> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Kıyas Istıhsan ve Istıslah > İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır  (Okunma Sayısı 1430 defa)
29 Eylül 2011, 17:33:45
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 29 Eylül 2011, 17:33:45 »



İllet, Birinci Açıdan Dörde Ayrılır:


1- Sâri' tarafından itibar edilmiş olan illet. Buna “münâsib müessir” adı verilir. Nass'ların sara­hat veya işaret yoluyla delâlet ettiği, yani hakkında nass bulunan illetler bu kısma girer ve bunlar, illetlerin en kuvvetlilerini teşkil ederler.

2- Sâri' tarafından bir hükmün illeti olduğu aynı nass'la değil, böyle bir hükmün illeti olduğu başka bir nass'la muteber sa­yılan vasıf. Bu türlü ület'e “mülayim münâsib” denilir.

3- İlga edildiği, yani hükümsüz sayıldığı bir delîl ile sabit olan ve zâhir'de muteber gibi gözüken illet. Buna, “mülga münâ-adı verilir.

4- Bir maslahatı gerçekleştirdiği, müetehid tarafından anla­şılan illet. Buna da “mürsel münâsib” denilir. Hakkında müsbet veya menfî bir hüküm bulunmayan mas­lahatlara (mesâlih-i mürsele'ye) [480] dayanılarak yapılan ictihadlar-da bu gibi illetler nazar-i itibara alınmaktadır. [481]

İv) İlletin Tahsisi: Âmm'ı tahsis [482] ve mutlak'ı takvîd  [483] etmek caizdir; fakat bir hükmün illetini o hükme tahsîs etmek ve bu illetin başka hükümler için geçerli olmadığını söyle­mek caiz midir, değil midir? İşte bu konu, fıkıh usulcüleri arasın­da tartışmalara yol açmıştır.

Ebu'l-Huseyn el-Basrî ve Fahruddîn Râzî gibi bir kısım bilgin­ler, istihsân'ın da illetin tahsisine dayandığını söylerler. İmam Mâ­lik, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel'in illeti tahsîs konusundaki görüşleri hakkında değişik rivayetler vardır. Bazıları, dört büyük imam'ın illetin tahsisini kabul ettiğine dâir rivayetlerde bulunmuşlardır. Hanbelîler'den Kadı Ebû Ya'lâ (Ö. 458 H.) ve arkadaşları istihsân'ı kabul ettikleri halde, illetin tahsisini reddederler. Ebu'l-Hattab (Mahfuz b. Ahmed, ölümü: 510 H.) ise, bazı hanefî fakîhlerine uya­rak illetin tahsisini benimser. [484]

Şemsu'l-Eimme Serahsî, bu konuda, özetle şöyle der:

Bazı ar­kadaşlarımız, şer'î illetlerin tahsisinin caiz olduğunu sanmışlardır. Bu, büyük bir hatâdır. Esasen şer'î illetlerin tahsisine kail olanlar, Mu'tezilîler'e meyyal kimselerdir. Onlara göre illetin tahsisi, âmm'i tahsîs kabilindendir. [485]

Kadı Ebû Ya'lâ, şer'î illetlerin tahsisinin caiz olmadığını, bu illetleri tahsîs etmenin, onları ibtal etmek anlamına geldiğini söy­ler ve Ahmed b. Hanbel'in;

“Eğer bir şey başka bir şeye bütün du­rumları bakımından benziyorsa, onları birbirine kıyas etmek ge­rekir. Eğer bir bakıma benziyor ve başka bir bakıma benzemiyor­sa, bunları birbirine kıyas etmek yanlıştır.” sözlerini naklettikten sonra; “Bundan anlaşılıyor ki Ahmed b. Hanbel de, illetlerin tah­sisini kabul etmezdi.” diye bir sonuca varır. [486] Ancak, nass ile sabit olan bir illetin bazı yönlerden tahsisine dair başka bir nass bulunursa, Ahmed b. Hanbel ona itiraz etmez ve bu nass'ların ayrı ayrı uygulanması gerektiğini söyler. [487]

Kıyas'ı kabul eden diğer bilginlere göre de, illetlerin tahsisi caiz değildir; çünkü illetin asıl hükmü ta'diyedir. Yani onun, ben­zeri başka olaylar için de geçerli olmasıdır. Geçerli veya geçişli (müteaddî) olmayan bir illet, asla sağlam (sahîh) değildir. [488]

v) İlleti Tesbit Yolları: Hüküm için, illet teşkil edecek olan vasfı tesbit gayesiyle fakîhler bir kısım yollara başvurulması gerektiğini  kabul  etmişlerdir,  illeti   tesbîte yarayan bu yollara “mesâlik-i ille” denilir.

Genel olarak illetler nass'lar, icmâ' ve şer'î hükümlerin tamamın­dan yapılan fıkhı istinbatlar vasıtasıyla tesbit edilir. Şöyle ki:

1- Nass'lar, bir hükmün illetini ya sarahaten bildirir;

“... İçinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir sermaye olmaması içindir...” Haşr: 59/7 ve   

“Bunun içindirki...” [489] âyetlerinde olduğu gibi. Yahut da nass'lar, bir hükmün illetini îmâ yo­luyla açıklar. Sözgelimi; yaş hurma karşılığında, aynı miktarda kuru hurma verilmesi caiz midir? diye sorulduğunda Hz. Peygam­ber, “yaş hurma kuruyunca eksiliyor mu?” demiş; soruyu soranlar buna “evet”, diye cevap verince; Hz. Peygamber de, “Öyleyse ol­maz” buyurmuştur. Burada, böyle bir alım satımın (veya değişi­min) caiz olmayışının illetinin, aynı cinsten olan mallardan biri­sindeki eksiklik olduğuna îmâ (işaret) edilmiştir.

2- İcmâ' ile de hükümlerin illetleri tesbit edilir. Sözgelimi; özkardeşin, miras bırakana (mûris'e) soy bakımından daha yakın olduğu için mîrasda baba bir kardeşten önce geldiğinde icmâ' vardır. Burada mirasçı olmadaki öncelik hakkının illeti olan mû­ris'e soyca daha yakın bulunma, icmâ' ile sabit olmuştur.

3- Nass ve icmâ' ile illeti tesbit mümkün olmazsa, onu fıkhî ictihâd yoluyla tesbite çalışılır. Bu maksatla yapılan ictihâdlar, bir kaç metod halinde özetlenebilir:

 a) Sebr (deneme) ve taksim meto­du. Buna göre herhangi bir hüküm için illet olması muhtemel gö­züken vasıflar ele alınır. Bunlardan illet olmaya elverişli bulunma­yanlar çıkarılır ve geriye kalan vasfın o hükme illet teşkil ettiği so­nucuna varılır,

 b) Deveran metodu. Buna, “tard ve aks” metoduda denilir. Yani, herhangi bir vasıf bulununca hüküm de bulunur, aynı vasıf ortadan kalkınca hükümde kalkar. Sözgelimi, üzüm suyu sarhoşluk verecek derecede alkollenmişse içilmesi haram olur; haramlık niteliğini kazanmış olan bu madde, herhangi bir kimyevî değişikliğe uğrayarak sirkeye çevirilirse içilmesi helâl olur.

c) Tahrîcü'l-Menat [490] Buna “münâse­bet” adı da verilir. Hüküm ile hükme illet olabilecek vasıf arasın­daki uygunluk gözönüne alınarak illeti tesbit, bu metoda göre ya­pılır. Meselâ, kılıç gibi öldürücü madenî bir âletle kasden birinin canına kıyan bir kimse kısas cezasına çarptırılır; öyleyse kurşun­la vurarak birisini öldüren kişinin cezası da kısas'dır denildiği za­man, her iki fiili hükümde birleştiren illet, yani cinayet işlenirken öldürücülük niteliğine sahip olan bir âleti kullanma fikrinden ha­reket etmek, işte bu metoda göre illeti tesbit ve hüküm    verme esasına dayanır,

 d) Tenkîhu'l-Menat ). Asi ile feri' arasında bulunan bazı farkların ortadan kaldırılmasıyla yapılan kıyaslarda illet bu metod ile tesbit edilmiş olur. Meselâ; Ramazan'da kasden karısıyla cinsî münasebette bulunan şahsa, Hz. Peygamber, keffâret cezası tertip etmiştir. [491] Buna kıyasen Mâ­liki ve Hanefîler'ce, yiyip içmek suretiyle kasden orucunu bozan şahsa da keffâret gerektiği hükmüne varılırken, cinsî münasebet ile yiyip içme arasındaki maddî tatmin farkı bir yana bırakılmış ve orucu kasden bozma illetine göre her iki fiil için aynı hüküm ve­rilmiştir,

e) Tahkîku'l-Menat Nass veya ic­mâ' ile illet üzerinde ittifak edildiği halde bu illeti bazı olaylara tatbik sırasında ictihâd'a ihtiyaç doğabilir. Meselâ, içkinin yasak edilişinin illeti sarhoş edici olmasıdır. Herhangi bir meşrubatın bu vasfı taşıyıp taşımadığı bir takım araştırmalarla tesbit ve tayin edi­lir, işte bu maksatla kullanılan metoda tahkîku'l-menat denilmek­tedir. [492]



[480] Mesâlih-i Mürsele için bu tezin dördüncü bölümüne bak.

[481] A. Hallâf, a.g.e., s. 52 vd. Tezimizin, hacmini fazla genişletmemek için illetin öteki açılardan taksimlerine girişmek istemedik.

[482] Ânım (genel) bir cinsten olan bütün ferdleri içine alan bir sözdür. “kim” ve “her zaman” gibi sözler, âmm'a misal olabilirler. Tahsîs, bunlar gibi âmm olan bir sözü, bir delile dayanarak içine aldığı ferdlerden birine bağlamaktır. Sözgelimi; bir nass da geçen “lanı” sö­zünü, “Ali” veya “Veli” gibi belli bir ferd'le açıklamak tahsîsdir.

[483] Mutlak bütün ferdilerini içine almayan ve ancak  onları şuyû yo­luyla ifade eden sözdür. Meselâ, “kan” sözü    mutlak'tır. Bununla sıvı haldeki kan veya pıhtılaşmış kan vb. kasdedilmiş olabilir. Taky'id, böyle bir sözü, bir delile dayanarak belli bir ferdiyle;  sözgeli­mi, “kanıı, pıhtılaşmış kan'la açıklamaktır.

[484] İbn-i Teymiyye, “Mes'eletü'I-İstihsân”, Arabic And İslâmic  Studies in Honor of Hamilton A.R. Gibb, Ed. George Makdisîf Leiden, 1995ı, s. 458.                                                                                               

[485] Serahsî, Usûl, c. H” s. 208.

[486] İbn-i Teymiyye, a.g.e., s. 458.

[487] İbn-i Teymiyye, a.g.e., s. 460,461.

[488] Serahsi, a.g.e., c. IIt s. 210.

[489] Maide: 5/32

[490] Menat: mahal demektir. Tahrîcu'l-menat: Hükmün mahallini, yani üzerine hüküm terettüp eden şeyi çıkarmak ve tesbit etmektir. Tenkîh: ayıklama, seçme; tahkik: araştırarak gerçeği bulma demektir.

[491]  Buhârî, c. I, s. 4B3 (Savm: 30).

[492] T. Hasan en-Neccâr, Teysîru'l-Vusul, s. 107 vd.; M. el-Hudarî, Usul, s. 3S5 vd.; M.E. Zehra, Usul, s. 233 vd.; İbn-î Hacîb, el-Muhtasar, c. II, s. 385 vd.

Dr. Abdulkadir Şener, İslam Hukukunun Kaynaklarından Kıyas, Istıhsan Ve Istıslah, Diyanet İsleri Başkanliği Yayınları: 104-107.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır
« Posted on: 19 Nisan 2024, 09:40:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır rüya tabiri,İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır mekke canlı, İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır kabe canlı yayın, İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır Üç boyutlu kuran oku İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır kuran ı kerim, İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır peygamber kıssaları,İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılır ilitam ders soruları, İllet Birinci Açıdan Dörde Ayrılırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes