Konu Başlığı: Arapça Lügatler 29 Temmuz 1336-1920 Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Eylül 2010, 16:12:33 Arapça Lügatler 29 Temmuz 1336-1920 Bugün Arapçadan Türkçeye olmak üzere üç lügat kitabı tanıyorum ki bunlar da; Kamus, Vankulu, Ahterîden ibarettir. Ahterî, söylediğine inanılır bir eser olmadıktan başka, erbabı lûgatça kabul edilen maruf, muntazam, muttarid bir tertibe de malik bulunmadığından lisan ile bir az ülfeti olan adam “müellifinin indallah sa´yi meşkûr olsun” demekle beraber, bu telife kütüphanesinde o kadar ehemmiyetli bir yer vermez. Bizde ilk basma eser olan Vankulu´ya gelince Ahterîden çok iyi ise de Kamusun yanında tabii varlık davasında bulunamaz. O halde bugün arapça öğrenmek isteyenler için kamusdan başka lügat kitabı yok, diyebileceğiz. Kamusun aslı hakkında söz söylemek bizim için pek büyük terbiyesizlik olur. Vakıa son zamanlarda gelen lugeviyyunun (lügatçilerin) en birincisi olduğu söz götürse bile herhalde en birincilerinden bulunduğu icmai ümmetle (oy birliğiyle) sabit olan Ahmet Faris efendi merhum, o meşhur eserinde, Firuzabadiyi sigaya çekmekte, Kamusun bir çok maddelerini didiklemekte ise de merhumun kullandığı ağzı bizim de kullanmaya kalkışmamız, ayniyle şiir namına üç kaya başı geveleyen bir zavallının; Kemal beyden bahsederken: “Onun, edebiyat-ı hazıra huzurunda bir mevkii olamaz!” demesine benzer ki biz böyle bir şebahatten savn-ı samedaniye sığınırız! Asım efendi merhum. Firuzâbadının eserini lisanımıza naklettiği için ne kadar tecbil olunsa yine azdır. Hattâ mütercimin bu hizmeti, bu himmeti müellifinkinden daha büyüktür, dersek ifrat etmiş olmayız. Evet arapça gibi vasi, hususiyle işlenmiş, kavaidi en ince noktalarına kadar zaptedilmiş bir lisanın kemiyeti zihne durgunluk verecek kelimelerim bizim türkçeye nakletmek başka bir baba yiğitin kâri olmasa gerektir. Müellif arapça bîr kelimeyi almış, arapça, izah etmiş; mütercim o kelimenin tam mukabilini bulmuş, ikisi arasındaki farkı bulmak için düşünmek bile istemez. Lâkın acaba bugün için Kamus tercümesi bize kâfi midir? Arabın edebiyatı kadimesini, aşari kadimesini okurken tesadüf edeceğimiz kelimelerin pek çoğunu kamusda buluruz. Fakat bilfarz bugün Mısır´da çıkan yeni kitaplarda, yeni gazetelerde bir yığın muhdes, muvelled kelimeler vardır. Onların ne olduğunu da kamus bize gösterebilir mi? Tabii gösteremez. Demek elimizdeki kamus tercümesinden hiç bir zaman müstağni olmamak, ondan her zaman için istifade etmekle beraber bugün arapçadan türkçeye yeni bir lügat kitabına muhtacız. Maarif Nezaretinden ricamız böyle bir eserin te´lifini müsabakaya koymasıdır. Ancak müsabaka geçenlerde de arz ettiğimiz veçhiyle olmalıdır. Yani nezaret: “bize arapçadan türkçeye bir lügat kitabı lâzım. Hacmi bilfarz bin yahut binbeşyüz sayfayı geçmeyecek. Kim talip oluyor?” demeli. Sonra erbabı müracaata üç beş madde vererek “istediğiniz me´haze müracaat etmek şartiyle şu maddeleri müştekkatiyle beraber izah edin; Kitabın nihayet su kadar sayfadan fazla olmayacağını da düşünün” teklifinde bulunmalı. Bu teklifi en muvafık bîr surette kim is´af ederse artık yine nezaretçe tayin edilecek program dahilinde olmak şartiyle eser o adama yazdırılır. [38] |