Esselamu aleykum ;
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Allahu Teâlâ kıyamet gününde insanları bir araya toplar. Onlar:
“Ey Rabbimiz! Senin katında birisini şefaatçi edinelim de, Rabbimiz bizleri bu yerimizde rahata kavuştursun” derler. Âdem (a.s.)’a gelirler:
“Sen, Allahu Teâlâ’nın kendi eliyle yaratmış olduğusun, Allahu Teâlâ kendi ruhundan sana üfledi ve sana secde etmeleri için de Meleklere emir buyurdu. Rabbimiz katında bize şefaatçi ol” derler. Âdem (a.s.):
“Ben sizin istediğiniz konumda değilim” der ve işlemiş olduğu hatayı hatırlatır. Onlara:
“Siz Nuh’a gidin” der. Nuh (a.s.) da:
“Ben sizin istediğiniz mevkide değilim” der ve işlediği hatayı hatırlatır ve:
“Siz Allah’ın kendisini halil (yakın dost) edindiği İbrahim’e gidin” der. Ona giderler, o da:
“Ben sizin istediğiniz konumda değilim” der, işlediği hatayı hatırlatır ve:
“Siz İsa’ya gidin” der. Ona giderler. O da:
“Ben sizin istediğiniz mevkide değilim” der ve (devamla):
“Siz Yüce Allah’ın önceki ve sonraki tüm günahlarını bağışlamış olduğu Muhammed’e gidin” der. Bana gelirler. Ben de, Rabbime nida edip yalvarmak için izin isterim. O’nu gördüğümde secde yaparım. Allah Azze ve Celle beni dilediği kadar belli bir vakte dek o hâl üzere bırakır. Sonra:
“Başını kaldır, istediğin verilecektir, söyle söylediğin dinlenecektir, şefaatte bulun şefaatin makbul olacaktır.
Allahım inşaallah Efendimizin şefaatine nail olur onunla beraber bizede cennetini nasip edersin .
Allah razı olsun
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın