๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuran-ı Kerim Ayetleri => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 16 Eylül 2010, 19:47:38



Konu Başlığı: Ankebut Suresinden
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Eylül 2010, 19:47:38
Ankebut Suresinden


Meali



“O kimseler ki Bizim uğrumuzda çalışmışlardır, elbette kendilerine yollarımızı göstereceğiz; zaten hiç şüphe yoktur ki; Allah iyilerle beraberdir.” [45]


Tefsiri



Bu âyeti ´kerime Ankebût sûresinin sonundadır.

Burada mücahede mutlaktır: bir mef´ul ile mukayyet olarak irad buyurulmamıştır. Bir kayıt varsa da o da Allah için, yani hayır için olmasıdır.

Sonra (Allah yolunda mücahede edenlerin Allah yolunu bulacakları,) suretindeki vadi ilâhî, kat´îdir! Demek hayır için uğraşanlara, Allah için çalışanlara tevfik hazırdır.

İhsan, (Isaet) in zıddıdır. Isaet kötülük etmek, ihsan iyilik etmek demektir. Muhsin iyi adam, iyilik eden adamdır. Âyet-i kerime Allah´ın iyilerle beraber olduğunu da gayet kat´î bir lisanla tebliğ ediyor.

Âyet-i kerime bize şunu bildiriyor ki, hangi hayırlı maksatla olursa olsun çalışanlar, çabalayanlar; lâkin Allah için çalışıp çabalayanlar, hidayet yolunu, feyz yolunu, saadet yolunu mutlak bulacaklardır.

Evet, Allahü Zülcelâl feyyazı kerimdir, [46] Şanı azîmi için -Hâşâ- buhl O mutasavver [47] değildir. Ancak bir kerre Onun feyzini kabul edebilecek istidadı hazırlamalı, yani çalışmalı; sonra da feyyazın feyzini esirgemiyeceğinden emin olarak hiç fütur getirmemelidir. İşte, tevekkül diye pek azımızın anladığı; yahut çoğumuzun anlamak istemediği mahiyet budur; yoksa “Armut, piş; ağzıma düş!” gibi miskin temennilerin, tevekkülle hiç münasebeti olamaz. Tevekkül demek, insan için mesainin, mücahedatının evvelce iki üç sıkıntı gözükse bile, mutlaka sonunda tevfika mazhar olacağına karşı gevşemez bir ümit, sarsılmaz bir itminan beslemek demektir.

Hayatı mücahede içinde geçenler için mev´ut olmadık nimet; mânâsız bir tevekkül ile âtıl yaşayanların ise mahkûm olmıyacağı zillet yoktur. Fatırı Hakimin kavanini ebedidir, asla değişmez. Allah o kanunların hiç birinin, hiç bir noktasını hiç bir mü´minin keyfi, hattâ bütün müslümanların hatırı şerifi için tadil etmez!..

Şuun, hadisat, Kur´an´daki hakikatleri, o bizim bir türlü inanmak istemediğimiz hakikatleri olanca dehgetiyle ihtar edip durmakta iken nasıl oluyor da bir türlü gözümüzü açmıyoruz? Nasıl oluyor da meskenetler, ataletler, gayretsizlikler içinde sürüklenip duruyoruz? Efradı üç yüz, üç yüz elli milyona varan cemaatı müsliminin nedir bugünkü hali? İslâm sa´y dini, mücahede mesleki, şan ve şevket, şeref ve azamet rehberi iken; o dini mübine intisap davasını güden biz zavallılar, dünyanın muhtelif iklimlerinde âtıl, bâtıl, miskin, zelil, muhakkar, mahkûm, iğrenç birtakım yığınlar, canlı İaşe yığınları teşkil ediyoruz! Lahavle velâ kuvvete illâ billâh! Bütün bunlardan kurtulmanın bir tek çaresi vardır. O da durmadan çalışmak, daima iyilik için çalışmaktır. Çünkü ancak bu sayede yaşamak ve gayeye ermek mümkündür. [48]


Konu Başlığı: Ynt: Ankebut Suresinden
Gönderen: Ceren üzerinde 17 Mayıs 2015, 11:29:05
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Allah yolunda çalışan,ibadet eden,hizmet eden kullar dan olalım inşallah...