Konu Başlığı: Emirler Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 18 Aralık 2010, 19:17:10 II. Emirler Emâneti Edâ: Allah size emanetleri ehline vermenizi emreder[39]Kendisine emniyet olunan borçlu, borcunu ödesin.[40] Şüpheleri Bertaraf Etmek İçin Akitleri Meşrulaştırma: "Ey îmân edenler! Birbirinize muayyen bir vakitte ödenmek üzere borçlandığınız zaman, bunu yazın. Bir kâtip, (alacak-vereceğinizi) doğruca yazsın. Kâtip, Allah'ın öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin. Yazsın. Borçlu olan kimse borcunu İkrar ve imlâ etsin, Tanrısı olan Allah'tan korksun ve (borcundan) hiç bir şey noksan bırakmasın. Şayet borçlu olan kimsenin aklı nakıs veya zayıf ise, yahut İkrara gücü yetmezse, onun velîsi adalet ve hakkaniyet dahilinde ikrar etsin. İki erkek şahidin şehadetini alın. İki erkek bulunmazsa, bir erkekle iki kadının şahitliği olur. Şahitler, şelıadetleri makbul ve istikâmetleri ma'rûf kimselerden olacaktır. (Bir erkek yerine iki kadının istişhâdına sebep), şayet biri unutursa öteki ona hatırlatsın. Şahitler, çağırıldıkları zaman, sakın çekinmesinler. (Borcun kemmi-yet itibariyle) büyük, küçük olduğuna bakmayarak, vadesiyle beraber yazmaktan üşenmeyin. (Muamelelerinizi) bu şekilde tesbît etmek, Tanrı nezdinde daha dürüst, daha makbul, şehadeti îfâ için daluı sağlam, şüpheye düşmemek için daha yakındır. Ancak, elden ele alıp devrettiğiniz (ve peşin yaptığınız) ticaret işlerinde senet yazmamakta vebal yoktur. Alım-satımda bulunduğunuz zaman şahit tutun. Kâtibe de, şahide de asla zarar verilmesin. Bunu yaparsanız, (zarar verirseniz), Allah'a karşı gelmiş olursunuz. Allah'tan sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi hakkıyla bilir. Şayet yolcu olur da muamelenizi tesbît edecek bir kâtip bulamazsanız, rehin alabilirsiniz. Birbirinizden etnîn iseniz, kendisine emniyet olunan borçlu borcunu Ödesin.[41] Taahhütlerini Ve Va'dlerini Yerine Getirmek: Ey îmân edenleri Taahhütleri îfâ edin![42]Verdiğiniz sözü yerine getirin. Verdiğiniz her sözden, her ahitten mes'ulsünüz.[43]Doğruluk ve iyilik, insanın Allah'a inanması, namazı hakkiyle eda etmesi, zekâtı ödemesidir. Bunlar, söz verdikleri zaman sözlerini yerine getirenlerdir[44]Ancak tam akıl sahibi olanlar düşünürler ve anlarlar. Onlar ki, Allah'ın ahdini tam yerine getirirler ve mîsâkı asla bozmazlar.[45] Âdil Bir Şahitlik Yapmak: Söz söylediğiniz (şahitlik yaptığınız, hüküm verdiğiniz) zaman, hısımlara karşı da olsa adaleti gözetin.[46]"Ey îmân edenleri Daima adaleti gözetleyici olun. Nefsiniz, ana baba, hısım aleyhinde de olsa (hatıra, gönüle bakmayarak) zengin, fakir demiyerek Allah için şahitlik edin. Zengin, fakir herkesin işi Allah'a aittir.[47] İnsanlar Arasında Banşt Yerleştirmek: Mü'minler kardeşten başka bir şey değildirler. Kardeşlerinizin arasını bulun. Allah'a karşı vazifelerinize dikkat edin, ki Allah'ın rahmetine nail olasınız.[48]O halde Allah'tan (günah işlemiyerek) sakının, ihtilâfa sapmayıp, aranızı bulun.[49]Onların gizli toplanma ve görüşmelerinin çoğunda hayır yoktur. (Bu müzakerelerde hayır olması için) onların muhtaçlara yardımı, iyiliği, insanların arasım bulmayı gözetmeleri gerekir.[50] Şefaat Etmek: Her kim bir kimseye iyilik ederse (iyilik yolunda başkasına yardım ederse) iyilikten nasip sahibi olur.[51] Şerliler Lehinde Değil: Sakın hâinler namına zerre kadar bir müdâfaada bulunma.[52] Karşılıklı Şefkat Ve Merhamet: Onunla (Muhammed'le) beraber bulunanlar, kâfirlere karşı metin, birbirine karşı merhametlidirler[53]Bunlar mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı zorludurlar[54]Sonra, îmân edip, birbirine sabır ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır. İşte sağ tarafa geçecek olanlar bunlardır.[55] Bilhassa Zayıflar Karşısında İyilikseverlik: Onlar sana sorarlar: Ne harcedelim? De ki: Siz malınızdan ne harcederse-niz, ana-babaya, hısımlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalanlara gider, siz her ne hayır işlerseniz Allah onu hakkıyla bilir.[56] Anaya, babaya, hısımlara, öksüzlere, yoksullara, yakın komşulara, yabancı komşulara, yol arkadaşına, yolda kalana, memlûkünüz olanlara iyilik edin[57] Yetimlerin Mallarım Semereli Kılmak: Sana öksüzlere (dair) sual sorarlar. De ki: Onların (işlerini) düzeltmek hayırlıdır. Onlarla bir arada yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah fesat çıkaranı da, salâh için çalışanı da bilir.[58] Köleleri Âzâd Etmek: Doğruluk ve iyilik, insanın Allah'a... inanması, Allah sevgisi ile malı akrabalara... esirlerin azadına vermesidir.[59]Sarp yokuş nedir bilir misin? Bir kul âzâd etmek,[60] Veya Onların Hürriyetini Kolaylaştırmak: Memlükİerinizâen, serbestisini satın almak isteyenlerin, salâh halini görürseniz, onlarla yazışın. Onlara Allah'ın size verdiği maldan verin.[61] Affetmek: "(Cennet), Öfkelerini yenenler ve İnsanların suçlarım bağışlayanlar (için hazırlanmıştır). Allah iyilik edenleri sever.[62]Ve öfkelendikleri zaman (öfkelerini yenip) affetmesini bilenler[63] Her Halükârda Haddi Aşmamak: Bir haksızlığa, yolsuzluğa uğrayınca (haddi aşmıyarak) kendilerini müdâfaa edenler içindir (cennet). Zulmün, (kötülüğün) cezası, o zulüm (o kötülük) derecesinde ukubettir. Her kim, (kendine zulmedenleri) affeder ve onlarla barışırsa, mükâfatı Allah'a aittir. Her kim zulme karşı kendini müdâfaa ederse, bu şekilde hareket edenlere karşı (muaheze için) yol yoktur. Her kim (dişini sıkarak) katlanır ve affederse, işte bu hareket, muhakkak ki büyüklerin kân olan en büyüklüktür.[64] Kötülüğü İyilikle Karşılamak: Onlar kifenalığa iyilikle karşı gelirler; işte bunlar için güzel bir akıbet vardır.[65] "İyilik ile kötülük bir olmaz. Kötülüğe en güzel şeyle karşı gel! (Bakarsın ki) seninle arasında düşmanlık olan kimse, candan bir dost gibi olur.[66] İyiliğe Davet Ve Kötülükten Sakındırmak: iyilik etmek ve fenalıktan sakınmak hususunda yardımlasın.[67]İçinizde öyle bir cemâat bulunsun ki, (herkesi) iyiliğe çağırsın, iyi iş işlemeyi istesin, kötü işten vazgeçirsin. Selâmeti bulacak olanlar, bunlardır.[68]Zaman hakkı için, insan ziyan içindedir. (Ziyandan kurtulanlar) ancak îmân eden, yararlı işler işleyenler ve birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerdir.[69]timi yaymak:Ey Peygamber! Sana Tanrın tarafından gönderileni herkese bildir, eriştir.[70]"Bir şey dileyeni azarlama! Tanrı'mn nimetini anlat, bildir[71]İçlerinde her sınıftan bir cemâat sefere çıkmalı, bir kısmı da din hususunda vukuf kesbetmek, din ahkâmını öğrenmek için çalışmalı, geri döndükleri zaman kavimlerine ihtarlarda bulunmalı[72]Hani Allah, Kitab'ı insanlara apaçık öğretmek (ve kat'iyyen) gizlememek için, kendilerine kitap verilenlerden ahid almıştı.[73]Onlar ki,... indirdiğimiz sarîh burhanları ve hidâyeti belirten âyetleri gizlerler; Allah onlara lanet eder, lanet edebilecek olan herkes de lanet eder.[74] Dostluk Ve Misafirperverlik: Kendi taraflarına hicret edenleri severler. Onlara verilen şeylerden dolayı kalplerinde ona karşı ihtiyaç duymazlar[75] Evrensel Sevgi: "İşte siz (müslümanlar) öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, onlarsa sizi sevmezler.[76] Beraberce Adalet Ve İhsan: "Hak Teâlâ adaleti, (başkalarına iyiliği) ihsanı, akrabadan muhtaçlara vermeyi emreder[77] [39] en-Nisâ 4/57. [40] el-Bakara 2/283. [41] el-Bakara 2/282-3. [42] el-Mâide5/l. [43] el-Isrâ 17/34. [44] el-Bakara 2/177. [45] er-Ra'd 13/21-22. [46] el-En'âm 6/152. [47] en-Nisâ 4/134. [48] el-Hucurât 49/10. [49] el-EnfâI8/l. [50] en-Nisâ 4/114. [51] en-Nisâ 4/84. [52] en-Nisâ 4/105-6. [53] el-Fetih 48/29. [54] el-Mâide 5/57. [55] el-Beled 90/17-18. [56] el-Bakara 2/215. [57] en-Nisâ 4/35. [58] el-Bakara 2/220. [59] el-Bakara 2/177. [60] el-Beled 90/12-13. [61] en-Nûr 24/33. Bu canlı tavsiyelerin dışında, Kur'an-ı Kerim, bir günahın keffaretini öde-mek için, bir köle âzâd etmenin sıkı bir ödev haline geldiği durumları derpîş etmektedir, Meselâ, istemeyerek adam öldürme (en-Nisâ 4/92), yahut yemin vak'asıdır (el-Mâide 5/89). Senelik toplanan öşürün bir kısmı, Kur'an-ı Kerim tarafından para yahut fidye vererek esirlerin kurtarılmasına ayrılmıştır. Yeri gelmişken işaret e-delim ki; bir başka kısım, yurttaşların borçlarının Ödenmesine tahsis edilmiştir (et-Tevbe 9/60). Sünnete gelince, o, yalnızca esirliğin temelini, îmân müdafaasıyla İlgili meşru bir harpteki savaşçıya bu haklan vererek, smırlamakia kalmamış, aynı zamanda bu eski müessesenin, cemiyetin tabakaları arasında yaratabileceği mesafeyi de hissedilebilir surette azaltmıştır. Hakîkaten Hz. Peygamber, patronlara, kendileri için olduğu gibi kölelerine de aynı giyim kuşamı aynı yiyecek içeceği temin etme ve onları güçlerinin yetmediği bir işle görevlendirmeme ödevini mecbur etmektedir. (Krş. Buhârî, Ki-tâbü'1-Itk, Bab 14). Kölesine bir tokat atan kimse, diyor o, günahının keffâretini ödemek için onu âzâd etmesi gerekir. {Müslim, Kitâbü'1-Imân, Bab 8 ). Mâliki mezhebi şart olarak şunları koymaktadır: 1. Efendisi tarafından kölede meydana getirilmiş bir yara, otomatik olarak onun hürriyete kavuşmasını gerektirir. 2. Köleye güç bir işi tekrar tekrar mecbur etmek, onun, efendisinin boyunduruğundan âzâd edilmesini gerektirir. [62] Âli İmrân 3/134. [63] eş.-Şûra 42/37. [64] Aynı sûre, 39-43. [65] er-Ra'd 13/24. [66] Fussilet 41/34. [67] el-Mâide 5/2. [68] Âl-iîmrân 3/104. [69] el-Asr 103. [70] el-Mâide 5/67. [71] ed-Duhâ 93/10-11. [72] et-Tevbe 9/123. [73] ÂI-i îmrân 3/187. [74] el-Bakara 2/159. [75] el-Haşr 59/9. [76] . Âl-ilmrân 3/119. [77] en-Nahl 16/90. Konu Başlığı: Ynt: Emirler Gönderen: Ceren üzerinde 15 Ağustos 2016, 23:30:46 Esselamu aleykum.Allahin emir ve yasaklarina uyan ve onun rizasi dairesinde helal sekilde yasayan ve onun rahmetine kazanan kullardan olalim inşallah....
Konu Başlığı: Ynt: Emirler Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Aralık 2016, 08:29:47 Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizleri herdaim Rızasına uygun yaşıyanlardan ve Peygamberimiz'in sünnetlerini hakkıyla yerine getirenlerden eylesin inşaAllah. Amin ecmain.
Konu Başlığı: Ynt: Emirler Gönderen: enes d7 üzerinde 08 Aralık 2016, 09:45:22 ALLAH IN EMİRLERİNE UYUN
Konu Başlığı: Ynt: Emirler Gönderen: Ruhane üzerinde 08 Aralık 2016, 15:02:25 Sana öksüzlere (dair) sual sorarlar. De ki: Onların (işlerini) düzeltmek hayırlıdır. Onlarla bir arada yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah fesat çıkaranı da, salâh için çalışanı da bilir.[58]
|