> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuran Ahlakı > İcmal
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İcmal  (Okunma Sayısı 899 defa)
17 Aralık 2010, 13:01:45
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 17 Aralık 2010, 13:01:45 »



İCMAL

Kur'an-I Kerîm'de Fazîlet Grupları

 
Doğruluk ve iyilik, insanın Allah'a, âhiret gününe, meleklere, Ki-tab'a ve peygamberlere inanması, Allah sevgisi ile malı akrabalara, ök­süzlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve esirlerin azadına vermesi, namazı hakkıyla edâ etmesi, zekâtı Ödemesidir. Bunlar, söz ver­dikleri zaman sözlerini yerine getirenler; sıkıntı, hastalık ve şiddet zama­nında sabredenlerdir. îşte (hak ve hayır) üzere gerçek olanlar ve fenalığın her türlüsünden korunanlar bunlardır.[56]Mü'minler ancak onlardır ki, Allah anıldığı zaman yürekleri titrer, Allah'ın âyetleri okunduğu zaman îmânları kat kat artar ve onlar Tan­rılarına dayanırlar. (Mü'minler) onlardır ki, namazı dosdoğru edâ eder­ler ve kendilerine verilen nimetlerden (başkalarına yardım için) harce-derler. işte asıl hakîkî mü'minler bunlardır.[57]Öz yürekli mütevazı (insanları da) müjdele. Bu (öz yürekli müte­vazı insanlar), Allah anıldıkça kalpleri titrer, başlarına gelen sıkıntılara karşı dişlerini sıkıp katlanırlar. Namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine ih­san ettiğimiz rızıktan harcederler.[58]O mü'minler ki, namazlarında huşu üzeredirler, beyhude, boş söz­lerden yüz çevirirler, zekâtı verirler, kendileriyle meşru münasebette bulunmaları töhmeti müstelzim olmayan zevceleri ile, sağ ellerinin mülkü olanlardan başkasına karşı, —bu ikisinden başkasını dilerse, haddi aşmış olacağı için— utanılacak yerlerini haramdan saklarlar. Emânetlerine, ahitlerine riayet ederler. Namazlarını vaktinde kılarak muhafaza ederler. (Bunlar) muhakkak ki umduklarına ererler. Bunlar o vârislerdir ki, en yüksek cennete (Firdevs'e) vâris olurlar. Ve onlar ora­da dâim kalırlar.[59]Hak Teâlâ, göklere ve yere nur (verendir). ...Hak Teâlâ, dilediğini nu­runa iletir. ...(O nura), Allah'ın yüksek tutulmasına; isminin içinde anıl­masına izin verdiği evlerde (kavuşulur). Orada, sabah akşam O'nun sânı­nı yücelterek tenzih eden öyle adamlar vardır ki, ticaretler, alımlar, satım­lar onları Allah'ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan, zekâtı vermek­ten alıkoymaz. Onlar kalblerle gözlerin döneceği günden korkarlar.[60]Esirgeyen Tanrı'nın kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzû ile yürür­ler. Kendini bilmez câhiller onlara söz attıkça, onları incitmeyecek cevap vererek: "Selâm" derler. Onlar, gecelerini Tanrı'larına secde ederek, ayakta durarak geçirirler. Ve, "(Ulu) Tanrı'mız! derler, cehennem azabı­nı üzerimizden sav, onun azabı devamlı bir seyyiedir, o ne fena uğrak, ne fena bir konaktır!" Onlar mallarını harcettikleri zaman israf etmezler, his­set de göstermezler, ikisi ortası bir yol gözetirler. Onlar Allah ile beraber başka bir mabuda tapmazlar, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı, hak ve adalet îcab etmeden, (asla) öldürmezler, zina etmezler, çünkü bu kötülüğü yapan cezasını bulur, kıyamet günü cezası kat kat verilir. Ora­da zillet ve hakaret içinde daim kalır. Yalnız, tövbe edip, doğru dürüst iş­ler işleyenler müstesnadırlar. Hak Teâlâ onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Hak Teâlâ, yarlığayıcıdır, bağışlayıcıdır. Kim tövbe edip, doğru dürüst işler işlerse, muhakkak ki, Allah'ı hoşnut ederek O'na dönmüş olur. (Allah'ın o kulları), yalan yere şehâdet etmezler, münasebetsizlikle­rin yanından geçtikçe, âlîcenâbâne geçerler. Onlara Tanrı'larının âyetleri hatırlatıldıkça, onların üzerine sağır ve körler gibi kapanmazlar. (Can ku­lağıyla dinler, basiret gözüyle görürler). Onlar: "(Ulu) Tanrı'mız! derler, zevcelerimiz ve çocuklarımızdan, gözlerimizi aydın edecek, (bizi sevin­direcek) olanları bahşet, bizi, fenalıktan sakınanlara rehber kıl!" îşte bun­lar, sabrettikleri için, yüksek makamlarla mükâfatlanacak ve orada hürmetlerle selâmlarla karşılanacak, orada dâim kalacaklardır. O ne güzel ikâmetgâh, ne güzel istirâhatgâhtır![61]"Bizim âyetlerimize yalnız o kimseler inanır ki, onlar kendilerine ha­tırlatıldıkça secdeye kapanırlar, Tanrı'larını överek O'nu tenzih ederler, (Allah'a tapmak) hususunda asla kibir göstermezler, vücutları yataklar­dan uzaklaşır, Tanrı'larına korku ve ümit içinde yalvarırlar ve kendileri­ne rızık olarak verdiğimizden, (başkalarına yardım için) harcederler. Bir kimse kendileri için, istediklerinin karşılığı olarak, göz aydınlığı olmak üzere saklanmış olan nimetleri bilemez.[62]Allah'a teslim olan erkeklerle, Allah'a teslim olan kadınlar, îmân eden erkeklerle îmân eden kadınlar, Allah'ın buyruğunu yerine getiren erkeklerle, gerçek ve sâdık olan kadınlar, dişini sıkan ve katlanan erkek­lerle, dişini sıkan ve katlanan kadınlar, mütevazı olan erkeklerle mütevâ-zî olan kadınlar, sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar, oruç tu­tan erkeklerle, oruç tutan kadınlar, mahrem yerlerini koruyan erkeklerle, mahrem yerlerini koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle, Al­lah'ı çokça anan kadınlar yok mu; Hak Teâlâ onlara mağfiret ve büyük mükâfat hazırlamıştır.[63]Hak Teâlâ sözün en güzelini vahyetmiştir. (Allah'ın vahyi) her tarafı birbirini tutan, her şeyi tekrar tekrar beyân eden kitaptır. Ondan, Tanrı­larından korkanların tüyleri ürperir, yürekleri titrer. Sonra Allah'ı an­makla içleri açılır, yürekleri ferahlar. Allah'ın hidâyeti işte budur. Diledi­ğini ona iletir. Allah'ın şaşkınlık ve sapıklık içinde bıraktığına yol göste­ren bir kimse bulunmaz.[64]Size verilen şey, bu dünya hayatında geçinmek içindir. Allah'ın nezdindeki (mükâfat ise) daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu mükâfat), îmân edip, doğru dürüst işler işleyenler, Tanrı'larına güvenip dayanan­lar, büyük günahlardan, kötülüklerden kaçınanlar, öfkelendikleri za­man (öfkelerini yenip) affedenler, Tanrı'larının davetine icabet edip, na­mazı dosdoğru kılanlar, işlerini birbirlerine danışarak idare edenler, kendilerine verdiğimiz nzıktan (başkalarına yardım için) harcedenler, bir haksızlığa yolsuzluğa uğrayınca (haddi aşmayarak) kendilerini müdâfaa edenler içindir. Zulmün, (kötülüğün) cezası, o zulüm, (o kötülük) derecesinde ukubettir. Her kim (kendine zulmedenleri) affeder ve on­larla barışırsa, mükâfatı Allah'a aittir. Hak Teâlâ muhakkak ki zâlimle­ri asla sevmez.[65]"Muhammed, Allah'ın peygamberidir. O'nunla beraber bulunanlar, kâfirlere karşı metîn, birbirine karşı merhametlidirler. Onların rükû ettik­lerini, secdelere kapandıklarını görürsün. Onlar, Allah'ın inayetini, rızâ­sını dilerler, ararlar. Çehreleri, yüzlerindeki secde izinden bellidir. Tev­rat'ta onlann sıfatlan şudur. [66]Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah ile peygamberlerine îmân ettiler, sonra şüpheye düşmediler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaştılar. îşte, doğrular ancak onlardır.[67]Fenalıktan sakınanlar, bahçeler, pınarlar içindedirler. Tanrılarının kendilerine verdiğini alırlar. Onlar önce iyilik etmişlerdi. Geceleri ne ka­dar az uyur, sabahlan yarlığanma dilerlerdi. Onların mallannda dilenen­ler, (dilenmeyen) yoksullar için bir hak vardır.[68]Şüphe yok ki, insan, dar gönüllü, hırslı yaratıldı. Ona bir sıkıntı erişti mi feryâd eder, iyilik dokundu mu pinti kesilir. (Böyle olmayanlar) namaz kılarlar ve namazlarına devam ederler, mallanndan, muhtaç olanlarla mahrum kalanlar için bir hak ayıranlar, hesap gününün doğruluğuna ina­nanlar, Tanrılarının azabı hiç kimsenin emîn kalamıyacağı bir şey oldu­ğu için, Tanrılarının azabından korkanlar, zevcelerinden ve sağ ellerinin mülkünden (cariyelerinden) başkalarına karşı iffetlerini muhafaza eden­ler —zevcelerine ve sağ ellerinin mülküne karşı muaheze yoktur; ötesini araştıranlarsa aşırı derecede haddi geçmiş olurlar; — emanetlerine, va'dlerine riâyet edenler, şehâdetlerini hakkıyla edâ edenler, namazlarını edaya devam edenlerdir. İşte bunlar cennetlerde ağırlanırlar.[69]



[56] el-Bakara 2/177.

[57] el-Enfâl 8/2-4.

[58] el-Hacc 22/34-5.

[59] el-Mü'minûn 23/1-11.

[60] en-Nûr 24/35-7.

[61] el-Furkân 25/63-76.

[62] es-Secde 32/15-17.

[63] el-Ahzâb 33/35.

[64] ez-Zümer 39/23.

[65] eş-Şûrâ 42/36-40.

[66] el-Fetih 48/29.

[67] el-Hucurât 49/15.

[68] ez-Zâriyât 51/15-19.

[69] el-Meârîc 70/19-35.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İcmal
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:42:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İcmal rüya tabiri,İcmal mekke canlı, İcmal kabe canlı yayın, İcmal Üç boyutlu kuran oku İcmal kuran ı kerim, İcmal peygamber kıssaları,İcmal ilitam ders soruları, İcmalönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes