> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Kitap > Kör kazmaya karşı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kör kazmaya karşı  (Okunma Sayısı 785 defa)
16 Ağustos 2012, 15:35:08
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Ağustos 2012, 15:35:08 »



Kör kazmaya karşı
Said YAVUZ • 89. Sayı / KİTAP


1970 yılı Beyazıt Meydanı. Çınaraltı’ndaki masalardan birinde sabahın çok erken saatinde bir genç adam oturmaktadır. Uykusuz ve yorgundur. Memleketine dönüş bileti ve kitaba yetecek kadar parası olduğu için geceyi ürpertiler içinde Beyazıt-Sultanahmed arasında mekik dokuyarak geçirmiştir. Şehrin uyanışı, gerinişi ve canlanışına şahit olan 17 yaşındaki delikanlı güvercinlerin kanat şakırtıları arasında aldığı simidi vecd içinde yedikten sonra açılmasını sabırsızlıkla beklediği Sahaflar Çarşısı’na yollanır. İki kitap alır oradan: Biri Yahya Kemal’in Siyasi Hikâyeleri, diğeri Cemil Meriç’in Bu Ülke’si. Kitapların ilkinin içinde cübbesini arkasına toplamış, kolları sıvalı bir ihtiyar gezinmektedir. İhtiyar, sağ koltuğunun altındaki kalburdan aldığı yemleri sağa sola serpmektedir. İmaretin saçaklarından, kafeslerinden, damından yüzlerce güvercin, ihtiyar adam yemleri serptikçe havayı kanat sesleriyle şenlendirir, meydanı galeyanlı bir süzülüşle doldururlar. Genç adam, meydanda gördüğü ve Osmanlı mimarîsinde şadırvan ve kubbe gibi vazgeçilmez bir yeri olan güvercinlerin o anda elindeki kitaplardan birinde Yahya Kemal’in bir hikâyesi içinde uçuştuklarından habersizdir. Bütün bir meydanı, camiyi, türbeyi, kuşları, ağaçları uykusuz ve aynı zamanda hayret dolu bakışlarla izleyen bu delikanlının yıllar sonra şu an içinde bulunduğu meydanı en ince hatlarıyla ele alacak bir eser yazacağı aklına gelir miydi?

Bu sorunun cevabı o genç adamda saklı. Ama bizim bildiğim bir şey var. İlme ve hayrete feda edilen o gece, bize Beşir Ayvazoğlu ismini ve onun yazdığı değerli eserleri kazandırdı. Üçüncü Tepede Hayat, Beyazıt Meydanı’nın Derin Tarihi başlığıyla çıkan kitap, o yaşlanmamış hayretin, titiz gayretin, İstanbul’u seven bir gönlün tezahürüdür. Yazar, daha başlangıçta bir sır veriyor okura. Yaşadığınız şehrin tarihini öğrendikçe taşlar, ağaçlar, yollar, binalar sizinle konuşmaya başlıyor. Kitap bu sırrın aşikâr olduğunun delilleriyle dolu.

Tayyizaman üzerine kurgulanmış bir eser
Bayezid Camii, medrese ve üniversite. Niyazi Akı’nın bu üçgenle ilgili güzel bir tespiti var. Bu üç yapıdan yükselen ruhun kaynaşarak yarattıkları bu kubbenin altında zaman hem ileriye hem de geriye doğru çalışarak sizi tarihe karıştırıyor, sonra hiçbir kopuş yaşatmadan kendi zamanımıza geri getiriyor. Beşir Ayvazoğlu buradan aldığı ilhamla olsa gerek, eserini tayyizaman üzerine kurgulamış. Mesela Ramazan aylarında meydanın kimi yerlerinde açılan sergileri Ruşen Eşref’le geziyor. Samiha Ayverdi’nin Nuh’un gemisindeki çeşitlilik ve bütünlüğe benzettiği bu sergilerdeki satıcıların seslerini taşıyor bize o zamanlardan. Serginin belagatini buldukları bu seslerde Ruşen Eşref’le kurguladığı gezi bir hayal ürünüdür. Lakin orada görüp anlattıkları, kullanılan dile ve eşyaya kadar gerçek. Bunu da iflah olmaz araştırmacı yönüne yaslanarak yapıyor. Beyazıt’a dair onca teferruatlı tarih bilgisi o bildiğimiz serüven havasındaki deneme üslubu içinde adeta eriyor, bir Türk lokumuna dönüşüyor. Zannederim bu eserinden önce Ayvazoğlu’nun Kuğunun Son Şarkısı adlı eserini okumak onun zengin iklimine girmek için daha faydalı olacaktır. Mekâna dair, kaleme aldıklarında o yere ait karmaşık onca bilgiyi dedektif merakıyla birleştirip bütüncül bir sıraya sokması yazarın yazmak dışında da hakkıyla üstesinden gelebildiği bir durumdur. Üçüncü Tepede Hayat’ı eline alanlar, kaynakçasıyla, sağlam bir gözlemle elde edilmiş fotoğraf ve resimleriyle bunu hayretle göreceklerdir.

Bir ağacın ölümü büyük bir mimarî eserin kaybı gibidir
Elimizdeki eseri anlamlı kılan en büyük hususlardan biri de Yahya Kemal’in tarihi yapılara inen kör kazmaya karşı duruşudur. Beyazıt Meydanı’nın yeniden bazı düzeltmelerle yaşayan bir meydan haline getirilmesi için güzel hayaller kuran insanlara seslendiğini açıkça ifade eden Beşir Ayvazoğlu, köklü bir dönüştürme endişesini de taşıyor. Çünkü o da biliyor ki 1950’li yıllarda Bayezid hamamı bu kaygılarla yıkılmak istenmiş, türlü saçma bahanelerle bu nadide eser kör kazmaya teslim edilmek istenmiştir. Kör kazma tarihimizin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaktadır. Ama kazmanın asıl ineceği yer yazarın bir yüksek mimardan alıntıladığı gibi yol imkânı bulamayan dimağımızın uyuşuk tarafı ve ruhumuzun zevksiz köşesidir.

Yıllardır gezip durduğunuz yere sanki başka bir şekilde girivermişsiniz. Elinize bir gezi rehberi tutuşturulmuş. Ama bakıyorsunuz ki bu eser sadece bir gezi rehberi değil. Aynı zamanda sizin hikâyeniz. Üçüncü Tepede Hayat, Beyazıt meydanına âşık bir insan olarak beni utandırdı. Gündelik telaş insanı sadece manevi olandan soyutlamıyor, aynı zamanda mekândan da ediyor.

Beşir Ayvazoğlu, bir devrin derin hayatını incelerken o mekâna konuk olmuş her şeyi izler. Ağaçlar da onlardan biri. Bir ağacın ölümü büyük bir mimarî eserin kaybı gibidir diyen, Tanpınar’a kulak verir. Eski fotoğrafların, eski eserlerin Beyazıt’ı içinde sefer eden yazar, çınarların dibinde ikindi dinlenceleri yapan insanlara o yaslandıkları ağaçların kesileceğini söyleyemez. O zamandan çıkıp kendi zamanına geldiğinde Fatih Camii avlusundaki asırlık ağaçların restorasyon sırasında temele zarar veriyor diye kesildiğini görünce acaba nasıl bir hissiyata kapılmıştır?

Nadide kitaplar ilim ehlinin hakkıdır
Nadide kitapları parası olana değil ilim ehline kazandırmayı tercih eden deryadil kültür adamlarının sahaflık ettiği Sahaflar Çarşısı’nın günümüze nasıl geldiğini hüzünlü bir dille anlatan Ayvazoğlu, çarşıyla ilgili yanlış kanaatler serdeden Orhan Pamuk’u eleştirmekten geri durmaz. Bu yönüyle kitap, aynı zamanda yazarın eleştirmenliğini yer yer konuşturduğu zengin bir edebî veçheyi de taşıyor.

Elimizdeki eser, sadece belli bir mekânın geçirdiği safhaları anlatmıyor bize. Mekânın namütenahi oluşunun simgeleri olan kıymetli insanları da tek tek tanıtıyor. Bayezid, Bosna’nın mimarı Gazi Hüsrev Bey’in annesi Selçuk Sultan, zengin koleksiyonu ve kütüphanesini Türk milletine bağışlayan Hakkı Tarık Us, şapka devriminden sonra 1925’ten 1939’a kadar hafızıkütüplük yaptığı Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne kapanıp hiç dışarı çıkmayan, “bedelsiz iyiliğin ve en ruhani mahviyetin en zarif timsali”, öldüğünde Gölpınarlı’nın ayaklarının tabanlarını öptüğü İsmail Saib Efendi, hocaların, şairlerin, musiki erbabının hoş safa eylediği Mühürdar Emin Paşa Konağı’nın sahibi, bütün makam ve mevki sahiplerini engin ruh kuvveti sayesinde kendi istediği mevkie razı edecek kudretteki İbnülemin Mahmud Kemal...

Bazı kitaplar vardır. Onun niçin hayatî bir değer taşıdığını anlatmak için telaş içinde yazıp silersiniz. Üçüncü Tepede Hayat, ne söylense eksik kalacak bir ihtivaya sahip. Kubbealtı’nın yazarın emeğine karşılık basımdaki özen ve kalitesini de ayrıca zikretmek gerek.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kör kazmaya karşı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:13:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kör kazmaya karşı rüya tabiri,Kör kazmaya karşı mekke canlı, Kör kazmaya karşı kabe canlı yayın, Kör kazmaya karşı Üç boyutlu kuran oku Kör kazmaya karşı kuran ı kerim, Kör kazmaya karşı peygamber kıssaları,Kör kazmaya karşı ilitam ders soruları, Kör kazmaya karşıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes