamen ayrı mânaları ifâde ediyorlar. Aralarında herhangi bir bağlantı yoktur. Çünkü birinci cümle "inşâ"= dilek, ikinci cümle "haber" cümlesidir[12] Başka bir şair şöyle der:

ancak iki küçük organıyla (dili ve kalbi) ile değerlendirilir. Herkes yaptığıyla cezalandırılır.» Bu beyitte, ikinci cümle mâna açısından birinci cümleden tamamen ayrıdır.[13]

c) Üçüncüsü: İkinci cümle, birinci cümleden anlaşılan (veya ortaya çıkan) bir sorunun cevabı olduğu zaman fasıl yapılır.

Bu gibi yerlerde; iki cümle arasında; tam bir bağlantıya benzeyen bir ilişki vardır, denilir.[14]

«O, bana nasılsın? dedi. Ben dedim ki; hastayım, devamlı uykusuzum ve uzun süren üzüntü(m var).»[15] Bu beyitte, "sürekli uykusuzum" ibaresi, sanki "ben hastayım, dedim" cümlesinden anlaşılan bir sorunun cevabı gibidir. Yâni sanki muhatap, "sen niçin hastasın?" diye bir soru sormuş ve o da "sevgilisinden uzak olduğu için, hasta ve uykusuz olduğunu söylemiştir. Ebû Temmâm (öl. 231/845), bir şiirinde şöyle der:

«Şüphesiz kî; perde seninle ilgili ümitlerimi kesmez. Çünkü gök, (bulutlar altında) gizlendiğinde ondan (yağmur) ümit edilir.»[16] Bu beyitte, iki cümle arasında, mâna açısından, bağlantıya benzer bir husus vardır. Çünkü ikinci cümle, birinci cümleden anlaşılan (perde nasıl iyilik yapmasına engel olmaz) şeklindeki bir sorunun cevabıdır.

«Kınayanlar, benim sıkıntı içinde olduğumu iddia ettiler. Doğru söylemişler. Fakat sıkıntım, (henüz) açığa vurulmamıştır.» Bu beyitte, "doğru söylediler" cümlesi, sanki birinci cümleden anlaşılan; "onlar doğru mu söylüyorlar?" gibi bir sorunun cevabı mahiyetindedir. Öyle ise bu beyitte iki cümle arasında, mâna açısından, bağlantıya benzer bir husus vardır.[17]

d) Dördüncüsü: Bir cümlenin önünde iki cümle bulunur. Bu cümleyi, aralanndaki sıkı münâsebetten (bağlantı ve ilişkiden) dolayı bu iki cümleden birine bağlamak uygundur. Fakat diğerine bağlamakla mânâsı bozulur. Bu hatâyı, ortadan kaldırmak için, atıf (bağlama) terkedilir. Ve bu kısımda iki cümle arasında; tam bir kesintiye benzer bir bağlantı vardır denilir.[18]

«Selmâ, ´benim kendisinin yerine bir başkasını istediğimi zannediyor. Ben de onu (bu zannından dolayı) delâlet (vadisinde) şaşkın şaşkın dolaştığını sanıyorum.» Bu beyitte ...sanıyorum" cümlesinin zanne-diyor" cümlesine atfedilmesi uygundur. Ancak bu atıf, bu cümlenin istediğimi" cümlesinin üzerine de atıf edilebileceğini zannetme­mek için, atıf yapılmamıştır. Çünkü (cümlesine atıf yapıldığı takdirde bunun Selmâ´nm zannettiği şeylerden olduğu anlaşılır. Ve şâirin kas-dettiği mâna dışında şöyle değişik bir mâna ortaya çıkar: «Selmâ, benim kendisinin yerine bir başkasını istediğimi ve onu delâlet (vadisinde) şaşkın şaşkın dolaştığını sandığımı, zannediyor.»[19]

e) Beşincisi: Aralarında bir engel bulunduğu için, iki cümlenin hükmünde ortaklık kasdedilmediği vakit fasıl yapılır. Bu durumda iki cümle, haber veya inşâî cümle olur. Aralarında bir bağlantı bulunur. Fakat ikinci cümleyi, birinci cümleye atfetmeye bir engel vardır. Yâni iki cümlenin, bir hükümde ortak olduklarını kasdetmemektir. Bu gibi yerlerde, iki cümle arasında; = tam bağlantı ve tam kesinti arasında bulunan orta bir hal vardır, denilir.[20]

«Halbuki (kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında, "Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (mü´minlerle) sadece alay ediyoruz" derler. Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder..,.» Bu ayette, -onlarla alay ediyor" cümlesini, beraberiz" cümlesi üzerine atfetmek uygun değildir. Çünkü böyle bir atıf, bu cümlenin münafıkların sözünden olmasını gerektiriyor. Halbuki bu cümle, Yüce Allah´ın sözüdür, ve münafıklar için bir beddua mahiyetindedir. Ayrıca bu cümleyi, dediler" cümlesi üzerine atfetmek de uygun değildir. Çünkü böyle yapılırsa bu ibarenin; onların şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarındaki durumlarıyla ilgili olduğu anlaşılır. Halbuki Yüce Allah´ın münafıklarla alay etmesi, bir zamana veya bir duruma bağlı değildir.[21]



B- VASLIN YAPILDIĞI YERLER:


İki cümle arasındaki "vasl"= bağlantı üç yerde gereklidir.

a) Birincisi: İ´râb açısından iki cümle arasında ortaklık kasdedildiği zaman.

b) İkincisi: îki cümle haber (bildirme) veya inşâ (dilek) mânasını taşımakta birleştiklerinde veya her iki cümle arasında birleştirici bir yön bulunduğunda ve cümleleri birbirinden ayırmayı gerektiren herhangi bir sebep bulunmadığı takdirde vasi yapmak gerekir.

c) Üçüncüsü: İki cümle, haber (bildirme) veya inşâ (dilek) açısından değişik cümleler olduklarında. Atıf yapılmadığı takdirde, maksada aykırı bir mânayı anlama şüphesi ortaya çıktığında (atıf yapılır).[22]

Konu ile ilgili bazı misaller:

Ebu´l-´Alâ el-Me´arrî (61.449/1057), bir şiirinde şöyle der:

Yaşama sevgisi, her hürrü köle yapmıştır, insana acı ağaçtan (kavasya ağacı) yemeği öğretmiştir.» Yâni insan eziyete katlanmaya mecbur olur. İBu şiirde, cümlesi, mübtedâmn haberidir. Şâir ikinci cümleyi de j bu hükme ortak kılmak için atıf edatını kullanmıştır.[23]

el-Ebîverdî (öl. 558/1154), bir şiirinde zamana hitap ederek şöyle der:

«Köle, senin cömertçe verdiğin nimetten kanmıştır. Hür kimsenin ise su-huzluhan bağırsakları yanmaktadır.» Bu beyitte, iki cümle ayrı mânaları Jifâde ettikleri için atıf edatı ile birbirine bağlanmışlar.[24]

Ebu´t-Tayyib el-Mütenebbî föl.354/965), bir şiirinde şöyle der:

«Bende, sırrın öyle bir yeri vadır ki; ne bir içki arkadaşım "(h´em-kadehinı) onu elde eder; ne de içki ona ulaşabilir.» Bu beyitteki; birinci cümle,ona ulaşamaz" kendisinden önce geçen nekire bir kelime nin sıfatıdır. İkinci cümlenin bu cümleye aynı hükümde ortak kılınması istendiği için atıf edatı kullanılmıştır.[25] Bu şekilde olan her cümleyi atıf edatı ile birbirine bağlamak gerekir. Ebu´t-Tayyib el-Mütenebbî, bir şiirinde şöyle der:

«O, sık ve yoğun dalgalar için paçasını sıvazlar. Fakat dalga sahilde onu kaplar.» Bu atasözü; Hırsları, büyük işleri elde etmeyi isteyen ve fakat basit işleri yapmaktan aciz olan kimse için söylenir[26] Bu beyitteki iki cümle, haber cüml...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vasıl ve Fasıl
« Posted on: 16 Nisan 2024, 11:37:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vasıl ve Fasıl rüya tabiri,Vasıl ve Fasıl mekke canlı, Vasıl ve Fasıl kabe canlı yayın, Vasıl ve Fasıl Üç boyutlu kuran oku Vasıl ve Fasıl kuran ı kerim, Vasıl ve Fasıl peygamber kıssaları,Vasıl ve Fasıl ilitam ders soruları, Vasıl ve Fasılönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes