Konu Başlığı: Amelin Saikleri Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 22 Aralık 2010, 22:33:55 II. Amelin Saîkleri Bu bölümün birinci kısmı, irade ile onun doğrudan doğruya mevzuu arasındaki ilişki olarak niyetin incelenmesine, yani her bakış açısının dışında, bu faaliyeti tahrik edebilen bizzat amele tahsis edilmiştir.Biz,zihnin bu bakışının, insanın yaptığı bu bilinçli idrakin ve bu vasıtayla yapılan şeyin, ahlâkın (fakat her şeyi değil) temel bir unsurunu oluşturduğunu; ve onun yokluğunun maddeten ödeve en doğru ve en uygun olan davranışı hükümsüz kıldığını;.niyetin her farklılaşmasının, yani amelin gerçek karakterine ait her hatanın ya davranışımızı mahkum ettiğini, ya da onu affettirmeye tam tamına kâfi geldiğini;ahlâkî vakıayı meydana getiren iki unsurdan önceliğin amele ait niyet olduğunu;..yalnız başına niyetin, gerektiğinde kendi kendine yetebilen, ahlâkî övgüye değer iyi bir şey olduğunu, fakat hiç bir veçhile bütün ahlâkî fiile ait eşit durumda değer olmadığını gördük.Şimdi biz, buraya kadar nazar-ı dikkate ilişmemiş bırakılan başka bir unsuru çıkarmak zorundayız. Metod gereği hesaba katmadığımız, iradenin gayeti veçhesi, artık aydınlatılmış olmalıdır. Bir şeyi yapmadan önce, yapmak zorunda olduğumu bilirim ve bu vasıfla onu yapmaya girişirim. Onu yerine getirirken bunun ödevim olduğunu bilir ve onu niyet ve kasıtla bilerek yaparım. Fakat ödevimi niçin ve hangi maksatla yaparım? Şu iki soru: Ne? Niçin? Onların cevapları tek ve aynı şeyde birbirine karışmak zorunda olsalar bile, tamamen kendinin bilincinde olan bir iradenin amelinde asla birbirinden ayrılmaz. Yalnız onlar, bize aynı ivedilikle kendini göstermez; fakat bu, birincinin uygulanmasına konulanı belirleyen ikinciye verdiğimiz cevaptır, işte bu, vasıtaları belirleyen gayedir (bizatihi onlar haksız bile olsalar, onun onları haklı gösterdiğini söylemiyorum).Halihazır araştırmamızın konusu, Kur'ânî ahlâkın bu cevaba verdiği önemin ne olduğunu bilmektir. Bu ahlâk, emirlerine itaat eden iradenin kasd ve niyet edebileceği bütün gayelere karşı ilgisiz görünür mü? Ve olumsuz halde, onun mutlak olarak haksız bir surette itibar ettiği gayeler nelerdir? Onun müsaade ettikleri veya müsamaha ettikleri hangileridir?Bizim amellerimizi ilham etmek zorunda olan en üstün prensip nedir? Bu ideal prensip, bütün ameller için aynı şekilde istenebilir mi? Yoksa bir Ödev veya sadece günlük hayatın en bayağı şartlan içinde ferdî bir yaşayış tarzı söz konusu olmasına göre az çok farklı mıdır?Böyle sorulara açık ve seçik bir tarzda cevap vererek ve genel sözlere takılıp kalmadan bu konuda Kur'ân-ı Kerim'in ahlâkî doktrini dakik bir surette takdim edilebilmektedir. Gerçekte, Arapça îslâm deyiminin hem inkiyâd, yani ilâhî iradeye itaat etmek, hem ihlâs, yani beşerî irade üzerindeki diğer her hâkimiyeti uzaklaştırmak anlamına geldiğini göstermek kâfi gelmez. Aynı şekilde Kur'ân-ı Kerim'in, her ferd için amellerine temiz niyetler yoluyla ittiba etmesinin zarureti üzerinde ne kadar ısrar ettiğini söylemek de kâfi gelmez. Çünkü bununla birlikte, bu temizliğin neden ibaret olduğunu ve hangi ölçü içinde olursa bir sebepler karışımının onu yok edebildiğini göstermek gerekir. Konu Başlığı: Ynt: Amelin Saikleri Gönderen: Ceren üzerinde 16 Ağustos 2016, 03:54:16 Esselamu aleykum.Rabbim bizlerin niyetini salih amelini dogru kılsin inşallah.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim...
Konu Başlığı: Ynt: Amelin Saikleri Gönderen: Mehmed. üzerinde 16 Ağustos 2016, 04:46:07 Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizleri ameli ve niyeti tam olan kullarından eylesin . Rabbim bizleri bağışlasın. Rabbim paylaşım için razı olsun.
Konu Başlığı: Ynt: Amelin Saikleri Gönderen: Sevgi. üzerinde 31 Aralık 2018, 02:50:36 Aleyküm Selam ameller niyetlere göredir.ohalde herdaim niyetlerimizi hayırlı yönde kullanalım inşaAllah
|